Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
İRAN SANA SÖYLÜYORUM, RUSYA SEN ANLA
17.01.2015
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 35333
Oy Sayısı : 1150
Değerlendirme : 5
Popülarite : 15,3
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Charlie Hedbo saldırısından sonra Rusya'dan Avrupalı ülkelerin Rusya ile ilişkilerini değiştirmesi ve terörle mücadele için işbirliği yapması gerektiğini ifade eden çıkışlar geliyor.
Rusya Güvenlik ve Savunma Komitesi Başkanı V. Ozerov, "Şu anki durumda Avrupa liderleri ve Avrupa Güvenlik İşbirliği Teşkilatı yönetimi esas görevlerinin hiç kimseyi tehdit etmeyen ve etmeyi de hedeflemeyen Rusya'ya karşı ekonomik ve siyasi yaptırımlar uygulamak yerine, tüm dünyayı rahatsız eden tehditlerle birlikte mücadele edilmesi olduğunu anlamalıdır" diyor.

*
O sırada Fransa'nın cezalandırma operasyonuna başladığını gösterircesine donanmasına ait bir uçak gemisi Yemen açıklarına hareket etmiştir.
ABD Senato'sunda ise M. McConnell liderliğinde cumhuriyetçi çoğunluğun yanı sıra bazı demokratların, İran'a yönelik yaptırımların ağırlaştırılmasını öngören yasa tasarısı üzerinde çalışıldığı bildiriliyor.

*
İran, 1979'dan itibaren ABD'nin ticarete ve finansal operasyonlara getirdiği kısıtlamalarla karşı karşıyadır.
1996'da D'Amato Yasası'yla petrol ve gaz üretim endüstrisindeki yatırım süreçleri ciddi darbe almıştır.
Sonra nükleer teknolojide kaydettiği ilerleme İran'ı BM Güvenlik Konseyi zeminine getirmiş ve 2006'dan itibaren kabul edilen 4 ayrı kararla "Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması" na aykırı hareket ettiği gerekçesi ile kişiler ve kurumlar bazında bir takım yaptırımlara uğruyor.

*
BM'nin yaptırımları İran'ın dünya kamuoyu nezdindeki imajına zararlar veriyor.
Ekonomi daralıyor, halk sıkıntılara düşüyor,nihayet hakim dini ideolojinin lideri A.Hamaney ile Cumhurbaşkanı H. Ruhani arasında ABD ve AB ile ilişkilerinin normalleşmesi çervresinde farklı düşünceler oluşuyor.
Kamuoyunda Ruhani'nin Batı ile gizli bir ajandası olduğuna ilişkin kuşku dalgası esiyor, iki lider arasında gelişen ayrışma ülkenin siyasi katmanlarına yayılıyor, yönetimde hem ideolojik,hem de kişisel hesapların çelişkileri keskinleşiyor; doğrusu yaptırımlarla İran rejiminin zayıflatılması planı bir güzel işliyor...

*
Halbuki 5+1 ülkelerinin İran'ı nükleer silahtan uzak tutmaya çalıştığı, İran'ın ise nükleer hakları üzerinde kısıtlamayı kabul etmediği görüşmelerde,
Anlaşmazlık konuları artık, "santrifüj sayısı, ağır su reaktörlerinin durumu, nükleer işbirliği, yaptırımlar ve sermaye piyasalarına katılma tarihinin belirlenmesi"ne indirgenmiştir.
Yine de 5+1 ülkeleri İran'ın uranyum zenginleştirmesine hangi oranda müsaade edileceği konusunda kararsızdır, konuyu uzun zamana yaymak istiyor...
Halbuki Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu, İran'ın uzlaşma uyarınca yüzde 5 zenginleştirilmiş uranyum gaz stoğunu düşürdüğünü, İran'ın bir atom bombası imal edilebilmesi için gereken nükleer zenginliğe sahip olmadığını,
Çünkü nükleer maddelerin büyük kısmını nükleer yakıta dönüştürdüğünü, böylece İran'ın nükleer bomba yapma niyetinin olmadığını gösterdiğini rapor ediyor...

*
Ama ABD ile İran arasındaki nükleer görüşmeler; esasen ABD-Rusya arasındaki güç dengesini belirleyecek Ukrayna Kriz'inin Baltık'tan Karadeniz'e, Hazar'a ve Ortadoğu'ya kadar olan bölgedeki rolü üzerinden cereyan ediyor.
Avrasya'da değişimi ivmeleyen bu mekanizmaya meydan okumak üzere ABD ve AB'nin Rusya'ya ardarda ekonomik,siyasi ve askeri yaptırım paketleri açtığı,
Rusya'nın ortak olmaktan ziyade bir tehdite dönüştüğü ve NATO'nun bu tehdite karşı vargücüyle mücadele etmesi gerektiği yönünde düşüncelerin hızla pratikleştiği,
ABD Temsilciler Meclisi'nin Rusya'nın saldırganlık politikasını tescil ettiği ve ABD Başkan'ına, Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Antlaşması çerçevesinde yükümlülüklerini ihlal etmekle suçlanan Rusya'ya hesap sorulması için çağrıda bulunma yetkisinin verildiği bu süreçte;
ABD'nin " Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesine İlişkin Anlaşma"nın (NPT) tarihsel serüveni ve öneminden hareket ettiği anlaşılıyor.

