Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Yusuf Ziya HALEFOGLU Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
Us'lu Yaşam
09.12.2021
Yusuf Ziya HALEFOGLU
Okunma Sayısı : 3564
Oy Sayısı : 1
Değerlendirme : 5
Popülarite : 0
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Son günlerde, paranın konuşulmadığı yer kalmadı, nereye gitsem para konuşuluyor. Dün bu kadara aldım, bugün bu kadar oldu. Bugün satsam çok daha zarardayım. Hep bir kıyaslama. Hatta, Dolar ve Euro para birimleri çocukların bile ağzından düşmez oldu. Bazen mutluluk kaynağı, bazen bu dünyanın karanlık yüzü... Ortalık mahşer gibi, kimsenin kimseyi neredeyse gördüğü yok. Beni de her zaman ürperten bir şey. Hele de sanal para metavers'le birleşirse yeni bir dünya, yeni bir düzen. Ve oluşacak korkularımız. Ve en önemlisi bizi zapt etmek isteyenler, önce bizim korkularımızı kullanmaya başlıyor. Korkularımız sayesinde nice hayaller satıyorlar bize. Korkularımız nedeniyle beğenir, korkularımız nedeniyle takip eder, korkularımızla satın alıyoruz çünkü.
Acaba para korkularımızı mı tetikliyor?

Bu arada, paranın doğuşunun aslında Us'un kaynağı olduğunu bilmek beni oldukça şaşkına çevirdi (D. Cündioğlu). Nedir bu "para" derseniz, Farsçadan gelmiş "ödül" anlamı taşımaktadır. Ödülü de Us'mudur acaba demeden geçemedim?

Us'un kaynaklarını düşünmeye başlayınca, Spinoza'nın Etika'yı yazarken niçin geometrik bir düzen kullandığını şu an çok daha iyi anlıyorum. Düşündükçe ölçmenin, saymanın, kıyaslamanın en önemli aracı geometri değil midir? Kıyaslama ile önermelerinin ispatı, yorumlaması... Bu sayede, dönemin filozoflarının çoğundan en sade dil ile yazması...
Peki biz kıyaslamaları nasıl oluşturduk, en çok da para ile değil mi?
Para dediğimizde bizde oluşturduğu etki bazen çok güzel olurken, bazen bizler için sıkıntı kaynağıdır. Ama para olmasaydı, bugün bu kadar ilerleme kaydedilebilir miydi? Paranın, us'un evrimindeki rolü nedir acaba? Us'un evriminin başlangıcı hesaplama yapmak değil midir? Ölçmek, kıyaslamak, değerlendirmek, yorumlamak, üretmek...

Tarihte hesaplama, iplere düğüm atılarak, çakıl taşlarını sayarak (Latince calculus), fasulye tanesi ile sayarak, çentik atarak gerçekleşmiştir. İnsanlar arasındaki ilişki, takasın bir ileriye taşınmasıyla, kıyaslamayla ortaya çıkmıştır. Kıyaslamayı yaparken daha sonraları bir şekilde farklı malzeme kullanımı başlamıştır. Değerli metaller kullanılmaya başlanmış. Para dediğimiz şey MÖ 7. yy'a kadar Lidya da çıkmayı beklemiştir. Niye MÖ 7. yy ölçme kıyaslamayı getirmiştir?

Sayma ve ölçmenin hesabını yapmak için yazıya ihtiyaç duyulmuştur. Yazının çıkışı ile ölçme ile değerlendirme başlamıştır. Mağara resimleri, Piktogram vb resim yazı... Simgesel yazılar. Sonra bir çizgi veya bir resimle bir çok şey anlatılabilmiş.
İnsanın en büyük icadıdır o halde yazı. Yazı varsa yorumlama var, tartışma, sentez var, diyalektik var, bağlantısallık var.

