Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
YAKIN GELECEĞE İLİŞKİN BİR DÜŞÜNCE
11.10.2016
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 37788
Oy Sayısı : 1304
Değerlendirme : 5
Popülarite : 15,58
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

ABD'nin 1990-1991'de Irak'la Körfez Savaşı: 1999'da Sırbistan'a karşı savaş: Afrika Boynuzu ve Balkanlar'daki müdahaleleri: 11 Eylül saldırıları ardından 2001'de Afganistan'da İslamcı Taliban yönetimine ve El Kaide'ye karşı büyük çaplı askerî saldırısı: Ortadoğu'da kalıcı üslerinin kurulmasına kadar uzanan birbirine bağlı savaşlar silsilesinde;
Suriye, II. Dünya Savaşından beri başlıca uluslararası anlaşmazlık öznesi haline gelmiştir.
Ama herhangi bir siyasi çözüm için Güvenlik Konseyinde hemen her konu engelleniyor ve BM örgütünün geleceği tartışılıyor...

*
Şimdi İsrail'in ve Suudi Arabistan'ın merkez rolünü üstlendiği yeni bir sahne oluşmuş, ABD başkanlık seçimleri sonuçlanıncaya kadar seyirci kalmıştır.
Koca ABD, ilk kez 11 Eylül Saldırıları ve savaşlar silsilesi sürecindeki yalana dayanan politikalarının çelişkilerini dünya çapında yaşıyor...

*
Pek çok şey, ABD'nin 7 Ekim 2001'de Afganistan'daki İslamcı Taliban yönetimine ve El Kaide üslerine karşı büyük çaplı bir askeri saldırısıyla başladı.
Sovyetler Birliği'nin çöküşü, ABD'ye küresel jeostratejik egemenliğini kurmakta görülmemiş bir fırsat yaratmıştı.
ABD askerî gücünün ezici üstünlüğüyle devasa hidrokarbon yataklarının bulunduğu Orta Asya'da oluşan siyasi boşlukta, ülkenin dünya ekonomisinde gerilemesini durduracağına inandı.
Doğu Avrupa'da, Sovyetler Birliği'nde ve Çin'deki Stalinist rejimler kapitalist mülkiyet ilişkilerine çevrilmeliydi...

*
1978'de Başkan Carter'ın yönetimi, Afganistan'daki Sovyet güçlerini uzun süreli bir karşı direniş içine çekmek için Pakistan ve Suudi Arabistan ile işbirliği geliştirdi.
Afganistan'da Sovyet destekli hükümete karşı savaş yürütmeleri için İslamcı köktendincileri finanse edip silahlandırıldı.
Aralarında Usame Bin Ladin ve dünyanın dört bir yanından El Kaide diye adlandırılan ve Pakistan kamplarına getirilen Vahhabi aşırılıkçılar vardı...
1980'lerde Başkan Reagan yönetimi, Afganistan'daki İslamcıları "özgürlük savaşçıları" olarak tanımladı.
Özgürlük savaşçıları kasten kışkırtılıyor ve Sovyet istilası Afgan halkınca bir suç olarak kınanıyordu...

*
El Kaide ile Taliban'ın kökleri, ABD'nin Stalinist rejimleri kapitalizme dönüştürerek kendi ayrıcalıklı bürokratik kast konumunu sağlama almak için Sovyetler Birliği'ni istikrarsızlaştırmaya yönelik bu entrikalarına dayanıyor.
Hepsi birbirine bağlı savaşlar silsilesi de böyle başlamıştır...

*
Bugün Afgan trajedisinin baş kışkırtıcısı ABD, yağmacı hedeflerinin çok azına ulaşmış durumdadır.
Afganistan, ABD'ye 800 milyar dolardan fazlasına mâl olmuş, en uzun süren ve en çok sayıda katliamın gerçekleştiği savaştır.
Bir dizi öldürücü silah ve taktik denenmiştir.
1700 metrelik bir yarıçapı cehenneme çeviren "Papatya Kesiciler", 7 metrelik beton delen bombalar, misket bombaları daha neler neler ...
ABD, İngiltere ve Avustralya özel kuvvetlerinin Mazar-el-Şerif ve Kunduz gibi kentlerde sayısız suikastleri, katliamlar...
Çoğu El Kaide ile hiçbir ilişkisi bulunmayan binlerce insanın Guantanamo ya da CIA'nın "siyah" karargahlarında işkencelerden geçirilmesi...
Milyonu aşkın insanın hayatını kaybetmesi,6 milyon insanın mülteci olması...

