Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
KIBRIS, BATAN GEMİ MALI MI?
15.08.2016
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 39603
Oy Sayısı : 743
Değerlendirme : 5
Popülarite : 14,35
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Türkiye, Rusya'nın ekonomik yaptırımlarına karşı alternatif pazarlar yaratılması için bir süredir dondurulmuş halde bekletilen sorunları raftan indirdi.
Enerji kaynaklarını çeşitlendirebilmek için İsrail ve Mısır gibi devletlerle ilişkilerin onarılması,
AB ile ilişkilerin canlandırılması,
NATO ile güvenlik bağlarının güçlendirilmesi,
Bu unsurların önünde engel teşkil eden Kıbrıs Sorunu yeniden önem kazandı...

*
2004'de Rum'ların reddettiği Annan planının oluşturduğu umutsuzluk iklimi altında epeydir rafta bekleyen barış görüşmeleri,
2015'te, "Kıbrıs Türklüğünü değil, Kıbrıs Milletini yeğ tutan" Mustafa Akıncı'nın cumhurbaşkanlığına gelişiyle hayat bulmuştu.
Müzakereler için ortak bir yol haritası belirlenmiş ve taraflar nihai bir anlaşmaya varmış olmasalar bile karşılıklı görüşmelerde birçok sorunlu noktayı çözümlemişti.
Müzakereler "güç paylaşımı, mülkiyet hakkı ve güvenlik" olmak üzere başlıca üç maddede çözüm bekliyordu.

*
Ancak KKTC Başbakanı Hüseyin Özgürgün'ün bir televizyonda Mustafa Akıncı'nın cumhurbaşkanlığına seçilmesinin ardından hız kazanan barış müzakerelerine ilişkin değerlendirmeleri dikkat çekti.
Başbakan H.Özgürgün "Kıbrıs'ta anlaşmaya Türkler kadar Rumların da ihtiyacı bulunuyor.
Ama Türk tarafında ezilmiş, büzülmüş, bitmiş, anlaşma dilenen bir ortam görünüyor.
Böyle bir şeyi asla kabul etmiyoruz, bunu kabul eden varsa buyursun Sayın Akıncı o yolu onunla yürüsün.
Her şeyiyle Rum tarafının isteğiyle giden bir süreç görüyorum ki, bu çok tehlikelidir.
Çıksın Sayın Akıncı söylesin, masada neyi aldık?
Rum tarafının açıklamalarını görüyoruz, Sayın Akıncı susuyor.
Bu kabul edilemez, görüşmeleri şu aşamada endişeyle izliyorum" diyor...

*
Hey, Kıbrıs'ta ne oldu ya da neler oluyor? Neden ya da neye endişe duyuluyor?

*
1-Kıbrıs; ABD ve Rusya'nın Stratejik Silahların Sınırlandırılması Anlaşmalarında karşı karşıya geldikleri bir adadır.
Hidrokarbon kaynaklarının olduğu yerde en önemli unsur güvenlik konusudur.
NATO'nun Stratejik Konsept Belgesinin omurgasını oluşturan füze savunma araçlarının Kıbrıs'ta konuşlandırma yerleri, imha araçlarının hızı ve sayısı, konum algılama sistemleri gibi başlıklar;
Küresel ortaklaşmaya yönelik askeri güç dengesinde büyük önem arzediyor...

*
2- Halbuki, hem Türkiye hem mevcut iki devletli haliyle Kıbrıs;
Stratejik Konsept Belgesinde "AB üyesi olmayan NATO ülkesi" olarak anılıyor ve bu durum NATO'da sorun teşkil ediyor...
Çünkü Türkiye, NATO'nun AB üyesi olmayan bir müttefiki olarak Avrupa güvenliğine katkısı için öncelikle Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikasına dahil edilmesi gerektiğini savunuyor.
Fakat AB üyesi Kıbrıs Rum Yönetimi Türkiye'nin Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikasına girmesini ve bu durumda Türkiye de Kıbrıs'ın NATO'ya girmesini engelliyor...
Bu karmaşa, ancak Kıbrıs Türk ve Rum kesimlerinin birleşme şartlarında anlaşmaları ve "Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti"nin NATO'ya ve Türkiye'nin de Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikasına üye olmasıyla adil biçimde çözülebilecektir...

*
3- Türkiye için "Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti"nin;
1960 Ankara Anlaşmasıyla Kıbrıs'ta Türklerin siyasi eşitliğini, idareye etkin katılımını, aynı toplumsal statülerle hak ve özgürlüklerini,
Lozan Anlaşması çerçevesinde Türk-Yunan dengesini,
Yunanlı olduğunu iddia eden Rumlarla Türkler arasındaki ortaklık Devletini garantilemesi zorunludur.

*
4-Bu noktada Türkiye, adanın birleşmemesi halinde bir kesimin adanın tümünü temsil ediyormuş gibi görülmesinin Avrupa değerlerine aykırı olduğunu savunuyor.
Nitekim, Kıbrıs Rum yönetiminin İsrail'in teşvikiyle Doğu Akdeniz'de doğalgaz sondajına başlaması ardından Türkiye ve KKTC; "Kıta Sahanlığını Sınırlandırma Anlaşması"nı imzalamış,
Böylece Türkiye, Rumların Ada'nın güneyinde başlattığı çalışmaları uzaktan izlerken, benzer arama çalışmaları yapması önündeki engeli de ortadan kaldırmış,
Hukuken Rum kesiminin adanın tümünü temsil etmesini de engellemiş sayılıyor...

