Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
BAK GÖR
20.09.2017
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 40005
Oy Sayısı : 1942
Değerlendirme : 5
Popülarite : 16,44
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Suriye, Rusya, İran ve Hizbullah koalisyonu savaşı kazanmıştır.
Bugün Esad ve müttefikleri Suriye'nin dört büyük şehrini ve Akdeniz kıyılarını kontrol ediyor.
Enerji açısından zengin Homs eyaletinden Fırat nehri vadisine yayılıyor...
Artık Suriye ve Irak alanında temel çıkarlar üzerinde iki kamp belirlenmiş;İsrail ve İran ortaya çıkmıştır.

*
İsrail; Suriye'deki bu zaferin Esad rejimini istikrara götürmeyeceğini;
Çünkü İran'ın savaşa yaptığı katkıyla Suriye'de karşılığını almanın ve Akdeniz'e kadar genişlemenin peşinde olduğunu,
Lübnan Hizbullah'ının fiili egemeni olarak Suriye'de kendisine bir güç dinamiği oluşturmaya çalıştığını,
Üstelik HAMAS'ın da Hizbullah eliyle Lübnan'a yerleşmekte olduğunu,
Böylece İran'ın; İsrail'in coğrafyasında siyasi ve askeri potansiyelini maksimize etmek üzere bölgeyi tek bir çatışma alanı haline getirmeye çalıştığını iddia ediyor...

*
Ama ABD ve İsrail de boş durmuyor; İran'a karşı cephe kuruyorlar.
İşte Kuzey Irak'ta Kürdistan'ın bağımsızlığı teşvik ediliyor;
Ama cepheleşmenin neden olduğu dengelerin kaybolmaya yazdığı bu ortamda, Kuzey Irak Kürdistan yönetiminin bağımsızlık referandumunu ileri bir tarihe ertelemenin çaresi aranıyor.
Ya da Irak ve Suriye topraklarındaki Rojava'da birleşik bir Kürdistan'ın kurulması öngörülüyor.
İŞİD terör örgütünden devşirilen militanlar Kürt birliklerine takviye ediliyor ve yeni bir ordu kuruluyor.
Ah!Türkiye ise garip bir siyaset uyguluyor; İsrail ve bölgedeki partneri Suudi Arabistan'ın stratejik avantajları çerçevesinde, Astana'da İran ve Rusya ile birlikte kararlaştırılan İdlip Güvenlik Bölgesinde, gizliden gizliye "Sünni Arap bloğu" oluşturmayı vazife edinmiştir!

*
Bu sırada ABD Başkanı Donald Trump, BM'nin 72. Genel Kurul toplantısında, Tahran yönetimine sert sözlerle yüklenmektedir.
İran'ın Hizbullah ve B.Esad rejimini destekleyerek bölgede krizi yaydığını kaydediyor ve "teröre destek vermekten" vazgeçmesi gerektiğini ifade ediyor.
İran'ı 'dışlanan ülke' ve terörü ihraç eden 'çürümüş bir diktatörlük' olarak tanımlarken,
"İran'la nükleer anlaşma ABD için bir utanç kaynağıdır. Bu konuda henüz son sözümüzü duymadınız" diyor...

*
"Son söz!" Şimdi şu sorularla karşı karşıya bulunuluyor.
Anlaşma hükümleri aynen uygulanacak mıdır?
Anlaşmaya son mu verilecektir?
İran şu an için uyumlu kabul edilip yeniden müzakere mi yapılacaktır?
Yoksa anlaşma sekiz ila on yıllık süresinin ötesinde İran'ın nükleer programında sınırların genişletilmesini destekleyecek biçimde mi uzatılacaktır?

*
Bu kez Genel Kurul'da İsrail Başbakanı Benyamin Netenyahu, İran'ı Ortadoğu'yu ele geçirme kampanyası yürütmek ve balistik füze denemeleri yaparak tüm dünyayı tehdit etmekle suçl​uyor.
İran ile yapılan nükleer anlaşmanın Tahran'ın daha fazla nükleer silah üretmesine olanak sağlayacağını savun​urken,
"İran'a yönelik yaptırımlar kaldırıldığında, İran zincirinden salınmış aç bir kaplan gibi milletler topluluğuna katılmak yerine birbiri ardına ülkelere saldıracak" d​iyor.
"İran'ın Suriye'de kalıcı askeri üsler kurmasını ve bize karşı ölümcül silahlar üretmesini önlemek için harekete geçeceğiz" ifadesini kullan​ıyor...​

​*
İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif ise​ yazdığı bir tweet de, ​konuşmaları 'cahilce ve düşmanca' olarak tanıml​ıyor ve​ ​yanıtı hak etmediğini kayde​diyor.

