Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
DOĞU-BATI EKSENİNDE UKRAYNA
12.08.2015
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 36317
Oy Sayısı : 1543
Değerlendirme : 5
Popülarite : 15,94
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Kırım'ın Rusya'ya katılma kararı ve Ukrayna krizi, Batı ile Rusya arasında çözülmesi karmaşık sorunların oluştuğu bir süreci başlattı.
Şimdilerde yaptırımlar Rusya'yı ekonomik olarak zayıflatıyor.
Fakat Rusya uluslararası sistemi oluşturan Avrupa-Atlantik odaklı işleyişe karşı,
Soğuk Savaş döneminde sahip olduğu güce erişebilmenin yolunu sistemsel işleyiş ve rekabet çerçevesinde arıyor.

*
Çünkü ABD Ukrayna krizinde Rusya ile cepheleşmek istemiyor.
Onun yerine Ukrayna anlaşmazlığını durgunluğa, küresel politikada Rusya ile ilişkileri Soğuk Savaş çerçevesine taşımıştır.
Rusya ile ekonomik ilişkileri sınırlandırması ve stratejik bağ kurma fikrinden vazgeçmeyi geliştirmesi ise Rusya'nın ekonomik krizini Avrupa Birliği ülkelerine de işlemesine neden oluyor...

*
Rusya enerjiyi ekonomisinin ve dış politikasının belirleyeni haline getirmiştir.
Avrasyacı dış politika doktriniyle eski Sovyet topraklarındaki Rus kökenlilerin, yaşadıkları devletler ile etno-kültürel, tarihsel ya da siyasal anlamdaki sorunlarını kullanıyor.
Aleyhine hareket eden ve Batı ile yakınlaşan devletleri kendi lehine hareket eder hale getirmeye çalışıyor.

*
Üstelik havası da, işte Ukrayna müdahaleleri, Kırım'ın, Abhazya ve Güney Osetya'nın ilhakıyla değişmiştir.
Bugün Rusya'da NATO ve AB'nin eski Varşova Paktı ülkelerini ve eski Sovyet cumhuriyetlerini içine alarak genişlemesi karşısında, kollektif güvenlik sözlerinin Avro-Atlantik topluluğun Rus çıkarları pahasına yayılmasının kılıfı olduğu düşünülüyor.
Bu noktadan Marksizm-Leninizm'in yerini alan yeni bir Rus ideolojisi gelişiyor...

*
Çünkü Rusya'da bir zaman önce oyunun kurallarını ABD'nin belirlediği ama bugün transatlantik ittifakın bir efsaneden ibaret olduğu,
NATO'nun sanıldığı kadar güçlü olmadığı ve Batı'nın inişe geçtiğine ilişkin inançlar pekişmiştir.
Rusya'nın yeniden bir süper güç olduğu düşünülüyor, bu yüzden politikalarından geri adım atmıyor,Batı'yı ödün vermeye zorluyor.

*
Nitekim Ukrayna krizinde taraflar Şubat'ta, Minsk Mutabakatı ile gerçek ateşkes sağlanması, rehinelerin serbest bırakılması, silahlı güçlerin ve ağır silahların savaş hattından geri çekilmesi gibi konularda anlaşmıştır...
Ne ki, Minsk Mutabakatı hiçbir zaman tarafların dünya güvenliği ve istikrarı için bir mutabakat oluşturulduğu anlamına gelmemiş,
Bunu Rusya Dışişleri Bakanı S.Lavrov dünyanın bir dönüm noktasında bulunduğunu belirterek, "Batı, Rusya ile mi, Rusya olmadan mı yoksa Rusya'ya karşı mı bir güvenlik mimarisi inşa etmek istiyor sorusunun yanıt vermelidir" ifadesiyle açıklamıştı.

*
Esas mutabakatın Rusya'yı da kapsayan yeni bir Avrupa için yapılması gerçeği hiçbir zaman yadsınamadı.
Bugün Kiev ve Moskova; Amerika ile Avrupa'nın ikili bir tutum izleme odağına dönüşmüştür.
Karşılıklı sürdürülen diyaloglar ve Rusya'ya karşı uygulanan yaptırımlar Batı ve Doğu arasındaki ilişkileri çok önemli bir noktaya yükseltmiş bulunuyor...