*
5-Müzakerelerde sıra güç paylaşımı, mülkiyet hakkı ve güvenlik konularına geldiği bir sırada,
Rumlar uluslararası tanınmışlıklarını kullanarak avantaj sağlamak için kabul edilemez şartlardan biri olan kendi egemenliğini kabul ettirme konusunda yeniden direnmeye başlamıştır.
Türkiye'den Ada'daki 40 bin askerini geri çekmesi,
Türkiye'den gelip adaya yerleşenlerin geri dönmesi,
Toprak değişikliklerinin yapılabilmesi,
Türkiye'nin bu alanda bulunan gazda KKTC'nin de payı olduğu tezini bırakmasını teminen;
Rumlar, Türkiye'ye daha fazla baskı yapılması için garantörlük konusunu uluslararası alana taşımış ve garantörlüğü askıya aldırmanın peşine düşmüştür.
Nitekim, Yunanistan adadaki garantörlük haklarından vazgeçmeye hazır olduğunu açıklarken,
Rumlar, İngiltere'den de Kıbrıs'ta bir anlaşma durumunda adadaki garantörlük haklarından vazgeçmeye hazır olduklarının teyidini almıştır.

*
6-Nitekim Mart'ta, AB ile Türkiye arasındaki Mülteci Zirvesi'nde, en geç Haziran sonuna kadar vizelerin kaldırılmasını da içeren bir çalışma yürütülmesinde mutabık kalınmıştır.
Türkiye mülteci kriziyle mücadelede işbirliği yapmak için tüm AB üyesi devletlerden, Güney Kıbrıs tarafından veto edilen müzakere başlıklarının açılmasına yönelik açık taahhütlerini talep etmiş,
AB ise Haziran'da vize muafiyeti verilmesi için 2013 yılında kararlaştırılan ama Güney Kıbrıs'ın vetosuna takıldığı için henüz hiçbir ilerleme kaydedilmeyen 5 madde için Türkiye'nin dikkatini çekmiştir.
Şimdi bu bağlamda AB; Türkiye'den tüm AB ülkeleri vatandaşlarına ayrımcılık yapmaksızın Türk topraklarına vizesiz giriş hakkını tanımasını istiyor.
Ama "Tüm AB ülkeleri" vurgusu, Türkiye'nin devlet olarak tanımadığı Güney Kıbrıs'a işaret ediyor,mesela vize işlemlerinde Türkiye'nin "Güney Kıbrıs Rum Kesimi" ifadesi yerine "Kıbrıs Cumhuriyeti" ifadesini kullanması gerekiyor...
Halbuki "Kıbrıs Cumhuriyeti" ifadesini kullanmak, hem "Rum egemenliğini kabul etmek" hem de "Kıbrıs sorununun" ortadan kalkması anlamına geliyor.
Bu 1963 Akritas Planının uygulanması yani Kıbrıs Cumhuriyeti'nin tanınması ısrarıdır.
Akritas Planı ise Rumların Türkleri zayıflatarak Kıbrıs'ın Yunanistan'a birleştirilmesini yani ENOSİS'i amaçlıyor...

*
7- Temmuz'da, NATO Varşova Zirvesi'nde, "AB ve NATO arasında daha yakın işbirliği için her türlü sebebimiz var.İzolasyon ve içe kapanma zamanı değil birlik göstermeliyiz" söylemleri altında Türkiye;
Sonuç bildirgesinde devlet olarak tanımadığı Güney Kıbrıs'a "Güney Kıbrıs Rum Kesimi" ifadesi yerine "Kıbrıs Cumhuriyeti" ifadesinin kullanılmasına imza veriyor.
AB ile NATO arasındaki işbirliğine yol açıyor...

*
8-Günler birbiri ardına akarken, Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu, İsrail ile ilişkilerin normalleşmesi sürecinde iki ülkenin üzerinde uzlaşıya vardığı mutabakatın TBMM tatile girmeden onaylanacağını açıklıyor.
Normalleşme, Doğu Akdeniz'de bulunan doğal gazın Avrupa'ya satılması konusunda da önemlidir.
İsrail, Türkiye ile doğalgaz gibi uzun vadeli ve stratejik bir işbirliğine girmenin öncesinde daha önce yaşadığı güven sorunu nedeniyle Türkiye'nin normalleşme anlaşması sonrasında bile sorun çıkarabileceğini düşünüyor.
O yüzden İsrail; yanı başında bulunan ve askeri olarak güçlü bir Rusya ile doğalgaz konusunda işbirliğine girmeyi kendisi için güvenlik açısından önemli görüyor.
Çünkü Rusya hem doğalgaz borularının güvenliğini sağlayacak hem de Hizbullah ve İran'ı da İsrail'den uzak tutabilecektir.
Şimdi kontr-garantisini sağlayan İsrail'in gazını Türkiye üzerinden Avrupa'ya satma projesi ABD'den AB'ye, Yunanistan, Kıbrıs ve Mısır'dan destek buluyor...

*
9- 15 Temmuz'da "Başarısız olması planlanmış askeri darbe girişimi ve ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başarı olan sivil darbesi"yle;
Bütünüyle antiemperyalist, bağımsızlıkçı,çağdaş ve özgün Atatürk ilke ve esaslarına bağlılık kimliği ile belirlenen TSK,
Bu kimliğinden boşanmış ve NATO'nun emrinde bir taşeron güç olmuştur.
Bırakınız Türkiye'yi,Türkiye'nin Kıbrıs'taki haklarını dahi savunacak durumda bulunmuyor.

*
10- Kıbrıs'ta çözüm sağlandığı takdirde,bunun 2016 sonu itibariyle görevi bırakacak olan Başkan B.Obama'nın siciline bir başka diplomatik galibiyet olarak
geçeceğini de eklemek gerekiyor.

*
KKTC Başbakanı Hüseyin Özgürgün endişelerinde yerden göğe haklıdır...

16.8.2016

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org