Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
ŞU DAKİKANIN RUHUNDAN BİR KESİT
11.09.2015
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 37426
Oy Sayısı : 904
Değerlendirme : 5
Popülarite : 14,78
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

ABD, Orta Doğu'da güvenlik ve istikrarın tek garantörü ve istediği takdirde küresel ilişkilerin gidişatını kökten değiştirecek askeri kuvvete ve diplomatik nüfuza sahip tek küresel güçtür.
Ne ki, askeri teknolojinin giderek yüksek teknolojiye dayanan, alt sistemlerinin çokluğu ve karmaşıklığıyla çok pahalı olan sistemlere ihtiyacı önceliklerini değiştiriyor.

*
Mesela, ABD'nin kolonyal gücü NATO'nun mali krizdeki üyeleri yüksek teknolojiye dayanan askeri sistemlere sahip olabilmek için savunma bütçelerinde kaynaklarını birleştirmeleri, ulusal değil uluslararası çaptaki projelerde ortaklaşmaları gerekiyor.
Ama NATO ülkelerinin çoğunun ekonomisi zordadır, savunma harcamalarının artmasına razı olunmuyor.
Hal böyle olunca, NATO'nun ortak savunma doktrini sona ermiş izlenimi veriyor, NATO önceliklerini değiştiriyor.

*
Bu yüzden ABD sert güç kullanma kabiliyetinde bir düşüş olmamasına rağmen gücünü tam anlamıyla kullanamıyor.
Mesela, Baltık Denizi ile Karadeniz arasındaki bölgede Rusya'nın manevra alanı ekonomik, siyasi, diplomatik, hukukî vb. usullerle daraltılmaya çalışılırken, ittifak üyesi ülkelerin kendilerini toparlaması ve NATO'nun güçlenmesi için zaman kazanılması gibi bir yönteme başvuruluyor.

*
Bu zafiyet Ortadoğu'ya da yansıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün yaşanan dramın, Suriye'de ve Irak'ta meydana gelen tüm gelişmelere seyirci kalmanın bir sonucu olduğunu söylüyor.
Erdoğan, "Hiçbir zaman Suriye'ye bir müdahale yapılsın istenmedi. Suriye'nin başında zaten bir zalim yönetici var, bu zalim yöneticiye hep sahip çıkıldı. Bunun oradan alınması için ne yapmamız gerekir, bu düşünülmedi" diyor.

*
Çünkü ABD, Suriye Cumhurbaşkanı Beşir Esad'ın, "Eğer Şam'da rejim devrilirse, Orta Doğu'dan Uzak Doğu'ya kadar geniş bir coğrafya karışır, istikrarsız hale gelir" iddiasından hareketle,
Bu taktirde İsrail'in güvenliğinin de tehlikede ve beklemede kalacağını öngörüyor...

*
ABD, nükleer anlaşma ile elini güçlendiren İran İslam Cumhuriyeti ile cepheleşmeyi de istemiyor.
Ya? Orta Doğu'daki gücü Suudi Arabistan ve İran arasında dağıtabilmek için İran'ın nüfuz ettiği alanlarda karşısında Sünni Arapların oluşturduğu bir savunma örgütünü bulacağı,
İsrail ve Suudi Arabistan'ın talebi yönünde bağımsız Kürdistan ve çevresinde bir Kürt koridoru, Suriye ile Irak toprakları üzerinde Sünni Araplar için bir koridor oluşturma çabasının yoğunlaşmakta olduğu bir süreci geliştiriyor.

*
Çünkü ABD ve müttefikleri Suriye ve Irak'ın bu hali ile yaşama şansının imkânsız olduğunu,
Kürt kimliği ve Kürtlerin alacakları pozisyonun da kurulacak denklemin ayrılmaz parçası haline geldiğini,
Bölgenin güçlüleri İran ve müttefiki Suudi Arabistan'ın da mutlaka denge halinde kalmasını düşünüyor...

*
ABD bu süreci geliştirebilmek, bölgenin yaşadığı kaostan çıkıp sorunların siyasal çözümü için Rusya'nın geliştirdiği "Çift Yönlü Yaklaşım Stratejisi"ni uygulamak konusuna ılımlı yaklaşıyor.
Çift Yönlü Yaklaşım Stratejisi, bütün savaşan güçlerin ortak tehdit kabul ettiği radikal terör örgütleriyle mücadele için bir koalisyonun kurulması, terör örgütlerinin tasfiyesi ardından ülkelerinde nasıl yaşamak istediklerini müzakere etmeleri anlamına geliyor.

*
ABD'nin hem mevcut zaafiyeti, hem de Rusya'nın geliştirdiği "Çift Yönlü Yaklaşım Stratejisi"ni uygulamak konusuna ılımlı yaklaşımı,
Rusya ordusuna bağlı birliklerin, Suriye'de Beşar Esad'a bağlı güçlerin yanında hem muhalif gruplara hem IŞİD'e karşı çatışmalara girmesini cesaretlendiriyor.
Bir süredir Rusya'nın Ortadoğu bölgesine yönelik dış politikasını askeri anlamda takviye etmesi, başta Suriye olmak üzere bölge ülkeleri ve bölgesel aktörler bakımından önemli bir gelişme sayılıyor.

