Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
YENİ BİR DÜNYA' NIN EŞİĞİNDE
01.07.2015
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 38603
Oy Sayısı : 1344
Değerlendirme : 5
Popülarite : 15,64
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Türkiye'nin de kurucu üyesi olduğu Asya Altyapı Yatırım Bankası için imzalar atıldı.
Asya'daki enerji, ulaştırma ve altyapı projelerini destekleyecek olan bankanın yıl sonundan önce faaliyete geçmesi öngörülüyor.
Çin'in ve 56 ülkenin birlikte kurduğu bankanın, Pekin'in dünyada giderek artan ekonomik ve diplomatik rolü paralelinde Dünya Bankası'na rakip olacak bir potansiyeli sergilemesi bekleniyor.

*
Asya'da hegemonya ve güç siyasetine dayalı eski dünya güvenlik anlayışı yerine karşılıklı güvene, yarara, eşitliğe ve eşgüdüme dayalı sürdürülebilir yeni bir güvenlik anlayışı gelişiyor.
Çok sayıda serbest ticaret anlaşması "Asya'nın kaynakları, Asya'nın hizmetine" sloganıyla, çok zengin kaynakları Asya barışının ve kalkınmasının hizmetine sunuyor.
Asya'da barışa, istikrara, gelişmeye ve güvenlik ihtiyacının karşılanmasına yönelik güçlü adımlar atılıyor.

*
Bu çevreler uzun süredir Dünya Bankası (DB), Uluslararası Para Fonu (IMF) gibi çok taraflı kalkınma kurumlarını eleştiriyor.
DB ve IMF gibi kalkınma kurumları gelişmekte olan ülkeleri ulusötesi şirketlerin boyunduruğu altına sokmakla,
Ekonomilerini baltalayarak ülkeleri krize sürüklemekle,
Şirketlerin çıkarları için emeği ve çevreyi koruyan yasaları ihlal etmekle suçlanıyor.

*
Nitekim, DB ve IMF tarafından kuvvetle desteklenen piyasa güçlerinin küreselleşmesinin daha fazla eşitsizlik yarattığını gösteren pek çok veri bulunuyor.
BM Kalkınma Programı'nın raporuna göre dünya nüfusunun en zengin yüzde 20'si dünya kaynaklarının yüzde 86'sını tüketirken, en yoksul yüzde 80'i dünya kaynaklarının sadece yüzde 14'nü tüketiyor.

*
Bu aşırı eşitsizlikte, mesela hemen hemen üç saniyede bir çocuk açlıktan ölüyor!
Dünya'daki yokluk, açlık ve ölümün gerçek suçlularının, serbest piyasa mekanizması, bu mekanizmanın gerekliliği üzerinden hayata geçirilen neoliberal ekonomi politikaları ve bu politikaları dayatan DB, IMF üzerinden bu politikaların uygulanmasıyla kârlarına kâr katan çok uluslu şirketler olduğu çok açık görülüyor...

*
Bu kurumlar gelişmekte olan ülkelerin seçkinlerine de milyarlarca dolar borç vererek pek çok ülkenin ekonomik stratejisini ciddi oranda kontrol ediyor.
Dünya yoksullarının sırtına yüklenen borç dağı her geçen gün büyüyor.

*
Mesela, Yunanistan'da hükümetin kreditörlerin nakit akışının sağlanması için öne sürdüğü koşulları 5 Temmuz'da halk oylamasına sunma kararının ardından başkent Atina'da Sintagma Meydanı'nda toplanan onbinlerce "hayır" taraftarı, "Borç hemen silinsin. Hayatlarımız bize aittir" sloganları atıyor.

*
Benzeri sorunlara çözüm bulunması için uzun süredir başta Çin, Brezilya, Hindistan, Rusya olmak üzere bir çok gelişmekte olan ülke, DB ve IMF'te oy haklarının güçleri oranında artırılmasını talep ediyor.
Çünkü, daha az oy gücü, bu kurumlarda biriken fonların nereye gideceği konusunda karar verilirken daha az söz hakkına neden oluyor.
Ne ki, gelişmekte olan ülkelere dayatılan bu rahatsızlık, başta ABD olmak üzere Batılı ülkeler tarafından kabul edilmiyor.
Mesela Çin ekonomisinin bu yıl 10 trilyon dolar büyümesi bekleniyor, ancak henüz Bretton Woods kurumlarındaki oy hakkı yalnızca yüzde 3,72'dir, ABD için bu oran yüzde 17,4' te tutuluyor!