Düşüncelerimizi yazıya dökemediğimiz zaman, nasıl üzerinde düşünüp yorumlayacağız. Doğruluğu üzerinde nasıl fikirler alıp, tekrar gözden geçirebileceğiz. Tüm yumak halindeki düşüncelerimizi nasıl çözeceğiz. Düşüncelerimiz, geçerli mi, geçersiz mi, tutarlı mı, tutarsız mı, bunu ancak yazınca görme imkanımız olmaz mı? Yazmak düşünceleri bir nevi kıymetlendirmektir. Yazınca tartışmaya olanak tanırız.
Uygarlığın en önemli alametlerinden bir tanesi, tartışma yeteneğidir. Tartışma yoksa ortada, ne us kalır, ne de düşünme. Hem us, hem düşünme oradan yavaş, yavaş çekilir.
Us dış dünyadan, duyulardan kopma halidir. Us aslında bir üretimdir, birikimdir. Us bir oluşumdur. Yine Dücane Cündioğlu'nun dediği gibi, us'u ortaya çıkaran şey para ve yazıdır. Us, zamanla, kültürle, okumayla birikimle oluşur. Süryanice dinlemektir bir noktada, biriktirmektir. Us öyle kolay, kolay oluşan bir şey değildir. Kendi halinde beklerseniz oluşmaz. Zamanla oluşan bir süreçtir. Akıl ile us çok farklı iki kavramdır. Akıl bir şeyleri yapabilme becerisi değil midir? Bir konuda karar verirken aklınızı kullanarak yapabilirsiniz. Us bütün bunların düşünülmesi, yorumlanması kıyaslanması ve üretimidir.
Us'sal düşünce olmasa felsefe ortaya çıkar mıydı?
Okumanın olmadığı, fikirlerin konuşularak duyulmadığı bir ortamı olmayan toplumun Us'unun gelişmesini, evrimleşmesini bekleyebilir miyiz? Teoman Duralı hocamızın dediği gibi bazı toplumların felsefeye yatkınlığı yoktur diyor. Okumak konusunda ne kadar zayıf olduğumuzu da ekliyor.
Okumak öyle açıp sayfalar duymak değil, öğrenilen her kelimenin, her cümlenin üzerinde günlerce düşünebiliyor muyuz? Bunu kendimizce yorumlayıp, toplumda ilişki içinde bulunduğumuz kişilerle tartışıp yorumlayabiliyor muyuz? Tefekkür ederek, belki üzerinde düşünüp yazabiliyor muyuz? Us, tamamen bu birikimlerin ürünüdür. Us'un beklemeyle evrime ulaşmasını bekleyemeyiz. Us'un olmadığı toplumların halinin nasıl olduğunu açıkça görebildiğimizi düşünüyorum. Bugün okuma yazma oranına bakarsanız istatistiksel olarak %90 diyebilirsiniz. Peki okuma yazma bilmek sadece sesleri çıkarmak mı? Ya da bir şeyleri kağıda geçirmek mi? Okuma yazma, okuduklarını düşünebilme yeteneğidir, düşündüklerini yazıya dökebilmedir. Bugün okuduklarını yazıya döken belki de %1 bile değil, çünkü oranlarsak yılda çıkan kitap sayısının yanından bile geçmez bu oran.

Öğrenme, us'un evriminin en önemli yoludur. Öğrenme derken, bir bilgiyi alıp, üzerinde hiçbir katkı, düşünme gerçekleştirmeden, değerlendirmeden, yeri geldiğinde bir başkasına satmak değil. Yani belli bir konuda düşünüş ve anlayışımızın değişmesi veya genişlemesi. Sonra da bu değişimin davranışlarımıza yansıması.
Herhangi bir konuda bir şey öğrendiğimizde, kendimizi zorlayarak, derin düşünerek, tefekkür ederek, çatışmalı, ortaya çıktığında başlangıçta bizi rahatsız edecek, ama aynı zamanda da özgürleştirecek alanlara girerek ve onları da görünür hale getirerek yeni bilgiye, iç görüye, yeni bir anlayışa ve farkındalığa kavuşmaktır Us'un evrimi...
Hep birlikte us'umuzu evrimleştirmenin yollarını arayalım ve yaşamdaşlık yolunda bir adım daha atmış olalım?


Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org