Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Erkan BAYAZITLI Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
Tenis hiç bu kadar rezil olmamıştı!
26.04.2016
Erkan BAYAZITLI
Okunma Sayısı : 10922
Oy Sayısı : 5
Değerlendirme : 5
Popülarite : 3,49
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Tenis hiç bu kadar rezil olmamıştı!

Sporcu hiçbir yerde kolay yetişmiyor, hele ki tenisçi hiç kolay yetişmiyor. Bu uğurda ailelerin neler çektiğini yine en iyi tenisçi aileleri bilir. Kimin sporcusu olursa olsun, uluslararası müsabakalarda başarılı sporcuya kayıtsız şartsız her türlü destek verilmelidir. Teniste başarılı sporcular yok mu? Tabi ki de var, hatta çok iyi çıkış yapan oyuncularımızda var. Ama bu çarpıklıklar içinde uluslararası arenada bundan daha iyi başarı ancak mucize olur.

Eğri oturup doğru konuşalım, bugüne kadar kasıtlı yapılmış tüm vahim hataları ve yüzsüzce yapılan çirkin suçları görmezden gelirseniz, gelecekte nasıl başarılı olacaksınız. Tenise, boş laflardan başka hiçbir destek vermemiş, bırakın desteği tenisi kullanarak batmış şirketini kurtaran biri. Oğlunu milli yapacağım diye yıllarca çökertilen takım ruhu. Üstelikte yüzde yüz hatalı olduğu konularda dahi kendi antrenörü ve milli takım antrenörlerini sırasıyla azarlayacak kadar haddini bilmezse ve bir lafı ile gelmiş geçmiş en iyi milli takım antrenörünü görevden aldırabiliyorsa. Halen görevde olan milli takım antrenörünü ağır bir şekilde azarlayıp sahadan kovabiliyorsa, ona bu fırsatı veren zihniyet suçludur. Bu kafadan gelinde adalet bekleyin ve çocuklarınızın haklarının yenmemesini bekleyin. Koca ülkede tenisin en önemli altın yıllarını boşa harcayacaksınız ve ülkenin en yetenekli çocuklarının da önünü keseceksiniz.

İster yardımcılarınız olsun, ister teknik görevlileriniz olsun hiç utanmadan "Bunlar benim yumuşak karnım ne yapayım?" diye kurmaylarınız ve adamlarınızın dahi arkalarından iş çevirip teker teker satacaksınız ve suçu da onların üstüne yıkacaksınız. Teknoloji ve iletişim çağında yaşıyoruz hiçbir şey sır kalmıyor. Sorumlu makamda oturup önüne gelene suç yıkmak dahiyane bir fikir olsa gerek. Suçlayın oyuncuyu, veliyi, antrenörü, hakemi, idareciyi, kulübü vs gitsin? Nasıl olsa onursuzlukta dip yapılıp kitabı yazılmış. Bunlar, hiç utanmadan birde size onur hakkında nutuk çekerler. Başarısızlıkta en kolay yol, masrafsız ve en gerzek çözüm çevrenizdekileri ve camiayı suçlamaktır belki işe yarayabilir. Ama tenis camiası eğitimli ve donanımlıdır. Sessiz kalırlar ama hiçbir masalıda yemezler ve günü gelince de hesabını faizi ile sorarlar.

Bir iki yürekli insan hariç, kendini tenis yazarı olarak yorumlayanlar yada tenise gönül vermiş kalemler, konuların detay kısmını perde arkasını yazmazlar anlamıyorum. Görüp yazdığınız konuları zaten herkes biliyor ve görüyor. Sizler görünmeyeni yazacaksınız ki hatalar düzeltilsin. Kulakları çınlasın, tenis antrenörlüğü yaptığım yıllarda tanıştığım gazetedeki Spor Müdürüm Erhan Köknar "Erkan görüneni yazarsan hiç yazma, kimse aptal değil onu herkes zaten görüyor. Sen görünmeyenleri yazacaksın" demişti. Tabi ki kimseyi üzmeyelim ama haksızlıklar tavan yapmışsa, doğru yolu bulmak için tenis camiasını aldatan dolandıran biri varsa ve o birinin kırılması gerekiyorsa, varsın kırılsın ve bedelini ödesin.