*
Temmuz'da Ukrayna parlamentosu Minsk Mutabakatı'na uyulması koşuluyla Donbas'taki Halk Cumhuriyetlerine özel statü tanıyan yasayı çıkarmıştır.
Oysa Rusya Minsk Mutabakatı'yla yükümlendiği birçok adımı atmamış olmakla itham ediliyor.
Mesela, ateşkesin tam anlamıyla uygulanmadığı, Rus askerlerinin ve ağır silahlarının geri çekilmediği, esir takasının yapılmadığı ve etkin gözlem mekanizmasının işletilmediğine ilişkin itirazlar yapılıyor.
Rağmen ABD ve Almanya'nın baskıyla Ukrayna'nın bir sonraki adımları atmak zorunda bırakıldığından bahsediliyor.

*
Bu durum Ukrayna'nın Minsk Mutabakatını tek taraflı sahiplenmesi anlamına geliyor.
O yüzden Ukraynalılar Donbas'taki Halk Cumhuriyetleri için çıkarılan yerinden yönetim reformunu barış sürecinin parçası gibi değil,
Moskova'ya verilen bir ödün ve Ukrayna'nın egemenliğinden vazgeçme olarak görüyor...

*
Üstelik Ukrayna ekonomisinin Rusya pazarı olmadan ayakta kalamayacağı, bilhassa büyük sanayi ve tarım sektörünün Rusya pazarına sıkı sıkıya bağlı olması, Ukrayna'nın ağır sanayisi ve tüketicilerinin Rusya'dan uygun fiyatlarla tedarik edilecek enerjiye bağımlı olmasına rağmen,
Özellikle Yunanistan'ın kurtarılma planı da Kiev'in mağduriyet duygusunu kamçılıyor.
Ukrayna'nın IMF'den 17 milyar Euro borç alabilmek için savaşın ortasında reform programına razı olması,
Fakat Yunanistan'ın karşılıksız 7 milyar Euro, çok daha makûl koşullara bağlı olarak reform yaparsa 86 milyar Euro daha alacak olması;
Ukraynalılarda öfke ve hayal kırıklığına neden oluyor.

*
Hayal kırıklıkları arttıkça giderek iç siyaset eğilimlerinde;
Birincisi: popülizmin yükselerek, yapılması istenen reformları etkilemesine,
İkincisi, güvenlik bürokrasisinin siyasi güce dönüşerek, siyasi kültürün şeffaflığını kaybetmesine yol açıyor.

*
Bir yanda aşırı merkeziyetçi Ukrayna rejiminin değişim ihtiyacı aciliyet kazanıyor ama reform gündemiyle Minsk sürecinin de birbirinden ayrılması gerekiyor.
Öte yanda, Rusya Minsk Mutabakatı'na uymak bir yana uygulanması halinde Ukrayna'nın egemenliğini tehlikeye atacak yeni taleplerde bulunuyor.
Böylece Moskova'nın Kiev'i "Bosnalaşma"ya götürmekte olduğu, Ukrayna'da başarısız olmaya mahkum bir federalleşme ile etkisiz bir devlet oluşturmaya çalıştığı izlenimi alınıyor.

*
Şimdi, Batı'nın Rusya stratejisini gözden geçirmesi ve Ukrayna ilişkilerini güçlendirmenin çaresini bulması gerekiyor.
Ancak Avrupa borçlar,düşük yatırım ve artan işsizlikle boğuşurken, inovasyon temelinde gelişme başka kıtaların eline geçerken ve kamuoyu genişlemeye soğuk bakarken hiçbir politikacının Ukrayna'nın üyeliğini gündeme getirmeye cesareti yetmiyor.

*
Üstelik Kiev'in AB'nin siyasi kriterlerini, işte siyasal reformların yapılması, yolsuzlukla mücadele edilmesi, insan haklarının korunması ve hukukun üstünlüğünün tesis edilmesi ya da mali kriterleri yerine getirmesi konularını çözmesi için için daha on yıllara ihtiyacı bulunuyor.
Ama Batı Ukrayna'yı muhatap almadığı sürece de bu ülkenin dönüşümünün Avrupa modeline benzememe riski artıyor.

*
Bu durumda Batı'nın umudu,
Birincisi; Rusya iktidarının kendisini ekonomik ve siyasal ödünler vermek zorunda hissetmesine,
İkincisi; Rusya'nın jeopolitik olarak dengelenmesini de sağlayacak, İran'ın nüfuz ettiği alanlarda karşısında Sünni Suudi Arabistan liderliğinde oluşturulan bir savunma örgütünü bulmasıyla şekillenecek yeni Ortadoğu'nun tarih sahnesine çıkmasına kalıyor.

12.8.2015

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org