Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
TSK'NIN İSRAİL İLE NORMALLEŞME UYUMU
20.07.2016
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 39060
Oy Sayısı : 1816
Değerlendirme : 5
Popülarite : 16,3
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Cumhuriyet; monarşinin zıddı olması yanında çoğunlukla demokrasi ile özdeş tanımlanıyor.
Buna göre cumhuriyet, demokratik düzenin temel prensiplerini; genel oy, temsili rejim ve kuvvetler ayrılığını içine alıyor.
Ne ki, özen gösterilmediği anda farklı siyaset felsefeleri, bilimi ve siyaset tarihi dinamikleri cumhuriyet tanımı üzerinde görüş birliğini zedeliyor.
Ülkelerin varoluş idealleri, gelişmişlik düzeyleri ile insani vasıfları doğrultusunda farklılaşmalar oluşmaya yazıyor...

*
Bu bakımdan Türkiye'de demokratikleşme sürecinin Cumhuriyetin "Fazileti'ne" uygun işlemesi gerekiyor.
Fazilet; yöneticinin monarşideki gibi tesadüfle değil ehliyeti nedeniyle seçimle gelmesi sonucudur.
Ancak bu şartın geçerliliği halinde "yönetici" iyi bir ehliyetle demokratikleşmeye etkin olan küreselleşme dinamikleri ile iç dinamikler kombinasyonunu dengeli biçimde sağlıyor..
Bu kombinasyonun ölçüsünü ise Anayasa'da "Cumhuriyetin Nitelikleri" belirliyor:
"Madde 1: Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
Madde 2: Türkiye Cumhuriyeti,... demokratik, lâik ve sosyal hukuk devletidir" deniliyor.

*
Bu yüzden Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Ebedî Başkomutanı Mustafa Kemal Atatürk, "Komutanlar askerliğin görev ve gereklerini düşünür ve uygularken beyinlerini siyasi görüşlerin etkisi altında bulundurmaktan kaçınmalıdırlar" direktifi veriyor.

*
Ne ki,işte Türkiye'de eski iki ortak Tayyip Erdoğan ve Fethullah Gülen'in yüce İslam dinini dünyevîleştiren cemaati ve siyaset gürûhunun;
Erdem, duygu, kanaat, bilgi ve bilinç gibi manevi şeylerin de değerinin saptanması için pazarda ticaret konusu yapmasının sonuçlarının alındığı zaman gelip çatmıştır...

*
Türkiye'nin işbu niteliksiz siyaset dinamiğinin; bir ucunda ABD/CIA ve İsrail/MOSSAD'dan satın alınan destek vardır.
Diğer ucunda ise içlerine aldıkları CIA ve MOSSAD istihbarat örgütlerinin yönetiminde ABD ve İsrail'in Ortadoğu'daki çıkarlarına güvenlikli bir bölge oluşturmak için ödenen karşılıklar bulunuyor...

*
Nitekim İsrail'in;
1-İsrail çevresinde güvenli bölge oluşturulması,
2-En uzak mesafedeki füzelerin bertaraf edilmesi için düşman devletler sınırları ötesinde koruma daireleri oluşturulması esasına dayanan Askeri Doktrini'ne işlerlik kazandırmak üzere;

*
Tuzağa düşürülen TSK'dan Fethullah Gülen Cemaatine bağlı olduğu iddia edilen bir grup askeri personelin,
Planlandığı ilk andan itibaren başarısızlığa mahkûm, karşılarına çıkarılan paramiliter güçler yüzünden canları derdine düşecekleri, nihayet kendilerine "Hain" damgasının vurulacağı öngörülen, baştan-sona kirli ve hain darbe girişimi önlenmiştir.

*
Şimdi sivil ve askeri bürokrasiden binlerce muhalif tasfiye ediliyor.
TSK kredisini tüketmiş, bir kısım vatandaş askerin güç kaybından endişe duyuyor.

*
Yok,hayır! Hainlerin asker ocağında yeri yoktur ama aslında Silahlı Kuvvetler'in dünyanın en gelişmiş ve deneyimli birkaç ordusundan biri olduğu,
Kara kuvvetlerinin bir alarm sonrasında bir kolorduyu ortak bir harekete ya da beş-altı taburluk bir kuvveti gece-gündüz yüzlerce kilometre öteye kısa sürede intikal ettirebildiği,
Hava kuvvetlerinin muharebe alanında tanker uçakları ve elektronik yeteneğiyle her hava koşulunda gece-gündüz uzun uçuşlar yapabildiği,
Deniz kuvvetlerinin evindeyken rakibi karşılama gücünde olduğuna dayılı efsanenin sonu yaşanıyor.

