Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
G7 JAPONYA ZİRVESİ ARDINDAN
28.05.2016
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 38683
Oy Sayısı : 1195
Değerlendirme : 5
Popülarite : 15,39
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Sanayileşmiş ülke liderlerini bir araya getiren G7 Zirvesi, Japonya/Kaşikojima Adası'nda yapıldı.
Zirve'de en dikkat çeken konuları, küresel ekonomideki belirsizlikler ve risklerin yanı sıra gelişmekte olan ekonomilerde yaşanan durgunluk, petrol fiyatlarındaki düşüş ve gerileyen ticaret hacimleri,
ABD'nin bu durumdan hareketle Çin ile bazı Güneydoğu Asya Uluslar Birliği ülkeleri arasındaki anlaşmazlıkları en iyi şekilde kullanmak üzere bölgedeki varlığını daha da artırmasıydı.

*
Nitekim, zirvenin sonuç bildirgesinde, Çin ile Japonya arasında Çin Denizi'nin güneyi ve doğusundaki adalar nedeniyle yaşanan ve Çin'in Doğu ve Güney Çin Denizi'nde egemenlik iddia etmesi anlaşmazlığında, Japonya'ya verilen destekle barışçıl çözüm çağrısı yapıldı.
Ama ABD bir süredir Çin'i, bölgede ve dünyada baskı altında tutmaya çalışıyor...

*
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü, küresel mali sistemin istikrarsız olduğunu ve bir iflaslar çığıyla karşı karşıya olunduğu uyarısında bulunmaktadır.
Durumun, 2007'de olduğundan daha kötü olduğu iddia edilirken;
Ekonominin kötüye gittiği dönemlerle mücadele için makroekonomik tedbirlerin tamamının da tüketildiği konuşuluyor...

*
2015'te gelişmekte olan piyasalarda, çoğu Çin'den olmak üzere 735 milyar dolarlık sermaye çıkışına tanık olunmuştur.
2015'in ortalarından bu yana Çin'den sermaye kaçışının 1 trilyon dolara ulaşmış olduğu bildiriliyor.
Avrupa bankalarının zaten 1 trilyon dolar batık krediye sahip olduğu ve gelişmekte olan piyasaların etkisine ciddi ölçüde açık bırakıldıkları,
Borçların büyümeye devam ettiği, yaşanan durgunlukta borçların büyük kısmının geri ödenemeyeceği de biliniyor...

*
Yatırımcıların ve servet fonlarının bir araya toplanmış ve varlık piyasalarının tehlikeli bir şekilde birbiriyle ilişkili olduğuna işaret ediliyor.
Bu bir alandaki herhangi bir sorunun hızla bir bütün olarak mali sisteme yayılacağı anlamına geliyor.
Bu suretle,bir piyasanın çöküşüne yol açacak şekilde bütün yatırımcıların aynı anda satmaya çalışacağı ve hiçbir alıcının olmayacağı bir duruma dikkat çekiliyor.

*
Doğrusu, Çin'in ebedi bir büyüme makinesi olduğu efsanesi dağılmıştır, şimdi şirketler yatırımdan çekiniyor.
Avrupa ile Japonya'da faiz oranlarının sıfıra ya da sıfırın altına yaklaşmasıyla parasal genişleme büyük ölçüde tüketilmiştir.
Artık merkez bankaları kurtarmaya gelmiyor...

*
Aslında büyüyen mali krizin altında yatan sadece petrol ve emtia fiyatlarındaki düşüş ve küresel büyümenin yavaşlaması değildir.
Sorun daha ziyade, Sovyetler Birliği'nin 1991'de dağılmasından sonra küresel kapitalizmin çeyrek yüzyıl boyunca geliştirdiği ekonomik ve siyasi yapıların parçalanmasıdır.
Şimdi piyasalardaki çalkantının büyük ölçüde öngörülemez sonuçlarıyla karşılaşılıyor.
Yoksa kapitalizmin sonuna mı geliniyor, paniği kopuyor...
Huzursuzluk giderek daha belirginleşiyor.

*
Avrupa Birliği üyeleri arasında derinleşen çatışmaların ortaya çıkması da, parçalanmanın ileri bir evrede olduğunu gösteriyor.
Bu sorun sığınmacı krizi, Almanya'nın kemer sıkmayı dayatması ve tek para biriminin derinleşen çelişkilerini tetiklemekle birlikte,
Avrupa ülkelerinin kapitalist bir temelde uyumlu bir şekilde birleştirilmesinin imkânsızlığını gösteriyor.

