Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
KILIÇDAROĞLU VE MAZİSİZ - ATİSİZ "MERKEZ TÜRKİYE PROJESİ"
23.05.2015
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 34707
Oy Sayısı : 1047
Değerlendirme : 5
Popülarite : 15,1
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

CHP Genel Başkanı K.Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin ancak küresel boyutlu bir hamle ile sıçrama yapabileceği ve ülkeyi içinde bulunduğu orta gelir tuzağından kurtaracağını iddia ettiği "Yüzyılın Ekonomi Projesi:Merkez Türkiye" projesini açıkladı.

*
Projeye göre lojistik, finans, hafif imalat, otomotiv markaları bu merkezde yer alacak.
Proje Orta Doğu, Kafkaslar, Orta Asya ve Afrika'ya erişimi kolaylaştıracak.
Çin'den gelen bir ürün, Mersin veya İskenderun limanlarına ulaştıktan sonra tren yoluyla "Mega Kent"e gelecek.
Mega Kent çevresinden itibaren Kalkınma Ajanslarını, Serbest Ticaret bölgelerini, organize sanayi bölgesini ve teknopark yerleşkesini kapsayacak.
Özel bir yasası olan Mega Kent' te bir vali olacak ama yönetim büyük ölçüde sivil toplum kuruluşlarından oluşacak.
Ürünler burada depolanacak, işlenecek, ambalajlanacak ve çevre ülkelere demir yolu,hava-kara-deniz yolu vasıtasıyla gönderilirken,
Türkiye elde ettiği ticarî gelirle orta gelir tuzağından çıkacak ve küresel sisteme entegre olacak...

*
O halde "Yüzyılın Ekonomi Projesi: Merkez Türkiye" projesinin ne olup-ne olmadığına ilişkin bir ön bakış gerekiyor.

*
Yakın süre önce Rusya, Batı ile ekonomik fayda getirebilecek ilişkiler kurma isteğini sürdürüyordu.
Henüz Rusya'nın Batı'dan kendini dikkate almasını, nüfuz alanlarını tanımasını ve eski Sovyet ülkelerine karışmamasını açıktan istemediği günlerdi.
Aynı şekilde Asya'nın en gelişmiş ülkesi Çin de altyapı planlama, inşaat ve yurt dışında proje finansmanı konularında önemli bir deneyime sahipti.
Uluslararası ekonomik ve finansal dalgalanmalardan büyük ölçüde etkilenmesine rağmen Asya bağlantılarını ABD ve AB ile eşit düzeyde artırmak gibi bir talepte bulunmuyordu.

*
ABD "Küresel Serbest Piyasa"ların tartışmasız lideri ve hamisiydi.
Ülke ekonomilerinin rekabetçi baskılara ve diğer serbest piyasa güçlerine dayanabilecek bir ekonomi varlığında bulunmalarını teminen "Küresel İşbirliği "ni dayatıyordu.
İşbirliğinin şartını ise insanların yaşamlarında bilgiye kolay erişen ve iyi standartlarda olmalarını sağlamak üzere insan haklarına saygı gösteren rejimler ve süregelen ayrımcılıkları halletmiş çeşitli din ve etnik kimlikli halkların özgürlükleri oluşturuyordu!

*
2006'da Kabil'de, Afganistan'ı merkez alan ve bölgedeki bütün ülkeleri kapsayan "Büyük Orta Asya'da İşbirliği Konferansı" yapıldı.
Bölgede ekonomi, kalkınma, güvenlik, eğitim gibi alanlarda çok boyutlu işbirliğinin sağlanması öngörülüyordu.
Konferans, ABD'nin teklifi "Yeni İpek Yolu" projesiyle, Afganistan sorununun çözülerek istikrarın sağlamlaştırılmasını,
Orta Asya'dan Hint Okyanusu'na, Güney Asya ve ötesine doğru temel ulaşım yollarının açılmasıyla bölgenin Batı'ya entegrasyonun güçlendirilmesini karar altına aldı.

*
Proje denize doğrudan açılamayan Orta Asya Türk Cumhuriyetlerini olduğu gibi Çin, Hindistan, Rusya dahil tüm ülkelerin kalkınma vizyonunu etkiledi.
İpek yolu güzergâhında Güney Kore,Tacikistan, Özbekistan, Kırgızistan, Kazakistan, Afganistan, Pakistan, İran, Irak, Suriye, Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye'nin küresel piyasaların demokrasi ve ekonomik kriterleri başlığında ortaklaştırılması, aralarındaki psikolojik duvarların yıkılması, piyasaların canlandırılması ve güvenliğinin sağlanması, doğrusu bütün ülkeleri heyecanlandırdı.

