Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
TRUMP'IN SAVAŞI VE MANCHESTER SALDIRISI
23.05.2017
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 43948
Oy Sayısı : 1382
Değerlendirme : 5
Popülarite : 15,7
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Geçen 29 Ekim'de, ABD eski Dışişleri Bakanı Hilary Clinton'ın kişisel elektronik posta hesabında devlete ait gizli bilgiler içeren yazışmaları ortaya döküldü.
Postalar, ABD ve NATO'nun Libya'dan başlayarak Müslüman Kardeşler örgütü ile ilişkilerini, 2011'de Esat'ı devirmek ve ardından Irak'a saldırmak için Suriye'ye geçen IŞİD teröristlerinin nasıl finanse edildiğini, lojistiğini ve operasyonlara nasıl görevlendirildiklerine ilişkin herşeyi ortaya koyuyordu.
Pentagon'un, Batılı ülkelerin, Körfez'deki devletlerin ve Türkiye'nin; Suriye'yi denetimleri altına almaya çalışan bu güçleri nasıl desteklediğini de belgeliyordu...

*
Başkan D.Trump, güvenlikle ilgili kurumların denetim altına alınması, Obama döneminin sorgulanması ve istihbarat servislerinde kapsamlı bir reformun yapılmasını öngördü...
O günden beri eski Başkan Obama ve H.Clinton'ın içine korku düşmüştür.
Donald Trump'la mücadele etmek için yoğun olarak beraber çalıştıkları sivil, asker bürokratların çıkardığı fesadlardan ve medya kanallarından yararlanıyorlar.
H.Clinton, Başkan Trump'ı devirmeyi amaçlayan "Onward Together-Hep birlikte ileri" adlı derneği üzerinden sürekli siyasi kirlilik oluşturuyor.
Washington'da göz gözü görmüyor...

*
Pazar günü Başkan D.Trump, Suudi Arabistan/Riyad'ta, Kral Abdülaziz ile birlikte Müslüman dünyasının 55 liderine konuştu.
Dünyanın dört bir yanındaki terörizm ile mücadele için belirsizliklerin ortadan kaldırılmasının ve her türlü İslami teröre karşı dürüstçe yüzleşmenin öneminden bahsetti.
Hedefin Suriye Arap Cumhuriyeti değil, bazı devletlerin stratejik aygıtı olan cihadçılık olduğunu söyledi.
Bir kaç gün önce de, Savunma Bakanı J.Mattis cihatçılık ile mücadelenin cihadçı grupları kuşatıp, kaçmalarına imkan vermeden yok etmeye dayanan bir stratejiye dayandığını açıklamıştı.
Eski yönetimden devam eden bazı askeri liderler ise cihatçılık ile mücadelenin açık uçlu olmasından yanadır.
Başkan Trump'ın, kampanyası sırasında söyleye geldiği rejimleri devirmek niyetinde olmadığı fakat İslamcı terörizme son vermek istediğinde sadık olduğu göründü...

*
Bu noktada Trump'ın karşısında cihadçılığı bir strateji olarak kullanan Birleşik Krallık, Suudi Arabistan ve Türkiye bulunuyor.
Çünkü Birleşik Krallık, I.Dünya Savaşı'ndan beri Ortadoğu'nun denetimini ele geçirmek için Vahhabileri destekliyor.
Birleşik Krallık 1951'de İslamcı Cihad'ın kaynağı Müslüman Kardeşler Örgütünü kurmuştur.
Dünya İslam Birliği'nin kurulmasında da çok etkindi...

*
Nitekim Dünya İslam Birliği, 1962'den beri Londra ve Washington hesabına Uluslararası İslamcı terörizmi yönetiyor.
Birlik hem Müslüman Kardeşler Cemaatiyle Arapları, hem de Nakşibendi tarikatıyla Türkleri ve Kafkasyalıları kapsıyor.
Dünya İslam Birliği; 2011'de Londra ve Washington'a, Arap Baharı adı altında Büyük Arap İsyanını düzenleyen militanları sağlamıştır.
Öte yanda Almanya ve Fransa'da Ortadoğu çıkarları doğrultusunda, 1978'den beri Müslüman Kardeşler Örgütü yöneticilerini barındırıyor ve örgüte finansal destek sağlıyor.

*
Bu nedenle Başkan Trump'ın İslamcı terörizm ile mücadelesinde başarısı için;
1-Washington'ın Londra ile ittifakını bozması,
2-Suudi Arabistan ve Türkiye'nin yarım yüzyıldan beri Londra ve Washington hesabına geliştirdikleri stratejilerini değiştirmeleri,
3-Almanya ve Fransa'nın da İslamcı terör üzerinden Tunus ve Libya'nın geleceğini belirleme amaçlarından vazgeçmeleri gerekiyor...

*
Trump, Suudi Arabistan ziyaretinde birçok silah yardımı karşılığında Suudileri;
Filistin meselesinde önemli ilerleme kaydedilen bölgesel barışı ilerletmek amacıyla İsrail'e uzanan geniş kapsamlı bir uzlaşmaya hazırlamış,
Suudilerden İslamcı Cihad terörizmine karşı Sünni Müslüman devletlerin koalisyonunu oluşturmanın sözünü almıştır.