*
Bu çerçevede Rusya gerçeği ve İran'ın nükleer silah edinmesi durumunda, İsrail'e ve genel olarak Arap dünyasına musallat olmasının nasıl engellenebileceği Nükleer görüşmeleri etkiliyor.
Görüşmelerden kifayet edici sonuç alınmaması durumunda nükleer silah sahibi olmak isteyen ülke sayısının birden bire ciddi şekilde artacak olmasından endişe ediliyor.
Bu silahı kullanma potansiyeli, sabotajlara karşı koruma kapasitesi sorun oluşturuyor.

*
1945'de ABD'nin Japonya'da/Hiroşima ve Nagazaki'ye atom bombası atarak gücüne ilişkin Sovyetler Birliğine verdiği mesajın ardından,
1949'da Sovyetler Birliği'nin, 1952'de İngiltere, 1960'da Fransa, 1971'de Çin derken, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesinin nükleer silah sahibi ülkelerden oluşması, bu ülkelerin listeyi kendileriyle sınırlı tutması fikrini ortaya çıkarmış,
5 nükleer güç, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesine İlişkin Anlaşma'sına öncülük etmişti.

*
NPT'de katılan ülkeler, nükleer silah geliştirme konusundaki tüm çabalarından vazgeçerken karşılığında nükleer silah sahibi 5 güç nükleer silah miktarını azaltma gayretinde olacaktı ve nükleer silah sahibi olmayan ülkelerin, barışçıl amaçlarla nükleer güç kullanabilmesi için gereken maddi yardımı sunacaklardı.
Ama anlaşmayı imzalamayı reddeden ülkeler için yapılabilecek bir şey yoktu, nitekim 1974'te Hindistan,1979'da İsrail, 1998'de Pakistan ve 2008'de Kuzey Kore denemeler yaptı.
Barışçıl kullanımla ilgili bilgi birikiminin,nükleer silah yapımına aktarılmasını engellemek de teknik açıdan son derece zordu.
Nitekim İsrail, bu alandaki bilgi birikimini ortağı Güney Afrika ile paylaştı, Pakistan ise bazı ülkelere bilgi ve silah satışına başladı.

*
Şimdi ABD'nin yoğurdu üfleyerek yediği anlaşılıyor.
ABD Başkanı B.Obama elinde, Rusya'nın saldırganlık politikasını tescil eden Temsilciler Meclisi'nin verdiği, Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Antlaşması çerçevesinde yükümlülüklerini ihlal etmekle suçlanan Rusya'ya hesap sorulması için çağrıda bulunma yetkisini tutuyor.
Anlaşmalara riayet konusunda kararlılığını ve pazarlık gücünü emsal göstermek üzere olanca gücüyle İran'ı baskılıyor, Rusya'ya suç duyurusunda bulunmanın eşiğinde bulunuyor.

*
Ne, BM Daimi Temsilcisi Samantha Power'ın İran'a karşı yeni yaptırımların müzakere sürecine ciddi manada zarar verebileceği uyarısına,
Ne, İran Meclis Başkanı A.Laricani'nin, Batılı ülkelerin Tahran'a yönelik yeni yaptırım kararı alması durumunda, sınırsız uranyum zenginleştirme çalışmalarına geri dönebileceklerini açıklamasına aldırmıyor.

*
Ne ki, bütün bunların terörle mücadeleye kifayet edip-etmeyeceğinde şüphe bulunuyor.
Doğrusu, bütün dünyayı rahatsız eden tehditlerle "birlikte" mücadele edilmesi gerekirken, ABD ve Batı'nın yanlış yerde durduğu görülüyor.

*
Çünkü,Cumhurbaşkanı B.Esad, Çek Literarni Noviny gazetesine " biraz da kendinden kes" anlamında "Suriye, Batılı kimi taraflara terörü desteklemelerinin ve ona siyasi şemsiye temin etmelerinin doğru olmadığını, çünkü bu terörün bir gün mutlaka ülkelerine ve halklarına uzanacağını belirtmeye çalıştı. Maalesef bu konuda Suriye'ye kulak vermediler. Batılı kimi yetkililer dar görüşlü tavır sergiledi. Fransa'da yaşananlar Suriye'nin vizyonunu doğruluyor. Aynı zamanda Avrupa'nın politikalarının da sorgulanması gerektiğine işaret ediyor. Ortadoğu'da ve Fransa'da yaşananların yanı sıra hatta belki de daha önce Avrupa ülkelerinde yaşanan terörün sorumlusunun bu politikalar olduğu söylenebilir" açıklamasında bulunuyor...

17.1.2015

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org