Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
RUSYA, İRAN VE TÜRKİYE İTTİFAKINA DAİR
04.04.2017
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 44693
Oy Sayısı : 1668
Değerlendirme : 5
Popülarite : 16,11
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

SSCB'nin 1962 Küba Füze Krizi, 1969 Çin Krizi, 1987 Afganistan'dan çekilmesi, 1991'de dağılmasından sonra,
Rusya Federasyonu Devlet Başkanı V.Putin; 2005 Gürcistan, 2014 Kırım, 2014-2016'da Doğu Ukrayna zaferleri ve şimdi Suriye'de kaçınılmaz zaferiyle Rus İmparatorluğunu parçalarından yeniden inşa ediyor.
Bu başarıların nereye varacağı merak ediliyor...

*
Rusya, Ortadoğu'da ilerlemeye devam ederse tarihi düşmanı Osmanlı İmparatorluğu ve Perslerin uzantısı Türkiye ve İran İslam Cumhuriyeti ile müttefikliğini geliştirecek, ABD/İsrail yanlısı Kürtlerden uzaklaşacaktır.
Hem İsrail hem ABD; Rusya'nın şimdiki müttefiki İran'ı büyük düşman olarak görüyor...
Bu durum Rusya'yı öncelikle askeri açıdan çok daha güçlü ABD ve müttefikleriyle karşı karşıya bırakıyor...

*
Rusya ve İran, ABD'nin Ortadoğu'daki etkisinin azalmasıyla Suriye'de ortak askeri operasyonları hızlandırarak,
Bölgede siyasi ve diplomatik ilişkilerini güçlendirmek amacındadır.
Üstelik bu birleşik amaç, Ortadoğu'nun ötesine geçen bir iddiayı gizliyor...

*
Geçen hafta, İran Cumhurbaşkanı H.Ruhani'nin Moskova ziyareti sadece Suriye ya da Ortadoğu ile ilgili değildi...
Devlet Başkanı V.Putin, Batı ittifakının karışıklık içinde olduğu ve siyasi teşkilatlarının giderek derinleşen bir krizde olduğundan emin ve daha cesur adımlar atıyordu...
Ziyaretin içeriği ise İran'ın; Moskova'nın küresel stratejisinde Ortadoğu'dan sonra Orta ve Güney Asya'da bazı nitel hareketleri yürütme konusundaki çabalarına ortak olmak niyetiydi...

*
Çin; 2013' te başlattığı Orta Asya enerji alanında kendine ait boru hattı sisteminde, 'hat D' olarak planlanan Türkmenistan- Özbekistan gaz boru hattını;
Ekonomik yavaşlama ve uzun vadeli LNG sözleşmeleri imzalamış olmasıyla rantabl olmadığı düşüncesiyle süresiz ertelemiştir.
Yani Çin'in; Orta ve Doğu Asya'da enerji altyapıları ağı kurma amaçlı planı ekonomik gerçeklerin şokuna uğramıştır.
Bu planın kimi güvenlik ve jeostratejik boyutlarının geleceği, mesela iddialı "Bir Kuşak, Bir Yol" imajı da henüz tam düzlükte değildir.
Ama her durumda bu eğilim, İran ve Rusya gibi enerji ihraç eden ülkelere pratik olarak doldurulacak bir boşluk oluşturuyor...

*
Elbette bu boşluk, İran Cumhurbaşkanı Ruhani ve Rusya Devlet Başkanı Putin işbirliğinin dikkatindedir.
Çünkü iki ülkenin de lehinde gelişen bu durum, Rusya-İran ittifakının enerji ve jeopolitik nüfuz üzerinde güçlenmesinin yolunu açıyor...

*
Bu noktada Hazar'ın zengin hidrokarbon kaynakları odak noktasıdır.
Şimdi Hazar politikasının Rusya ve İran'ın birlikte koordine etmesi halinde;
Rusya ve İran'ın Asya doğal gaz stratejisini,
Orta Asya ve Güney Asya'daki oyunlara katılması için bu bölgenin enerji pazarlarındaki hareketleri yönetmesinin,
Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru'nu tamamlayacak İran-Hindistan koridorunu oluşturmanın,
Tacikistan'ın dev Bokhtar gaz alanının geleceğinin,
Türkmenistan ve Kırgızistan'ın gaz kapasitesini geliştirme projelerinde başat ülkeler olmanın önü açılıyor.
Hindistan'ın da bu ikiliye katılması durumunda, bu üçlünün stratejik geleceği belirlemesi işten bile olmayacaktır.

