Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
DEUTSCHE BANK VE YAMAN AYRILIK
05.10.2016
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 38939
Oy Sayısı : 1325
Değerlendirme : 5
Popülarite : 15,61
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Kapitalizmin devasa siyasi ve ekonomik krizi Avrupa'nın güçlü devletleri arasında gerilimler oluşturmuştur.
Çatışmalar bir kez daha gündeme geliyor.
Brexit: Çalışanların haklarının yok edilmesini savunan sağ politikalar: Avrupalıların daha fazla kemer sıkması: Göçmen krizi ve terör saldırıları: Avrupa bankacılık sisteminde çöküşün artan tehlikesi: Suriye'de tırmanan savaş...

*
Halbuki Avrupa entegrasyonunda ilerleme kaydetmek için 27 üye ülkenin birlikte hareket etmesi ve bunu güçlü bir siyasi iradenin ivmelemesi gerekiyor.
Beklenen şey Almanya- Fransa ittifakının inisiyatif alması ve diğer üye ülkelere yol göstermesidir.
Ama en büyük iki EURO bölgesi; Almanya ve Fransa ekonomisi bir dizi kapsamlı acil krizle yüz yüzedir...

*
Bu noktada;
Bir zaman Alman büyük sanayisinin en önemli kesimleri ile yakın işbirliğinde olan,
Küresel mali sermayenin büyümesiyle birlikte bu iş modelinin giderek sürdürülemez hale gelmesiyle,
1980'lerin sonunda kendisini küresel bir yatırım bankasına dönüştüren,
Saldırgan bir şekilde rakiplerini ve özellikle ABD bankalarını hedef alan,
Almanya'nın en büyük bankası Deutsche Bank sahneye giriyor...

*
Deutsche Bank'ın malî durumu, Amerikan bankaları hükümet tarafından düzenlenen kurtarmalarla güçlendirilirken sürekli kötüleşmiştir.
Bu yüzden Deutsche Bank bir kurtarmanın yokluğunda rekabet edebilmek için piyasadan daha fazla sermaye sağlamaya ihtiyaç duymuştur.
Ancak büyük merkez bankalarınca yürürlüğe konan aşırı düşük ve negatif faiz oranı rejimi, onun temel iş modelini olumsuz yönde etkileyince de kâr beklentileri düşmüştür.

*
O sırada Deutsche Bank'ın bilançosunda yüksek düzeyde zehirli türev varlıklar tutulmaya devam ediliyor,
Dünya ekonomisinde canlanma yönündeki beklentilerin giderek uzak hale geldiği koşullarda,
Banka her zamankinden daha yüksek kredi getirisi oranları talep ediyordu...

*
Nitekim ABD Adalet Bakanlığı'nın bir soruşturmasına göre Deutsche Bank'ın;
2008 krizine zemin hazırlayan yüksek faizli konut piyasasıyla bağlantılı hileli faaliyetlerde bulunduğu tesbit edildi.
Banka 14 milyar dolar para cezasına çarptırıldı.

*
Bankanın hisseleri bir mali krizi engellemeye yönelik hükümet kurtarma paketi söylentilerini tetikleyecek şekilde rekor seviyelerde düştü.
2008 iflasına yol açan tüm çelişkilerin bir kez daha patlak verdiğine ilişkin endişeler ivmelendi...
ABD'nin para cezasını 5,4 milyar dolara düşürmeye razı olmasıyla birlikte Avrupa'daki hava bulandı...

*
Yoksa kesilen ceza; Avrupa'daki ABD yatırımları ve kârları üzerine yaşanan gerilimlerin,
Almanya ile Fransa'nın ABD destekli Atlantik Ötesi Ticaret ve Yatırım Ortaklığı'ndan fiilen vazgeçmesinin bir sonucu muydu?
Kararın içeriği ve onu çevreleyen koşullar bunun Almanya'nın tek büyük uluslararası bankasına darbe vurmak üzere hesaplanmış bir hamle olduğu kaygısını uyandırıyordu...

*
Bu suretle ABD ile AB arasında ve özellikle de Almanya arasında gerilim arttı.
Giderek büyük güçler arası ekonomik ve siyasi gerilimler gelişmeye başladı.
Jeopolitik çatışmalara ve mali krizin yoğunlaşmasına yol açıldı...

*
Başka nasıl olmalıydı ki?
Çünkü dünya ekonomisinde büyüme oranları düşük seyretmektedir, yatırımlar düşük, ticaret ve üretkenlik azalmıştır.
Ama hisse senedi ve tahvil piyasalarının yükselişinde ifadesini bulan büyük bir malî balon da gelişmiştir.
Çünkü yükselen malî piyasalar ile temel ekonomideki inatçı durgunluk arasındaki çelişki, her zamandan daha patlayıcı bir biçimdedir.
Nitekim yatırımcılar, Deutsche Bank krizinde mevcut piyasa çarpıklıkları için ödenecek ağır bir bedelin olacağından kaygı duyuyorlar...

*
Bu kaygının anlaşılması için AB'nin iki güçlü ülkesi Almanya ve Fransa'nın ekonomik modellerinin farklılıkları ve iki ülkenin ekonomi politikalarının zaman zaman çeliştiklerine dikkat gerekiyor.
Almanya serbest piyasa ekonomisi kavramı yerine "Sosyal Piyasa Ekonomisi" kavramını kullanıyor ve bu anlayış "Ordoliberalizm" olarak anılıyor.
Fransa ekonomisi ise merkeziyetçi ve korumacılığa daha yatkındır.

*
Alman ekonomisi, Amerikan ekonomisine benzer şekilde ihracat odaklı olarak Fransız ekonomisinden farklılaşmıştır.
İhracatla büyüyen Alman ekonomisi için yeni pazarlara girmek, rekabetçi olmak ve korumacılıktan uzak durmak daha önemlidir.
Fransa ise yerli üreticilerin iç pazarda korunmasını ve zaman zaman korumacılığa gidilmesini daha faydalı görüyor.

*
AB'de 2008'den bu yana kapitalizmin siyasi ve ekonomik krizi sürerken ve Euro'nun durumu tartışılırken,
Şimdi buna eklenen Deutsche Bank krizinde "Ordoliberalizm" mantığının ekonomi yönetimi açısından yetersiz kaldığı anlaşılmıştır.
Fransa ise AB üyelerinin Finans ve Ekonomi Bakanları'nın oluşturacağı ve ekonomiye müdahale hakkı olacak bir ekonomik girişimden yanadır.

*
Öte yanda ekonomik değişimlerin halk kitlelerinin tüm siyasi ve ekonomik düzene yönelik yabancılaşmasına yol açtığını da vurgulamak gerekiyor.

*
İki lider ülke AB sorunları çerçevesinde farklı refleksler gösteriyor.
Sonuçta Avrupa kapitalizminin, Avrupa'daki ulusal bölünmelerin üstesinden gelmekte son derece zayıf olduğu anlaşılıyor.
Avrupa'nın 1990'larda ve yeni yüzyılın ilk on yılında bir tür dünyevi din gibi yükseltiği bir öğreti olarak serbest piyasanın ve küreselleşmenin;
Sürekli ekonomik büyüme ve dünya halkları için artan yaşam standartları getireceğini ilan etmiş olan tüm perspektifi, ciddi bir kriz yaşıyor.
AB hızla bir çöküntüye ve ayrışmaya gidiyor...

6.10.2016

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org