Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Erkan BAYAZITLI Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
Uyan Türkiye…
11.09.2015
Erkan BAYAZITLI
Okunma Sayısı : 15473
Oy Sayısı : 44
Değerlendirme : 5
Popülarite : 8,22
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Uyan Türkiye...

Oyuna gelme Türkiye. Uyan Türkiyem.
Ülke genelinde herkes keyifsiz, herkes düşünceli ama maalesef çoğunluğumuz hala olayların ciddiyetinin farkında değil. Eski ve yeni tarihi dikkatli incelerseniz Türkiye üzerinde oynanan büyük oyunu görebilirsiniz. Düşman ve taktikleri yüzyıllardır aynı. Sağ sol denediler olmadı. Alevi Sünni denediler olmadı. Şimdi Türk Kürt deniyorlar. Bu sefer başarılı ve hedeflerine çok yakınlar. Eğer millet olarak oyunu görür ve uyanırsak, bu seferde oyunu da bozarız.

Dünyada ve ülkemizde günlük hayatta çeşitli vaatlerle kandırılmış kardeşlerimiz var. Uzun yıllar doğu ve güneydoğuda kendi gözlerimle gördüm ve yaşadım. Bölgede görev yapmış birçok arkadaşım bilir ki işin özünde, Türk ve Kürt kardeştir. Her iki halkta akrabalıklarla birbirine et ve tırnak gibi bağlıdır. Dünya lideri devletlerin iki halk arasında oynadığı oyunlar. Örneğin Amerika, elli tane bayrakları, elli tanede milli marşları olması gerekir! Her yerden şehit haberleri geliyor. Bu kadar çok şehit varken konuşulmaz, tartışılmaz ve gündem yaratılmaz. Şehit varsa, sözün bittiği yerdir. Söz bitmez tabi ki yani boş boş konuşulmamalı anlamında diyorum.

Diyarbakır'daki şehit töreninde, elindeki redakte edilmiş yazıyı (ki bence berbat bir metin) bile tekleyerek okuyan biri. Diyarbakır gibi çok önemli bir ilimizde il emniyet müdürü olmuş. Eyvah eyvah! İki dakikalık yazılı metni bile okumayı beceremeyen biri, Diyarbakır halkını ve emrindeki memurlarını provokatörlerden nasıl koruyabilecek. Allah'tan ki vahamet görüldü ve süratle görevden alındı. Bununla ilgili detaylı açıklamayı aşağıdaki ( Yanlış görevlendirmeler ) sütunlarda göreceksiniz. Memleketimin bu haline üzülmemek imkansız. Yıllardır toplum huzurunu bozmadığı sürece; Herkes, din, dil, ırk gözetilmeksizin istediği hayat tarzını özgürce yaşasın, diyoruz. Ama huzur ve barış bu topraklara belli ki bir müddet hiç uğramayacak.

Düşman ne Pkk, ne Pyd, ne de Işid! Bu isimler sadece kamuflajdır. Yönetim kadrosu paralı taşeronlar ve ajanlardır. Tabanları ise çoğunlukla eğitimsiz kandırılmış insanlardan oluşmuştur. Kendi içlerinde küçük bir azınlığı ise macera arayan psikopatlardan oluşan kanlı birer terör örgütleridir. Her üçü de yabancı gizli servislerin bölgeye ve ülkemize dayattığı beladan başka hiç birşey değildir. Hiçbirinin İslamiyetle alakaları yoktur. Sözüm ona biri nasıl İslami bir örgütse girdiği her yerde önce cami, türbe vs... Bombalar ile havaya uçuruyor. Pkk ise tamamen dinsiz bir terör örgütüdür. Bu terör örgütlerinin İslami / Müslüman ve özgürlük masalına hala inanalar var çünkü insanlar maalesef hala eğitimsiz.

Yıllar önce gençliğimizde Büyük Ortadoğu Projesi (Meşhur BOP) vardı. Milletimize çok anlattık, ne yazık ki halkın çoğunluğu hayal ürünü diyerek inandırıcı bulmazdı. Maalesef bugün dahi hala uyanamayanlar çoğunlukta yer alıyor ve son ayağı Türkiye finali gerçekleşmek üzere, şehitlerimiz geliyor ve gelecekte. Günlük siyaset içinde büyük oyunu gözden kaçırmayalım. Şehitler üzerinden oyun oynayan ve hesap yapan varsa da Allah'ın tüm laneti onun üstüne olsun. Ve unutmayın "Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır." Gerisi teferruattır. Milletçe uyanır ve tek vücut olursak, Allah'ın izniyle bu oyunu (BOP final) bozarız.

