|
|
|
|
Tüm Yazıları
 ShareThis
|
Cuma günleri öğle tatilinin iki saate çıkarılması
10.01.2016
Ali Adnan İnal |
|
|
| Okunma Sayısı : |
8634 |
|
|
| Oy Sayısı : |
1 |
|
|
| Değerlendirme : |
5 |
|
|
| Popülarite : |
0 |
|
|
| Verdiğiniz Puan : |
|
|
|
|
|
|
Efendim zaten bu konuda bir sorun yoktu ki, isteyen Cuma Namazını rahat rahat kılıyordu! Maksat başka, maksat din devletine doğru bir adım daha atmak!
Efendim nereden biliyorsunuz bu konuda zaten bir sorun olmadığını? Siz hiç bir işyerinde çalışırken izin alarak veya almayarak Cuma namazına gittiniz mi, gidip de geç döndünüz mü, siz yokken patronunuzun veya amirinizin sizi arayıp da bulamayınca söylendiğini veya surat astığını gördünüz mü veya duydunuz mu? Siz hiç hayatınızda bir defa olsun Cuma namazı kıldınız mı, bugüne kadar bütün hayatınız boyunca kaç defa namaz kıldınız? Kaç defa alnınız secdeye değdi? O zaman lütfen bırakınız bu konuda ahkam kesmeyi de, bu konuda Cuma namazına gidenlerin fikrini dinleyin lütfen.
Benim bildiğim birçok kişi var ki sırf mesaiye geç kalma endişesi ile Cuma namazına gitmemiş, gidememiştir. Ya patron veya amirim arar da bulamayınca kızarsa, söylenirse, surat asarsa veya daha kötüsü, "kardeşim ben size namaz kılasınız diye değil iş yapasınız diye para veriyorum, bakın saat 1:30 da toplantı yaptık, siz yoktunuz" derse, veya bu anlama gelecek başka bir şeyler söylerse, endişesiyle. Büyük şirketleri düşünün, yabancı sermayeli şirketleri düşünün, gayrimüslim patronu olan şirketleri düşünün, ateist sahibi olan işyerlerini düşünün, zaten "namaz" deyince adamların tüyleri diken diken oluyor.
Cuma günleri öğle tatilinin Cuma namazına göre yeniden tanzim edilmesi son derecede isabetli olmuştur. İnsan haklarına da uygundur, medeni olmaya da uygundur, demokrasiye de uygundur, laikliğe de uygundur velhasıl-ı kelam insanlığa ve insan olmaya, insanca yaşamaya da uygundur. Hiç korkmayın laiklik elden gitmez, laikliğin kılına bile halel gelmez, Cumhuriyetin temelleri de sarsılmaz, Atatürk ilke ve inkılaplarına da bir şey olmaz. İnsanlar işverenleri karşısında ezilmeden, büzülmeden, rahat rahat giderler namazlarını da rahat rahat kılarlar.
Hristiyanlar Pazar günü niye çalışmazlar? Dinleri öyle emrettiği için. Museviler de Cumartesi günleri çalışmazlar, dinleri icabı. Müsaade edin de Müslümanlar da haftada bir saat öğlen tatillerine ilave edebilsinler dinleri icabı, o da, bu bir saati başka bir zamanda telafi etmek üzere. El insaf, bari buna laf etmeyin.
Seneler evvel Ecevit başbakandı, ilk başörtülü milletvekilimiz yemin etmek üzere Meclise gelmişti. Ben TV de o sahneyi gözlerimle izledim. Kıyameti koparmışlardı, başta rahmetli Ecevit olmak üzere, sıra kapaklarını vura vura, bir gürültü, bir şamata, ne Cumhuriyetin temelleri kalmıştı, ne Atatürk'ün ilkeleri. Bakın seneler geçti, bugün Mecliste kaç tane başörtülü veya türbanlı milletvekilimiz var. En azından serbest, isteyen takıyor, istemeyen takmıyor. Takan takmayana karışmıyor, takmayan da takana karışmıyor. Ne oldu yani? Cumhuriyetin temelleri mi sarsıldı yoksa laiklik elden mi gitti, yoksa Atatürk ilke ve inkılapları yok mu oldu? Hiçbir şey olmadı, doğru olan yapıldı. Bir insan dini inancı için istediği gibi giyinebilmeli ve insan hak ve özgürlüklerinin en güzel örneği olarak bu hakkını Millet Meclisinde de kullanabilmelidir. Burada dinin gereklerinin ne olduğu hakkında başkalarının ne düşündüğü veya başkalarının yorumları hiç önemli değildir, önemli olan o başörtüyü veya türbanı takan kişinin kendi görüşü ve yorumudur.
Şimdi bu konuyla hiç ilgisi yok ama yaygara koparmayla ilgisi olan bir şeyden daha bahsedeceğim. Yıllar önce yine bir yaygara, bir feryat, "Emek Sineması yıkılıyor, tarihi eserler yok ediliyor, bunlar gerici, dinci, tarihten, sanattan ne anlarlar", vesaire, vesaire. Ne oldu? Bakın Emek Sineması aslına uygun olarak harika bir şekilde restore edildi ve memlekete daha yıllarca hizmet edecek ve belki eskisinden 20 kat, 50 kat daha fazla seyirci çekecek, harika bir şekilde hizmete sunulacak hale getirildi, memlekete bir eser kazandırıldı. İnşallah iki ay sonra hizmete girecek, herkes görecek.
Demem o ki, aydın takımının, sakallı (veya kirli sakallı) entel dantel takımının her söylediği doğru olmayabilir. Örnek mi istiyorsunuz? İşte size Emek Sineması. Başka bir örnek daha mı istiyorsunuz? İşte size AKM. Yıllardır tarihi eser diye yıktırtmıyorlar, halbuki bana sorarsanız, ne tarihle ne sanatla hiçbir ilgisi yok. Nasıl eski Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu yıkılıp yerine çok daha güzeli yapıldıysa, eminim ki, eğer mani olunmasıydı, şimdiye kadar on defa AKM de yıkılıp yerine çok daha iyisi ve işlevsel olanı yapılmış olurdu.
Tabii, bunlar kişisel fikirlerim, katılmayabilirsiniz. Sürç-ü lisan ettiysem affola.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Tüm yazıları
ShareThis
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Türk Liderler:
Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem
|
|
|