Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
BARIŞ İÇİN SAVAŞMAZSAN
26.04.2016
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 37042
Oy Sayısı : 1086
Değerlendirme : 5
Popülarite : 15,18
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Rusya-NATO Konseyi, Haziran 2014'te NATO İttifakı'ının aldığı tek taraflı kararla askıya alınmasından iki yıl sonra,
20 Nisan'da Brüksel'de üye ülkelerin büyükelçileriyle toplandı.
Görüşmelerin yeniden başlamasını teşvik eden başlıca endişe;
NATO'nun Doğu Avrupa'ya askeri konuşlanmalarının sonucunda oluşan Rus güçleriyle yakınlaşmanın artık bir askeri çatışmaya yol açabileceği ve topyekün bir savaşı tırmandırabileceği korkusuydu...

*
Peki, ama 2014'ten 2016'ya ne oldu, ne değişti de bir askeri çatışma ya da topyekün bir savaşı tırmandırabilecek bir durumdan söz ediliyor?

*
Haziran 2014'te Rusya-NATO Konseyi; Batı'nın Rusya ile arasında Ukrayna üzerinden hegemonya ve güç siyasetine dayalı eski dünya güvenlik anlayışı yerine
karşılıklı güvene, yarara, eşitliğe ve eşgüdüme dayalı sürdürülebilir yeni bir güvenlik anlayışı iddiası arasında gelişen mücadelede, İttifak'ın aldığı tek taraflı kararla askıya alınmıştı.

*
Batı'da; Rusya'nın ortak olmaktan ziyade bir tehdite dönüştüğü ve NATO'nun bu tehdite karşı vargücüyle mücadele etmesi gerektiği yönünde düşünceler gelişti.
NATO, Rusya'nın saldırganlığına karşı koymak için bir strateji oluşturacağını ve askeri varlığını Doğu Avrupalı üye ülkelere konuşlandıracağını açıkladı.
Ardından NATO- Rusya Kurucu Senedi tartışılmaya başlandı...

*
NATO, Rusya'nın ittifak içinde öncelikli ortak olarak kabul edildiğini, hiçbir müttefik ülkenin Rusya'nın özerkliğini azaltmayı veya ayrıcalıklarını sınırlamayı amaçlamadığını,
Üstelik NATO-Rusya Kurucu Senedi'nin, Rusya veya NATO'nun özgürce karar verme hakkına da bir sınırlama getirmediğini iddia etti.

*
Ama NATO-Rusya ilişkisinde, Avrupa güvenliğinde neyin korunacağı ya da neyin tehdit ettiği konusundaki görüşler arasında benzerlik yoktu.
Görüşler aynı zamanda güvenlik konusundaki farklı kültürleri yansıtırken;
Sonuçta Rusya, NATO'ya güvenmekte zorlanıyor,
NATO üyeleri de Rusya'nın istediği türde bir eşitliği ya da NATO'nun birlikte yönetimini onaylamakta tereddütte kalıyordu...

*
Nitekim Rusya Askeri Doktrininde NATO'nun stratejik füze savunması birinci sırada tehdit olarak gösterildi.
NATO askeri altyapısını Rusya sınırına kaydırarak ve gelecekte daha fazla genişleme olasılığından vazgeçmeyerek Avrupa'daki eski bölünmeyi yeniden canlandırmaya çalışmakla suçlandı.
Her iki tarafta da işbirliğine dayalı ilişkilerin yürütülebileceğine, ancak uyumlu bir ilişkinin söz konusu olmayacağına yönelik inanç kökleşti...

*
NATO'nun doğuya doğru genişlemesi Baltık Denizi ile Karadeniz arasındaki bölgede bir çatışma alanının oluşmasına neden oldu.
Rusya ile NATO'nun Baltık Denizi ile Karadeniz arasında sınırları barışçıl biçimde belirlemesi olanaksızlaştı...

*
Üstüne üstlük NATO Genel Sekreteri Jens Stoltberg'in "Rusya tutumunu ve eylemlerini değiştirdiğini, uluslararası hukuka saygı duyduğunu göstermelidir ki, kuvvetli bir NATO Avro-Atlantik güvenliği adına Rusya ile yapıcı ilişkiler kurabilsin" ifadesi, Rusya tarafından eşitliğe aykırı, tehlikeli ve sorumsuz bulundu.

*
Nitekim daha birkaç gün önce, Baltık Denizi'nde Rus askeri uçağı ile bir ABD savaş gemisi ve keşif uçağı arasındaki yakın bir karşılaşma oldu.
Böylesi durumlarda, tek yanlış hamlenin hızla hesaplanamaz bir tırmanmaya yol açabileceği öngörüleri açığa çıktı.

*
Neticede 20 Nisan'da Brüksel'de Rusya-NATO Konseyi,
Genel Sekreter J.Stoltenberg'in "Bu toplantılar özellikle gerilimler yüksek olduğunda siyasi diyalog, farklılıklarımızı tartışmak ve askeri olaylar riskini azaltmak için gereklidir" ifadesiyle toplandı.
"Ukrayna'da ve çevresindeki kriz, bölgesel terörist tehditler dahil Afganistan'daki güvenlik durumu ve askeri faaliyetler ile ilgili şeffaflık ve risk azaltma" konuları tartışıldı.

*
Ne ki, toplantı Avrupa'nın ve dünyanın karşı karşıya olduğu muazzam tehlikelere rağmen, büyük güçler arası gerilimleri yatıştırmak için hiçbir somut eylem belirlemeden sona erdi.
Derin ve kalıcı anlaşmazlıklara sahip NATO ve Rusya'nın pratik işbirliğine yönelik hiçbir dönüş olmayacağı belirlendi.
NATO'nun son birkaç yıldır izlediği Rusya ile gerilimleri saldırgan bir şekilde körükleyen provokatif politikanın, dünyayı nükleer silahlı güçler arasında bir dünya savaşının eşiğine getirmiş olduğu dehşetle görüldü.

*
Halbuki dünyanın yeni bir döneme girmekte olduğu görülmelidir.
Doğrusu, Batı'nın Ortadoğu'da ortaya çıkan güvenlik riskleri karşısında artık Rusya ile birlikte hareket etmesi,
SSCB'den sonra giderek emperyal vasıflarını kaybeden ve bir ulusal devlete dönüşmeye başlayan Rusya'nın, Avrupa ile bütünleşmesinin bir kazanım olduğunun görülmesi,
Ortadoğu'ya yönelik politikalarda terörün yayılmaması için işbirliğine gidilmesi,
Recep Tayyip Erdoğan gibi irrasyonel bir liderin Yeni Osmanlıcı siyasetinin İslamcı halkların radikalleşmesine dayalı terörü, Kafkasya ve Asya coğrafyasına sıçratmasına ve Rusya'yı olumsuz etkilemesine engel olunması,
İstikrarlı bir dönem için Batı ve Doğu arasında belirli ölçülerde işbirliklerinin inşa edilmesi,
Daha sonra bölgenin temel aktörleri Türkiye, Suudi Arabistan, İsrail, Mısır ve İran gibi ülkelerin birlikte ortak hareket etmesi gerekiyor...

*
NATO İttifakı'nın, üyesi Türkiye'ye Ukrayna ile birlikte Karadeniz'de ortak tatbikat yaptırmasının,
Ya da Türkiye'nin NATO'ya entegre yeni bir savunma sistemiyle Rusya'nın nükleer potansiyelini dizginlemeye yöneltmesinin hiç bir alemi yoktur...

27.4.2016

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org