*
Çok hazin! Çünkü bugün askerlikte usta savaşçı girdiği her savaşı kazanana değil en büyük zaferi savaşmadan kazanana deniyor.
Çok yüksek ekonomiler, teknolojiler ardından savaşlar artık bir kahramanlık konusu olmaktan çıkıp farklı boyutlara taşınmıştır.
Yeni tehditler savaşan tarafların düzenli ordular olmasını gerektirmiyor ve zayıfın galibiyetine de fırsat veriyor.
Ama çatışan taraflardan zayıf olan güçlü olana asimetrik yaklaşımla üstün olanın zayıflıklarından yararlanmaya yönelik beklenmeyen, önlenemeyen yöntemler kullanabiliyor.
Bu konseptte, çatışan taraflara mutlaka çatışmanın gidişatını büyük oranda etkileyen bir dış destek gerekiyor.
Askeri gücün geliştirilmesi, uluslararası siyasette güç sağlamak, uzman personel,silah- ekipman ve lojistiği, istihbarat gibi çatışmanın kaderini etkileyecek önemde imkânlar dış destekle sağlanıyor.
Bu yüzden, bir noktaya kadar TSK'nın NATO'ya ihtiyaç duyması makûl kabul edilebiliyor.

*
Ancak silahlı kuvvetler teknolojik ilerlemelerin önce kendisine yansıması nedeniyle toplumların dönüşümünde öncü roldedir.
Öncülük silahlı kuvvetlerin toplumun yaşam güvenliğindeki sorumluluğundan ve bu sorumluluğuna dair oluşturduğu güven ve itimattan besleniyor.
Yüksek teknolojiler Matematik, Fizik, Kimya, Biyoloji ana bilimlerinden hareketle yakıt, metal, optik, elektrik, elektronik, bilgi ve iletişim vd. teknolojilerden, istihdamı ise akıl ve bilgiden gelişiyor.
Bu teknolojiler sadece orduların değil ülkelerin gelişmişlik düzeyini de belirliyor.
Yazık ki, TSK yüksek teknoloji alıcısıdır, o yüzden yıllardır Türk ordusuna özgün askeri strateji ve taktik gelişimini sağlayamıyor.
Giderek ulusal hasletleri kaybetmiş, uzun süredir Türkiye'nin dönüşümünde öncü rolde bulunmuyor...
Ya? ABD patronajında darbe,darbe,darbe derken itibarı yerlerde sürünür olmuştur.

*
Halbuki 60'dan fazla ülke, yörüngedeki uydularıyla Siber Uzay'ı paylaşmaktadır.
Bu, ülkelerin sahip oldukları uyduların vasıfları ve ulusal e-devlet güçleriyle doğru orantıda kara, hava, denizden sonra bir askeri harekât alanının daha oluşturulduğu anlamına geliyor.
Siber uzay diğer çatışma alanlarından farklı olarak ulusal güç unsurlarının herbiri üzerinde kesin bir etkinlik sağlıyor...

*
ABD Uluslararası Siber Uzay Stratejisi'nde siber saldırıyı askeri saldırıyla aynı seviyede tutuyor.
"Bize zararlı yazılım gönderdiğini, sanal saldırı düzenlediğini tesbit ettiğimiz ülkeyi bombalarız" tehditi dile getiriliyor...
Ya da ABD'nin Askeri Stratejisini "Nerede ve ne zaman olursa olsun küresel olaylara karşılık verme yeteneği düşmanlarla savaşıp savaşmamaya değil, bunun nasıl yapılacağı ile ilgilidir" düşüncesi belirliyor...

*
Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ'un, bir tarihte Gaziantep'te düzenlenen "Atatürk ve Cumhuriyet" konulu söyleşisindeki,
" PKK'nın sadece Medya Savunma Alanlarına yönelik savaş uçağı ile 11 bin 340, 63 bin tank, roketatar ve havan topu bataryası kullanıldı.
450 milyar dolara mal olan sınır ötesi operasyonlara sınırlarımız içinde yapılan operasyonlar da eklendiğinde ortaya korkunç bir rakam çıkacaktır.
Tüm bunlara rağmen PKK, halâ ciddi bir tehdit ve silahlı olarak karşımızda duruyor" açıklaması,
TSK'nın askeri yeterliliğini ve öncülük yeteneğini göz önüne sermeye yetiyor...