Herkes mevcut iktidarı suçluyor. Bu o kadar basit değil. Artıları ve eksileri yok mu elbette var. İktidarın iyi ve başarılı yaptığı işler yok mu yıllarca sayılamayacak kadar çok güzel işler yapıldı. Fakat eğri oturup doğru konuşalım. Son yıllarda terör göz göre göre güçlendi, mezhep ve ırk ayrımı çok keskinleşti. Herkes birbirine düşman oldu. Terör güçleniyor dedik kimselere dinletemedik. Uluslararası Af Örgütü, Pkk'nın Suriye kolu Pyd'nin, kontrolü altındaki bölgelerde insan hakları ihlalleri yaptığını duyurdu. Af Örgütü raporuna göre; Pyd, Işid ve terör ile mücadele adı altında bölge halkı üstünde keyfi tutuklamalar yapıyor ve adil yargılanma hakkını çiğniyor, açıklamasında bulundu. Her yer ateş çemberine döndü ve Türk halkı halen gerçek oyunu göremiyor. Pkk, Pyd al birini vur ötekine, hiçbir farkları yoktur.

Pkk, çözüm sürecinde maalesef Türk hükümetinin iyi niyetini suistimal ederek, Amerika, İngiltere, Almanya tarafından silah, eğitim ve finans desteği alarak ciddi bir güç haline geldi. Pkk, iddia ettiği gibi Kürt halkının haklarını savunan bir gerilla örgütü değil, ideolojik sapkın ve bölücü bir örgüttür. Liderinin kitaplarında, söylemlerinde, komünist ve Darwinist yani dinsiz bir eğitimle militan topladıkları açıkça görülüyor. Amerika, Pkk'yı silahlı unsur olarak, bölge halkını da bir takım vaatlerle kullanarak bölgede hakim olduğu komünist bir devlet kurmak istiyor. Bunun içinde (BOP) son durağa çok yaklaştılar.

Türkiye çok daha fazla karışacak. Hiçbir ideoloji silahla yok olmaz, devlet maalesef bunu kırk yıldır öğrenemedi gitti. Ancak karşı ideoloji ile bu savaş kazanılır. Suçlu Devlet, suçlu Hükümet, suçlu Pkk dediğinizde sorun çözülüyor mu yada sosyal medyada her gün bela okursanız sorun çözülüyor mu, en güzel sloganları attığınızda sorun çözülüyor mu, her gün binlerce paylaşım ve beğeni yaparsanız sorun çözülüyor mu? Buna inanan varsa ahmaktır ve ancak ahmaklar oturduğu yerden sorunun çözülmesini beklerler.

Türkiye tarihi bir tehlike ile karşı karşıya. Ülkemizde bunun hala farkında olmayan büyük bir çoğunluk var. Gezi olayları sırasında kesilecek 20 ağaç için tencere tavalarla yeri göğü birbirine katanlar, onlarca şehit toprağa verdik ve sesleri çıkmıyor. Pkk'da bu durumu gördükçe azdıkça azıyor. Bu kepazelik ve hain saldırlar, sosyal medyadan "BORDO BERELİLER geri dön emrine uymamak için telsizlerini kapadılar" saçmalığı ile kazanılmaz. Gerçekse bile, bu salakça şovlardan hemen kaçınılmalıdır. Kıbrıs'ta sınırdaki Türk bayrağını indirmeye çalışan sefil, dünya medyasının gözü önünde alnının ortasından vurularak indirilmişti. Bugün ise Türkiye sınırları içinde, askeri kışla içindeki bayrağı indiren sefile hiçbir şey yapılmadı. Bu durum barışı getirmez ancak terörü azdırır ve azdırdı da. Barış ve başarı şov ile değil icraat ile kazanılır.

