Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
BİR KURŞUN DÜŞMANA, BİR KURŞUN KENDİ AYAĞINA
25.04.2015
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 47986
Oy Sayısı : 973
Değerlendirme : 5
Popülarite : 14,94
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Türkiye yıl boyunca ABD Başkanı "Soykırım" kelimesini kullanacak mı, kullanmayacak mı diye endişeyle 24 Nisan tarihini bekliyor.
Eğer soykırım kelimesi kullanılmamışsa ve Türkiye'nin başka ülkelerde tepkisini gösterecek bir takım nedenler oluşmamışsa, gelecek yılın 24 Nisan'ına kadar bekleniyor.

*
Bu yıl da ABD Başkanı Obama, Ermenilerin 1915 olaylarının yıldönümü olarak kabul ettikleri 24 Nisan ile ilgili açıklamasında soykırım ifadesini kullanmadı.
Türkiye'nin olduğu kadar ABD'de yerleşik Ermeni Diasporası'nın ve Ermenistan'ın merakla beklediği açıklamasında "Bu yıl, 20. yüzyılın ilk toplu mezalimi olan Büyük Felâket'in (Meds Yeghern) 100. yılını anıyoruz " ifadesini kullandı.

*
Ne ki, bu yılın yıldönümüne bir mesajla katılan Rusya Devlet Başkanı V.Putin,şaşırttı fakat farklı bir konjonktürün yaşandığını hissettirdi.
Putin, "24 Nisan 1915 insanlık tarihinin en korkunç ve dramatik olaylarından ve Ermeni halkının soykırımı ile ilgili kederli bir tarihtir" ifadelerini kullandı.
"Etnik kimliklere göre toplu katliamın haklı gerekçesi olamaz. Uluslararası toplum, bu tür vahşetlerin hiçbir zaman ve hiçbir yerde tekrarlanmaması için her şeyi yapmakla yükümlüdür" dedi.
Türkiye'nin gelecek 24 Nisan'lara kadar olan bekleme sürecinin zorlu geçeceğini gösterdi.

*
Çünkü, ABD'nin uluslararası sistemi oluşturan Avrupa-Atlantik odaklı işleyişe karşı,
Rusya'nın yakın çevre ve Avrasyacı dış politika kalıpları doğrultusunda çok kutupluluk söylemini meşrulaştıracak yeni bir bölgesel yapılanma oluşturmayı istediği bir süreç yaşanıyor.
Her geçen günde ABD ile Rusya arasında oldukça zor ve karmaşık sorunlar oluşuyor.

*
ABD, Rusya ile cepheleşmeyi istemiyor,o yüzden Ukrayna anlaşmazlığını durgunluğa, küresel politikada Rusya ile ilişkileri Soğuk Savaş çerçevesine taşımıştır.
Rusya ise eski Sovyet topraklarında yaşayan Rus kökenlilerin, yaşadığı devletler ile etno-kültürel, tarihsel ya da siyasal anlamda sorun yaşamasını Avrasyacı dış politika doktriniyle değerlendiriyor.
Aleyhine hareket eden ve Batı ile yakınlaşan devletleri kendi lehine hareket eder hale getirmeyi istiyor.

*

Bakarmısınız, lütfen?
Başta Abhazya, Güney Osetya ve Karabağ olmak üzere Kuzey Kafkasya'da Karaçay/Çerkez, Kabarney/Balkar, Kuzey Osetya, Çeçenistan, Dağıstan gibi sorunlu bölgeler etnik çatışma alanlarıdır.
Bu bölgeyi yüz yıl boyunca gerçekleştirilen kitlesel katliamlar, sürgünler belirliyor.
Rusya için enerji kaynakları açısından Azerbaycan ön plandadır, siyasi bağlamda Gürcistan'a yoğunlaşılmıştır.

*
Ermenistan ise gerek siyasi gerek ekonomik açıdan Moskova'ya bağlıdır.
Bölgedeki dengeler ve bloklaşmalarda Rusya'nın bölgede tek dayanağının Ermenistan olması,
Ermenistan'ın ise yer altı kaynaklarına ve transit yollarına sahip olmaması yüzünden bütün projelerden by-pass edilmesi gibi konular Rusya-Ermenistan ilişkilerini belirliyor.

*
Rusya'nın Kırım'ı ilhak etmesi ardından Kasım 2014'de Abhazya ile imzaladığı ittifak ve bütünleşme antlaşması, 18 Mart 2015'de Moskova'da Güney Osetya ile ittifak ve bütünleşme antlaşmasını imzalamasıyla yeni bir uluslararası anlaşmazlık daha başlamıştır.

*
Bu anlaşmazlıklarda Rusya; ABD'nin Şubat 2008'de Kosova Meclisi'nde okunan bağımsızlık bildirgesi ardından Sırbistan'dan ayrılarak bağımsızlığını ilan eden Kosova Cumhuriyeti'nin tanınmasına dayanak yaptığı, Başkan George Bush'un uluslararası hukuk yorumu,
"Bağımsızlık bildirgeleri iç yasaları ihlal edebilir. Ancak bu uluslararası hukukun ihlal edildiği anlamına gelmez" beyanını,
Ya da BM Uluslararası Mahkemesinin 2010'da aldığı, "Genel uluslararası hukuk bağımsızlığın ilan edilmesine uygulanabilen yasağa sahip değildir" kararını koz olarak kullanıyor.

*
ABD bu sorunlu bölgelerde tarih kitapları üzerinden bir mücadele yürütürken,
Şimdi Kırım'ı,Güney Osetya ve Abhazya'yı ilhak eden Rusya; Kosova'nın bağımsızlığını kazandığı Başkan Bush'un hukuk yorumunun tartışılması için uluslararası hukukun katına çıkmayı öngörüyor.

