Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
SİYONİZM VE ABD BAŞKAN SEÇİMİ
15.09.2016
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 39822
Oy Sayısı : 646
Değerlendirme : 5
Popülarite : 14,05
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

ABD, İsrail'i "NATO üyesi olmayan Büyük Stratejik Ortak" olarak nitelendirse de Obama yönetimiyle Netenyahu kabinesi arasındaki ilişkiler, müttefiklikten ziyade krizlere neden oldu.
Netanyahu'nun ABD'nin İsrail'e her adımına "koşulsuz" destek vermesi talebi, İran gibi konulardaki sert muhalefeti Demokrat Obama yönetimi arasındaki sorunların ana nedenini oluşturdu.

*
2009'da Netenyahu, Obama'nın Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki Yahudi yerleşim yerleri inşasının durdurulması taleplerini kamuoyu önünde reddetti.
2011'de Obama'nın İsrail-Filistin sorununun çözümü için 1967 sınırlarına dönülmesi gerektiği yönündeki sözleri İsrail'de bomba etkisi yarattı.
Yine aynı yıl Obama ile dönemin Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile arasındaki özel bir diyalog mikrofonun açık bırakılmasıyla bir krize daha neden oldu:
Mikrofondan Sarkozy'nin, Obama'ya "Netanyahu'ya katlanamıyorum, o bir yalancı" dediği, Obama'nın ise "Sen ondan bıktın ama ben onunla her gün uğraşmak zorundayım" yanıtı duyuldu.
Temsilciler Meclisi'nin Cumhuriyetçi Başkanı J.Boehner'in Beyaz Saray'a danışmadan Netanyahu'yu Kongre'de konuşma yapmaya davet etmesi ve Netanyahu'nun da bu daveti kabul etmesi bir diğer sorundu...

*
Bugün İsrail, Başbakan B.Netenyahu'nun Arap Dünyası ile geliştirdiği ve yürüttüğü ilişkilere dayandırdığı bir stratejiyi takip ediyor.
Bu stratejide Ortadoğu'da yaşanan kaosta;
1- Öncelikle İsrail'in yakın gelecekte HAMAS, sonra İran'la doğrudan bir savaş yaşayabileceği olasılığı dikkate alınıyor.
2- Ardından Suudi Arabistan ile işbirliğinin ürünü olarak, Sünni Arap ülkelerinin İsrail'i bir Yahudi devleti olarak tanıması karşılığında Filistinlilerle kapsamlı bir barış anlaşması yapılabilmesi amaçlanıyor.
3- Süreç Kral Abdullah'ın 2002'de Beyrut'ta Arap Birliği zirvesinde sunduğu Arap Barış Girişimi doğrultusunda ilerliyor.

*
Arap Barış Girişimi doğrultusunda;
1-İsrail'in kumandasında ve Arap Ligi himayesinde ve NATO uzantısı ortak bir "Arap Savunma Ordusu",
2-Terörle mücadeleye yönelik Suudi Arabistan merkezli ve nüfusunun çoğunluğu Sünni Müslüman ülkeler arasında "Savunma Paktı" benzeri bir koalisyon kurulmuş bulunuyor.

*
Bu suretle;
1- İsrail'in çıkarlarına hizmet eden Sünni Arap ülkelerinin tutum ve politikalarında ortaklık sağlanmıştır.
2- Suudi Arabistan'ın, İran'ın Şii hilâliyle yayılma stratejisine karşı Şiiliğin bulunduğu her yerde etki alanını arttırmasının ve Şiiliğin yayılmasına karşı kalkan oluşturmasının önü açılmıştır.
3-Ortadoğu'daki güç merkezi Suudi Arabistan ve İran arasında dağıtılırken, bölgede Sünni Arap ülkeleri ordusunun gerektiğinde doğrudan doğruya Şii İran ordusuyla karşı karşıya kalması öngörülmüştür.

*
Sonuçta İsrail;
1- Çevresinde güvenli bölge oluşturulması,
2- En uzak mesafedeki füzelerin bertaraf edilmesi için düşman devletler sınırları ötesinde koruma daireleri oluşturulması esasına dayanan Askeri Doktrini'ne işlerlik kazandırmanın çabasını sürdürüyor...

*
Bu noktada Başbakan Netenyahu, İsrail'in güvenliği için Rusya ile yeni bir stratejik ittifakı da dizayn etmiştir.
Böylece İsrail; Rusya'nın Suriye içerisindeki etkisini ve İran'la ittifak içeriğini kullanmanın yolunu oluşturmuş;
Rusya ile bir çelişki yaşamadan gereğinde Suriye topraklarında hava operasyonları yapmanın,
Hizbullah'ın İsrail aleyhinde tutumunu sınırlandırmanın,
Golan tepelerinin Suriye ile İsrail arasında sorun olma niteliğinden çıkmasının fırsatını yaratmıştır.

*
En önemlisi de enerji kaynaklarını çeşitlendirmek isteyen Avrupa'dan talep olmasına rağmen kapasitesi sorunlu olan İsrail gazını;
Türkiye'nin de ilgilendiği Kuzey Suriye'de Kürtlerin elinde olan kaynaklarla,
Ya da Kuzey Irak'ta Rus Gazprom Neft petrol şirketinin Tamar Yüzer Sıvılaştırılmış Doğalgaz tesisinden çıkaracak doğalgazı İsrail içpazarının ihtiyacını karşılayacağının kararlaştırılmasından sonra,
Güney Akdeniz'de İsrail deniz sahasından çıkaracağı gazla tamamlamanın yolunu da açmıştır...