Günümüzde kulüpler mali açıdan çok zor dönüyor ve her geçen gün daha da zorlaşıyor. Oyuncu, antrenör, idareci, veli, kulüpler elini taşın altın fazlasıyla koymuşlardır. Kulüplerin birçoğu maaşları gecikmeli ödüyorlar. Bazılarında kulüp başkanları çoğu kez kendi şahsi bütçelerinden yada eş dosttan sırf kulüpleri yaşasın diye sponsorluk adı altında kaynak aktarımı yapıyor. Öte yandan birileri de koskoca güzide kurumun başına geçip hizmet için varız diyerek dolaşıyor. Ama gerçekte hizmet veren firmaların ücretlerini aylarca ödemeyip, kendi kurduğu paravan şirket ile tenis camiasının kaynaklarını iç ediyor ve üstüne de spor yapmayı yasaklıyor. Daha da ilginç olan ise aybaşını dahi zor getiren bir iki kişi çıkıp onları savunuyor.

İnsanımız çabuk unuttuğu için hatırlatmakta fayda var. Olayların ve haksızlıkların üstüne gitmek isteyen cesur insanlar ya doğrudan yada dolaylı yollardan susturulmak isteniyor ama bu saatten sonra kimse susmaz. Tüm tuhaf uygulamalar ve yasaklamalar maalesef tek bir kişinin eseridir. Yönetim kurulu üyelerinin gözünün içine bakılarak dahi yalanlar söylenen bir yerden bahsediyoruz. Birçoğunu yakinen tanıyorum, bu saçmalıkları onaylamayacak üst düzeyde onurlu ve şerefli insanlardır. Bu tür olayların yaşandığı yerde herkesten cesur olmasını bekleyemezsiniz. Kimi her şeyi göze alır, kimi sesini çıkaramaz. Kimi de aldığı talimatla konunun ne olduğunu dahi bilmeden dolaylı yada dolaysız savunmaya çalışır. Ama neyi savunacaksın rezillikler diz boyu ve görüldüğü gibi güneş balçıkla sıvanmıyor.

Herkes her şeyin farkında ve çok rahatsız, başarılı ve değerli Antrenör Ömer Gündüz maddi ve manevi büyük haksızlığa uğradığı ve yerden göğe kadar haklı olduğu bir konuda çıkıp cesurca ?başkana ithafen kimin ne yaptığı belli olmayan bir yerde, ne ülke tenisi bir yerlere gelir, nede başarı gelir... Durmuş beyefendi o koltuk sana on numara büyük istifa et, gerçekten bu işi hakkıyla yapabilecek insanların önünü açmış olursun... ? demişti. Ömer bu çıkışı bir sporcusu haksızlığa uğradığı ve gözlerinden yaş geldiği için yapmıştı. Diyebilirsiniz ki bize ne haksızlıklar yapılıyor gözyaşı da ne ki? O zaman Ömer Hocaya şapka çıkarmalısınız, çünkü onun için hiçbir şey sporcusunun gözyaşından daha değerli değildir. Doğru olanda kesinlikle budur. Her ilden en fazla bir tane Kahraman Ömer çıkar. Bu yüzden az sayıda olan dürüst ve cesur insanların kıymetini bilin ve onlara sahip çıkın.