*
Sadece bunlar değil, Rusya Suriye iç savaşında da işlenen hukuk ihlallerinden Esad rejimi kadar muhalif tarafların, teröristlerin varsa bunları destekleyen ülkelerin paylarını üstlenmelerini taleb ediyor.
Hukukun ihlâl edilmesinin sona erdirilmesini, ihlal eden bireylerin cezalandırmasını ve söz konusu suçların detaylı ve esaslı bir biçimde kategorize edilmesinin öneminden yanadır.
Bu suretle yeni bir statüde BM ve yeni bir dünya talep ediyor...

*
O yüzden, bu yılın 24 Nisan Ermeni Soykırımı yıldönümü yaklaşırken, ABD'nin ileri sürdüğü;
1,2 milyar üyesi bulunan Katolik Kilisesi'nin ruhanî lideri Papa Francis'in,
Avrupa Birliği'ne üye 27 devletin, 751 temsilcisinin yer aldığı Avrupa Parlamentosu'nun,
Almanya Cumhurbaşkanı J. Gauck'un, "Osmanlı döneminde 1915 yılında yüz binlerce Ermeni'nin öldürülmesini soykırım olarak nitelendirmeleri ve Ankara'yı "soykırımı" tanımaya, arşivlerini açmaya ve Erivan'la barışmaya çağırmalarıyla yapılan açılış seremonisi paralelinde;

*
Nükleer anlaşma konusunda İran ile yürüttüğü görüşmeler, nihai anlaşmanın yapılma olasılığı, ABD ile gelişen ilişkileri doğrultusunda İran'ı kendi sistemine dahil etmek, İran'a bölgesinin konvansiyonel güc olma fırsatı vermek;
Bu sırada Türkiye'yi bypass ederek, TANAP ve Türk Akımı boru hatları projelerini saf dışı ederek, bunların yerine İran ,Kürdistan ve Azeri enerji kaynaklarını "Büyük Ermenistan İdeali" başlığında Güneydoğu, Doğu ve Karadeniz yönünde yeni bir hat ile Avrupa uluslararası piyasalarına sürmek senaryosuna rest çekiyor.

*
Aralarında Kanada, Fransa, Almanya, Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Yunanistan, İsviçre'nin de olduğu 21 ülke 1915'de Türklerin Ermeni Soykırımı yaptığını yasalaştırmıştır.
Ayrıca BM Ayrımcılığın Önlenmesi ve Azınlıkların Korunması Alt Komisyonu, Avrupa Konseyi,Avrupa Parlamentosu, Dünya Kiliseler Konseyi, İnsan Hakları Derneği gibi birçok kuruluş da Ermeni Soykırımını tanıyor.

*
Şimdi Rusya'nın da bu kervana katılmasıyla "Ermenilere Soykırım yapılmıştır" iddiası uluslararası bir anlaşmazlık olma yolunda ilerliyor.
Halbuki uluslararası anlaşmazlıkların çözümünde başlıca iki çözüm yolu bulunuyor.
Birincisi; görüşmeler, dostça girişimler, uzlaştırma, araştırma ve soruşturma gibi yolları kapsayan siyasî ve hukukî çözüm yollarıdır.
İkincisi, Türkiye-Ermenistan krizi bağlamında BM Genel Sekreter Sözcüsü S.Dujarric'in,
"BM'nin 1915 olaylarını "soykırım" olarak adlandırması için bir yasal mercinin bu tanımlamayı kabul eden hukuki karar vermesi gerekir " ifadesinde beliren,
Birleşmiş Milletler (BM) örgütü ve uluslararası örgütler çerçevesindeki çözüm yollarıdır.
Bu kapsamda kararları bağlayıcı nitelikte olan BM Güvenlik Konseyi ile kararları tavsiye niteliği taşıyan BM Genel Kurulu'nun kullandığı çözüm mekanizmaları ile karşılaşılıyor.

*
Soykırım iddiaları, sınır ihlalleri, tanınmalar gibi bir çok uluslararası anlaşmazlık beklemededir.
İspanya, Kosova'nın bağımsızlığını özerk Bask ve Katolonya bölgelerine örnek olmaması nedeniyle tanımıyor.
Hakeza Yunanistan bu bağımsızlığın gelecekte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin tanınmasına yol açabileceği,
Slovakya ve Romanya ise kendi içlerindeki azınlıklara emsal teşkil edebileceği düşüncesiyle karşı çıkıyor.
Kosova'da Arnavutlara tanınan haklar, Kırım'daki Rus, Ukraynalı ve Kırım Tatarlarına tanınmıyor.
Daha neler neler, kısaca çifte standartlar yaşanırken insanlık acı çekiyor ve ölüyor.

*
ABD bunca büyük uluslararası anlaşmazlıkların ortasında,halen devam eden uluslararası düzenin ABD ve ona benzer değerleri savunan ülkeler tarafından kurulduğuna sığınarak,
Revizyonist bazı ülkelerin son dönemde sıklıkla dile getirmeye başladığı Birleşmiş Milletler'i yeniden yapılandırma görüşünün doğru olmadığını,
Aksi halde ABD'nin uluslararası anlaşmalar ve sözleşmelere uygun hareketle, üzerine düşen sorumlulukları yerine getireceğini, bu değerlere saygılı olmayan ülkelerin ekonomik ve siyasal yaptırım mekanizmalarıyla cezalandırılacağının ifade ediyor...

*
Çünkü ABD, son zamanda bir kurşunu düşman bellediğine sıkarken, bir kurşunu da kendi ayağına sıkıyor...

25.4.2014

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org