Kim suçlu diyerek yol alınmaz. Geçmişi konuşmak kimseye fayda sağlamaz. Geçmişten ders alarak ilk etapta, acilen devletini ve milletini seven bölge halkının güvenini kazanıp arkasından süpürme harekatı ile teröristlerin hepsini vura vura sınır dışına göndereceksin. Sonrasında sınır ötesindeki düzlüklerden dahi silahlı yaklaşanı anında indireceksin. Kararlılıkla yaptığınızda ortada ne sempatizan kalır, ne başka bir şey ama eş zamanlı olarak halkın tüm demokratik haklarını da muhafaza edeceksin. Devlet isterse harfiyen yapılır.

Barış, demokrasi ve özgürlük savaşçıları. Ne güzel söylemler değil mi ama işin tuhafı bunu normal insanlar değil de kanlı terör örgütü sempatizanları çok sık kullanıyor. Türk ve Kürt halkı bilmeli ki Pkk, Pyd ve Daeş arasında eylemsel hiç bir fark yok ama gelin görün ki sempatizanları bize insanlık öğretme cüretinde bulunuyor. Üstelikte hepsinin lojistik ve sermaye finansörü yabancı gizli servislerdir ve hepsi de Türkiye için baş belasıdır. Örneğin Bağdadi'nin İsrail ajanı olduğu ispatlandı. Buna rağmen yine örgütlerine üye bulmakta zorlanmıyorlar. "İran basınında yer alan haberlerde gerçek Ebubekir El Bağdadi'nin 2006'da öldüğü, yerine İsrailli bir Yahudi ajanın geçtiği öne sürüldü. İddiaya, Edward Snowden tarafından sızdırılan Wikileaks belgelerinden kanıtlar sunuldu. Haberlere göre Işid'in Amerikan, İngiliz ve Mossad tarafından oluşturulmuş bir örgüt olabileceği iddia edildi. Buna göre de Ebubekir El Bağdadi sadece bir aldatmaca ve gerçek Bağdadi'nin yerine geçirilen bir oyuncu. Amaç ise İsrail'in bölgedeki güvenliğini sağlamak, aynı kaynağa göre Irak'ta terör estiren Işid'in İsrail'in Gazze'deki saldırılarına karışmama sebebi de bu durum." Gördüğünüz gibi herkes birbirini çok iyi kullanıyor.

Peki tüm dünyanın çok güzel dizayn edip oynadığı bu arenada istihbarat ne yapıyor, tüm enerjisi ile paralelci avında ve en etkili elemanlarını sürekli açığa almakla meşgul. Polis teşkilatındaki on binlerce profesyonel kadrolar paralelci diye alakasız yerlere sürüldü. Teröristi gözünden tanıyan terörcüler trafikçi, organize işler pasaportçu vs. Askerden sonra Poliste darmadağın oldu. Siz, Tıp dünyasında hiç kalp doktorunun göz doktorluğu, göz doktorunun beyin cerrahlığı yaptığını düşünebiliyor musunuz? Başarı bekleyebilir misiniz ancak hastayı felç edersiniz. Gerekli gereksiz tüm ülke genelinde yapılan bu sürgünler ve açığa almalar maalesef sıkıntılar yaratacaktır.

Kuzey Irak'taki operasyonlarda, Gabar Dağlarında, Cudi'nin keskin kayalıkları arasında, Yüksekova'da, Çukurca'da, Dağlıca'da teröristlerle göğüs göğüse çarpışan nice Mehmetçik kanlarını bu vatan uğruna akıttı ve şehit oldular. Askerler, polisler, korucular, binlerce şehit verdik. Hepsi unutuldu ve bugün sadece rakamlarla hatırlanıyor!.. Diyarbakır'da sivil kıyafetle pazar yerinde alışveriş yaparken hamile eşinin yanında ensesinden vurularak şehit edilen astsubayın adını hatırlayan var mı? Yok değil mi, artık bu büyük oyunu görün çünkü yolun sonuna geldik. Oyuna gelme Türkiye. Uyan Türkiyem.

Dağlıca konusu çok önemli, herkes bir şey söylüyor ama işin aslını görmek lazım. Pkk, önemli bir geçiş noktası olan Dağlıca bölgesini kontrol ederek kurtarılmış bölge yapmak istiyor fakat bunu yıllardır başaramıyorlar. Türkiye'nin sınırlarının çizildiği Lozan Anlaşması'nda, Irak diye bir devlet olmadığı için muhatabımız İngiltere'nin bölgede bize attığı en büyük ve en kalıcı kazıktır. Bilerek seçilen bu bölge doğa şartlarının tüm teknolojiyi kısıtladığı ve uçuşları engellediği bilinen tüm acil askeri manevraları ciddi bir şekilde kısıtlamaktadır. Dağlıca tesadüfi bir sınır değildir. İngilizler sınırı bilerek çizdiler ki biz Musul ve Kerkük'e hiç ulaşamayalım ve her türlü oyunlarında sarp dağlar arasında kalalım. Ve milletimiz hala uyanmadığına göre adamlar çok başarılılar.

