Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
RECEP'İN RÜYASI İNSANLIĞIN KÂBUSU
18.03.2015
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 47555
Oy Sayısı : 2303
Değerlendirme : 5
Popülarite : 16,81
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Tarafsızlık yeminine rağmen yeni anayasa ve başkanlık sistemi için AKP'ye oy istemeyi sürdüren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Balıkesir'de işadamlarına hitap ediyor.
"Benim derdim ne biliyor musunuz? Bir anonim şirket nasıl yönetiliyorsa Türkiye böyle yönetilmelidir. Yoksa bileklerine bağlıyorlar prangayı, yürü yürüyebilirsen " diyor.

*
Bu sözleriyle Erdoğan, bütün demokratik sistemlerin niteliği itibariyle çoğulcu olduğu inancını dışlıyor.
Birincisi; modern devlette siyasi iktidarın toplum içinde farklı gruplar arasında paylaşılmış olduğu ve demokratik siyasal sürecin baskı gruplarının ulusal siyasi kararları etkilemek üzere yarıştığı çok partili siyasi sistemi reddediyor.
İkincisi; modern devletteki sosyal, kurumsal ve ideolojik çeşitliliği bir gerçeklik olmanın ötesinde değerli bulan bir yaklaşımın gereği demokratik sistemde nispeten özerk siyasî ve iktisadî örgütlerin çoğulluğunun sürdürülmesinden yana olmadığını söylüyor.
Üçüncüsü; Çoğunluğun yönetimi: Azınlık haklarını güvenceye alan yönetim: Fakirin yönetimi:
Sosyal eşitsizliği yok etmeye çabalayan yönetim: Fırsat eşitliği sağlamaya çalışan yönetim:
Kamu hizmetinde bulunmak için halkın desteğine dayanan yönetim: gereği olarak "Kuvvetler Ayrımı" ilkesine inanmadığı açık ediyor.

*
Ya? Erdoğan en hafif tabirle bir Faşist'in profilini çiziyor.
Aslında Siyonizmin gücü olan kapitalin küresel enformasyonel emperyalizme dönüştüğü ya da küresel enfomasyonel emperyalizmin lideri ABD'nin;
"Amerika'lıların ülkelerinde ve yurtdışında emniyetinin, noksanlıkları olan uluslararası sisteme rağmen küresel işbirliği sayesinde yaratılacak barışçıl ve istikrarlı dünya ile sağlanacağı, bu gücün kaynağını ABD'nin askeri kapasitesi, dünya çapında erişim olanakları ve üstün kaynakları,
diplomasi, angajmanlar, ekonomik kalkınma ve etki sağlamaya yönelik yöntemleriyle oluşturacağı" taahhüdünden hareket ediyor.

*
ABD'nin bu felsefesi ile Türkiye'den Arap İslam toplumlarında Büyük Ortadoğu Projesi ile öngördüğü; ekonomi, siyaset, sosyal politikaların yeniden yapılandırılması, bu suretle güvenli, istikrarlı daha fazla kâr'ın transfer edilmesi çabalarının işbirlikçiliğini yapıyor.

*
Çünkü ABD küresel ekonomik ve siyasal sistemin bu bölgede bu yönde gelişmesine, çok uluslu örgütlerin güçlenmesi yeni denge ve güç odaklarının oluşmasına neden oluyor.
Bu büyük güç odaklarının yeni dinamizmlerin ve kaynakların oluşturulmasında öncü rolü oynaması hedefliyor.
Çok uluslu örgütlerin devletler gücüne erişmesi, ekonomik anlamda da söz sahibi olmaları yeni stratejilerin ve bürokrasilerin yolunu açacağı,
Savaşlar ve güçlerin ekonomi ve teknoloji alanına kayarak devletlerin giderek güç kaybedip çok uluslu örgütlerin daha sistemli işleri başarmalarına ve yükselmelerine neden olacağını iddia ediyor.

*
Bu paralelde devletlerin refah devleti ya da sosyal devlete değil birer şirkete dönüşmesi hedefleniyor.
Şirkete dönüşemeyen devletler taşınamazken, ekonomi ve siyaset daha rafine, rasyonel, bürokrasisi oturmuş, finans sisteminin belirleyici olduğu, hukukun finans sistemi üzerine inşa edildiği yapılar isteniyor.
Bu dönüşümü sağlamak üzere devletler kendi içinde ayıklanmalara gitmektedir, devlete etki eden yapılar mafya, cemaatler, lobiler ayıklanıyor, bu yapıların oluşturduğu boşluklara, kara deliklere izin verilmiyor.

*
Ama hızlı ve hep daha fazla kâr için disipliner teknikler, işlevsel ve esnek mekanizma ve değişim-geçicilik-değişim ardışık karakteri ile gelişmişlikle doğru orantıda bireylerden toplumlara karşılıklı bağımlılıklar gelişiyor.
Değişim o denli güçlüdür ki, devletlerin sosyal yanı tahrip olurken insan karakterleri aşınıyor, köleleşme başlıyor.
Hem karşılıklı bağımlılık hem de böylesi bir insan-toplum dengesinde küresel ekonominin güvenliği, istikrarı ve büyümesinin sağlanmasına yönelik bir anlayış oluşuyor.

*
Ama hegemon güç mertebesinde ABD'nin, üstelik Birleşmiş Milletler'de müdahale yönünde bir karar alınmamasına rağmen, "İstekliler Koalisyonu" olarak Irak'a askeri harekatta bulunmasıyla başlatılan bu yeni anlayış süreci ya da "Yeni sömürgecilik insandan gelişip tüm dünyaya işliyor, modern zamanın yeni hayat tarzı ulus devletlerin ötesinde dizayn ediliyor, karşıtlar ise eşitliğin mücadelesini veriyor" postülatı gereğince bazı devletlerin tepkisiyle karşılaşıyor.

*
Alman Filozof Friedrich Nietzsche'nin, "Sen yeni bir kudret ve yeni bir hak mısın? Kendi kendine dönen bir çark mısın? Yıldızları da zorlayabilir misin senin etrafında dönsünler diye?" ifadesi,
Ya da Rusya Devlet Başkanı V.Putin'in "Dünyada bir takım genel modellere göre yaşayamayan ülkeler ve bölgeler var. Orada toplum farklı ve nihayetinde geleneklerin de farklı olduğunu kabul etmeniz gerekir" ifadesi doğrultusunda eşitlik mücadelesi veriliyor.
Konvansiyonel ve Kitle İmha Silahlarının Yayılması, Uluslararası Terörizm,
Uluslararası Örgütlü Suçlar, Küresel Salgın Hastalık Tehdidi, Etnik ve Dinsel Temelli Çatışmalar başlıca küresel tehditler oluşturarak dünyayı tehdit ediyor.

*
Bu çerçevede, Türkiye'yi bir anonim şirket gibi yönetmek iddiasında olan Recep Tayyip Erdoğan'ın karşısında tek güç olarak, bugün TBMM çatısı altında ancak çok zayıf temsil edilebilen Atatürk devrimciliği bulunuyor.
Atatürk devrimciliği, Türk toplumunun; bilimde, sanatta, kültürde, düşünce, siyasada, yönetimde ve tüm davranışlarda, topluca ekonomide içinde bulunduğu çağdışı etkenlerden ve bağlardan serbest kılmak ve çağ ortamında gelişmek için bilimin ve lâik kültür ve yaşamın kuracağı geleceğe yönelmeyi olanaklı kılmak için değişmedir, değişmeye açık kalmaktır.
Erdoğan'ı boğacak biricik umud budur.

18.3.2015

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org