Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
AVRUPA-ATLANTİK'TE EKONOMİ CEPHESİ
24.07.2014
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 33925
Oy Sayısı : 1380
Değerlendirme : 5
Popülarite : 15,7
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Rusya Devlet Başkanı Putin'in, ABD ve Avrupa'nın tepkisinin sert olacağını bildiği için Ukrayna'nın doğusunu istila etmediğine, ama Ukrayna'nın egemenliğini ve istikrarını zayıflatarak gizlice istila ettiğine inanılıyor.
ABD/NATO, Rusya'nın Ukrayna sınırında 12 bin askeri olduğunu, doğudaki silahlı bağımsızlık yanlılarına askeri yardımlarda bulunduğu iddiasındadır.
Almanya Başbakanı A. Merkel " Rusya'nın Ukrayna'da barışa katkısı yeterli değil, "
İngiltere Başbakanı D.Cameron "Ukrayna'ya yönelik tutumunun değişmemesi durumunda, Rusya'ya yönelik yaklaşımın temelden değişmesi gerekir " diyor.

*
Devlet Başkanı P.Poroşenko silahlı kuvvetlerde yeni organizasyonlar yapıyor ve Ukrayna'nın doğusunda yeniden denetim sağlamaya çalışıyor.
Çatışmalar sürdükçe, kayıplar arttıkça Ukrayna'da yeni sivil toplum, AB desteğini arkasına alarak reformlar yapılmasını,aksi takdirde eski devlet başkanı V. Yanukoviç'in devrilmesi için harcanan emeklerin ve geçen ay AB ile imzalanan ortaklık antlaşmasının bir anlamı kalmayacağını,
Ukrayna'da reformların başarısı için Rusya'ya daha sert yaptırımların uygulanmasını istiyor.

*
Nitekim,16 Temmuz'da ABD Maliye Bakanı J. Lew, Rusya'ya karşı yeni yaptırımlar paketini açıyor.
Amerikan firmalarının enerji devi Gazprom'un mali kolu GazpromBank'a ve devlet şirketi Vnesheconombank'a ve dünyanın en büyük petrol üreticilerinden Rosneft ve doğal gaz tedarikçisi Novatek adlı Rus şirketlerine finansal destek sağlaması yasaklanıyor.

*
17 Temmuz'da da Brüksel/ Avrupa Parlamentosu, Rusya'yı Ukrayna'nın egemenliğini zayıflatma çabalarından vazgeçirmek için ekonomisine ve seçkinlerine daha fazla baskı yapmak,
O arada Kiev hükümetinin, hem Ukrayna hem Batı'nın lehine olacak reformları hayata geçirebilmesine olanak tanımak için bir dizi yaptırım kararı alıyor.

*
Avrupa Parlamentosu bir süre önce de Rusya'ya olan doğalgaz bağımlılığını azaltma girişimlerine hız vermişti.
2009'da kabul edilen "3.Enerji Paketi" prosedürleri çerçevesinde Rus Gazprom şirketinin hem doğalgaz satıcısı,hem de boru hattı sahibi olamayacağı, bunun "Doğalgaz Arz Güvenliği"ne aykırı olduğundan hareketle,
Gazprom şirketinin Avusturya, Bulgaristan, Yunanistan,Macaristan,Sırbistan,Slovenya ve Hırvatistan'da doğalgaz satış ve taşımacılık işini birbirinden ayırmasını istemiş,nihayet Rus gazını Karadeniz üzerinden Avrupa'ya taşımayı hedefleyen Güney Akım projesine ilişkin çalışmaları askıya almıştı.

*
Bu kez AB üyesi bazı ülkeler Rusya-Ukrayna krizinde nasıl bir yaklaşım sergilenmesi konusunda bölünmüş olmalarına rağmen,
Mesela Rusya ile olan ekonomik ilişkileri doğrultusunda yaptırımların ağırlaştırılmasına muhalefet eden Almanya, Fransa ve İtalya gibi ülkeler,
Rusya'ya yaptırımların artmasını kendi çıkarları için tehlikeli gören Avusturya,Lüksemburg, Bulgaristan, Yunanistan, Güney Kıbrıs ve Slovakya gibi küçük ülkeler;
Yine de Ukrayna'da krizin büyümesi ve Rusya'nın bu ülkeye yönelik tavrında ısrar etmesi karşısında Avrupa Parlamentosunda, kendilerini yaptırımları ağırlaştırma tehdidini uygulamaya mecbur hissetmiştir!

*
Avrupa Yatırım ve Avrupa Yeniden Yapılanma ve Kalkınma Bankalarının Rusya'daki projeleri finanse etmemesine yönelik yaptırım kararı alınmış,
Rusya'dan Ukrayna Cumhurbaşkanı P. Poroşinko'nun sunduğu ateşkes ve genel affı kapsayan 15 maddelik barış planına destek vermesi istenmiştir.
Temmuz sonuna kadar yeni yaptırımların açıklanacağı kararı da çıkmış bulunuyor ki;

*
Malezya Havayolları'na ait bir yolcu uçağının düşürülmesinden sonra, Avrupa Birliği'nin Rusya ekonomisinin tüm sektörlerini vuracak daha üst seviyede yeni ekonomik yaptırımlarının uygulanacağına ilişkin beklentiler gelişiyor.
Şimdi bu tedbirlerin Rusya'nın Ukrayna'nın doğusunda devam eden müdahalesini engellemeye yeterli olup-olmayacağı tartışılıyor...

