Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
GÜÇPEREST İSLAMCI TERÖRİST ÇETELER
03.07.2016
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 39855
Oy Sayısı : 730
Değerlendirme : 5
Popülarite : 14,32
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Dünya halkları ülkelerinin şirket ve finans aristokrasileri tarafından yağmalanmasının ötesinde sürekli savaş gerçekliği, öldürme ve denizaşırı ülkelerin yağmalanması amacıyla geniş kaynakların heba edilmesinin yarattığı toplumsal ve ekonomik gericilik eliyle bunalmış, çok sayıda insan "Ali Kıran Baş Kesen" kesilmiştir.
İslam dünyası da Batı ile kurduğu ekonomik ve siyasi ilişkilerde bu değerlerle tanışmıştır.
Dün Batı'yla çatışma "sosyalizm ve Arap milliyetçiliği" formatında sürdürülürken, bugün Ortadoğu yorumlu yeni bir İslam formatı öne geçmiştir.
Filistin, Afganistan, Bosna ve Çeçenistan'da yaşananlar yeni formatın örnekleri sayılıyor.
Ne ki, yaşanan katliamlar kurnazca "İslami terör"ün eseri olarak nitelendiriliyor...

*
Rusya, Suriye'den Ortadoğu'nun bölünmesini isteyen ABD, Fransa, Suudi Arabistan ve Türkiye'nin güdümünde faaliyet gösteren,
Dünyanın dört bir yanından paralı askerlerden meydana getirilen hepsi birbirinden ayrı özel bir ordu gibi olan İslami Terör örgütlerine karşı savaş veriyor.
Rejime karşı bir araya getirilen ve birbirinden çok farklı gruplar ve bireylerden oluşturulan, o yüzden her bir grubun diğer gruplardan ciddi farklılar gösteren bir takım hak ve iddiaları temsil eden İslami terör örgütlerinin (!) en belirgin vasfını elinde silah tutan herkesin ganimet-severliği belirliyor.
Kimi adi hırsızlık peşindedir, kimi otoban soygunculuğu yapıyor, kimi koca mahalle ve sanayi bölgelerini toptan ve sistematik bir şekilde boşaltıyor.
Kanunsuzluk ve kargaşanın hüküm sürdüğü çatışmalarda küçük çaplı hırsızlık çeteleri ve fırsatçı soyguncuların ortaya çıkması sıradan vaka sayılıyor.
Ancak Suriye'de görülen pervasız hırsızlığın çapı ve örgütlülüğü "ganimetseverlik ile güçseverliğin" ortak dehşet boyutuyla birlikte bu savaşı ayrı bir yere koyuyor.

*
Bu konuda Rusya, Türkiye'nin terör örgütleriyle ilişkileri belirleyen ve Güvenlik Konseyi'nde bulunan,
29 Ocak'ta Irak'ta İŞİD ile birlikte yürütülen yasadışı petrol ticareti,
10 Şubat'ta, Suriye'ye gönderilmek üzere yabancı teröristlerin sınırdan geçmelerinin kolaylaştırılması ve Suriye'de harekât yürüten terörist gruplara silah tedâriki,
8 Mart'ta, IŞİD ile birlikte yapılan tarihi eser kaçakçılığı,
18 Mart'ta, Türkiye'den Suriye'deki IŞİD kontrolündeki topraklara yönelik silah ve cephane sevkiyatına ilişkin istihbarat raporlarının ısrarlı takibindedir.
Bu yasa dışı ticaretlere Türkiye'nin üst düzey siyasi yönetim kadrosunun ve bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesinin karıştığı iddia ediliyor.

*
Bu yüzden Suriye'deki çatışma, savaşın yerleşik kural ve geleneklerini fazlasıyla aşan bir görünüm arz ediyor.
Ganimet için öldüren, güç için parçalayan,yokeden sonra üleşen, ırz düşmanı sayısız katil, cani ve hırsız savaş suçlusu olarak ama gizliden hesap vermek korkusuyla;
Newyork'ta, Londra, Paris, Brüksel, İstanbul gibi merkezlerde alışverişte bulundukları sermaye odaklarının himmetiyle fink atıyor...

*
İşte bu noktada ülkesi Batı emperyalizminin güçperest çetelerinin saldırıları ile parçalanmak istenen ve talan edilen Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad;
"Şahsi çıkarları için ülkesinin tümünü feda eder" ithamında bulunduğu Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın; Suriye'ye karışmaması halinde savaşın kısa sürede biteceğini söylüyor.

*
Sonra Suriye İç Savaşında aktif rol alan Erdoğan'ın profilini;
"Çok şey satın alıp satarak Filistin davasını sözde destekleyerek, Arap ve İslam arenasında kendilerine yer bulmaya çalıştı. Efendilerinin kendilerine biçtikleri rolü aşıp, kendilerine izin verilenin çok ötesine gitti. Bu rolden geri adım atması gerekiyordu. Ama Suriye'nin rolünde ısrar etmesi sıkıntı yaratmıştır. Bu nedenle Suriye davası, o'nun için siyasi açıdan sıkıntı yaratan ölüm- kalım meselesi haline geldi" ifadesiyle resmediyor.