Sorun sadece Dağlıca sınırımı, neredeyse Avrupa'nın on ülke sınırına eşit 877 km'lik Suriye sınırı Amerikan oyunlarıyla kevgire döndü ve adeta yol geçen hanı oldu. Maalesef Türk milleti bu oyunu hala anlayamadı. Amerika her yerin Daeş militanlarının eline geçmesini sağladı. Sonra buraları bombalayarak Pkk, Pyd militanlarının eline geçmesini sağladı. Işid ve Esad güçleri Türkmenlerin şehri İdlipe saldırdı, Türkmenlerin olduğu her yere saldırıyorlar. Her geçen gün hedeflerine daha çok yaklaşıyorlar. Beş sene önce barış adı altında Suriye sınırındaki tüm mayınları temizlemişlerdi. Şimdi mayınların neden temizlendiğini anlamışsınızdır. Bu oyunu ancak güçlü ve savaşçı bir Ordu bozar ama oda kendine yani özüne dönebilirse. Teröristlerin kökünü kazıyarak yok edeceksiniz. Terörün tekrar filizlenmemesi ve kaynak bulamaması içinde, bölge halkını şefkatle kucaklayıp çok ciddi bir şekilde eğitim seferberliği yapacaksınız.

Müslüman ülkeler arasında, mezhepler üzerinden pazarlanan, örgütlerle servis edilen, bazı bağnaz bölge ülkelerinin aptallığı ve aç gözlülüğü sayesinde yol alan bu büyük oyun, "dengeleyici ve modern" model olan Türkiye'yi hedef alıyorlar ve planlı bir şekilde Türkiye örnek olmaktan çıkarılıyor. İç politika bu krize göre dizayn ediliyor. Terör örgütleri bu amaçla seferber ediliyor ve Türkiye'ye karşı tek çatı altında toplanıyor. Bölgenin en güçlü ve en özgür ülkesini yok etmek parçalamak istiyorlar. Türkiye tarihindeki en büyük tehditlerden birinin altında ve çok daha fazla karıştıracaklar.

Uluslararası tüm ajanlar Türkiye'de cirit atıyor. Ters köşeler ve sürekli değişen günlük planlar. Amerikan casusu Sibel Edmonds eşi Matthew ile birlikte Suruç bombalaması olduğu gün (20 Temmuz 2015) Suruç'a çok yakın bir yerde görüldü. Katliam sonrasında Suruç'ta ve Ankara'da aralarında üst düzey resmi görevlilerin de bulunduğu birçok kişiyle görüşmeler yaptı. İlginç olan ise hiçbir sıkıntı yaşamadan Amerika'ya geri döndüler. Bunlar Türkiye'nin hayrına yapılan işler değil. Amerikan CIA, İngiliz MI6, Rus eski KGB yeni FSB, Alman BND, İsrail Mossad, Fransa DGSE (Eski First Lady Madam Mitterrand'ın bölge hayranlığını hatırlayın.), İran Savama, Suriye El Muhaberat ve diğer ülkeler vs. Siz hala terör örgütü Pkk ile mi savaşıyoruz sanıyorsunuz. Tam 30 yıldır adı konmamış bir savaşla, bu ülkeler ile savaşıp duruyoruz.