*
Sovyetler Birliği'nin tasfiye edilmesiyle yeni alanların açılması,
Ardından Çin'in dünya kapitalizminin ucuz emek platformuna dönüştürülmesiyle küresel kârların yükselmesiyle kapitalist yağmanın sonuna gelinmiştir.
Ama her zaman askeri bir çözüm de yedekte bekliyor...

*
Nitekim ABD'nin SSCB'nin dağılmasıyla tam dünya hakimiyeti yönündeki emellerini gerçekleştirebileceği tek kutupluluğun göklere çıkarılması goygoyculuğu sona ermiştir.
Dünya 25 yıl önce I. Körfez savaşıyla başlayan son çeyrek yüzyılda,her zamandan daha belirgin III. Dünya Savaşı tehlikesiyle birlikte, birbiri ardından savaşlara tanık oluyor.
ABD'nin tüm dünyaya hükmedebileceğine dair çılgın hayalleri,her cephede rakiplerinin üstüne gitmesiyle küresel bir kabusa dönüşmüş bulunuyor.

*
İşte, ABD'nin Asya'ya dönüşü ve Çin'e yönelik diplomatik ve askeri meydan okumaları,
Jeopolitik gerilimleri II. Dünya Savaşı'ndan beri görülmedik düzeylere tırmandırıyor.
Öyle ki, bölgedeki her ülke savaş hazırlığı yapıyor.

*
ABD Donanması Güney Çin Denizi'nde Çin'in hak iddia ettiği adaların ve kayalıkların etrafındaki 12 millik yasak kuşağı, Pekin'i kışkırtacak şekilde ihlâl ediyor.
Operasyonlar denizlerde dolaşım özgürlüğü ve kurallara dayalı küresel düzeni savunma yalanlarıyla gerekçelendiriliyor.
Aslında ABD, dünya egemenliği için Pekin yönetimini ekonomik ve stratejik taleplerine boyun eğmeye zorluyor.
ABD, Çin'i kendi küresel egemenliği için en önemli tehdit olarak görüyor ve Pekin'i gerektiğinde savaş yoluyla dize getirmeye hazırlanıyor...

*
Filipinler,Singapur, Vietnam, Endonezya, Malezya ve Tayvan egemenleri,
Hepsi ABD'nin arkasına dizilmiş ve her türlü çatışmaya sürüklenecek durumdadır.
ABD, Çin ile çatışma peşinde koşarken, Asya'daki başlıca müttefikleri olan Japonya ve Avustralya'ya güveniyor...

*
Japonya'da milliyetçi hükümet, tartışmalı topraklar konusunda Çin'le çatışmayı körüklüyor.
Savaş açmayı engelleyen anayasa maddesinii devre dışı bırakmasını mümkün kılan "kolektif öz savunma" yasası çıkarılmıştır.
Avustralya ise ABD savaş uçakları ve savaş gemilerinin operasyon üssü haline gelmiş, kendi silahlı güçlerini bütünüyle ABD ordusuna bütünlemiştir.
Yeni Zelanda, Washington ve Canberra ile aynı çizgiye gelmiştir.

*
Ne ki, Çin Komünist Partisinin ABD önderliğindeki militarizme tepkisi yalnızca çatışma tehlikesini arttırmak çizgisinde kalıyor.
Çünkü, Mao Zedung ardından Çin'in siyasi mirasçıları kapitalizmi yeniden kurmuştur.
Bugün Komünist Parti, gelişmiş ve yozlaşmış şirket oligarşisinin çıkarlarını temsil ediyor ve sarsıcı bir toplumsal eşitsizliği ve sömürüyü yönetiyor.
Çin Komünist Partisi rejimi, Çinli kapitalistlerin çıkarlarını kendi askeri eylemleriyle, Japon ve Amerikan karşıtı şoven milliyetçilikle korumaya çalışıyor...

*
Dünya çok şiddetli güven krizine yol açan karmaşık,içinden çıkılması çok zor süreçlerden geçiyor.
Şimdi mali piyasalarda, daha genel olarak dünya ekonomisinde kötüleşen durum geri besleniyor ve onunla etkileşimde bulunuluyor...
Yeni jeoekonomik ve siyasi ortam, mevcut düzene karşı milyarlarca insanın bilincine derinlemesine yerleşiyor ve küresel muhalefet dalgası tırmanıyor...

29.5.2016

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org