*
Afganistan'da Mezar-ı Şerif, Kabil, Kandahar ve Herat çevre yolu inşası,
Özbekistan ile olan Hayraton Mezar-ı Şerif demir yolu hattı,
İran'ın Chabahar limanını Afganistan'a bağlayan karayolu,
Çin'in Orta Asya ve Pakistan/ Karakurum otoyolu üzerinden Afganistan'a bağlanması gibi farklı ulaşım projelerine yol verildi.
Türkmenistan doğal gazının Türkmenistan- Afganistan- Pakistan'dan Hint Okyanusuna ulaştıracak Trans Afgan Boru Hattı Projesine de...

*
Türkiye ise Türk ve İslami nitelikleriyle Osmanlı Devletinin yıkılması ve halifeliğin kaldırılmasıyla başsız ve karmakarışık kaldığını düşünülen İslam ülkelerine ve Sovyet baskısıyla demokratik gelişim sağlayamadığı düşünülen Orta Asya Türk devletlerine model edildi.
Çok taraflı ya da ikili anlaşmalarla serbest ticaret, ortak proje ve yatırımlar, kültürel işbirliği anlaşmalarıyla o ülkelere girildi.

*
Türkiye, Doğu-Batı güzergâhında İpek Yolu'nun yeniden canlandırılmasında lokomotif rolde ve transit ülke konumundaydı.
Gürcistan ile yapılan "Yolcuların, Taşıtların ve Eşyaların Uluslararası Dolaşımına İlişkin Elektronik Veri Paylaşımının Detaylarına Dair Protokol" ortak gümrük kapılarında basitleştirme sağlarken,Yeni İpek Yolu projesine katılımın bir örneği idi.
İstanbul'un Finans Merkezi yapılması, Galataport, Kanal İstanbul projesi, Marmaray projesi, 3.Boğaz köprüsü, 3.Hava Limanı da Yeni İpek Yolu Projesi kapsamında düşünülmelidir.
Örgütsel olarak çoğu ulusal ya da bölgesel hükümetler tarafından kurulup yönetilen, merkezi hükümet ve kamu ile kuvvetli ilişkileri olan ve çoğu kere kamusal yetkiler kullanabilen kuruluşlar olan ve " eyaletler oluşturacak" diye tartışılan Kalkınma Ajansları ve Serbest Ticaret Bölgeleri de...

*
Ne ki, bugün Rusya ve Çin'in, ABD'nin ekonomik, siyasal gelişmeler adına yaptığı küresel girişimlerden endişesi saklanamaz boyutlara ulaşmış,
Avrupa-Atlantik ve Asya-Pasifik mekânlı ortak güvenlik anlaşmaları çökmüştür.
Nitekim ABD Temsilciler Meclisi Ukrayna kriziyle ilgili 758 sayılı kararla, ABD-Rusya arasında "Soğuk Savaş" tescil edilmiş bulunuyor.

*
Şimdi çok kutuplu dünyaya doğru, tek kutuplu dünyanın Küresel Serbest Piyasalarının oluşturduğu çok sayıda serbest ticaret bölgesi ve AB, NAFTA, APEC, MERCOSUR gibi serbest ticaret grupları karşısında, Asya'da istikrara ve gelişmeye yönelik güçlü ve farklı adımlar atılıyor.
Çok sayıda serbest ticaret anlaşması, Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği, Doğu Asya Zirvesi önemli roller oynuyor.
Ya da Çin, Rusya, Hindistan, Brezilya ve Güney Afrika'nın oluşturduğu BRICS işbirliği çerçevesi, ortak gelişme yönünde ekonomide istikrarın dayanak noktasıdır ve uluslararası toplumda huzurun kalkanı olmak amacıyla bir Kalkınma Bankası ve Kurtarma Fonu kurmuştur.
Bu üye ülkelerin güçlerini birleştirerek ABD ve doların egemenliğine meydan okumaları anlamına geliyor.
Dünya Bankası ve IMF'yi tek olmaktan çıkarırken, ABD'nin güç hegomonyasında büyük bir gedik açılıyor.
Ya da Şanghay İşbirliği Örgütü,Shangri-La Diyaloğu ve Asya Bölgesel Forumu gibi bölgesel güvenliği korumada önemli platformlar bölgesel işbirliği mekanizmalarını geliştiriyor.