*
İsrail'in bu faaliyetleri ve ABD nezdinde "NATO üyesi olmayan Büyük Stratejik Ortak" statüsü ve çok güçlü lobileri çerçevesinde;
Başkanlık seçimine iki ay kala giderek ABD'nin görünümü de açığa çıkıyor.

*
ABD'de yapılan son Temsilciler Meclisi ve Senato ara seçimlerini Cumhuriyetçi Parti kazanmıştır.
Bugün Cumhuriyetçi Parti'nin Kongre'nin iki kanadında da çoğunluk elde etmesi;
İki partinin de uzlaştığı konularda geniş çaplı düzenlemelerin yapılması ihtiyacını zaruri kılıyor.
Sert politikalar izleyen Cumhuriyetçi Parti, kimi kriz durumunda Başkan Obama'ya destek vermiş ancak uluslararası konularda sesini daha çok duyurmuştur.
Bu ABD'nin dünyanın karşısına tek cephe olarak çıkmasında zorluk oluşturmuştur...

*
Bu noktada ABD, Demokratik Parti'li iki başkanı George W.Bush ve Barack Obama döneminde, 11 Eylül'den sonra tarihinde ilk kez 15 yıldır kesintisiz bir savaşın içindedir.
Demokrat başkanlar daha 11 Eylül'ün dumanı tüterken ABD derin devletinin aldığı; Ortadoğu'nun tüm dost hükümetlerini değiştirmek ve bu bölgede kendilerine direnen hükümetlerle savaşma kararını yürüttüler.
Afganistan'dan Irak'a, Irak'tan Afrika'ya, Pakistan ve Filipinlere ardından Libya ve Suriye'ye devam eden savaşları bir kovalamaca olarak sundular.
ABD'nin terörizmle mücadele stratejisini benimseyen Avrupa Birliği ülkelerinin de bu savaşlara katkı vermesi, sürecin uzun vadeli bir plana dayandığı gösterdi...

*
Dost rejimlerin değiştirilmelerinin ve kendilerine karşı direnen rejimlere karşı yürütülen savaşların amacı bu ülkeleri fethetmek değil onları yağmalamaktı.
ABD yağmalamayı dünyanın geri kalanına yalan söyleyerek yürüttü.
15 yıl içerisinde yürütülen savaşta iki milyondan fazla kişi hayatını kaybetti.
ABD 10 binden fazla yurttaşını kurban etti, düşman olarak tanımladıklarını mahvetmek için 3.5 trilyon dolardan fazlasını harcadı...
15 yıl geçtikten sonra sonuçlardan ne Müslümanların, ne de ABD halkının ama onu gerçekleştirenlerin ve müttefiklerin sorumlu olduğu artık biliniyor.
Dünyanın her yerinde işkence sıradanlaşmıştır, hukuk dışı infazlar yaygınlaşmış, Birleşmiş Milletler zayıflamıştır.

*
Çünkü hem Başkan Bush hem de Obama yönetimlerinin dış siyaseti, ABD'nin dünya liderliğini sorgulanır hale getirmiş, statüko karşıtı devletleri cesaretlendirmiştir.
O yüzden uluslararası sistemde normları belirleyen ve diğer aktörleri peşinden sürükleyecek bir süper güç eksikliği hissediliyor...

*
Bu noktada Cumhuriyetçi D.Trump ve Demokrat H. Clinton arasındaki başkanlık seçimi kampanyasına yön veren fakat en az tartışılan konu;
Amerikalı zenginlerin yaygın askeri müdahalelere yönelik oldukça geliştirilmiş planları,
Rusya ve Çin ile bir nükleer soykırım tehlikesine yol açacak doğrudan bir çatışmayı içeren savaş yönelimleridir.

*
Trump'ın başkan seçilmesi halinde ABD'nin son 70 yıldır egemen olan dış politika teorisinden ciddi biçimde sapmalar bekleniyor.
Avrupa'ya karşı hayli sert ve pragmatik tutumun şekillenebileceği,
Rusya'ya karşı tarafsız bir tutum oluşacağı,
Ortadoğu'ya daha duyarsız, iç işlerine karışmama ilkesi temelinde yaklaşılacağı,
Ama Çin'e yaklaşımın daha düşmanca olacağı düşünülüyor.
Bu çerçevede Trump ile birlikte "Önce Amerikalılar" milliyetçiliği yükseliyor.
Nitekim Trump "Bizim kesin askeri üstünlüğümüzün amacı Amerika'yı yeniden büyük yapmaktır" diyor...

*
H. Clinton'ın ise elleri kanlıdır.
Eşinin yönetiminde Irak'a karşı yarım milyon çocuğun ölümünden sorumlu olan korkunç yaptırımları ve Yugoslavya'nın bombalanmasını,
Sonra New York senatörü olarak Irak'ın canice istilasını desteklemiştir.
Bugün de yurtdışı askeri angajmanlar konusundaki isteğinde kimse Clinton'ın eline su dökemiyor...
H.Clinton felsefesi İsrail'in güvenliğini, İsrail-Filistin Barışını ve Arap Barış Girişimi doğrultusunda yürüyen süreci daha çok beklemede bırakıyor...

16.9.2016

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org