Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
MEHMETÇİK VE IDLİB
08.10.2017
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 39972
Oy Sayısı : 2633
Değerlendirme : 5
Popülarite : 17,1
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Suriye topraklarında İsrail ile İran arasında yaşanan açık çatışma gittikçe artan bir noktaya ulaşmıştır.
Bu sırada Başkan D.Trump, 12 Ekim'de yeni İran politikasını açıklamaya hazırlanıyor...

*
İsrail Başbakanı B.Netanyahu​, D​.Trump'ın İran nükleer anlaşmasını "tasfiye edip etmeme" konusunda yaklaşan kararı üzerine,
İsrail'in anlaşma politikasının basit olduğu​, bunun; "Değiştirin veya iptal edin, düzeltin veya düzeltin. Anlaşmayı engellemek; İran nükleer silah yeteneğini tamamen ortadan kaldırana kadar engelleyici yaptırımlar da dahil olmak üzere İran'a yönelik büyük baskıları onarmak anlamında​dır​" ısrarını sürdürüyor.​..​

*
Başkan Trump, İran Nükleer programı ile ilgili "Müşterek Kapsamlı Eylem Planı" anlaşmasını bir "utanç" olarak nitelendiriyor.
Şimdi Başkan'ın İran'ın nükleer programının yalnızca barışçıl olacağını kayıt altına alan 18 Ekim 2015 tarihli anlaşma ile ilgili olarak;
Devrim Muhafızları'nın yararlarını engelleyecek yeni yaptırımları açıklaması,
Fakat işlerliğin denetlenmesi için anlaşmayı 90'ar günlük periyodlarla uzatması bekleniyor...

*
Bu periyodlarda İran'ın anlaşmaya uymadığına karar verilirse;
Kongre'nin ekonomik yaptırımların yeniden uygulanması da dahil olmak üzere karar vermesi iki ay sürecektir...

*
İsrail bu noktada; İran'ın Ortadoğu'da hakimiyetini kazanmakta olduğuna ve bölgede tehdit unsuru oluşturduğuna inanıyor.
İran'ın uyarıları ciddiye almadığı ve Suriye rejimi ile görüşerek Şam yakınlarında Devrim Muhafızları'nın savaş filolarına bir askeri havaalanı,
Ayrıca Tartus'ta savaş uçakları için bir üs ile limanda otonom bir askeri iskele arayışını sürdürdüğünü,
Böylece Suriye topraklarında bir İran bölgesi oluşturmakta ilerleme kaydettiğini iddia ediyor...

*
İsrail'e göre; Esad rejimi Suriye'de istikrar sağlayamayacaktır.
Ama İran; savaşa yaptığı katkıyla Suriye'de karşılığını almanın ve Akdeniz'e kadar genişlemenin peşindedir.
Lübnan Hizbullah'ı da Suriye'de kendisine bir güç dinamiği oluşturmaya çalışmakta,
Üstelik HAMAS'da Hizbullah eliyle Lübnan'a yerleşmektedir.

*
Ayrıca İran; Şam ve Lübnan sınırı arasındaki Sünni Arap nüfusunu azaltma ve Sünni sakinlerini ihraç etmeyi hedeflemekle itham ediliyor.
İran'ın böylece İsrail'in coğrafyasında siyasi ve askeri potansiyelini maksimize ederek, bölgeyi tek bir çatışma alanı haline getirmeye çalıştığı iddia ediliyor.

*
İsrail, İran'ın Ortadoğu'daki hakimiyetini kazanmakta olduğuna inanıyor ve tehdit oluşturan bölgeleri yeniden düzenlenmeye karşı harekete geçmiş bulunuyor.
İsrail'in askeri ve diplomatik kampanyasının odak noktası Suriye'dir.
Gerektiğinde İran'dan Hizbullah'a silah aktarımını önlemek amacıyla hava saldırılarında bulunuyor.
Gerektiğinde Suriye'deki gelişmekte olan durumla ilgili endişelerinde, ABD ve Rusya'da yeterli derecede ciddiye alınmadığı sonucuna varıldığı için bir dizi diplomatik temaslarını sürdürüyor.