Devletin tepe noktasındaki dahi danışmanlar sayesinde, Askerin ve Polisin tüm yetkileri (arama izinleri, toplumsal olaylar vs. gibi) Valiler de toplandı. Valilerimizi kimse suçlamasın, birçoğunu tanıyorum hepsi vatansever insanlardır ama acil askeri konularda yetkinin onlarda olması doğru olmamıştır ve doğru olmadığı da yaşananlardan sonra görülmüştür. Bu yasa ile Jandarma ve Polis doğu illerinde konuşlandıkları yerden çıkartılmayarak elleri kolları bağlandı. Teröristlerde stratejik yolların altına tonlarca patlayıcıları rahatça döşediler. Devriye gezemeyen güvenlik kuvvetleri bu durumdan habersiz kaldı. Durum maalesef aynen bu şekildedir. Özellikle son beş yıldır Türk ve Kürt halkı Pkk'nın kucağına bırakıldı. Danışmanlar güneydeki bu harika strateji ile ülke yöneticilerini çok fena yanılttılar. Tüm milletimiz artık şu suçlu, bu suçlu arayışını bırakıp acilen tek vücut olmalıdır. Ortada büyük bir yangın var. Ev fena bir şekilde yanıyor ve hep birlikte enerjimizi bu yangını söndürmek için seferber etmeliyiz. Yangın sönünce kim suçluysa cezasını verirsiniz.

Ülkemiz içinde, karşılıklı sataşmalar ve her geçen gün artan ayrışmaların kimseye faydası yok. Unutmayın ki "Sü uyur, düşman uyumaz." Maalesef memlekette At izi, it izine karıştı. Bunu da sürekli birbirimize laf sokarak değil birlik olarak düzeltiriz. Ve sakın unutmayın. Gemi batarsa kimin batırdığının hiç bir önemi yok. Bakın biz burada konuyu anlatmaya çalışırken elin oğlu ne diyor. Avrupa ve bazı Ortadoğu basını, milyonlarca insana sınırlarını ve kucağını açan, yemeğini paylaşan ülkemize terörist diyor. Bunu söyleyenler onursuz ve şerefsizdirler. Türkiye, düşmanlarının iddia ettiği gibi terörist değil, terör zulmünden kaçan mazlumlara kucak açan büyük bir ülkedir.

Bugün, tıpkı fetihten hemen önceki Bizans'ın durumuna düştük. Düşman dört bir koldan sistemli saldırıyor, biz hala saçma sapan işlerle uğraşıp sürekli birbirimizin kuyusunu kazıyoruz. Gün suçlu suçsuz arama günü değildir. Gün birlik ve beraberlik günüdür. Yapılan tüm hain saldırıları milletçe lanetliyoruz. Terör için; Ölümün, Acının, Irkı, Dili, Dini, Cinsi, Günü, Gecesi, Yeri, Yurdu, Sağı Solu, Alevisi Sünnisi, Türkü Kürdü olmaz.
Düşman ne Pkk, ne Pyd ne de Daeş! Onlar sadece rolünü çok iyi oynayan karakter oyuncuları. Düşman büyük devletler ve onların avaneleridir. Her yer hain kaynıyor. Her yer ajanlarla dolu. Uyan Turkiyem.

Ortak tüm düşmanlarımızın planına göre, Türkiye, Irak ve Suriye gibi olmalıydı. Ülkemizde kin ve nefret tohumlarını ekerek ve tahrik ederek iç savaş çıkarmak istiyorlar. Bu oyunu bozmak hepimizin görevidir. Tarih boyunca Türklerin olduğu her dönemde illa ki yanlış yapanlar olmuştur. Önemli olan Türk Milletini coşturacak gerçek ve çekirdek kadrodur. En önemlisi de Yüce Türk Milletinin ta kendisidir. Oyuna gelme Türkiye. Uyan Türkiyem. "Rabbimiz... Bize Katından bir veli (koruyucu sahib) gönder, bize Katından bir yardım eden yolla" (Nisa, 75).

Sosyal paylaşım ağları önemlidir ama bir yanılgıda söz konusudur. Bol bol paylaşım ve beğeni yapanlar, kahramanlık hikayeleri anlatanlar, binlerce beğeni yapanlar memleket böyle kurtulur sanıyorlar. Sosyal medya ağları ile ülke çok güzel karıştırılır ama savaş kazanılmaz ve ülkede kurtarılmaz. Türkiye Sevdamıza gelince yaptığımız işlerde, aldığımız ödüllerde kayıtlıdır, bizi bilen bilir. Haksızlıklara tahammülümüz yoktur. Bir tek Allah'tan korkarız.
Ve... Kayıtsız şartsız Türkiye Sevdalısıyız.
Bir yağmur gibi artarak gelen tüm provokasyonlara hep birlikte tek vücut olup "Hayır" demeliyiz.
Oyuna gelme Türkiye. Uyan Türkiyem. Biz hep birlikte TUrkiye'yiz.


Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org