*
Yine de Rusya ve İran için öncelik Ortadoğu'dan geçiyor...
Çünkü, İran'ın ABD baskısını atlatması için Rusya'ya,
Rusya'nın ise kendisi için hayati önemde olan Ortadoğu çıkarlarında İran'a ihtiyacı bulunuyor.

*
Bu noktada Rusya'nın Ortodoks gururu ile İran'ın radikal Şii İslamının asla yakın müttefikler olmayacağı mantrası çoktan sorgulanmıştır.
Suriye'deki Rus ve İran jeostratejik hedefleri arasında bir karşılaştırma yapıldığında, bu farklılığın aslında marjinal olduğu anlaşılmıştır.
Çünkü, farklılıklar ne olursa olsun ancak her iki ülkenin de kendi istediklerini yansıttıkları kadar değerlidir.
Moskova için önemli olan varlığı, gücünü yansıtması, askeri satışı ve bölgede ABD varlığının zayıflatılmasıdır.
İran tüm bunları paylaşıyor, ayrıca Hizbullah'a bir koridor tutuyor,
Aynı zamanda Rusya'nın Akdeniz'e doğrudan erişimi ve bölge ülkeleri ile ilişkilerinde bir kaldıraç görevi yapıyor...

*
İki ülke, ortak zemini kolayca buldukları Suriye'de marjinal ya da taktiksel farklılıklar üzerinden birbirleriyle çatışmıyor.
İkisinin de Suriye'de istediği şeyde uzlaşmaz bir şeyi görünmüyor.
Şimdi, İran'ın hava üslerini Rusya'ya yeniden açma konusu canlanmıştır, bu kimseyi şaşırtmıyor...
İki ülkede bölgenin diğer yerlerinde ana hedef olarak ABD'yi zayıtlatmak konusunu paylaşıyor.
Genel olarak ABD'nin bu işi kolaylaştırması ve Batı ittifakındaki karışıklık, iki ülkenin şimdiye kadar elde ettiklerinde ilerleme şansını sürdürmelerine neden oluyor.

*
Rusya; Türkiye'yi, Arap Sünnilerinin oluşturduğu Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün ve Birleşik Arap Emirliklerini yakalamak için tercih etmiştir.
Moskova, onlara nükleer reaktörler ve daha fazla silah satmayı teklif ediyor.
Sünniler ise Rusya ile çalıştıkları gibi İsrail'le de sessizce çalışıyorlar...

*
Dünya muazzam gelişmeler yaşıyor.
İngiltere geleneksel ittifakı AB'yi terk ederken, AB güç kaybetmiştir.
Çin, Rusya, İran ve İsrail yeni güçler olarak ortaya çıkmıştır.
Şu anda İran-Rus ittifakında görülen şey bu ikisinin Doğu Akdeniz'de giderek beliren gücüdür...

*
Türkiye ise geleneksel dış politikasından kopmuş, ama reel politikada da bütün dostlarından kopmuştur.
Dostlardan kopmak, Batı Medeniyetinden ayrılmak ve İslam Medeniyetine dönmek olarak algılanıyor.
Bu noktada Erdoğan'ın "Dünya 5'ten büyüktür" sloganıyla BM Güvenlik Konseyinde İslamcılık adına kontenjandan bir koltuk talep ediliyor.
BM gibi bir kurumdan laik anlayışı def'etmenin ve uluslararası bir İslam Ümmeti oluşturmanın hayalinde yaşanıyor.

*
Bu yüzyıl büyük bir hızla, büyük değişiklikler yönünde ilerliyor.
Değişiklikleri zaman gösterecektir ama Rusya ve İran bu değişikliklerin çok gerisinde kalmayacaktır...
Ama Türkiye'nin; Erdoğan'ın "Tek Millet" söylemi ile kast ettiği, "İslam Ümmeti" hayalinden bir an önce çıkması gerekiyor.
Doğru dürüst bir değişim yolunda Türkiye'nin "Hayır Efendi! Hayır" demesinden başka çaresi bulunmuyor...

4.4.2017


Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org