Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
SURİYE'DE NE OLUYOR
19.09.2016
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 39370
Oy Sayısı : 506
Değerlendirme : 5
Popülarite : 13,52
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

ABD Başkanı B.Obama, Ulusal İstihbarat Başkanlığı'nın (DİA) Cumhuriyetçi aday D.Trump'a verdiği brifingi öğrenmekten çok rahatsız oldu.
Zaten DİA Direktörü J.Clapper'ın, Demokrat Parti'nin alt kanadı Demokratik Ulusal Komite'ye yönelik siber saldırılarda Rusya'yı suçlayan başkan adayı H.Clinton'un iddialarını zayıflatan açıklamasıyla sarsılmıştı.
Şimdi D.Trump'un, DİA eski Başkanı M.T.Flynn'la beraber geleneğe aykırı bir şekilde DİA ofisiyle yaptığı görüşmenin kamuoyuna açıklanması ya da brifingin siyasallaştırılmış olması,
Üstelik M.T.Flynn'in 88 emekli general ve amirale D.Trump'un desteklenmesi çağrısı yapan bir açık mektup yayınlaması;
Başkan Obama'yı büyük kaygıya düşürmüş bulunuyor...

*
Bu sırada Suriye'deki iç savaşın altıncı yılında, ABD ve Rusya dışişleri bakanları J.Kerry ile S.Lavrov, ortak çalışmalarına dayanan ve Kurban Bayramı boyunca devam edecek bir ateşkesi duyurdular.
Bazı muhalif grupların anlaşmanın uygulanmasını kabul etmeyeceği muhtemel görünse de, ABD destekli muhalif grupların hükümetin elindeki bölgelere saldırıyı durdurması bekleniyordu.
Esad hükümeti de, Halep'e insani ikmale izin vermeyi kabul etmişti.

*
Nitekim anlaşma, savaşta harap edilen ülkeye barış getirme potansiyeline sahipmiş gibi sunuldu.
Doğrusu, ABD'nin elinden çıkmış bir anlaşmanın Washington'ın örgütlediği rejim savaşı nedeniyle yarım milyon dolayında insanın ölümüne ve yaklaşık 5 milyonluk nüfus kaybına tanık olmuş bir ülke olan Suriye'ye barış getirmeye hizmet edebileceğinin iması bile çok zordu...

*
Çünkü Rusya, Esad'ın yerine alternatifin olmayışından hareketle krizin çözülmesi için hırsların değil ortak amaçların esas alınması ve iç savaşa artık siyasal bir çözüm getirilmesi düşüncesiyle Suriye'deydi.
Batı ile ortak düşmanları olan terörizme karşı çabaların birleştirilmesi gerektiğinden, bunu daha önce ideoloji farklılıklarına rağmen II. Dünya Savaşı sırasında faşizme karşı yaptıkları ve başarılı oldukları gerçek bir örnekten hareket ediyordu.

*
Bu örneğe göre, Suriye'de Barış Kongresi ile birlikte 1947'de BM Guvenlik Konseyi'nin 10 numarali kararıyla kontrolu altindaki bolgede askeri mahkemeler kurma hakkı kullanılacaktı.
Yani Ekim 1945'te II. Dünya Savaşı akabinde ABD, Birleşik Krallık, Fransa ve Sovyetler Birliği'nin Alman Nazi partisine karşı "insanlık suçu, savaş suçları, dünya barışına karşı işlenen suçlar ve savaşa sebep olmak" suçlarından açtığı davaya bakmak için kurulan Nürnberg Uluslararası Askeri Ceza Mahkemesi'nin bir benzeri öngörülüyordu...

*
Bu mahkeme, Suriye trajedisinde işlenen hukuk ihlallerinden Esad rejimi kadar muhalif tarafların, teröristlerin, varsa bunları destekleyen ülkelerin paylarını ortaya çıkaracak ve yeni Suriye'nin kurulmasına ilişkin bağlayıcı kararı alacaktır.
Elde edilecek sonuclar BM merkezinde uluslararası hukukun üstünlüğüne işlenerek yeni bir küresel statünün oluşmasına neden olacaktır.

*
Böylece hem ABD'nin 21. yüzyılın sorunlarıyla tek başına mücadele edemeyeceği, o yüzden işbirliğinin daha fazla zorluklar başlamadan kurulmasının tek etkili çözüm olduğunda pekişilecek,
Hem de işbirliği ruhu geliştirilerek Soğuk Savaş zihniyeti terk edilirken, uluslararası ilişkilere bu perspektiften bakarak sorunlara çözümler bulmak için tüm uluslararası toplum birlikte çalışabilecektir...

*
Ama işte Suriye'de sağlanmış olan bu ateşkes günlerinde, ABD destekli Koalisyon güçlerinin düzenlediği hava saldırısında, IŞİD hedefi zannedildiği belirtilen 83 Suriye askeri öldürülmüştür.
Suriye askerlerinin ABD liderliğindeki uluslararası koalisyon güçleri tarafından bombalanması, ABD ile Rusya arasında gerginliğe yol açmış bulunuyor.

*
Suriye rejimi bu saldırının ABD'nin IŞİD'e desteğinin kanıtı olduğunu savunuyor.
Rusya"Suriye ordusuna yönelik gerçekleştirilen bu saldırıların ardından tüm dünya için gerçekten korkunç olan bir sonuca vardık: Beyaz Saray, IŞİD'i koruyor" açıklaması yapıldı.
Rusya Dışişleri Bakanı S.Lavrov ise J. Kerry'yi aradı ve Suriye'deki ateşkesi denetleme ve ateşkesin bozulmasını önleme konusunda tam destek verme teşvikinde bulundu.

