Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
SCHENGEN YENGENSE, AB NE ?
19.01.2016
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 38983
Oy Sayısı : 934
Değerlendirme : 5
Popülarite : 14,85
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Mülteci krizi ve Ukrayna sorunu AB'nin küreselleşmeden doğan meydan okumalara hazırlıklı olmadığını gösterdi.
Birlik üyesi kimi ülke Suriyeli, Iraklı ve Afgan sığınmacılara karşı sınırlarına tel örgüler inşa ediyor.
İsveç, Danimarka'dan giriş yapanlara belgelerini gösterme zorunluluğu getirdi.
Yılbaşı gecesi Köln'de Kuzey Afrika ve Ortadoğu kökenli grupların çok sayıda kadını taciz etmesi Şansölye A.Merkel'in savunduğu Almanya'nın açık kapı politikasına eleştirileri yoğunlaştırdı.

*
Emeğin ve malların serbest dolaşımı pahasına olsa bile Schengen sisteminin sona ermesi isteniyor.
İngiltere daha sıkı bir birliğin sağlanması, regülasyonlar ve sosyal yardımlarla ilgili önlem paketi gibi sorunlarla karşı karşıya olan AB'ye üyeliğini belirleyecek halk oylamasına hazırlanıyor.
Fransa'da 2017'de cumhurbaşkanlığı seçiminin yapılacak olması, Orta Doğu'da istikrarsız bir sürecin yaşanması da AB' yi kararsız bir sürece yönlendiriyor.

*
AB'de her kapının ardında Almanya bulunuyor, çünkü;
Birincisi, Almanya 2008'de ABD'de başlayan ve Euro bölgesine atlayan ekonomik krizde, Avrupa'nın liderliğini başarıyla yaparken, Fransa'yı ikinci plana düşürmüştür.
Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansının karıştığı dinleme skandalında da liderliğini ABD karşısında pekiştirir ve kendini vazgeçilmez yaparken, Fransa Avrupa'nın ikincisi olmayı ve Almanya'ya eşlik etmeyi sorunsuz benimsemiştir.
İkincisi, Almanya Ukrayna kriziyle birlikte Rusya'nın Avrupalılaşmasına ilişkin umutlarını pekiştiren
1967'de yürürlüğe koyulan Sovyetler Birliği ile doğrudan ilişki kurulması, Varşova Paktı ülkeleri ile ilişkilerin normalleştirilmesine dayanan "Ostpolitik" asını terketmiş,
Yerine jeopolitik çıkarlarının ve ahlaki prensiplerin yönlendirdiği yeni bir siyasete yönlenme esnekliği göstermiştir.
Üçüncüsü, bu siyasetiyle Rusya'nın Kırım'ı ilhakı ve Doğu Ukrayna'daki uygulamaları nedeniyle Avrupa Barışı'nı ihlal etmekle suçlanmasının liderliğini de yapmıştır.

*
Bu sayede "Avrupa Barışı" için 1939'da Sovyetler Birliği ile imzaladığı, temeli doğu sınırını sağlamlaştırmak üzere Polonya'yı işgal ederek olası bir Sovyet müdahalesini engellemek,
Buna mukabil Sovyetler Birliğinin Almanya'nın Çekoslavakya'yı işgali üzerine batı sınırını garanti altına almak istemesine dayanan "Molotov-Ribbentrop Saldırmazlık Anlaşması" çerçevesinde, Almanya'nın Polonya'ya girmesi ve II.Dünya Savaşı'nın başlamasıyla Polonya ve Baltık ülkelerine yaşattığı ağır sendromu bir kez daha yaşatmama çabasında olduğunu da göstermiştir.

*
Ne ki, şimdilerde AB üyesi ülkeler, Rusya'ya Minsk Antlaşmasına uyulmadığı sürece yaptırımların sürdürülmesi konusunda görüş birliği içinde olmalarını sağlayan,
Ukrayna krizi sürecinde Avrupa'da barış düzeninin temeli olarak egemenlik ve toprak bütünlüğü ilkelerinin vurgulanması amacına dayalı Almanya'nın inşa ettiği;
Yaptırımlarla Rusya'nın tutumunun baskı uygulanarak değiştirilmesi,
Temas politikası yoluyla Rusya ile uzlaşma sağlanması,
Ukrayna'nın egemen bir devlet haline getirilmesi temelinde üç aşamalı stratejisiNİ tartışıyor...

