|
|
Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle
|
|
|
|
Tüm Yazıları
ShareThis
|
Y O L
26.04.2011
Ahmet Kilicaslan Aytar |
|
Okunma Sayısı : |
62169 |
|
|
Oy Sayısı : |
4 |
|
|
Değerlendirme : |
5 |
|
|
Popülarite : |
3,01 |
|
|
Verdiğiniz Puan : |
|
|
|
|
|
|
Y O L
Cumhurbaşkanı Gül,The New York Times'da yayımlanan makalesinde Ortadoğu'da halkları tarafından meşru görülmeyen otoriter,merkezci ve seçkinci Arap rejimlerinin Filistin sorununda meşruiyet ve politika boşlukları oluşturduklarını, Ortadoğu'nun er ya da geç demokratikleşmesi ardından İsrail'in bölgedeki yeni siyasal iklime uyum göstermesi gereğini bir başka ülkeden daha fazla hissedeceğini kaydediyor. İsrail'in yükselen demokratik akımların etkileriyle başetmek için Filistinliler ve Araplarla barışmasını, bu noktada Filistin sorununa iki devletli bir çözümün geliştirilmesiyle de dalganın genişleyerek Arap-İsrail barışının tesis edilebileceğine işaretle, Türkiye'nin yeni dış politikasıyla yapıcı müzakerelerin kolaylaştırılmasında yeniden arabulucu olmasını istiyor.
* Ahmet Davutoğlu ise arabulucu olmak talebinde Türkiye'nin 2023 yılı perspektifini çizmektedir. "Nasıl bir cihan devletinin küçülme süresi 12 yılda gerçekleşmişse,güçlü bir Cumhuriyetin Cihan Devleti olma ideali de önümüzdeki 12 yıl içinde gerçekleşecek.O zaman şefkat ve kudret eli güçlü olan Türkiye'nin insanlığa nasıl el uzattığını bir kez daha göstereceğiz"diyor!
* Fakat AKP iktidarının İsrail ile Hamas örgütünün Ankara ziyaretiyle başlayan, Davos'ta gerilim arttıran, takiben Mavi Marmara kriziyle ikili ilişkileri tamamen donduran gerginlik politikasından nasıl çıkılacağı ve Türkiye'nin nasıl arabulucu olacağı, Ortadoğu'da da her an yeni bir denge oluşturan güçlü İran siyasetine arabuluculuğun nasıl içselleştireceği merak ediliyor? Ya da arabuluculuk kastı farklı bir politikaya mı işaret ediyor?
* AKP'nin egemen düşüncesi ümmetçi siyasi islamın kavrayıcı ve bütünleyici temelinden hareketle tüm islam coğrafyasında ekonomik,siyasi ve sosyal kalkınmışlığı batı medeniyetine ilişiklemekten kaynaklanıyor. Ortadoğu'da demokratikleşme hareketlerinden çok önce Türkiye'de Kemalist ideolojinin demokratik işleyişi engellediği ulusal ya da uluslararası siyasi, sosyal, ekonomik nitelikteki sorunların çözümünü güçleştirdiği kabulündedir. İktidara getirişinden itibaren hızlanması kaydıyla yürütülen politikalarla küresel serbest piyasalara entegrasyonla başlayan dönüşüm -bugün, siyaseten de denetimi oluşturmuş bulunuyor. Siyasi denetim;Kemalist zihniyeti benimseyen Türk Yargısı ,TSK, tüm kurum ve kuruluşları reforme etmiştir. Savunma ,güvenlik ve istihbarat konularında güçlenilmiş ve Kemalist ideolojinin gündelik hayata sirayet eden zihniyetini bertaraf etmek üzere insan yetiştirme düzeni ve duyarlıklar da değiştirilmiştir.
