Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
ORAYA DEĞİL BURAYA OTUR
17.11.2015
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 35899
Oy Sayısı : 1526
Değerlendirme : 5
Popülarite : 15,92
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

G20 Antalya Zirvesi, kapsayıcı ve istikrarlı büyümenin gerçekleştirilmesi için harekete geçilmesi kararı ve terörizme darbe indirmekteki eşgüdümün güçlendirilmesi çağrısıyla sona erdi.

*
Sonuç bildirgesi kapsadığı "Üyeler küresel ekonomik büyüme ile istihdamı teşvik etme, küresel mali ve borçlanma krizine yol açan dengesizliklerin ortadan kaldırılması gibi konularda anlaşmışlardır" vs.vs ifadelerle, tıpkı önceki G7 ve G20 zirvelerinin bir kopyasıydı.

*
O sırada bendeniz, Amerika'nın güçlü bir merkezi hükümetin buyruğunda "Zengin azınlığı çoğunluktan korumak ilkesi üzerine kurulmuştur" temelindeki anayasasından yükseldiğine ilişkin bir şeyler okumaktaydım.
Zenginler birbirini dengeleyen üç ayrı yönetim alanı yasama, yürütme ve yargı oluşturmuş,
Bu alanları özel mülkiyet, özel sözleşmeler ve bilumum çıkarlarında mütemadiyen kendilerini koruyan ve nesilden nesile geçen hizmekârlarıyla doldurmuşlardı.

*
Sonra ABD'li Warren Buffett'i ve daha altı yaşındayken büyükbabasının bakkal dükkânından satın aldığı 6'lı Coca-Cola şişelerinin, tanesini 5 cent kârla satarak, para kazanmaya başladığı ve dünyanın en zengin insanı olmasının hikayesini hatırladım.
Buffett 85 yaşında, iş adamı ve hisse senedi yatırımcısıdır.
Yakındaki bir röportajında, bugünlerde ekonomik gelişmenin iyi olduğunu söylüyor ve "Her zaman 20 milyar dolarlık nakitim vardır, nakit parayı çok severim. Önümüzdeki günlerde daha az yatırım yapıp, nakit rezervlerimi artıracağım" diyordu...

*
Der! Kime ne?

*
Çünkü, ABD zenginliğinin güvenliğini sağlamakla mükelleftir.
Teminen hizmetkârları vasıtasıyla ulus devlet kurumuyla sahip olduğu toprak parçasının ötesinde insanın ve toplumsal yapının da yönetilmesini, refah ve gelişime ortak edilmesini vaad ediyor.
Devletleri giderek refah devleti ya da sosyal devlete değil birer şirkete dönüştürüyor, şirkete dönüşemeyen devletleri taşımıyor.
Ekonomi ve siyasetin daha rafine, rasyonel, bürokrasisi oturmuş, finans sisteminin belirleyici olduğu, hukukun finans sistemi üzerine inşa edildiği yapılar istiyor.
Bu dönüşümü sağlamak üzere devletleri kendi içinde ayıklanmalara zorluyor, devlete etki eden yapıları, mafya,cemaatler, lobileri ayıklatıyor ve bu yapıların oluşturduğu boşluklara, kara deliklere izin vermiyor.

*
Ama ABD gelişmiş ülke ekonomilerinin 2008'de başlayan ekonomik sıkıntılarına, işsizlik ve yoksulluk artışı sorununa, güçlü merkez bankaları ve devlet müdahaleleri ile engel olmak dışında hiç bir çözüm getiremiyor.
Ekonomi sınırsız, sorumsuz bir biçimde basılan paranın piyasalara sürülmesiyle ayakta tutulmaya çalışılmış, bu büyük likiditasyona rağmen üretim ve ticaret tahminlerin ötesinde gerilemiştir.
Büyümeyi sağlamak için alınan malî önlemler büyümeye engel yaratmış, mali konsolidasyona başvurulmuş;
Bir kısır döngü oluşmuştur ki, büyüme hedefleri aşağı çekilmiş, hâla üretimin nasıl sağlanacağı, istihdamın nasıl arttırılacağı sorunu çözülemiyor.

*
O yüzden ABD'nin siyasi ve ekonomik tecrit sağlayıcı üstünlüğüne,
Rusya Devlet Başkanı V. Putin,"ABD imkanları ötesinde kredi ile yaşayan bir ülkedir. Borcunun bir kısmını dünya ekonomisinde dinlendiriyor ve doların monopol durumunu kullanarak dünya ekonomisinde asalak gibi yaşıyor" ifadesiyle bayrak açmıştır, sömürülenlere nefes oluyor...

