Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
BÜYÜK ALMANYA İDEALİ, TÜRKİYE VE ERDOĞAN
25.03.2017
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 45211
Oy Sayısı : 1514
Değerlendirme : 5
Popülarite : 15,9
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

1993'te Almanya'nın entegrasyon modeli ya da Büyük Almanya İdeali (Ekonomik, IV. Reich) doğrultusunda,
Avrupa'nın Maastricht Antlaşmasıyla AB çatısı altında,
Fakat Berlin kurallarına göre yaşanması, çalışılması, ortak ekonomik ve politik alanda işlev gösterilmesini teminen liberalleşme ve demokratikleşmeye tabi olan üyeler arasında ekonomik engeller ortadan kaldırıldı.
Küreselleşmenin geliştiği ve meyvelerinin alındığı bir dönem yaşandı...

*
Bugün AB, tarihinin en acı verici krizinden geçiyor.
Haziran'da Britanyalılar AB'den ayrılma lehine oy kullandıkları referandumda,
İnsanların blok içinde serbest dolaşımını öngören AB yasasının;
Doğu Avrupa'dan çok sayıda göçmeni Britanya'ya taşınmasına neden olduğu, ücretleri düşürdüğü, işsizliğin ve kamu güvenliğini kötüleştirdiğini iddia ettiler.
Küreselleşme karşıtı ve popülizmin yükselişine yol açan Brexit oyu kullandılar...
Londra, Avrupa alanında alternatif bir merkez haline geldi...

*
Rusya ve Türkiye ile ilişkiler, Balkanlar ve Ukrayna'da askeri gerginlikler, Yunanistan'da mülteci krizi, üyelerin ekonomik sıkıntıları fonunda da;AB giderek zayıflıyor.
Başkan D.Trump ABD'de artık Amerikalılara iş yaratmaya öncelik verileceğini vaadediyor.
Üstelik ABD, Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması'ndan (NAFTA) ve Trans-Pasifik Ortaklığı'ndan da çekilmiştir.
Sonuçta giderek AB krizi derinleşiyor; Aslında Almanya'nın "Ekonomik, IV. Reich" inın inşa edilmesine yönelik planları darbeleniyor...

*
AB liderleri hâlâ tutulabilecek bir şeyleri korumak için savaşmak zorundadır.
İşte 6 Mart'ta, Paris/ Versailles Sarayı'nda, Fransa Cumhurbaşkanı F.Hollande, Almanya Başbakanı A.Merkel, İtalya Başbakanı P.Gentiloni ve İspanya Başbakanı M.Rajoy bir mini AB zirvesinde toplandılar.
Zirvede, AB'ye yeni bir rüzgar vermek için atılması gereken adımlar tartışıldı.
AB'nin Savunma: Diplomasi: Göçmenler: Terörle mücadele: Güvenlik: Orta vadede ekonomik birlik: Bankacılık: Vergi ve Sosyal alanlarda da işbirliği yapabileceği öngörüldü.

*
Bunların sağlanması için yeni bir işbirliği modeli olarak "Farklılıkların İşbirliği" önerildi.
Yani Avrupa'nın yeniden ayağa kalkmasının yolu olarak "Çok Vitesli AB " görüşü benimsendi.
27 ülkenin birbiriyle dayanışması ama farklı tempoda ilerleme kapasitelerini ortaya koymaları istendi.
"Çok Vitesli AB " modeli güçlü Berlin'in ve Paris'in liderliğine boyun eğmeyi öngören gelişmiş işbirliği tedbirlerini kabul etmeyi gerektiriyor.
Ama Doğu Avrupa ülkeleri başta olmak üzere bazı üye ülkeler bu gelişmeden rahatsız oldular.
"Kendileri karar alıp empoze ediyorlar" eleştirisinde bulunuyorlar...
Cumhurbaşkanı Hollande ise "Tarihleri, nüfusları ve ekonomilerinin önemi nedeniyle bu dört ülke yol göstermek sorumluluğuna sahiptir.
Bunu diğerlerine empoze etmek için değil, gerekli hareketi teşvik etmek hedefiyle Avrupa'ya hizmet edecek bir güç oluşturmak amacıyla yapıyoruz" dedi.