*
Bütün bunlar, ABD Başkanı Donald Trump'ın Pazartesi günü yaptığı açıklamada,
Washington'un Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın izlemesinde zo​r​​luk olması halinde 2015 yılında altı ülkenin İran ile imzaladığı nükleer anlaşmadan çekileceği konusunda uyarıda bulunmasına dayanıyor.
Trump "​Yetersiz şekilde izlenen bir anlaşmayı kabul etmeyeceğiz" d​iyor...
​İsrail siyaseti bu uyarıyı olabildiğince körüklüyor...​

​*​
Ancak ABD'nin İran'la olan nükleer anlaşmayı iptal etme ihtimali kesinlikle bulunmuyor.
Çünkü sözleşmeyi imzalayan ülkeler ve uluslararası örgütlerin hiçbirinin anlaşmayı ihlal etme yükümlülüğü yoktur.
Bu yüzden ABD ve İsrail dahil olmak üzere herkesin, İran ile olan nükleer anlaşmayı desteklemesi, denetleme önlemlerine özen göstermesi gerekiyor.

*
​Ayrıca ​ABD'nin şu anda Kuzey Kore ile aktif bir nükleer anlaşmazlığı bulunurken, İran ile olan anlaşmayı iptal etmesi bir başka cephede daha sorun yaraılması anlamındadır.
ABD, tamamen Kuzey Kore ile olan kriz ve Trump yönetiminin karşılaştığı diğer güçlükler üzerine odaklan​mışken​;
​Aksine hareket onu İran'la aktif ve belki de bir askeri-çatışmaya zorlayabilir.

*
​Üstelik anlaşmanın iptal edilmesi halinde ​Çin ile Rusya'nın ABD'ye yönelik argümanları da güç​ kazanacaktır.
Avrupalı ortakların ABD'yi izleyecekleri de açık değildir çünkü ABD​'nin​ İran'a uygula​dığı yaptırımlardan​ Avrupalıların hiçbir çıkar​ı bulunmuyor...
​​İran'la nükleer anlaşmayı geri çekme isteğinin B​M Güvenlik Konseyi'nden çıkması da söz konusu değildir.

​*
ABD'nin Kuzey Kore'ye yönelik bir askeri operasyonu da nükleer anlaşmaya karşı İran'a yapılacak herhangi bir hareketi gereksiz hale getirebilir.
İranlılar Kuzey Kore'ye ABD ile şansını zorladıktan sonra ne olduğunu görürlerse nükleer silah almayı denemek için iki kez düşünebilirler.
Bu noktada İsrail'in, Washington'un Pyongpang'la olan krizini nasıl çözeceğini beklemesi gerekiyor.

*
Kısacası, İran anlaşmayı ihlal etmiyorsa, ABD Başkanı D.Trump'ın anlaşmayı iptal etmesi için yasal bir gerekçesi bulunmuyor.
Gelecek ay Kongre, Tahran'ın ABD ile olan anlaşmanın şartlarını yerine getirip getirmediği konusunda Başkan'dan bir rapor alacaktır.
Kongre'nin Başkan'dan bir gerekçe duymadan anlaşmayı iptal etmesi ise söz konusu değildir.

*
Bu durumda ABD ve İsrail yönetiminin İran'ın nükleer programı ve taahhütlerini yerine getirmesini izleyen İstihbarat kurumlarıyla sıkı işbirliği kurmalarından başka çaresi bulunmuyor.
Sonuçta, İsrail bir dizi teknolojik, siber ve askeri tedbirleri almak için ABD yönetimiyle anlaşmaya varmak konusunda açık bir güvenlik çıkarına sahiptir,
İran ise en kısa zamanda Kuzey Kore gibi nükleer silah yapmaya çalışacaktır...

*
Ama kurulan iki cepheden bir önünde sonunda diğerini yok etmeye çalışarak,
Büyük Ortadoğu Projesi'ni ya da İsrail'in Arz-ı Mev'ud planını hayata geçirmeyi test edecektir...

21. 9 . 2017

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org