*
Elbette Recep Tayyip Erdoğan aynı fıtrat ve hedefte ülkelerin ağaları ve suçlularından cesaret alıyor.
ABD daha başından beri Suriye'de barışın önünü tıkıyor.
İşte, 27 Haziran'da Dışişleri Bakanı John Kerry, çeyrek milyonu aşkın yaşama mal olan ve nüfusun yarısından fazlasını evinden süren Suriye iç savaşına sözde son vermenin bir aracı olarak,
ABD'nin Suriye hükümetine karşı hava saldırıları başlatması çağrısı yapan ve bir iç muhalefet bildirisi hazırlayan Dışişleri Bakanlığı bir kısım diplomatı ile Washington'da bir araya geliyor.
Onlar, daha önce Kabil'de, Bağdat'ta ve Trablus'ta yaptıkları gibi Şam'a Tomhawk füzeleri ve akıllı bombaları yağdıran bir diğer "şok ve dehşet" uygulamasının işlenen suçları örtbas edeceğine ve Suriye'de işleri yoluna koyacağına inanıyor!
Esasen bildiride önerilen politika, bizzat Kerry'nin, El Kaide bağlantılı ve CIA destekli Sünni milisleri vekil güçler olarak kullanan bir rejim değişikliği savaşındaki gidişatı döndürmenin aracı olarak yıllardır Obama yönetimi içinde savunduğu bir politikadır...

*
Ertesi gün 28 Haziran'da ise İstanbul Atatürk Havalimanı'nda bir terör eylemi gerçekleştiriliyor.
Terör saldırısında bulunan üç kişinin; biri Dağıstanlı, diğer iki kişinin Özbekistan ve Kırgızistan kökenli olduğuna dair açıklamalar yapılıyor.
Dikkatler eski Sovyet ülkeleri Azerbaycan, Özbekistan, Kazakistan, Türkmenistan, Kırgızistan, Tacikistan'a ek olarak sadece Rusya'da 144 milyonluk nüfusunun 20 milyonunu Müslümanların oluşturduğu;
Orta Asya'da,Orta Doğu'da yaşanan siyasi ve sosyal süreçlerden ciddi şekilde etkilenen ve IŞİD'e yakın duran çok sayıda sempatizana ve örgütlere çekiliyor.

*
Bunlardan biri Kuzey Kafkasya'da Dağıstan, Çeçenistan, Kabardino Balkarya, Karaçay-Çerkesya ve İnguşetya vilayetlerine mensup savaşçılardan oluşan Kafkasya Emirliği Örgütü'dür.
Suriye ve Irak'ta 2 binin üzerinde savaşçıyla temsil ediliyor.

*
Bu noktada Kuzey Kafkasya'dan cihatçıların Suriye'ye gidiş sırasında çok ciddi engellerle karşılaşmadıkları özellikle belirtilmelidir.
Ama Ruslar için önemlisi, bu savaşçıların geri dönüşlerinin kontrol edilmesi veya tamamen engellenmesidir ki;
Rusya'nın bu amacına ulaştığı, geri dönen savaşçılara egemen olduğu kabul ediliyor...

*
Bu coğrafyalarda hâlâ etkin olan Rusya, kendisi için de tehdit olan dini radikalizmden doğan terörle,
Birincisi, Orta Asya ve Güney Kafkasya devletleri ile birlikte terör tehlikesine karşı ortak mücadele ederek,
İkincisi, Suriye ve Irak'ta ortaya çıkan İŞİD ve diğer radikal muhalif gruplara karşı Orta Doğu ülkelerinin yönetimleriyle işbirliğini kurmak ve geliştirmekle,
Üçüncüsü, Çeçenistan Cumhurbaşkanı Ramazan Kadirov örneğinde olduğu üzere güçperest ya da ganimetseverlik karakterleri devşirerek mücadele ediyor.

*
Atatürk Havalimanı'ndaki teröristlerin Rusya'nın kendi amaçlarına devşirdikleri olup-olmadığı bilinmiyor.
Ancak Suriye'de her an ABD'nin Tomhawk füzeleri ve akıllı bombaları yağdıran "şok ve dehşet" uygulaması tehditlerine karşı Rusya'nın da kimi tedbirleri aldığından şüphe duyulmuyor.

*
İşte,Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye'nin geleneksel dış politikası hilafına Kilis'te Suriyeli sığınmacılara halâ B.Esad rejimin yıkılmasından dem vuruyor.
Aslında savaş suçlusu olmanın paniğindedir, o yüzden Suriye İç Savaşı'nın alevini biraz daha harlıyor.
"Suriye konusunda 6 yıl önce neredeysek bugün de aynı yerdeyiz. Suriye'nin başındaki zalimdir işi bu noktaya getiren.
Varil bombalarıyla, konvansiyonel silahlarla, tankla, topla kendi vatandaşlarını öldüren böyle bir insan devlet terörü estirmez de kim estirir?
Bunun hesabını, bedelini çok ağır ödeyecektir. Ama bu dünyada, ama ebedi alemde. Ey Eset! Er veya geç,alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste " diyor!

*
Müthiş bir kirlenme altında herşey ABD Başkanlık seçimini bekliyor.
Ancak hangi parti kazanırsa kazansın, yeni yönetimde militarizm tehlikeli bir tırmanışa girişecek gibidir.
Hem Demokrat Hillary Clinton hem de Cumhuriyetçi Donald Trump bombardımanın yoğunlaştırılmasına, uçuşa yasak bölge dayatmasına ve diğer saldırı eylemlerine desteklerini ifade ediyor.
Savaş yönelimi aslında Amerikan kapitalizminin giderek derinleşen krizinden ve ABD toplumu içinde büyüyen karşı konulmaz gerilimlerden kaynaklanıyor.

4.7.2016

* Efendim, Ramazan Bayramınızı tebrik eder, esenlik ve mutluluklar dilerim.

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org