Nereden tutsanız elinizde kalıyor. Sadece kendi hemşerisi diye her yerde takdim ettiği antrenörü ile olmayan şampiyonluğu ve başarıları Anadolu Ajansını davet edip plaketler verip adeta körler sağırlar birbirini ağırlar masalı ile utanmadan çarşaf çarşaf görüntüleri yayınlıyorlar. Bakana bile bilgilendirmelerde Türkiye şampiyonu diye bahsediliyor. Olmayan başarı böyle takdim ediliyor. Gerçi bakanlar aldıkları istihbarat bilgilerinden sonra çok mecbur kalmadıkça kesinlikle yan yana gelmiyorlar. Bu utançta bize yeterde artar bile, kimsenin tenis camiasını bu durumlara düşürmeye hakkı yoktur. Ayrıca hemşerinizin tam yüz katı başarı sağlayan onlarca antrenör var, bir tanede onlara yapmacık ve sahte değil gerçekten hak ettikleri plaketi verin. Diğer yandan maddi ve manevi her şekilde kendini tenis için feda eden kurumun bir kolu olan faaliyetlerde fahri başkanlık yürüten hanımefendinin İzmir?de kapanış töreninde alacağı planlı plaketi de hiç utanmadan plaketi kendisine kargo ile yollayın diye talimat veriliyor. Hanımefendinin Türkiye genelinde çok sevilmesi ve başarıları bu kadar mı kıskanılır, İzmir?deki törenin plaketi, İzmir?den, İzmir?e kargoya verilsin. Doğuda da olmayan sahte başarının plaketi için Ankara?dan gidilsin ve Anadolu Ajansı çağırılarak törenle verilsin. Biz doğuda tenis kalkınsın derken, batıyı da salak yerine koyalım dememiştik. Mete (Yaylalı) Beyin kulakları çınlasın bu durumlarda harika atasözleri mevcuttur. Siz herkesi saf, kendinizi akıllımı sanıyorsunuz. Ancak kendinizi kandırırsınız ama deniz bitti.

Kaptan köşkünde kendini gerçekten spora adayan ve işi bilen bir isimle tenis kendine gelecektir. Aksi takdirde uluslararası üst düzey müsabakalarda kesinlikle bu ülkeden şampiyon çıkmaz, bırakın şampiyonu finalist bile çıkmaz. Dünya klasmanında ilk elliye tek bir sporcu dahi yetiştiremezsiniz. Herkes aklını başına almalı ve önemli konularda görevler ehli insanlara bırakılmalıdır.

Tenis, ülke genelinde ve spor basın tarihinde hiç bu kadar dibinde dibine inmemişti. Rezillikler diz boyu, teniste hiç böylesine utançlar yaşanmamıştı. Basında, başarıdan çok kepazelikler haber oldu ve köşeleri doldurdu. Türkiye?nin en ünlü ve en çok okunan yazarı Sayın Uğur Dündar dahi şaşkınlığını gizleyememiş ve rezillikleri köşesine taşıdı. Herkes şaşkın, herkes suspus çünkü savunulacak en ufak bir şey kalmadı. Onursuzluk ve ciddiyet dip yaptı. Ama tüm rezillikler geride kalmalı ve kalacak. Bu şartlarda ve bu zihniyetle, bu ülkeden uluslararası şampiyon çıkmaz! Ama çıkması için yeni yılda artık bir şeylerin değişmesinin vakti geldi. Sadece tenis adına düşünürsek geçen yılın en önemli olaylarından biri Federer?in gelmesi olabilir ama ondan çok daha önemli olan tenisin sayfalarda kirli bir şekilde yer almasıdır. Türk tenisinin başına çok acil güvenilir, özü sözü bir, gerçek bir hizmet adamının gelmesi gerekiyor. Buradan sizlere müjdeyi vermek isterim. Türk tenisinin başına hiç kimseyi mağdur etmeyecek, onurlu, öz güveni yüksek, sevilip sayılan, disiplinli, adaletli, kurumsal yapıya inanan ve uygulayan, çok güçlü ve gerçek bir hizmet adamı, gerçek bir başkan gümbür gümbür geliyor. Türk tenisi için hayırlı olacağına inancımız tamdır ve hayırlı olmasını şimdiden canı gönülden diliyoruz.

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org