*
Aşırılıkçılarla oynaşmak Amerika'da da çok büyük sonuçlara yol açmıştır.
Esas amaç teröristleri caydırmak değil giderek artan toplumsal karşıtlıkları bastırmak için devlet aygıtını güçlendirmeye dönüşmüş,
2001 Vatanseverlik Yasası; denetimsiz hükümet casusluğunun, süresiz gözaltının, askeri mahkemelerin, polisin askerileşmesinin ve Müslüman Amerikalılara toptan zulmedilmenin bahanesi olmuştur.
Demokratik haklara yönelik saldırılar, bir model olarak dünya çapındagenişlemiş ve benzer politikalar üretmiştir.

*
Bugün Taliban yenilgiye uğramak şöyle dursun, ABD kuklası hükümete ve yabancı kuvvetlere karşı direniş yürütmeye devam ediyor.
Güney Afganistan kontrolü altındadır, şimdilerde kuzeyde Kunduz'un kontrolü için şiddetli çatışmalarda bulunuyor.
Afgan hükümeti egemenlerinin ayrıcalıklarını etnik-mezhepsel bölünmelere, uluslararası yardımın çalınmasına ve afyon-eroin ticaretine dayandırması nedeniyle dünyanın en kötü yönetimidir.

*
Orta Asya'nın Rusya'nın kontrolünde olan hidrokarbon kaynaklarıysa, yeni boru hatları inşa edildikçe giderek Çin enerji holdinglerinin ihtiyacına açılıyor.
Uluslararası Enerji Kurumu, Çin'in 2020'ye kadar Orta Asya'nın petrol ve doğalgazının yüzde 50 kadarını ithal edebileceği tahmininde bulunuyor.

*
Bu noktada Başkan George W. Bush'un, Afganistan istilasının bahanesi olarak Taliban'ın El Kaide'ye yataklık ettiği ve lideri Usame Bin Ladin'i iade etmeyi reddettiği suçlamasından yeni bir hareketlenme yaşanıyor.
ABD'nin Afganistan saldırısının nedeni olarak, 11 Eylül 2001 terör saldırıları için El Kaide'ye adaleti dayatmak olduğu gerekçesinin yalanlara dayandığı anlaşılmıştır.
Taliban ve Afganistan'daki El Kaide üyelerinin büyük çoğunluğunun;
İsrail'in yanı sıra Suudi Arabistan'ın yardımıyla ABD'de faaliyet gösteren bir terörist hücre tarafından gerçekleştirilen 11 Eylül saldırılarına katılmadığını artık bütün dünya biliyor.

*
Saldırıların, El Kaide bağlantılı olduğu bilinen kişilerin faaliyetlerini izliyor olmasına rağmen onların ticari uçakları kaçırmalarını önlemek için hiçbir şey yapmamış olan ABD istihbarat örgütlerinin fiili izniyle başarıya ulaştığı,
Afganistan ve 18 ay içinde de Irak istilalarının bahanesi olarak kullanıldığı artık gizlenemiyor...

*
Nitekim ABD Senatosu ve Temsilciler Meclisi Cumhuriyetçi liderleri, başkanlık seçimleri arifesinde Başkan Obama'nın vetosunu geçersiz kılmış,
11 Eylül saldırılarıyla ilgili "Terörün Destekçilerine Karşı Adalet " yasasını çıkarmıştır.
Yasanın gerekçesi; Suudi Arabistan'ın ajanlar ve sivil toplum kuruluşları aracılığıyla ABD'de faaliyet gösteren bir terörist hücreyi desteklemesi;
Bu örgütün de 11 Eylül saldırılarını planlaması ve gerçekleştirmesidir.
Yasa, hayatını kaybedenlerin ailelerinin saldırılarda rolü olan Suudi yöneticilere karşı ABD mahkemelerinde dava açmak imkânı tanıyor...

