Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Elif Taner Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
Ancak Yaşayan Bilir
28.03.2020
Elif Taner
Okunma Sayısı : 2502
Oy Sayısı : 3
Değerlendirme : 5
Popülarite : 2,39
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Ancak Yaşayan Bilir
Aralık sonuydu, şimdi "ikiz yıl" denen, o zamanlarda sadece 2020 olarak bildiğimiz yepyeni bir yıla girme heyecanı ve mutluluğunu yaşıyorduk.
Güzel temenniler, şirin hediyeler, süslü kutlamalar... Aralığın son gecesi nihayet girdik o yıla ve girdiğimizden beri sanki temennileri bir tokat gibi suratımıza çarparcasına üst üste gelen felaketlerle sarsıldık, şehitler, mülteciler, depremler,savaş korkusu,sanki bizi bu salgına hazırlıyormuş.
Derken, insanoğlu unutabilme ve adapteolabilme özelliği sayesinde olanları tam da sindirmeye başlamış ama bir yandan da ürkerek yaşarken, bu içinde olduğumuz bilim kurgu film gibi bir şeyin içinde yol almaya başladık.
Artık yürüme bandında gibiyiz. Bir eve sığacağı söylenen hayatlarımızın -ne kadar kaldıysa-günlerini adımlıyoruz.
Yaşlısı, genci, orta yaşı, çocuğu, zengini , fakiri, ünlüsü, ünsüzü hep birlikte. Belki de bugüne kadar hiç olmadığımız kadar biriz.
Hepimiz yaşamak istiyoruz ve tüm sevdiklerimizin tüm insanlığın kılına bile zarar gelmesin istiyoruz.
Her gece, o gün kaç insan aramızdan ayrıldı ?, kaç insana teşhis kondu?,çare bulundumu?haberlerini alıp uyuyup (!) uyandığımızda belki son birkaç saat daldığımız uykudan,sonra gerçeklerle yüzleşmek, hala bütün dünyanın içinde bulunduğu bu karantinanın içine uyanmak gibi bir durumu yaşıyoruz.
Kimlikler, Roller ,Değerler
Bazılarımız liderlik ediyor bu "corona savaşı"nda, bazılarımız asker gibi omuz omuza çarpışıyor, bazılarımız destek oluyor, bazılarımızın da elinden sadece bu virüsü daha fazla yaymayarak koşturanlara ek yük çıkarmamak geliyor. Onlarda evde bambaşka bir değişimi yaşıyor. Aileler birbirinin gözüne bakıyor, kimse afra tafra yapmayıp evinde olabildiğine şükrediyor. İşe, okula gitmeye homurdananlar, şimdi özlemle anıyor, işsizim diye mutsuz olanlar bu durumda belki şükrediyor evde olabilme seçimindeki özgürlüğüne, açık öğretimde okuyanlar online eğitime geçen örgüncülere "hoş geldiniiiz"diyor.
Kısacası herkes nasibini alıyor bu olaydan. Kimi günü kurtararak, kimi gelecek ayın borçlarını düşünerek, kimi yaptığı büyük riskli yatırımların sonunu merak ederek. Kimi patron, kimi işçi,kimi kiracı, kim mal sahibi, kimi alıcı, kim satıcı.İnsan kendini balkonda volta atarken bulup, dizilerde gördüğü hapishanedeki havalandırma saatlerini anıyor.
Tüm bu süreçte tüm kavramlar gözden geçiyor, değerlerimiz, kültürümüz, geleneklerimiz,alışkanlıklarımız, sanki bir hayat bilançosu çıkarıyoruz.Bu öyle bir savaş ki, kazananı insan, kaybedeni de.
Bu işin görünen tarafı tabii eğer bu bir doğal salgınsa ve insanlık bu salgınla dil, din, ırk,millet, ülke ayrımı olmadan tüm gücüyle masum bir şekilde savaşıyorsa.
Ya işin görünmeyen tarafı?
Biyolojik silah? diyen var,
Özellikle planlı bir kurgunun yaşatıldığını
söyleyen var. "Dijital çağa geçiyoruz" diyen var
"İnsanlık için bir ders, bu ilahi adalet"diyen var
"Manyetik alan değişiyor" diyen var
Her ne olduğunu bilmesek de tek bildiğimiz bu işten sağ sağlim çıkmak istediğimiz.
Dünyanın kıymetlisi
Ama işin diğer tarafında "Para"var. Ve görüyoruz ki o her şeyin hala üstünde. Aslında dünyada insan, hayvan, bitki var ama bir de başka bir canlı var EKONOMİ
Ve gözüküyor ki, o herkes için her şeyden değerli evin göz bebeği.
Ekonomi çökmesin, firmalar batmasın, insanlar işsiz kalmasın, fakirlik, yokluk olmasın.Ama bunlar için yetersiz önlem alırken, insanların harcanması, ailelerin evine düşen ateşler ,babasız annesiz, büyük annesiz, büyük babasız kalan çocuklar, yok olan bir kuşak ?.
Bu kabus daha ne kadar sürecek? kaç kişi kalacak? kaç kişi gidecek? Cevap belirsiz .
Elimizde kolonyalar, sabun ve suyla nereye kadar dayanırız Allah bilir.
Ama eğer başarıyla çıkarsak
Ya sonrası?
Artık kafelerde oturacak keyif yapacak mıyız? Birbirimize sarmaş dolaş sarılabilecek öpücüklere boğabilecek miyiz? Ekonomi yüzünden o yıllarca hayalini kurup sonunda açtığımız iş yerlerini ayakta tutabilecek miyiz? Ya o yıllarca sınavlara hazırlanıp zamanından ödün veren gençler üniversitelerinde güvenle okuyabilecek mi?, İş yeri kapanan ve işini kaybedenler ne yapacak? Tiyatrolara, sinemalara, kurslara, maçlara eskisi gibi rahat ve özgürce gidebilecek miyiz?
Artık ibadethanelerde namaz kılarken acaba virüs bulaşır mı korkusu olmadan konsantre olabilecek miyiz?

