Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Yusuf Ziya HALEFOGLU Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
ABIHAYAT
11.12.2016
Yusuf Ziya HALEFOGLU
Okunma Sayısı : 8533
Oy Sayısı : 0
Değerlendirme : 0
Popülarite :
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Çok bilindik bir hikaye vardır; yeryüzünde bilinmek isteyen abıhayat, bir artezyen kuyusundan yükselip zahmetsizce ve sınırsızca akmaya başlamış. İnsanlar gelip bu büyülü sudan içmeye ve onunla beslenmeye başlamışlar. Çünkü çok temiz, saf ve canlandırıcı bir özelliği varmışı. Ama insanlar, yaşamın bu cennet hali içinde sürüp gitmesiyle yetinmemişler. Zamanla kuyunun çevresine çit çekmiş, giriş ücreti almaya, arazinin kendilerinin olduğunu iddia etmeye, kuyunun yanına kimlerin gelip gitmesine karar verecek yasalar oluşturmaya, kapılara kilit vurmaya başlamışlar. Çok geçmeden kuyu, güçlü ve zalim zümrenin mülkü haline gelmiş. Su buna çok öfkelenmiş ve akışına son verip bir başka yerden yükselmiş. İlk kuyunun etrafındakiler, iktidarları ve mülk sahiplikleri ile o kadar meşgullermiş ki, suyun yok olduğunun farkında bile değillermiş. Var olmayan suyu satmaya devam etmişler... Fark edenler, yeni kuyuyu bulmuşlar ve aynı şeyler orada da olmuş. Su gene başka yere göç etmiş ve bu böyle sürüp gitmiş...

Yaşamda her nerede olursak olalım, hangi kültürden gelirsek gelelim, bir yanlış-doğru sistemi ile iki yanlı bir tahterevalli gibi dururuz. Bedenimiz nasıl ki asit-baz oranını ve başka bir çok hassas polariteyi dengeliyorsa, ruh da aynı şekilde kendi dengesini titizlikle kurar.

Aynı şekilde ortalığı aydınlatmamız da böyledir. Aydınlığa karşılık gelen karanlık yoksa, bu mümkün olmaz. Aydınlatmak, gölgelemek demektir; biri olmazsa diğeri var olamaz. Doğanın tamamı polarite içinde yaşar; karanlık-ışık, yaratı-yıkım, alt-üst, kadın-erkek...

Bütün bu dengelere baktığımızda aynı temel yasaların bizim psikolojik yapımızda da olmadığını nasıl düşünmeyiz?

Bütün bunlar bir dengedir, eğer dengeyi bir tarafta ağır bastırırsak o hangi tarafta ise oradan çıkar. Bu iyi tarafta olabilir, kötü tarafta... Ama biz bu karanlık yönlerimizi bilir ve dengeyi sağlarsak gölgemizi tanımış ve sahip çıkmış oluruz.
Nasıl da harika bir çağda yaşıyoruz değil mi? Harika olduğu kadar gölgeli... Ama çağın gölgesi kaçınılmaz olarak, en çok can sıkıntısı ve yalnızlık olarak kendini gösteriyor. Bütün bu harika çağın yüksek yaratıcılığını, ona eşlik eden gölgeyi tanırsak ve o gölgenin bedelini zekice ödersek koruyabiliriz.

Bizler tahterevallinin orta noktasını, orta yolunu çok iyi kavramalıyız. Orta yol, eski Çin buna Tao diyor; ve orta yolun bir taviz değil sentez olduğunu söylüyor. Bu tahterevallinin iki ucu, her iki ögeyi belli mesafede tutar. Biri diğerini dengeler ve ciddi bir bölünme meydana gelmez. Bu iç bunaltıcı taviz değil, güçlü ve dengeli bir yaşamdır.

Yaşamda bazen o kadar rutinlerimiz oluşur ki, yaşamımızın diğer yanını tamamen tüketiriz. Yaşamın o kısmını tekrar canlandırmak istiyorsak, hep göz ardı ettiğimiz diğer uçlarımızı, yani gölgelerimizi açığa çıkarmalıyız.

Zıtları kucaklama cesaretimiz olsa, belki yaşamımız tamamen değişebilir. Doğru ile yanlış, iyilik ile kötülük, aydınlık ile karanlık gibi. Bilincimiz yeterli ise bu çatışma halindeki unsurları senteze ulaştırabilir ve tahterevallinin orta noktasındaki her şeyi bilen göze erişebiliriz. Biz buna paradoks diyebiliriz; paradoks modern çağımızda şiddetle ihtiyaç duyduğumuz o anlam kuyusudur. Karşıtlıktan paradoksa ilerlemek, bir bilinç sıçraması yapmak demektir. Bu sıçrama bizi bir uçtan öteki uca taşır ve aydınlatan bir bakış açısı kazandırabilir.

Ama çoğu zaman bizler, büyük miktarlarda enerjimizi durumlarımıza karşı koymak için kullanırız, karşıt olma kısa devre gibi bir şeydir; ayrıca bir kanama gibi enerjimizi bitirir. Karşıtlığı paradoksa dönüştürmek, meselenin her iki yanının, karşıtlık çiftlerinden her ikisinin eşit saygınlık ve değer içinde var olmasına izin vermek demektir. İki karşıt güç birbirlerine bir şey öğretecek ve her ikisine hizmet eden bir öngörü yaratacaklardır. Bu bir taviz değil, yaşamın bütünselliği içinde görmemi ve ne yapmamı gerektiğini kesin olarak bilmemi sağlayan bir anlayış derinliğidir. Bu kesinlik, insanoğlunun bildiği en değerli niteliklerden biridir.

Çözüm, birbiriyle karşı karşıya gelen karşıt enerjilerin dinamiğinden yükselmek zorundadır. Paradoksla birlikte olmayı sürdürürsek, bütün enerjimizi hassas bir odaklanmaya götürürüz ki, böylece bütünlüklü bir tutuma kavuşuruz.
Bu da aydınlanmadır aslında...

Aydınlanma, kimimize göre bir kurtuluş, kimimize göre yeniden doğuştur...

Bana göre ise anlamlı ve barışçıl bir yaşamın özüdür...

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org