*
Böylece Suudi Arabistan, saldırıda hayatını kaybedenlerin ailesine, manevi ve psikolojik zarar gören New York'lulara karşılanamayacak çok yüksek tazminatlar ödemekle karşı karşıyadır.
Yasanın hayata geçirilmesi halinde Washington'ı, ABD'de bulunan 750 Milyar Dolar değerindeki FED tahvilleri ve bonolarını satmak, dünyadaki dolar fiyatlarını düşürmekle tehdit ediyor...

*
Washington, Riyad, Tel Aviv arasında müthiş bir gerilim yaşanıyor.
İsrail'in, kaos yaşayan Ortadoğu'da güvenliğini sağlamak için oluşturduğu Suudi Arabistan liderliğinde Sünni Arap ülkeleri arasında siyasi ve askeri pakt benzeri oluşum, şimdi tehdit altındadır.
İsrail-Filistin barış anlaşması bir kez daha beklemeye kalmakla karşı karşıya olup İsrail güvenliğinden endişelidir....

*
Esasen Cumhuriyetçiler başkanlık seçimleri öncesinde ABD derin devletini ve Yahudi lobilerini etkilemeyi amaçlamıştır.
"Başkan Cumhuriyetçi olsun, çoğunlukta olduğumuz Temsilciler Meclisi ve Senato'da bu yasayı kolayca değiştiririz "demek isteniyor...

*
Şimdi İsrail'in ve Suudi Arabistan'ın merkez rolünü üstlendiği yeni sahnede, ABD'de Cumhuriyetçi-Demokrat ayrışması yaşanıyor.
Koca ABD ilk kez 11 Eylül Saldırıları ve savaşlar silsilesi sürecindeki yalanlara dayanan politikalarının faturasını ödemekle karşı karşıyadır.
Bu ayrışmadan ya da çelişkilerden hiçbir ilkesi olmayan ABD; dünyanın herhangi bir yerinde savaş çıkaracak ulusal takatinde acizlik yaşıyor.

*
Yeni bir süreç başlıyor; Fransa Halep'e yönelik Suriye rejiminin başlattığı hava saldırılarını durdurmak için BM Güvenlik Konseyi'ne bir karar tasarısı sunmuştur.
Halep kenti üzerindeki hava sahasında uçuşa yasak bölgeler oluşturulmasını öngören tasarı Rusya'nın vetosu nedeniyle sonuçsuz kalınca,
Fransız yönetimi bunun üzerine Rusya'nın cezalandırılması için Uluslararası Ceza Mahkemesi'nden soruşturma başlatılmasını istiyor.

*
Ya Suriye müttefikleri de dış politikası bağımsızlık, işgal durumunda Arap direnişlerinin desteklenmesi ve Filistin'in temel mesele olarak kabul edilmesi ilkesine dayanan Suriye'ye;
Batı ülkelerinin, bazı Arap ülkelerinin ve Türkiye'nin kirli planlar ve komplolar düzenleyerek, "İnsanlık suçu:Savaş suçları: Dünya barışına karşı işlenen suçlar ve savaşa sebep olmak" iddiasıyla,
1947'de BM Guvenlik Konseyi'nin 10 numarali kararıyla kontrolu altindaki bolgede askeri mahkemeler kurma hakkını talep ederlerse, ne olacaktır?

*
Ama ABD'nin halâ Afganistan üzerindeki hakimiyetini bırakma yönünde bir niyeti bulunmuyor.
O giderek artan oranda nükleer silahlı Çin ile Rusya'nın kendi küresel egemenliğine karşı tehdit oluşturduğunu düşünüyor ve bu tehdide son vermeye odaklıdır.
ABD Eğer Avrasya'yı kontrol edecekse coğrafi, siyasi ve askerî açıdan büyük kara parçalarına hükmeden bu iki ülkede bağımlı devletler kurmak zorunda olduğuna karar vermiştir.
Büyük küçük her devletin daima endişe verici koşullarda kendi egemenlerinin çıkarlarını ileri sürme peşinde koşmalarından ve gerilimlerin her yerde yükselmesinden medet umuyor...

*
İşte, Recep Tayyip Erdoğan Irak Başbakanı Haydar İbadi'ye "Sen benim muhatabım değilsin, seviyemde değilsin.Irak'tan senin bağırman çağırman bizim için hiç de önemli değil, biz bildiğimizi okuyacağız, bunu böyle bilesin" diyor...

12.10.2016

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org