|
|
|
|
Yusuf Ziya HALEFOGLU Gözüyle
|
|
|
|
|
Tüm Yazıları
 ShareThis
|
VUCA! (Corona Virüs ve Düşündürdükleri)
22.03.2020
Yusuf Ziya HALEFOGLU |
|
|
| Okunma Sayısı : |
7708 |
|
|
| Oy Sayısı : |
49 |
|
|
| Değerlendirme : |
4,98 |
|
|
| Popülarite : |
8,42 |
|
|
| Verdiğiniz Puan : |
|
|
|
|
|
|
Bugün sabah gerçekten bir belirsizliğe uyandığımı fark ettim. Hem endişe, hem korku karmakarışık duygular. Tüm yaşadıklarımızı anlamlandırmaya çalışıyordum. Kahvemi hazırlayıp bahçeye çıktığımda, gelen sesler için kafamı kaldırıp gökyüzüne baktığımda turnaların geçtiğini gördüm. O kadar kalabalıklardı ki, binlercesi, hep bir ağızdan çıkardıkları ses, köpeğimiz Ateş'i bile korkutmuş ayaklarıma sarılmaya başlamıştı. Sonra biraz daha etrafımı izlediğimde öten diğer kuşlar, ağaçlar, bitkiler her şey yerli yerinde yaşamlarına devam ediyordu. Bahçedeki, limon ağacının çiçekleri her şeye inat açmış ve muhteşem kokusuyla adeta kendimden geçirmişti. Bu nasıl güzel bir koku, yaşamın kokusu aslında, var olmanın kanıtı bence? Sonra tekrar düşünmeye başladım, aslında şu anki kaygılar sadece insanoğlu için, hani dünyayı sahiplenmiştik ya, sadece bizim zannediyorduk. Halbuki yaşam dünyada gayet normal devam ederken tek bir canlı için normal gitmiyordu; biz insanoğlu?
*
Virüsün etkisi o kadar hızlı yayılıyor ki, herkes endişe içinde birbirine bir şeyler sorup rahatlamaya çalışıyor. Ama hiç kimsenin süreçle ilgili bir öngörüsü yok maalesef. Sokağa çıkma yasağı, yaşlıların evde kalması, gerçekten bizim ülkede de İtalya gibi bir durum olur mu? Hepsi muğlak düşünceler. Çünkü hiç kimsenin bilgisi yok, sokakta virüs yokmuş gibi yaşayıp giden insanlar, camilerin kapısına kilit vuruldu diyenler? Çünkü yaşlılarında, cami kapısına kilit vurulmuş diyenlerin de tek korkusu var yalnızlık? Yaşamın anlamını kaybetmek. Sığınacak limanlarının ellerinden alınması.
*
Öyle bir dünyaya uyandık ki, değişimin hızının ve kapsamının belirlenemediği, olayları anlamakta zorlandığımız ve öngörü yapamadığımız bir dünya. Hem de öyle bir dünya, öyle bir dönem ki nasıl adlandıracağımızı bilmiyoruz. Geçmiş tecrübe ve ezberlerin hiçbir işe yaramadığı yeni bir dönem.
*
Aklıma ilk gelen, ilke defa Türker Kılıç hocamdan duyduğum ve 2016 yılında Oxford?un yılın kelimesi olarak seçtiği "Postruth Era" , yani çelişkiler çağını yaşamaya başladık geldi. Evet tamda yaşadığımız çelişkiler çağıydı. Aynı şekilde, Leaders Make the Future (Liderler Geleceği Yaparlar) kitabının yazarı Bob Johansen bugünün değişen kriterlerini şu sözleriyle dile getiriyordu: "Sabır, sağduyu ve belirsizlikle yaşamayı gerektiren bir çelişkiler dünyasına giriyoruz." Bir çok tanım var aklımdan geçen. Ama bildiğim tek bir şey var, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
*
Hepimizi, bu çelişkiler dünyasında bambaşka bir yaşam tarzı bekliyor. Aslında fütüristlerin yaklaşımına bakacak olursak sanki her şeyi tahmin ediyorlardı. Hep söylenen yaşamda doğduğumuz kültür akvaryumundan kafamızı kaldırıp, ben kültüründen çıkıp, biz kültürüne geçişin dönemi. Bunun için yapmamız gerekense bakış açılarımız değiştirmek. Bakış açılarımız ki, dünyaya açılan pencerelerimiz. Diğer insanlarla ilişki kurmanın ve onları görmenin belirli bambaşka şekli. Bir insanın bakış açıları, onun kim olduğunu ve nasıl gördüğünü göstermez mi? Bakış açısı yaşam boyunca bizim bilinçsizce geliştirdiğimiz bir şey değil midir? Aynı zaman farkındalık ve disiplinden geçerek geliştirebildiğimiz her şeydir. İşte bunu kazanmanın yolu, önyargılarımızdan kurtulup yeni bir ben yaratmaktan geçmez mi?