*
Çin ve Rusya'nın önderliğinde milliyetçilik ve yeni bölgecilik akımları gelişiyor.
Buna karşın ABD ve gelişmiş ülkeler de yeni bir küresel ekonomi-politik geliştiriyor.

*
Yeni ekonomi-politikler kişi başına milli geliri belli seviyeye ulaşan gelişmekte olan ülkelerin teknolojik olarak gelişmemiş üretim biçimine bağlı kalmaları ve yurtiçi aktivitelerinin eksikleri, işte finansman kısıtlılığı, kimi sektörde aşırı üretim kapasitesi ya da yatırım talebinin zayıf olması gibi kendi iç sorunları nedeniyle gelişmiş ülke kategorisine ulaşmalarının olanaksızlığı üzerine inşa ediliyor.

*
Gelişmekte olan hiçbir ülkenin geçmişte büyük çapta yabancı yatırımı çeken, teknolojilerini yükselten, ağır korumacılıkla yerli üretimi ve hizmeti geliştiren,nispeten gelişmiş teknolojiler ve kalifiye işgücü üzerinde kurulu rekabetçi üretim işletmelerine sahip olan Japonya ve Güney Kore'nin başarısına ulaşamayacağı öngörülüyor.
Gelişmekte olan hiçbir ülkenin sürdürülebilir ekonomik gelişmeyi sağlayamayacağı düşünülüyor.

*
Yalnızca küresel büyümenin en önemli motoru ve dünyanın ikinci ekonomisi olan orta gelir düzeyli Çin'in zor da olsa gelişmiş ülke olacağı kabul ediliyor.
Çin'in gelecek 15 yılda ortalama 5-6 oranında büyümesi halinde kişi başına gelirinin 20 bin dolar gibi yüksek bir düzeye çıkabileceği hesaplanıyor ki, zaten bu aynı zamanda küresel büyümenin ve istikrarın da en önemli unsuru olarak görülüyor.

*
Ve yeni bir gerçeklik yaşanıyor.
Soğuk Savaş sürdürülen sürekli gerginlik ve sınırlı çatışma biçimidir.
Ülkeler toprak bütünlüğünü güvence altına almak yönünde dış politika yürütürler.
Ancak yeni bir dış politika çerçevesinde farklılıkları bağdaştırabilme başarısını gösteren bünyeler, Soğuk Savaş dönemlerinden güçlenerek çıkarlar.
Halbuki çok eski devlet geleneği olan Türkiye'nin Balkanlar, Orta Doğu ve Kafkasya arasındaki konumu aynı zamanda bu üç bölgenin sorunlarının da bünyesine bulaşmasına yol açmıştır.
O yüzden Soğuk Savaş'ta bütün ülkeler ve Türkiye'nin de her zamandan daha çok mevcudu oluşturan esaslarını koruması, istikrar, güvenli ve hesaplı olmaları gerekiyor.
Çünkü rekabet, artık karmaşık ve uzun dönemli, terörizmi kullanan, ulusal sınırları aşan,medya maniplasyoncusu, kültür tecavüzcüsü, psikolojik savaşı da kapsayan, siyasi-ekonomik-askeri tüm olanakların kullanıldığı, düşük yoğunluklu yeni nesil savaşla devam ediyor ve ülkeler daha ne olduğunu anlamadan birden bire çöküveriyor..

*
Bu çerçevede CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı "Yüzyılın Ekonomi Projesi:Merkez Türkiye" projesi kutuplaşan bir dünyada, tek kutuplu dünyadan yadigar, o günün Küresel Sermaye Piyasalarının öngördüğü fakat bugünün yeni bölgeciliğinde demode olmuş,müşterisi olmayacak ya da donmuş bir proje olmaktan ileri gitmiyor.
"Yüzyılın Projesi-Merkez Türkiye"; Alman Sosyal Demokratlarının "Yeni İpek Yolu Projesini" dondurulduğu yerden alıp fısıldadığı ve Kılıçdaroğlu'nun kendini alamayıp, "Sözüm Söz! Türkiye'yi uçuracağım " dedikten sonra gelen, mazisi ve atisi olmayan YCHP'nin bir fantazisidir.

*
Hal böyle olunca, bu yeni Soğuk Savaş döneminin Türkiye için çok zorlu olacağı açıkça görülüyor..

23.5.2015

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org