*
Bu sırada Hollanda, Almanya ve Fransa'da seçimler ve Türkiye'de referandumun yapılacağı bir süreçten geçilmektedir.
Türkiye ile AB ve kimi üye ülke arasındaki ilişkilerde skandal yaşanıyor.
Bunun nedeni AB'nin güçlü Berlin ve Paris'in liderliğine orta ve uzun vadeli politika oluşturan merkezlerin bulunmasıdır.

*
Bu merkezlere göre Alman ve Fransız sermayesinin makinaları sürekli olarak AB genişleme sürecine ihtiyaç duymaktadır.
Aksi takdirde AB; Çin, Kore, Japon, Hintli, Rus ve Amerikalı üreticilerle bulunduğu rekabet düzeyini kaybeder.
Ama AB genişlerken, Alman-Fransız sermayesi yeni elde edilen ülkelerdeki üretimleri yokeder ve aynı anda yeni pazarları yakalarlar...
Nitekim Almanya ve Fransa önce Güney Avrupa'daki üretimi bozmuş, bu ülkelerin ekonomilerini ve üretim sektörlerini ele geçirip sindirmişlerdir.
Bugün İspanya'da Seat ve İtalya'da Fiat, Yunanistan'da da tersaneler vardır ama bu ülkelerin hiçbirinde makine tesisi bulunmuyor...
Şimdilerde Almanya aynı amaçla Doğu Avrupa, Ukrayna ve Baltık devletlerine dönmüştür.
Almanya bu ülkelerde kendi sermayesini kârı haricinde her şeye kayıtsızdır.
Yeni pazarlar yakalaması için bu ülkelerdeki üretimleri yok etmesi gerekiyor...

*
Alman stratejistleri, Avrupa entegrasyonu için aday olarak bekleyen Türkiye'yi de aynı potada değerlendiriyor.
Ulusal endüstrisini ve tarımını yok etmesi halinde Türkiye'nin Avrupa Birliğine üye olabileceği öngörülüyor.
Türkiye'de ki; ihracat hizmetleri, sigortacılık, bankacılık hizmetleri, finansman, ticaret vb. faaliyetler kâr açısından üretimden daha önemli rol oynuyor.
Üstelik Türk ekonomisinin askeri sektörü, madencilik ve gemi inşaatı endüstrileri de bulunuyor...

*
Ama başta Almanya, Fransa, Hollanda olmak üzere bütün AB ülkeleri;
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Müslüman Kardeşler Örgütü ve Nakşibenti tarikatının ideolojisine önderlik etmesinden tırsıyor.
İslamcı terör, İslamcı zihniyette AB ülkelerinde yaşayan göçmenler ya da sığınmacılar Avrupalıları korkutuyor.
Üstelik Türkiye AB muktesabatının siyasi ve ekonomik bir çok kriterini uygulamıyor.
O yüzden Türkiye'nin AB sürecine engel olunuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu düşünce merkezlerinde geliştirilen bir şeyleri hissettiği için Türkiye'nin Avrupa Birliği ile ilişkilerini daha çok ağırlaştırıyor.

*
AB için Hollanda'daki genel seçimin ardından Nisan'da Fransa'da cumhurbaşkanlığı yarışı, Eylül'de Almanya'da genel seçimler bir dönüm noktası oluşturuyor.
16 Nisan'da Türkiye'deki referandum da Türkiye için olduğu kadar AB için de bir dönüm noktasıdır.
Bir taraftan popülist ve küreselleşme karşıtı sloganlar taşıyan aşırı sağcı siyasi partiler, modern Avrupa tarihinde bireycilik, liberalizm ve demokrasi gibi değer standartları üzerinde yıkıcı bir darbe riski oluşturuyor.
AB'nin serbest rekabet ve piyasa mekanizması ilkelerine dayanan ekonomisini yok oluşunun eşiğine getiriyor.
Öte yanda Türkiye'de ise AB'nin sömürüsüne İslamcılık ile değil,
Kemalizmin antiemperyalist, bağımsızlıkçı ve çağdaş karakteriyle mücadele etmenin gereğini luzumlu kılıyor.

*
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AB merkezlerinde geliştirilen bir şeyleri hissetmesi doğru bir sonuçtur.
Türkiye yurttaşları da, Erdoğan'ın bu hissine destek vermeli ve "Hayır" derken, sömürüye karşı doğru mücadele için kolları sıvamalıdırlar...

25.3.2017


Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org