Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Metin Turkeli Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
KİM DEMİŞ " ZEUS MİTOLOJİK BİR TANRIYDI” DİYE ?
19.07.2015
Metin Turkeli
Okunma Sayısı : 4580
Oy Sayısı : 0
Değerlendirme : 0
Popülarite :
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

KİM DEMİŞ " ZEUS MİTOLOJİK BİR TANRIYDI? DİYE ?

Güneşi balçıkla sıvayabileceklerini düşünenlerin henüz dünya nimetlerini tatmaya başlamadıkları zamanda, güneşi sabahları doğduğu dağdan alarak gökyüzüne kavuşturmak ve gün boyu gökyüzünde gezdirdikten sonra, yorulduğunda yeryüzüne indirmek görevi Helios?undu. Güneşi bir atlı arabayla taşımak görevi her ne kadar basit bir görevmiş gibi görünse de Güneş Tanrısı deniyordu ona. Diğer bir çok Tanrının karısı gibi, Helios?un karısı Kleymene de oğlunu, hem ondan hem de baba terbiyesinden uzak bir şekilde yetiştirmekteydi. Ayakları altında cennet olan her kadın gibi, gün gelir o da çok sevdiği oğlu Phateon?dan bu sırrı daha fazla saklamaya dayanamaz. Karşısına aldığı oğluna Güneş Tanrısı Helios?un oğlu olduğunu söyleyiverir. O zamana kadar, baba terbiyesi almadan yetişen o çocuk o andan itibaren artık bir çocuk değil, Güneş Tanrısı Helios?un Phateon ( Fayton ) dur. Tanrı?nın oğlu olduğunu insanoğluna kanıtlamadan rahat duramayacaktır, anadan vazgeçer ve koşar babasının yanına. Yok canım ona sonradan görme değil, olsa olsa sonradan öğrenme denebilir ancak. Siz de abartmayın o kadar. Babasına, insanoğluna kendinin Tanrının oğlu olduğunu kanıtlamak için bir gün de olsa, güneşi kendisinin taşımak istediğini söyler. Yıllardır kendini tanımayan oğlu ilk defa bir istekte bulunmuş, ölümlü de olsa. Oysa o güneşi taşıdığı atlı arabayı bırakın insanoğlunu, tanrılar tanrısı Zeus?un dahi kullanabilmesi mümkün değil. Baba yüreği bu, onca ısrara dayanamamış ve güneşi yüklediği arabayı getirmiş, ölümlü oğlunun önüne. Öğütleri sıralamış önce; ?Kırbacı sımsıkı tut, dizginleri sakın bırakma ve benim daha önceden bıraktığım tekerlek izlerini takip et. Çok hızlı gidersen cenneti, çok yavaş gidersen annenin evini ve dünyayı yakarsın. Ya şimdi dizginleri al ya da fikrini değiştirerek arabayı bana geri ver? Yok öyle kıssadan hisse çıkarmanız için yazmış değilim, Helios?un oğluna verdiği bu nasihatleri. Tercüme hatası varsa da idare ediverin artık ama böyle geçiyor mitolojide. Phateon durur mu hiç, yapışır dizginlere, gururla, hevesle Tanrının oğlu olduğunu kanıtlayacaktır, insanoğluna. Ancak atlar ilk defa gördükleri bu acemi sürücünün heyecanından korkarlar ve yokuşu çıkarlarken gemi azıya alırlar, şaha kalkarlar, öyle ki hızlarını görenlerin ödü patlar. Atların cinsi mi ne? Onların cinsini bilmiyorum ama Avusturya?dan ithal edilen Haflinger olmadıklarından eminim. Güneşin taşındığı her yanı değerli taşlarla süslenmiş altından yapışma araba, Akhisar?da yapılan körüklü Victoria Classic modeline benzer mi, onu da bilmiyorum. O zamanlarda beni gagasında taşıyan leylek yumurtasından çıkmamıştı daha. Ama duyduğum, atlar doğu rüzgarını geçecek kadar hızlanınca Phateon dizginleri bırakıverir, ve ardında güneşi taşıyan araba yeryüzüne inmeye başlar, o sıcaklıkla tepeler tutuşur, ırmaklar kurur, Libya baştanbaşa kavrulur, çöl olur, Habeşlerin teni yakıcı güneşten kararır. Tahakkümü altındaki Dünyanın elden gideceğini hisseden Tanrılar tanrısı Zeus yıldırımlarını fırlatır ve garibim Phateon Tanrının oğlu olduğunu ispatlayamadan Eridanus ırmağına düşerek boğulur. O zamandan sonra güneşin ve tanrıların taşındığı at arabasına fayton adı verilir. Her Tanrının kullandığı model başkadır elbette. Benim yerim yetmez o modelleri anlatmaya, merak ediyorsanız mitolojiden okursunuz.