Elbette . Olmak zorunda. Yoksa Hayat durur. Tek bir koşul var bu işi dürüstçe, hakkıyla,çıkarsızca insanı üst değer olarak yapmak.
Tabi ki sosyal davranışımız, tutumlarımız değişmiş olacak. Eskisi gibi olamayacağız ama belki salgın sonrası ayakta kalabilen insan çok daha iyi versiyonunda olacak. Bu öyle bir deneyim ki, savaşan sağlıkçılarımıza dualarla eşlik ediyoruz.
Bilim ve din olmasıgereken noktada buluşuyor. Tüm sosyolojik kavramların anlamı gözden geçiyor. Yaşlılar,engelliler, çocuklar, emeklileri korumak, genç sağlıklı çalışanlara düşüyor. Onlar hemekonomiyi canlı tutan savaşçılar, hem de geride kalanlara kalkan oluyor.
Ülkeler veyönetimdeki lider ve hükümetleri kriz yönetimi konusunda büyük bir sınavdan geçiyor.
Belki de artık bireysel olarak kendimizi mutlu etmeyi öğrenmiş olacağız. Bizi alış veriş ya dabir başkasının iltifatı, şehir, ülke değiştirmek, gezmek, sosyal medyamıza konan "like" değil,kendimiz mutlu edecek . Bu zor günleri anarak zihnen ve kalben daha güçlü, daha özgür olacağız çünkü artık bu geçici hayata, bu geçici gezegene, bu geçici maddi değerlere bağımlılığımızdan kurtulmuş olacağız.

Ama esas olan, tüm dünya insanları olarak, birbirimizi "Ancak yaşayan bilir" durumundan anlayabileceğimiz acı ama ortak bir anımız olacak.

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org