*
Olayın ardından Rusya'nın talebiyle BM Güvenlik Konseyi olağanüstü toplandı.
ABD'nin BM'deki Büyükelçisi S.Power Rusya'nın Güvenlik Konseyi'ni toplantıya çağırmasını 'iki yüzlülük' ve 'başkalarını etkileme girişimi' olarak nitelendirdi.
S.Power, "IŞİD'in kökünü kazımak için 67 ülkelik bir koalisyonun başını çekiyoruz. IŞİD, kontrolündeki bölgelerin yüzde 40'ını kaybetti. Bu bizim için çok ciddi bir şey, oyun değil! IŞİD'i koruduğumuza yönelik açıklama yapan kişilerin gerçekten utanması gerekiyor" dedi.
Rusya ise " Utanç kelimesinin ne anlama geldiğini anlamanız için Suriye'ye gidip insanlarla konuşmalısınız. Yalnız El Nusra'lılarla, "ılımlı muhaliflerle" değil? Washington'ın aktif biçimde rol aldığı, 6 yıllık kanlı deneyime rağmen orada yaşayan insanlarla konuşun. 'Utancın' ne demek olduğunu anlarsınız " yanıtı geldi.

*
Aslında ABD'nin hükümet birliklerinin son haftalarda önemli kazanımlar elde ettiği Halep çevresindeki vekil güçlerine bir miktar soluklanma sağlamak için anlaşmaya yanaştığı söyleniyor.
Nitekim ateşkesin dayanıp dayanmayacağı bir yana yürürlüğe girip girmeyeceği bile şüphelidir.
Halep ve İdlip çevresinde çatışmalar şiddetle devam ediyor.
Muhalefet gruplar Halep, Şam, Dera ile Hama'nın hükümet kontrolündeki yerleşim bölgelerini top ateşine tutuyor.
Nihayet bu satırların yazıldığı sırada ABD'nin desteklediği terör örgütlerinin ateşkes anlaşmasının hiçbir hükmüne riayet etmediğini belirten Suriye ordusu, ateşkes rejimine son verildiğini açıklamış bulunuyor.

*
Çünkü Başkan Obama;
1-ABD'nin kendi gücünü başka devletlerle paylaşmak istememesi noktasından hareket ediyor.
Başkan, Ulusal Güvenlik Strateji Belgesi'nde yer alan, revizyonist davranarak mevcut BM statükosunu değiştirmek isteyen ülkelere karşı, uluslararası anlaşmalar ve sözleşmeler gereğince üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmek zorundadır.
2-Kendini artık mevcut değil giden başkan olarak hissediyor.
Kasım seçimleri sonrasında daha saldırgan bir başkan olarak H.Clinton'ın yönetime gelme olasılığına oynuyor, o'na alan hazırlıyor.
H.Clinton'ın, Esad rejimini devirmeyi ve batı yanlısı bir kukla hükümet kurmayı başarıya ulaştırmak için Suriye'ye doğrudan müdahale etme sözüne şans veriyor.
3-Bu yüzden Suriye'deki çatışmada herhangi bir gevşemeye isteksiz davranmaktadır.
4-Üstelik bizzat imzaladığı Ateşkes Anlaşma'sının; Rusya ile ABD uçaklarının IŞİD'i ve El Nusra Cephesi gibi diğer aşırılıkçı grupları hedef almada işbirliği yapmasını kabul eden koşulu çok sorunludur.
Çünkü ABD halâ, ılımlı grupları Esad'a karşı savaşması için sistematik olarak güçlendiriyor ama ılımlı grupları finanse ettiği ve silahlandırdığı El Nusra savaşçılarından ayırmaya ikna edemiyor.
Özgür Suriye Ordusu içindeki muhalif gruplar, ABD'nin El Kaide'den biçimsel olarak kopmasından sonra Şam'ın Fethi Cephesi olarak adını değiştiren El Nusra Cephesi'ni terörist örgüt olarak tanımlarken İran destekli Hizbullah savaşçılarını bunun dışında bırakmasını kınıyor.
Bu durum bazı grupların El Nusra savaşçılarına bağlı kalmaya devam edeceği için muhalifler arası çatışmaların patlak vermesini muhtemel kılıyor.
Buysa, ABD'nin yalnızca "ılımlı muhalifleri" desteklediği yönündeki iddialarının düzmece olduğunu, aslında Suriye rejim muhaliflerinin İslamcı aşırılıkçı güçler olduğunu gösteriyor.
Zaten İŞİD'i ABD'nin organize ettiğine ve her tür desteği verdiğine ilişkin pek çok belge bulunuyor.
5-Bu nedenlerle Başkan Obama DİA ofisinin Cumhuriyetçi aday D.Trump'a verdiği brifingten rahatsızdır.
Çünkü Başkan Obama ne Nürnberg Uluslararası Askeri Ceza Mahkemesi'nin bir benzerine, ne de ABD Kongre'sinin bir soruşturmasına muhatap olmak istiyor.

*
İşte ateşkes sona ermiştir ve nükleer silahlı güçler arasında hızla kontrolden çıkıp daha geniş bir savaşı kışkırtacak bir askeri çatışma potansiyeli son derece yüksek kalmaya devam ediyor.
Türkiye'de İncirlik hava üssündeki varlığını genişleten Almanya ve Suriye'de örtülü operasyonlar yürüten Britanya gibi Avrupalı emperyalist güçlerin artan varlığı, durumu daha da patlayıcı hale getiriyor...

20.9.2016

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org