*
İlgili stratejiye, Ukrayna'nın Rusya ile sınırını denetim altına almasının zaman alacağı, Doğu Ukrayna'da yeni bir donmuş çatışma alanı olacağı, buranın Rusya'nın kullanabileceği bölgeler arasına gireceği öngörüsüyle karşı çıkılıyor.
NATO bile mevcut gerginliğin kontrolden çıkma olasılığından rahatsızlık duyarken, bu strateji neticesinde meydan okuyan Rusya'nın, Batının kendisine karşılık veremeyecek kadar zayıf ve bölünmüş olduğu yönünde düşünmesine yol açmış olmasına itiraz ediliyor.

*
Bugün Almanya'da, Ukrayna doğusundaki çatışmaların gerilemesi ve Suriye'de Rusya ile işbirliği yapılması için baskıların artmasıyla Moskova ile temas kurulmasını savunanlar güçleniyor.
Şansölye A.Merkel'in Baltık Denizinde ikinci boru hattı olan Kuzey Akım-2'nin inşa edilmesi planını veto etmeyişi, Almanya'nın Kremlin ile yakınlaşmak istediği şeklinde değerlendiriliyor.
Kuzey Akım-2 projesini Ostpolitik siyasetinin mimarı, bugün koalisyon ortağı olan Sosyal Demokrat (SPD) destekliyor.
Giderek Almanya'nın 2016'da AGİT dönem başkanlığı sürecinde de Rusya ile gerilimi düşürmeye uğraşacağı düşünülüyor.
Sonuçta bir çok Avrupa ülkesinde Rusya'nın saldırganlığı karşısında ne yapılması gerektiği hususunda karşıt düşüncelerde hızla gelişiyor.

*
Nitekim Polonya'da muhafazakâr Hukuk ve Adalet Partisi (PİS) iktidarı ki, katı bir Rusya karşıtı ve Almanya?dan hazzetmeyen bir karakterdir;
Almanya'nın yeniden Ostpolitik siyasetine yönlenmiş olması kuşkusundadır.
Ulusalcı değerleri yükseltiyor ve öncelikle ulusal değerleri yücelten medya yasası çıkarmak istiyor.
Polonya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya ve Macaristan'ın oluşturduğu Visegrad Grubu'nun açık toplumu, özgür sınırları ve ölümden kaçan mültecilere insani yardımı sorgulaması ise giderek Varşova ile Berlin ve Brüksel arasındaki gerilimi arttırıyor.

*
Ama Ortak Rusya ve doğu politikası hem Berlin hem de Varşova'nın çıkarına olduğu için iki ülke ilişkilerini canlandırmak zorundadır.
Eğer Almanya ve Polonya bir araya gelemezse Rusya'ya dönük ortak AB politikası geliştirilemez. Böyle bir durumun Polonya, Almanya ve AB'ye zarar vereceği açıktır.

*
Çünkü Rusya Devlet Başkanı V.Putin, Batı ile ekonomik fayda getirebilecek ilişkiler isteğindedir.
Ama asıl önceliği Batı'nın Rusya'yı dikkate alması, Rusya'nın nüfuz alanlarını tanıması ve eski Sovyet ülkelerine karışmamasını sağlamaktır.
Kırım ve Ukrayna krizinde bu bölgenin Avrasya Birliği Projesi'nin Avrupa ayağı ve Karadeniz Havzası'na açılan bir kapı olması niteliğini esas alıyor.

*
Başta Polonya olmak üzere Visegrad Grubu rahatsızlığı AB' de giderek yayılırken,
Batı Rusya ile mi, Rusya olmadan mı yoksa Rusya'ya karşı bir güvenlik mimarisi mi inşa etmek istiyor sorusuna yanıt vermelidir.
Doğrusu, esas mutabakatın Rusya'yı da kapsayan yeni bir Avrupa için yapılması gerekiyor...

20.1.2016

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org