Belki de biraz stoacı düşünceyle yaşama bakıyorum. Ya da Cicero gibi evrenin aklı olarak; "O doğanın gücüdür, o ruhtur, bilgenin aklıdır, adaletli olanla olmayanın ölçüsüdür" diye mi bakmak gerekiyor.
*
Artık biliyoruz ki maddeyi yaratan enerjidir, biliyoruz ki hücre zarındaki protonlar arası konsantrasyon farkından enerji sağlanmaktadır. Bu bir milimetrenin 5 milyonda biri kadar bir yer, eğer siz bunu 1 metrekareye çıkarırsanız yıldırım gücüne eşdeğer voltta enerji üretirsiniz. Nature dergisinde yayınlanan makaleye göre Laniekea teorisi olarak bilinir, bütün evrenin bir enerji olduğunu ve her bir noktasının birbiri ile bağlantılı olduğunu açıklamaktadır. Ve bütün enerjileri tek bir sistemde düşünürsek, bir bütünsellik ve her şeyin birbiri ile bağlantılı olduğunu gösterir. İnsanın en küçük hücresindeki bir proton ile evrenin enerjinin bağı olduğu gibi. Bu Çiçeronun dediği gibi evrenin aklıdır belki de?
*
Nobel ödüllü fizikçi Max Planck'e göre nesnelere ve olaylara bakış açımızı değiştirdiğimizde onların bizim için ifade ettiği anlam da değişmeye başlar. Böyle bir dünyada kendimizi kaybetmemek için çevremizdeki bu değişimi kabul ederek, olaylara bakışımızı yenilemeli ve yeni dünya düzenine uyum sağlamalıyız. O nedenle, yeni dünya düzenindeki belirsizlik, değişkenlik ve kompleks durumlara çözüm getirecek yetkinliklere ve adaptasyon becerisine sahip olarak kazanabiliriz.
*
İşte bu noktada en son eğitimini aldığım İnovasyon mentörlüğünde duyduğum yeni kelime; VUCA. İçerisinde yaşamakta olduğumuz dünyanın ta kendisi. Küçüklükten beri bilgi yüklemelerinin yapıldığı, gün içerisinde yüzlerce insanın maruz kaldığı yoğun iş temposu, insanların ne yapması gerektiğini ve neye yatırım yapacağını şaşırdığı yeni dünya düzeni. Soğuk Savaş?ın bitmesi ve asimetrik tehditlerin ortaya çıkması neticesinde yeni güvenlik ortamını tanımlamak için ABD ordusu tarafından ortaya atılan kavram VUCA.
*
VUCA kavramı; "Volatility", "Uncertainty", "Complexity", "Ambiguity" kelimelerinin kısaltmasından oluşuyor. Çok hızlı değişen, kayganlık (Volatile), neredeyse emin olduğunuz durumlarda bile sizi şaşırtabilecek sonuçlar doğurabilen, kesinlikten uzak bilinmezlik (Uncertain), karar verirken dünyanın öbür ucundaki bir olayı bile göz önünde bulundurmanız gerekebilen karmaşıklık (Complex), birçok seçeneğe sahip olduğunuz ve her seçeneğin farklı sonuçları beraberinde getirdiği, belirsizlik (Ambiguous) dünyasından bahsediyoruz. Yani yeni bir dünya, yeni bir düzen?
*
Vuca dünyamıza hoş geldiniz.
Her şey o kadar belirsiz ki, dünya ekonomik bir yeni düzene mi, yoksa farklı bir yaşam kültürüne mi yelken açıyor?
Artık hepimiz şunu bilmeliyiz ki VUCA dünyasına hoş geldiniz.
Bu yeni dünya düzeninde bakış açılarımızı değiştirip, yaşama bambaşka bir şekilde umutla bakmalıyız.
*
Hani Nazım'ın dediği gibi enseyi karartmayacağız;
"Yok öyle umutları yitirip karanlıklara savrulmak,
Unutma aynı gökyüzü altında bir direniştir yaşamak."
*
Hep birlikte, bilim, akıl ve bilgelik ile inadına Yaşamak?
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Tüm yazıları
ShareThis
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Türk Liderler:
Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem
|
|
|