İda dağında doğup, gençliğinde Olimpos dağında yaşayan Zeus; yaşlanmış artık, emekliliğinde İzmir şehrini mesken tutmuş. Kardeşi Hades?i aramak için yıllardır, altını üstüne getiriyor koskoca İzmir şehrinin. Metro çalışmaları diye bir bahane uydurmuş senelerce süren kazı işlerini halkın gözünden saklamak için. Güneş Tanrısı Helios?a da hükmetmeye devam ediyor elbette. Hatta ona kolaylık olsun diye uysal ama heybetli Haflinger ırkı atlardan ithal etmiş, Avusturya?dan. Onlara bakmak için yeni ahırlar inşa etmiş, fayton parkı, idare binası, samanlıklar yapmış, seyisler tutmuş, Helios rahat etsin diye. Emri altında olduğunu unutmasın diye, İspanyol usulü hakim yakalı bir gömlek, kırmızı biyeli siyah pantolon ve yelek, sivri burun, yuvarlak ökçeli ayakkabı giydirmiş. London model siyah şapka takmasını da şart koşmuş. Ha bir de az buçuk tarzancayla karışı olsa da üzerinde güneş batmayan memleketin dilini de öğretmiş. Zaman eski zaman değil tabii var mı öyle bedavaya taşımak, bizim dağlardan doğanlar yirmi kayme, uzak dağlardan gelenler de on avro ödeyecek. Neden mi ? Canım eskiden saman bedavaydı, Tanrı Helios?a maaş da ödenmezdi, tımar eden seyislerin ağızlarını açmaları hadlerine mi düşmüş. Şimdi öyle mi ya, bir nal parasını alalım en azından yolcudan, üç nal ile atı hemşehrilerimizin canı sağ olsun, nasılsa vergi ödüyorlar, ses seda çıkarmadan. Faytonla faytoncuların masrafları da cabadan olsun canım. Bak sen, ?fayton çalıştırmak belediyenin asli işi değil, o işi yapacak nice özel sektör var mı diyor oradan biri?? Ajan provakatör mü, kim o konuşan? Asli işimiz değilmişmiş, çok bilmiş ukala hadi ordan, bu zamanda bu kadroya arpalık mı dayanıyor, samanlık ta lazım elbette. Haydi faytoncu, çatlak seslere aldırma sen, şaklat kırbacı, inletelim kordon yolunu şıkıdım, şıkıdım nal sesleriyle. Deniz taşacak biraz sonra, rögarlardan lağım suyu fışkıracak, su basacak evleri, mağazaları, çevre müdürü de ceza mı kesmiş, körfezi kirlettik diye. Aman atların dışkısını süpürmeyi unutmayasın, çevreyi koruduğumuza da inandırmak lazım paryaları da, memurları da. Haydi şıkıdım, şıkıdım keyifle kurulalım faytonumuza, güneşi zapt etmeye. Yıldırımlar yaratan bir ırkın ahfadıyız / Tufanları gösteren tarihlerin yadıyız ? Kim demiş Zeus mitolojik bir Tanrı?ydı diye ? Onu diyen İzmir?i görmemiştir daha.

Haydi gelin görün o zaman, kordon yollarında şıkıdım, şıkıdım sağlıcakla gezelim , güneşin yerinde faytonlarımızla.

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org