Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
YETER KEMAL-EDDİN YETER
02.07.2014
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 32091
Oy Sayısı : 2017
Değerlendirme : 5
Popülarite : 16,52
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Ekmeleddin İhsanoğlu'nun adaylığının kesinleşmesinin ardından,
AKP'nin Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Ticaret Odası konferans salonundaki konuşmasına dualarla meydan okuyor ve teşekkür ediyor.
"Mülkün sahibi Allah'tır. Bizi bu günlere eriştiren Rabbime sonsuz hamdolsun. Çıktığımız bu kutlu yolculukta Rabbim ayaklarımızı doğruluk üzre sabit kılsın. Ya Rab bizim göğsümüzü genişlet. Sen ki her şeye gücü yetensin. Bu mübarek günde dileğimiz odur ki bu milleti zaferle müjdele ya Rabbi. Amin Amin Amin..."dedikten sonra,
" 200 yıl boyunca yüz üstü sürünen bir medeniyetin yüzünü yüceltmenin mücadelesini verdik. Allah'a hamd olsun başardık. Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilmesiyle bu ülkede vesayetler tarihini kapattık" diyor.

*
Recep Tayyip Erdoğan ile 13 yıldır ABD'nin Avrasya'da öngördüğü radikal dönüşümlerde egemenliğine güvence olarak Türkiye'deki varlığını hükümetlerle değişmeyecek denli köklü ilişkiler üzerinden geliştirmek üzere devletin en üst yönetimi ve askerle oluşturduğu yakınlığının meyvaları alınıyor.
ABD'nin Türkiye'de en üst yönetime ulaştırdıklarının oluşturduğu AKP devleti Selçuklu'nun, Osmanlı'nın egemen olduğu İslam toplumlarındaki kültürel kodların değişiminden yana ve Osmanlı'nın felsefi dayanakları üzerinden halifeliğin kaldırılmasıyla başsız kaldığını düşündüğü İslam ülkelerini İslam Konfederasyonu çatısı altında oluşturmayı hayal ediyor.
AKP-devletinin Balkan, Kafkas, Orta Asya coğrafyasında ve Tunus'tan ,Libya'ya, Mısır'da Suriye, Irak'a kadar tüm politik macerası bu olmayacak sevdaya dayanıyor.
Şimdilerde bu sevda "bölgeyi kazanırsak petrolü ve Misak'ı Milli topraklarını da kazanırız " noktasına gelmiştir.
ABD'nin Avrasya'daki çıkarları için su, toprak, hidrokarbon kaynakları üzerinde Kürdistan'ın kendi üstünde başka egemenliği kabul etmeyen Kürt ulus devletinin oluşmasına yönlenilmiştir...
Ne ki o bölgenin sınırlarını çizen büyük ya da küçük oyuncular hiç hesaba katılmıyor, Allah Kerim'dir ama yarınları akıl belirliyor...

*
Bir Kurtuluş Savaşı birikiminde Türk Milletinin hiç bir soy, din, mezhep, konum ayrımcılığı içermeyen bağımsızlıkçı, antiemperyalist ve çağdaş karakterli Cumhuriyet Devletinin idealist taahhütleri tasfiye edilmiştir.
Halbuki,insanlığın devrimi din'in özel bir mesele olduğu düşüncesinde yetkinleşilmeye karar verildiği anda başlamış,
Zamanla insanlık, hakları için yaptığı mücadelede inananların inanmayanlar aleyhine sahip oldukları tüm kamusal ayrıcalıkları kaldırmış, dinin devlet içinde egemen güç haline gelmesini reddetmiştir.
Sonra modern devletin kanun çıkarmasının günahkâr insan işi olduğunun kabulüyle, Tanrı'nın devlet hayatında ortaya çıkan tarafsız ve görünür iradesi kalkmış:
Akıl ve vicdan özgürleşmiş: Sanat, bilim, teknoloji derken insan uygarlığı oluşurken insanlığın sonsuzca ilerleyebileceği,
Dileyenin oralarda bir yerde özgür akıl ve vicdanıyla Tanrı'ya hamd edebileceği esasında birleşilmiştir-ki; bunların bütünü idealist taahhütlerdir.

*
Cumhuriyet Devrimi'nin de biricik hedefi insanlığın özgür akıl ve vicdanının düşünsel türevi lâik temele dayandırarak ulaştığı gelişmişlikti.
O yüzden siyasi toplumun temeli Ümmet'ten Millet'e çevrilmiş, siyasi iktidarın temeli Kişisel Egemenlik'ten Millet Egemenliği'ne dönüştürülmüş,
Teokratik Devlet yapısı yerine Lâik Devlet getirilmiş, Modernleşme ve Gelenekçilik arasında bocalayan toplum bu ikilikten kurtarılarak, yüzü uygarlığa çevrilmişti.
Yani bilge,sonsuz, yaratıcı Tanrı tasavvurunda Türk insanının, bilimin dinin açıklama getirdiği sorulara cevap vermeye başladığı, "Tanrı olabilir ama bilim bir yaratıcı olmadan da evrene açıklık getirebilir" mantığından hareketle evren bilgisiyle yetkinleşebilmesinin yolu açılmıştı...