*
Şimdi Başkan D.Trump, Suudi Arabistan'ın şişirdiği yelkenleriyle 25 Mayıs'ta Brüksel'de NATO Zirvesine geliyor.
1- Zirve, Batının önderliği altındaki uluslararası düzeni mayınlamaya ve kendini yeniden bir küresel güç gibi kabul ettirmeye kalkışan Rusya tehditine karşı toplanıyor.
ABD bu tehdite karşı durabilmek için ittifak üyesi ülkelerden parasal destek istiyor.
Avrupa'daki ABD Ordusu ise NATO'nun Rusya'ya yönelik caydırıcılığını doğu kanadında pekiştirmeyi, esasen Rusya ile bir çatışmada Avrupa'yı ön cephe hattına dönüştürmeyi hedefliyor.
2- Başkan, İslamcı Cihad Terörizmi ile mücadelede NATO'nun resmen kendi liderliğindeki koalisyona katılmasını öngörüyor.

*
Bu noktada bazı üye ülkeler, İslamcı Cihad terörizmi ile mücadelede tereddütsüzdür.
Ancak Almanya ve Fransa; tüm NATO üyelerinin halihazırda İslam Devleti aleyhine konuşlandığını,
NATO birliklerinin Afganistan'da olduğu gibi Irak'ta anti İŞİD savaşçıları eğittiğini,
Buna rağmen teröristler üzerine yapılacak topyekün müdahalenin;
İslam dünyasında bir Haçlı Seferi olarak algılanacağı ve bunun NATO'ya zarar vereceğini savunuyor...

*
Türkiye'nin, hem İncirlik hem ülkenin dört bir yanını ABD ordusuna/NATO'ya açması üzerinden neredeyse 70 yıl geçmiştir.
Bu arada 2015'te Başkan Obama ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, İncirlik Üssü'nü İŞİD'e karşı hava saldırıları düzenlenmesi için açılması kararı almıştır.
Şimdi bu ülkeler, son zamanda Türkiye'yi;
IŞİD'e karşı savaşta isteksizlik göstermek,
IŞİD'e yönelik saldırılarda hangi örgütle işbirliği yapılacağını bizzat belirlemeyi istemek,
İncirlik'te konuşlandırılacak Amerikan personelinin güvenliğin sağlanmasında zorluk çıkarmak,
İncirlik üssünün PKK-PYD ile çatışmaların artması durumundaki pozisyonu ile ilgili şüpheleri ön plana çıkarmak,
Musul Harekatı yapılacağı sırada meteoroloji ile ilgili bahanelerin arkasına saklanmak,
Ya da İncirlik'in 15 Temmuz kontr- darbesindeki rolünü öne çıkartmak vb. bahaneler ürettiğini,
Böylece İslamcı Cihad terörüyle mücadeleyi yokuşa sürdüğünü iddia ediyorlar...

*
Onlar Başkan Erdoğan'ın portresinin nihayet açığa çıktığına inanıyor.
Erdoğan'ın açıkça bütün benliği ile kendisini İslamcı davaya adadığını,
Batı'dan, Batı değerlerinden, AB ya da NATO gibi kuruluşlardan herhangi bir beklentisinin kalmadığını,
Bu hedef doğrultusunda Dünya İslam Birliği ve Müslüman Kardeşler Örgütünden bayrağı teslim aldığını,
Artık ABD karşıtlığı üzerinden İslamcı-milliyetçi safları sıkılaştırmaya başladığını,
Bu islamcı ideolojiyle milyonlarca insanı ve birçok İslam ülkesini derinden etkilediğini söylüyorlar...

*
İşte, Avusturya'nın Türkiye ile AB üyelik müzakerelerinin kesilmesini istemesi ve bir Avusturyalı politikacının Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı sert biçimde eleştirmesinin faturasını;
Erdoğan hükümeti, NATO içinde pozisyonu nötr olan Avusturya'ya tam da zamanında çıkartıyor...
Türkiye'nin vetosuyla Avusturya askerleri artık NATO ülkeleri ile birlikte askeri tatbikatlar yapamayacak, tüm önemli ortaklık programlarının dışında kalacaktır.
Türkiye'nin Avusturya'yı bloke etmesiyle NATO'nun mevcut tüm ortak ülkelerle askeri işbirliği isteği, şimdi yürürlükten kaldırılmayla karşı karşıya bulunuyor.

*
Bu noktada, İngiltere/Manchester'da bir konser etkinliğinde İŞİD intihar saldırısı düzenlemiştir.
Belli ki; İŞİD'in bu saldırısının amacı Birleşik Krallık yönetiminin kararlarını etkilemeye yöneliktir.

*
Sonuçta; bölge güçleri ve süper güçler arasındaki bölge politikaları hakkındaki ihtilaf boşluk oluşturuyor.
Bu boşluk her türlü İslamcı Cihad terör örgütüne bir hareket alanı veriyor.
Bu yüzden İslamcı terör örgütlerini yenmenin niyetinde olan Başkan D.Trump'ın;
Niyetini ortaklaştırması,
Ortak istihbarat paylaşımını gerçekleştirmesi,
Önce İslamcı Cihad ideolojisinin merkezlerini yoketmesi,
Teröre kaynaklık eden propagandanın aktarılmasını engellemesi ve etkilerini kırması,
Sonra ABD Savunma Bakanı J.Mattis'in belirttiği üzere cihadçı grupları kuşatıp, kaçmalarına imkan vermeden yok etmeye dayanan stratejiyi izlemesi gerekiyor.

*
Birleşik Krallık terör saldırısı ardından ağlarken...


24.5.2017

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org