*
Şimdi Asyalı hattâ Afrikalı ve Latin Amerikalı gelişmekte olan ekonomiler, ABD ve batılı gelişmiş ülkelerin yakın zamana kadar kendilerini yalnızca kaynak ve pazar olarak algılamalarını, ekonomik olarak kendilerine bağımlı kılıp, bu ekonomik sistemle de dünya ekonomisi üzerinde tam egemenlik kurmuş olmalarını reddediyor.

*
Çünkü Çin, artık gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomiler arasında küresel ekonominin dengeleyicisi olma noktasındadır.
Büyük pazarı ve güçlü üretim kapasitesiyle gelişmiş ülkelerin ihtiyaçlarına yanıt veriyor.
Gelişmekte olan ülkelerin yeniden sanayileşmelerine yardımcı olurken, yüksek teknolojili yatırım gereksinimlerini de karşılıyor.
Bu Çin'in küresel ekonomide sadece gelişmiş ülkelerle dikey rekabette olmadığını, aynı zamanda gelişmekte olan ülkelerle kollayıcı ve yatay rekabette olduğunu,
ABD ekonomisi dursa bile Çin'in küresel ekonominin sigorta mekanizması haline geldiğini gösteriyor...

*
Gelişmekte olan ülkeler küresel ekonominin itici gücü olduklarını algılamışlardır.
ABD'nin yönlendirdiği tek kutuplu dünya sistemi yavaş yavaş geride kalıyor.
İkinci bir ekonomik motor olarak devreye giren ve dünya ekonomisinde çok önemli rol oynayan, gelişmekte olan ekonomilerin en büyük temsilcisi Çin, şimdi çok kutuplu dünya sistemini inşa ediyor...

*
Çin öncülüğünde Asya Altyapı Yatırım Bankası'nda, en fazla oy hakkına sahip üç ülkenin hepsi gelişmekte olan ülkedir ve gelişmekte olan ülkelerin oy hakkı yüzde 70'i aşıyor.
Banka, üye ülkelerin çok taraflı işbirliği ilkesini izleyerek, dışa açık, kapsayıcı, karşılıklı yarara ve ortak kazanca dayalı yeni bir platform hâline gelmeyi ve küresel kalkınmayı amaçlayan diğer finans kuruluşlarıyla birbirini tamamlayıcı rol oynamayı amaçlıyor.

*
Nasıl? Yalnızca Çin'in 3,9 trilyon dolarlık döviz rezervinin bir kısmını yatırıma yönlendirilmesi,
Çinn Renminbi'sinin uluslararasılaştırması,
Üye ülkelerin şirketlerinin güvenli sözleşmeler yapmasına yardımcı olunması,
Kalkınma Bankaları ve Exim Banklar aracılığıyla dünya çapında birçok altyapı projelerinin finanse edilmesi,
Böylece istihdam olanaklarının artırılması,
Bu paralelde uzun vadede DB ve IMF gibi kurumların da daha iyi performans sergilemesi ve gecikmiş reformlara razı olmalarıyla sağlanabileceği,
Nihayet yoksulluğun azaltılarak ortak refahın gerçekleştirileceği belirtiliyor.

*
Bu mekanizmaya herhangi bir meydan okumaya karşı durmak için,
Bilhassa ABD'nin, 21. yüzyılın sorunlarıyla tek başına mücadele edemeyeceği, o yüzden işbirliğinin daha fazla zorluklar başlamadan kurulmasının tek etkili çözüm olduğunda pekişmesi,
İşbirliği ruhunu geliştirerek Soğuk Savaş zihniyetini terk etmesi ve uluslararası ilişkilere bu perspektiften bakarak sorunlara çözümler bulmak için tüm uluslararası toplumu birlikte çalışmaya teşvik etmesi gerekiyor...

*
ABD'nin işinin zor olduğu, o'na ilişiklenenlerin ise işinin çok daha zor olduğu kabul edilmelidir.

1.7.2015

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org