*
Olmadı!
Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan " 200 yıl boyunca yüz üstü sürünen bir medeniyetin yüzünü yüceltmenin mücadelesini verdik, Allah'a hamd olsun başardık.Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilmesiyle bu ülkede vesayetler tarihini kapattık"derken,
Atatürk'ün Türkiye'yi "Biz büyük bir devrim yaptık. Ülkeyi bir çağdan alıp yeni bir çağa götürdük. Birçok eski kurumu yıktık. Bunların binlerce taraftarı vardır. Fırsat beklediklerini unutmamak gerekir. Ulusun ve devrimin içeriden ve dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı korunması için bütün ulusalcı ve cumhuriyetçi güçlerin bir yerde toplanması gerekir" uyarısıyla Türk insanını özgür akıl ve ve vicdana yönlendirmesinin devlet katında hiç bir hükmünün kalmadığı anlaşıldı.

*
Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığına yürürken,"Gözümüz arkada değil ve olmayacak. Arkada güçlü bir geleneğin olduğunu biliyorum. Arkada bu davayı omuzlayacak kahramanların olduğunu biliyorum"diyor.
Ne davası? İşte Parti-devletin Sünni Türk İslam'ı temsil eden Diyanet İşleri Başkanlığı,Ramazan ayı dolayısıyla yayınladığı mesajda buna yanıt veriyor.
"Sünnilik,Şiilik ya da Alevilik bir din üst kimliği değildir. Üst kimlik İslamdır. Türklük,Kürtlük,Araplık etnik aidiyetlerdir.Müslüman kimliği hepsinin üstündedir"diyor!

*
Yazık,bugün Atatürk'ün 1935' de CHP'nin 4.Büyük Kurultay'ında "Bu anda, bundan önceki Kurultay'ları ve Parti'mizi doğuran ilk Sivas Kurultayı'nı -ki, dış ve iç düşmanların süngüleri altında kurulmuştur, hatırlamak geçen on altı yılın bütün hadiselerini göz önüne getirmeyi kolaylaştırır.
Uçurum kenarında yıkık bir ülke... türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar... yıllarca süren savaş.., ondan sonra, içerde ve dışarda saygı ile tanınan yeni vatan, yeni sosyete, yeni devlet ve bunları başarmak için arasız devrimler " diye Türk genel devriminin kısa bir özetini verdikten -sonra,
"Ulusa hizmet yolunda bütün varlığımızla çalışmak, parti üyelerinin bozulmaz andıdır" ifadesi yerinde yeller esiyor.

*
Bu andın bozulmaması için Türk devrimcisinin yüzyılların çağ dışı değer ve geleneklerin tasfiyesine yönelmiş devriminin, birçok aktif direniş ile karşılaşması haline daima dikkat göstermesi gerekiyordu.
Her zaman eski düzenin canlandırılması girişimlerini önleyecek sağlam düzenin kurulması ve devrimin temel ilkelerinden ödün vermemek ve devrimi kararlılıkla korumak için her şey göze alınmalıydı.

*
İşte CHP, "Ulusa hizmet yolunda bütün varlığımızla çalışmak, parti üyelerinin bozulmaz andıdır" şiarından gelmesine rağmen,
Yıllardır Kemalizmin halk ve ulus özdeşliğinde, o nedenle aklın ve bilimin düşünsel türevi lâikliğe dayanan, sonra bu noktadan uygarlığa yükselmeyi hedefleyen bir siyasi gelenek olduğu gerçeğinde kararlılık gösteremiyor.

*
Son olarak, Kemal Kılıçdaroğlu'nun adam satmacılıkla kendini gösteren bu felsefe ve geleneğin kararlılığını reddedişi ve konjonktürel oportunist bir sosyal demokrat harekete yönelmesi sonucu;
Atatürkçü Düşünce Sisteminden gelen, ilişkilerinde yazısız kurallar ve geleneklerde yapısallaşmış ve kurumlaşmış, Kemalist tutarlılıkta davranış birliği içinde katılımcı,özgür insanların ve CHP'nin İl ve İlçe örgütlerinin politikanın tüm alanlarından uzaklaştırılarak Türk Ulus Devletinin AKP Devletine dönüşmesine karşı çıkma ve engel olma muktedirliklerinin önüne geçilmiş bulunuyor.

*
"Gık çıkmıyor!"
Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında hâlâ İslamcılığı şüphe götürmez Ekmelleddin İhsanoğlu'na oy isterken,Erdoğan'ın cumhurbaşkanı adaylığını değerlendiriyor,yoksa o da Erdoğan'a mı meydan okuyor?
Ama Kemalizm gibi muhteşem bir emanete sahip çıkamayışın, ona ihanet etmiş olmanın zavallılığından, gurursuzluğundan etkilenmişe benzemiyor.
"Siz cumhurbaşkanı adayı olamazsınız. Yalan söyleyenden cumhurbaşkanı adayı olamaz.Saygınlığını yitiren birisinden cumhurbaşkanı adayı olmaz"gibi ifadelerle laf salatası yapıyor.

*
Cumhurbaşkanlığı seçiminin en güzel yanının, Kemal Kılıçdaroğlu ve şürekasının tasfiyesi olacağı anlaşılıyor.
Kemal Kılıçdaroğlu ile yüzleşmek Kemalistler için yeniden filizlenip-boy atmanın umudu haline geliyor.
Şimdi, devletin hiç bir katında etkinliğini olmayan,önleri hep CHP'li bezirganlarca kesilen Kemalistlerin üzerine sokaklarda güneş doğuyor...


2.7.2014

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org