*
Kısaca, dünyada işler pek öyle W.Buffett'in dediği üzere gitmiyor.
2008'den bu yana küresel büyüme en düşük seviyesindedir.
Bu durum küresel ekonomi üzerinde aşağı yönlü baskı yaratıyor, küresel ticaret daralıyor.
AB ve Euro Bölgesi'nde para politikaları belirgin şekilde ayrışırken, küresel finans durumu daha da karmaşıklaşıyor.
Dünya ekonomisine büyük katkılarda bulunan gelişmekte olan ülkeler de aşağı yönlü baskıyla yüzyüzedir.

*
G20 Antalya Zirvesi Sonuç Bildirgesinde çeşitli ülkelerin terörizme darbe indirmek için eşgüdümü güçlendirecekleri de vurgulanıyor.
Teröristlerin çeşitli ülkelere girerken kullandıkları yöntemlerin araştırılması taahhüdünde bulunan bildiride, sınır ötesi yönetimi ve kontrolünün güçlendirilmesi ve bilgi paylaşımı gibi yollarla teröristlerin girişinin engellenmesinin arzulandığı ifade ediliyor.

*
Ama ABD'nin BM İnsan Hakları Bildirgesi ve BM'in aşırıcılık, ayrımcılık ve terörizmle mücadele ilkeleri ve konvansiyonları gözardı ederek çıkarları peşinde koşmasına, şiddete ve güvensizliklere yol vermesine, kanlı savaşlara neden olmasına değinilmiyor.
G20 Zirvesinde bununla ilgili tek cümle Rusya Devlet Başkanı V. Putin'den geliyor, "IŞİD, 40 ülkeden finansal destek alıyor. Bu ülkeler arasında G20 üyeleri de var" diyor.

*
Öyle ki ABD mülteciler olgusunu dahi spesifik bir silah olarak kullanılabiliyor.
Önce akın eden yoğun bir mülteci dalgasıyla karşı karşıya kalan Avrupa'ya yakınlık duyuyormuş gibi yapılıyor.
Sonra 15 Eylül 2015'te Kongre tarafından ABD başkanlarına verilen yetkiye dayanarak,
Başkan B. Obama'nın Kamu Yönetimi icraatı faaliyetlerinde Davranış Bilimi Tekniklerinin kullanılabilmesi ile ilgili Başkanlık Emrini imzaladığından beri bilinen, insanların içinde bulunduğu ruh hali ve bazı duygularının manipüle edildiği yöntemler devreye alınıyor.
Gündelik yaşamları bağlamında barınma statüsünü sağlanan ve ABD hükümetinin resmi koruma garantisi verdiği mülteciler arasında en çok "umut veren" insanlar bazı psikolojik manipülasyon teknikleri ile ABD sınırlarından çok uzakta bulunan ülkelerde dahi yıkıcı terör eylemlerini yürütmeye teşvik ediliyor.

*
Özgür uluslar ise Friedrich Nietzsche'nin, "Sen yeni bir kudret ve yeni bir hak mısın? Kendi kendine dönen bir çark mısın? Yıldızları da zorlayabilir misin senin etrafında dönsünler diye?" ifadesi doğrultusunda eşitlik mücadelesi veriyor.
Ama toplam sıfır ile sonuçlanan bir stratejik oyun yürüyor.
Kayıp-kayıp temelinde dünya güç dengeleri belki kurulacaktır ama insanlık kaybediyor, kaybediyor, kaybediyor...

*
Bu yüzden birincisi; Çatışmalardan uzak, karşılıklı saygı ve kazanca dayanan işbirliği ile küresel güvenin canlandırılması, dünya ekonomisinin sürdürülebilir ve dengeli gelişme çizgisine oturması,
İkincisi; "Hayatta kalan uyum sağlamıştır ve en iyisidir" anlayışında Darwinizm kaynaklı, tüm ahlâkî ve beşerî değerleri;
Mülkiyet anlayışı üzerine oturtan, serbestinin mutluluk getireceğine inanan, piyasaperest, düşük maliyet ve yüksek kazanç odaklı liberalizme indirgeyen,
W.Buffett ve benzerlerinin muhteşem popolarıyla nakitleri üzerinde oturmaması gerekiyor.

18.11.2015

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org