* Ağabey Türkiye hazırdır:o nedenle kapitalizmi az gelişmiş,modern burjuvazinin çok zayıf olduğu ve proleteryanın bulunmadığı Ortadoğu ülkelerinde demokratikleşme hareketleri -şimdi tüm hızıyla devrededir. Süveyş Kanalıyla Mısır,Aden Körfeziyle Yemen,petrolüyle Libya,İran'ın doğu Akdeniz'de politik gücünü aktarımda Suriye; ekonomik kaynaklarının hep batıya amade olması kaydıyla islami örgütlerin yüzbinlerce insanı hareketlemesiyle demokratikleşmeye ilerliyor. Hepsinin tek şablonu;ümmetçi siyasetin kavrayıcı ve bütünleyici temelinden hareketle tüm islam ülkelerinde ekonomik,siyasi ve sosyal kalkınmışlıktan ayrısı-gayrısı olmadan pay alınmasıdır. Slogan aynıdır;yaratılan Yaratandan dolayı sevilmekte ve hepsi kardeştirler!
* Ne ki demokratikleşme hareketlerinin gerisinde ekonomilerinin gelişmişliği,teknolojik üstünlükleri,kültür,rekabetçilik,yenilikçilik,tarihi hafıza ve medeniyet bağları bakımından tarihin en büyük birikiminde Batı -tıpkı, AKP iktidarının Kemalist ideolojiyi tasvir ettiği düşünce gibi-ne ki, bu kez İslam algısının istenilen barışçıl ve istikrarlı bir dünyaya engel olduğu kurgusundadır! İslam ülkelerinde bireysel dini duyguları ağır basan insan tipi yerine siyasal anlamda dini arayışları öne çıkaran milyonlarca insan tipini yaratmayı becermiş ve sosyolojileri değiştirmek üzere Tunus'a,Mısır'a,Yemen'e, Libya'ya,Suriye'ye caddelere ve meydanlara salmıştır... Batı siyasi islam adına ivmelediği bu tiplerin vasıtasıyla islamı yozlaştırırken,hareketi islam ülkelerine "devrim" adıyla pompalıyor-bu suretle, İslamın özgür geleceğini kapana sokuyor!
* Teslim alınmış Türkiye; güdümlü, islam ümmetçisi milyonların ülkelerinde sosyolojileri değiştirerek demokratikleşmesi çabalarının arabuluculuğunu yapıyor. Desteği ve deneyiminin lojistiğini veriyor. Türkiye'nin arabuluculuğu Arap ülkelerinde harekete geçen islami örgütlerin ılımlı islam siyasetiyle dirlikleri,iktidara yükselmeleri,tutunabilmeleri ve dönüşümü sağlayabilmelerini temine yöneliktir. Bu noktada küresel ekonominin ve siyasetinin tam kontrolü altına alınmış olacaklardır-ki;bu misyon İsrail'e arabulucu olmak anlamına geliyor!
* Rağmen Türkiye -mesela, İran'ın doğu Akdeniz'e nüfuz ve politik güç aktardığı Suriye'deki demokratik hareketlere ya da Batılıların Libya'da bir islam toplumuna askeri saldırısına sessiz kalmayı tercih ediyor. Bu politika islamiyeti korumak ve daha ziyade İran'ın siyasi,askeri ve kültürel menfaatlerine karşı görünmemek çabasından kaynaklanıyor. Çünkü Türkiye Ortadoğu politikasında islamcılığa lider olmak yanında İran'ın ürettiği gerginlikleri bizzat üzerinde toplamak bu suretle İsrail-İran gerginliğinin absorbanı olmak amacıyla da kullanılıyor. Türkiye İran'ın İsrail'e oluşturacağı gerginliklerde gerilimi düşürmek için devreye girmeli ve İsrail'e karşı yapay bir gerginlik yaratarak ana objeleri karartmalıdır! Bu anlamda Türkiye; İsrail-İslam toplumları ve İran arasında arabulucuk misyonunu sürdürüyor...
* Neden Cumhurbaşkanı Gül arabuluculuk talep ediyor ya da Davutoğlu 2023 için Cihan Devleti hayali kuruyor? Halbuki plan işlerse -elbette İran sorunu da çözülürse;müslüman Türk ve Arap ülkeler ve bireyleri hiç eksiksiz,o tarihte devasa küresel ekonominin şaşmaz sömürüsünde ve prangadadırlar! O halde karartma yapılıyor! Çünkü o gün ne Türk ne Arap ne de İslam;İslam uluslarının sonudur! |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Tüm yazıları
ShareThis
|
|
|
|
|
|
|
|
Türk Liderler:
Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem
|
|
|