*
Bu sırada Recep Tayyip Erdoğan, Suriye konusunda "Esad gitsin" ısrarının boşa çıkması ve olası bir siyasi çözüm halinde Suriye krizine yaptığı müdahaleler nedeniyle Uluslararası Hukuk Mahkemesi'nde yargılanacak olmanın eşiğindedir.

*
O yüzden ABD'yi Suriyeli muhaliflerin eğitilip silahlandırılması için zorluyor, Dostlar Grubu'nun terörle mücadele koalisyonuna dönüşmesini engellemek istiyor.
Ancak ABD'nin 'Eğit- Donat' programına katılanların Suriye Ordusu ile değil, sadece IŞİD ile savaşacakları baskısına boyun eğiyor.
Çaresizdir, İncirlik ve diğer üsleri de ABD koalisyonuna açıyor...

*
Erdoğan, bir taraftan da ABD'nin Esad'a yönelik herhangi bir tasarrufu olmayışından cesaret alıyor
Suriye'deki vekalet savaşının başından itibaren en fazla talep ettiği sınır hattında güvenli bir bölge oluşumunu sağlamıştır.
MİT liderliğinde Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonundan bir grubun, Nusra Örgütü, Ahrar'ı Şam Örgütü ve Türkmenler Birliğinden oluşturduğu güçle,
Lazkiye ve Tartus'a yaklaşması halinde Beşir Esad ve İran blokunun müzakere için yol aramaya başlayacağı,
Güvenlikli bölgeyi Şii milislerden, İŞİD'ten ve Suriye'deki PKK/PYD'den temizleyeceği inancını hayata geçirmeyi deniyor ki; şimdi bu bölgede Rus Ordu birlikleri bulunuyor!

*
Ama ABD, eski dostu,bugün kaybettikçe dik başlı olan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanlışlarından ve yaşadığı gerginlikten yararlanmasını çok iyi biliyor.
Nitekim Irak'a yeniden dönmesinin sözkonusu olmadığı, Suriye Ordusundan faydalanmanın olanağının bulunmadığı ve Irak Ordusu'nun da zayıf olması ortamında;
Kürt bölgesi ve enerji kaynaklarını riske atacak hamlelere karşı arkasında bırakacağı bir güç olarak Bağımsız Kürdistan'ı ve o'nun paralelinde Kuzey Suriye ve Güney Türkiye'de güçlü bir Kürt koridoru oluşturma çabasını yoğunlaştırmakta olduğu bir süreci geliştirmekten geri kalmıyor.

*
Erdoğan'ın iktidar hırsının gölgesinde tertip edilen Suruç Katliamı ardından,
PKK bir azınlık grubun isyancıları olarak giderek kazanacakları uluslararası meşrulukla,
Bir taraftan Araziye Dayalı Savaş Taktiği ile TSK ile savaşmakta,
Öte taraftan yıllardır sürdürdükleri "demokratik özerkliğin" inşasının tabandan örgütlenmesini pekiştirip kantonlaşıyorlar.
Üstelik bu işin mimarı ne Öcalan, ne HDP'dir, PKK'yı doğrudan doğruya ABD ve İsrail çekip çeviriyor.

*
Şimdi Rusya ve İran İslam Cumhuriyeti de bölgede olup, Suriye'ye ve Irak'a daha çok ilgi gösteriyor.
Hem krizin siyasi yollardan çözülmesine,
Hem de Şam ve Bağdat yönetimine silah yardımlarını arttırarak, başta IŞİD olmak üzere bölgedeki terör örgütlerinin kendilerine de artan tehditleri ile mücadele ediliyor.

*
Rusya ve İran Esad'sız bir çözümü reddederken, Suriye yönetimi ile muhalifleri arasında temasları attırma çabasındadır.
Rusya, ayrıca BM güvenlik konseyine sunulan De Mistora'nın Suriye barış planına da destek veriyor.
Ama ne Suriye, ne de Irak'ın bölünmesi istenmiyor...

*
ABD ve müttefiklerinin Mesud Barzani'ye verdikleri bağımsız devlet olma sözü ile Kuzey Irak Kürt Yönetimi,
Suriye'de kantonlaşan PYD ve Türkiye'de kantonlaşmaya yürüyen PKK terör örgütü,
Giderek Avrupa siyaset çevrelerinin Irak Kürt Yönetimi'ni Bağımsız Kürdistan olarak,PYD'nin Suriye'de, PKK'nın Türkiye'de kurduğu kantonları tanımasını,
Sonra bir "Diyalog Süreci" ile müzakerelerin uluslararası hukuk çerçevesine oturması süreci geliştiriliyor...
Ne A.Öcalan'ın özgür bırakılması, ne Dolmabahçe Mutabakatının yeniden yürürlüğe girmesi hali, bu süreci engellemeyecektir.
Rusya ve İran İslam Cumhuriyeti'nin bu gidişatın önünü nasıl keseceği ise bilinmiyor!

*
Tayyip Erdoğan'ın tutunacak dalı kalmamıştır, kazdığı kuyuya düşmekten maada Türkiye'yi de o kuyuya çekiyor...

11.9.2015

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org