*
Nitekim TSK bir süreden beri, ABD/NATO'nun Baltik Denizi'nden Karadeniz'e, Kafkaslara, Basra Körfezi ve Akdeniz bölgelerine yayılmasına destek veriyor.
Bu kalemden olmak üzere NATO'nun "Çok Yüksek Hazırlık Seviyesinde Müşterek Görev Kuvveti"nde öncü ve saldırgan güc görevi üstlenilmiştir.
AB'ye üye ülkelerden oluşturulan ve 60 bin yüksek vuruş tekniğine sahip askerden oluşan ve NATO imkanlarını kullanan fakat Kıbrıs Rumlarının vetosu nedeniyle üyesi olunamayan Avrupa Ordusuna TSK hizmet ediyor.

*
TSK, yurt dışındaki ilk büyük üssünü Katar'da kurmuştur.
Tugay seviyesindeki bu askeri üste kara, hava ve özel kuvvetler komutanlığından birlikler konuşlandırılacaktır...
Ya da Deniz Kuvvetleri, 15 km/h hızda satıhtaki seyri esnasında 14 bin 800 km. mesafede bir vuruşta her noktayı vurabilir denizaltılar kullanıyor.
Uçak gemisi almak planlanıyor.
Ya da TSK kadrolarında süreklilik arz eden ve konusunda uzmanlaşmış bir personelle yürütülmesinde zorunluluk bulunan askeri, hukuki, teknik, sağlık, mali ve idari alanlarda yetki ve sorumluluk isteyen işleri kapsamak üzere kurum içinden veya naklen "istisnai memur" atanmasına yol açılmıştır.

*

Bu çerçevede TSK; konvansiyonel kuvvet ve harekât yöntemleri ile siber savunmayı içeren, geleneksel olmayan kuvvet ve yöntemlerin kullanıldığı yeni savaş stratejisinde güvenilir bir müttefik olarak NATO'yu her yönüyle bellemiştir.
NATO kumandası ve bayrağı altında Mağrip'ten Maşrık'a her göreve hazırdır.
Herşeyin bir program kapsamında ve eşgüdümde olması kaydıyla ülke nüfusunun içine profesyonel, askeri- istihbarat uzmanlarını sokmuş, kitlelerin örgütlenmesi, silahlandırılması ve harekete geçirilimesinde işbirliğine girmiştir.
Bunun için güçlü ve yaygın bir enformasyon, dezenformasyon, propaganda kampanyası yürütüyor ama ulusal hasletlerinden koparılan ödünlere ses bile çıkaramıyor...

*
TSK ulusal caydırıcılık amacını çatışma ile düşmanın gücünden sakınmak, fakat düşmanın hızlı ve saldırgan biçimde zayıflıklarını ortaya çıkararak en fazla zarar verecek yerinden vurmak, fiziki ve moral olarak etkisizleştirmek ve yıkmak esasına dayanan,"Pre-emptive Strike" denilen tehdit önleyici darbe doktrinini ya da Türkçesi " O saldırmadan sen saldır" stratejisini NATO komutasına devretmiştir.
Karşılığında Türkiye'ye düşen şey pahalı olan sistemler ve işletimleri için NATO'ya durmaksızın bol para akıtmaktır.

*
Bu suretle iktidar, ülke çıkarları hilâfına İsrail Askeri Doktrinin işlemesine meydan veriyor.
Sıra Anadolu topraklarında iskân edilecek Kafkasya göçmenleri, Özgür Suriye Ordusu mensupları ve taraftarları Sünni Suriyeli Araplar, Irak-Şam İslam Devleti(IŞİD) ve diğeri terör örgütleri mensupları üzerinden,
Cumhuriyet rejimini son dişlisine kadar yıpratmak, özgürlükçü lâiklik niteliği ile İslam Halifeliğinin kurulmasına geliyor.
Bu niteliği ile NATO komutasında sancağı düşmüş ordusuyla bir devletin, merkezinde İsrail'in bulunduğu Şii dünyası ile Sünni Arap dünyası arasında siyasi denge merkezi olması öngörülüyor.

*
El İnsaf, Ey Peygamber Ocağı TSK'nın Genelkurmay Başkanları !
Bakınız Kurân-ı-Kerîm, Enfâl Süresi 60' ta "Düşmanlara karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve cihad için bağlanıp beslenen atlar hazırlayın, onunla Allah'ın düşmanının, sizin düşmanınızı ve onlardan başka sizin bilmediğiniz, Allah'ın bildiği düşmanları korkutursunuz. Allah yolunda ne harcarsanız size eksiksiz ödenir, siz haksızlığa uğratılmazsınız" diyor...

21.7.2016

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org