*
Başkan Putin,"Batı ültimatom ve yaptırımlar dili kullanıyor. Devlet egemenliği kavramı aşındırılıyor. Neden istenmeyen rejimler, bağımsız politika yürüten veya başkalarının çıkarları yolunda duran ülkeler istikrarsızlaştırılmaya çalışılıyor, anlayamıyoruz. Bu tür çabalar gizli servisler, sivil toplum kuruluşları ve sözde yumuşak güç mekanizmalarıyla yapılıyor. Sıkça radikal, milliyetçi, bazen neonazi, köktenci güçlere umud bağlanıyor. Görünüşe bakılırsa tüm bunlar, bazı ülkelerde demokrasi olarak kabul ediliyor ama umarız, bizim ulusal meşru çıkarlarımız dikkate alınır, kimse bizim işlerimize karışmaz. Her zaman ortaya çıkan tartışmalı konularsa sadece diplomatik yollarla, müzakereler yoluyla çözülür " diyor ve ekliyor;
"Tanrıya şükür, Rusya, hiçbir ittifaka üye değil. Bu, önemli ölçüde egemenliğimizin bir garantisidir. Zira ittifaklara katılan herhangi bir ülke derhal egemenliğinin bir kısmını teslim ediyor ve çoğu zaman bu durum ulusal çıkarları yansıtmıyor. Ancak bu onların egemen kararıdır. Biz bu meydan okumalara uygun bir şekilde tepki veririz" diyor...
Doğrusu Avrupa ülkelerinin hangi nedenle olursa olsun tereddüdleri karşısında Rusya adamakıllı bir direnç gösteriyor...

*
Avrupa Parlamentosu'nun Temmuz sonunda açıklayacağı yaptırım listesinde, Başkan V.Putin'in yakın çevresindeki isimlerin hedef alınacağı belirtiliyor.
Rus zenginlerinin Avrupa ülkelerindeki banka hesapları ve yatırımlarının dondurulması, bu ülkelerdeki mülkiyetleri de askıya alınması halinde Rus iktidarında kolayca bir gediğin açılması planlanıyor.

*
Bu noktada Batı, geçen yıl yüzde 1.3 oranında büyüyen Rusya ekonomisinin, bu yıl herhangi bir büyüme öngörmeyişinden umutlanıyor.
Çünkü kurgusunu;kişi başına milli geliri belli seviyeye ulaşan ne Rusya, ne de başka bir gelişmekte olan ülkenin teknolojik olarak gelişmemiş üretim biçimine bağlı kalmaları ve yurtiçi aktivitelerinin eksikleri, işte finansman kısıtlılığı, kimi sektörde aşırı üretim kapasitesi ya da yatırım talebinin zayıf olması gibi kendi iç sorunları nedeniyle,
Büyük çapta yabancı yatırım çekemeyecekleri, teknolojiyi yükseltemeyecekleri, ağır korumacılıkla yerli üretimi ve hizmeti geliştiremeyecekleri, sonuçta gelişmiş ülke kategorisine ulaşmalarının olanaksız olduğu düşüncesi üzerine inşa ediyor.
Ukrayna krizi sonrasında doğrudan dış yatırımın hızla başka ülkelere yönelmesi ya da yabancı sermayenin Rusya'dan kaçması bu kurguyu güçlendiriyor...
Ne ki ABD ve Avrupa ekonomisine de bir başına büyümek yetmiyor, mutlaka küresel büyüme gerekiyor !

*
Rusya Başbakanı D.Medvedev bu duruma ilşkin olarak,"Hiç bir yaptırım ekonomimizi çökertmeyecek. Batı'nın yaptırımları kötü rekabete bir örnektir.Herhangi bir ülkenin bizim ekonomik imkanlarımızı illegal olarak kullanmak suretiyle kendi ekonomisini güçlendirmesine, mevcut ekonomik sistemimize zarar vermesine ya da uygulanmakta olan tek taraflı yaptırımların gölgesi altında bazı belirli firmaların çıkarlarına uygun şekilde koruma önlemleri almasına müsaade edemeyiz. Bu durumu Dünya Ticaret Örgütü ve diğer uluslararası süreçler çerçevesinde hallederiz. Bizi farklı yönlere çekiyorlar, 1980'li yıllarda Amerikalılarla ilişkilerimiz ağır bir tarihti ve o döneme dönmek isteyen varsa muhtemelen öyle de olacak,ancak bu kimseye fayda vermez. Biz buna karşıyız " diyor...

*
Doğrusu,ekonomiden hareketle Asya'nın barışa, istikrara ve gelişmeye yönelik güçlü adımlar atılıyor.
Çok sayıda serbest ticaret anlaşmaları, Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği, Doğu Asya Zirvesi önemli roller oynuyor.
Ya da Şanghay İşbirliği Örgütü, Shangri-La Diyaloğu ve Asya Bölgesel Forumu gibi bölgesel güvenliği korumada önemli platformlar bölgesel işbirliği mekanizmalarını geliştiriyor.
Bu mekanizmalara herhangi bir meydan okumaya karşı durmak için Soğuk Savaş zihniyetinin terk edilerek uluslararası ilişkilere yeni bir perspektiften bakılması ve sorunlara çözümler bulmak için tüm uluslararası toplumun birlikte çalışması gerekiyor.

24.7.2014

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org