*
İran ve vekil güçlerinin İsrail kontrolündeki Golan Tepeleri ve sınır boylarına ilerlemesinin mutlaka engellenmesini istiyor.
Bugün ABD ve Rusya arasında yapılan anlaşma doğrultusunda, Rusya'nın; Suriye Ürdün sınırında, Guta ve Humus kuzeyinde kurduğu çatışmasızlık bölgeleri İsrail lehine kurtarılmış Sünni Arap bölgeleridir...

*
Yine de İsrail, askeri ve diplomatik temaslarında hayal kırıklığına uğradığına inanıyor.
Giderek İran'ın kapsamlı bölgesel hırslarından daha çok endişe duyuyor.

*
Suriye'de bulunan büyük oyuncuların İran ve vekillerinin aktivitelerine göz yummaları halinin kendilerini aşırı kaygılandırdığına işaretle,
Bu endişenin tatmin edici bir şekilde ele alınmadığı sürece İsrail'in tek başına İran'a tepki vereceğine dikkat çekiliyor...

*
Bu sırada ABD ve Rusya arasında yapılan anlaşma doğrultusunda Astana'da varılan anlaşma çerçevesinde;
Sıra Türkiye, İran ve Rusya arasında Suriye'de isyancı gruplar tarafından hâlâ kontrol edilen ve en büyük alanlardan biri olan Idlib'te bir çatışmasızlık bölgesinin daha inşa edilmesine gelmiştir.

*
Astana Anlaşmasına göre Türkiye'nin İdlib çatışmasızlık bölgesindeki rolü;
Suriye yönetimiyle işbirliği yolu çiz​erek çatışmaların bitmesine​ çaba göstermek,
​İdlib'teki yönetim​i​ silahlı terör gruplarından al​arak sivil idareye devre​tmek,​ radikal unsurları elimine etmek, kentteki çatışmasızlığı denetle​mek​,​ güvenliği ​Fırat Kalkanı bölgesinde olduğu gibi yerel polis güçlerine bırak​maktır.​​

*
Türkiye bu görevi, öngördüğü Suriye toprak bütünlüğü ve bölgedeki nufusunun artacak olmasıyla sağlayabileceğine inanıyor.
​Bu Türkiye'nin bölgeye çok sayıda Sünni Arap taşıması ve yeni bir demografik yapı oluşturması anlamına geliyor...

*
Operasyonun daha şimdiden Suriye ihtilafında önemli yeni bir gelişme olacağı açıktır ki;
Erdoğan'ın yaptığı açıklama sonrasında hareketlenmeye başlayan bölgede,
Rusya ile varılan anlaşmanın uygulama safhasına geçilmiş bulunuluyor..

*
Uygulama Türkiye'nin güneydeki durumu karşısında son bir yıldır belirttiği politikayla uyumludur.
Ancak Türkiye için birçok riskleri de sunuyor...

*
Kuzey Suriye'deki İdlib ili, yıllardır Suriye muhalefet isyancı gruplarının kontrolü altındadır.
2012'de B. Esad'a karşı protestoların başlamasından sonra Suriye rejiminin saldırılarına uğradı.
Mart 2015'ten beri birçok İslamcı terör örgütünün işgalindedir.
El Kaideci el-Nusra Cephesi, Ahrar al-Şam ve daha ılımlı Failaq el-Şam'dan sonra Temmuz 2017'de kendisine Hayet Tahrir el-Şam (HTS) adını veren Nusra Cephesinin işgalinde bulunuyor...

*
Kuzeyde Kürt Halkını Koruma Birimleri (YPG) Türk sınırının yakınındaki Afrin adlı engebeli bir alanı kontrol altında tutuyor.
Idlib'in güneyindeki alanda Suriye rejimi bulunuyor.
Doğu ise Türkiye'nin ve isyancı Özgür Suriye Ordusunun (ÖSO) kontrol ettiği bölgedir.

*
Türkiye, Ağustos 2016'da "Fırat Kalkanı" olarak adlandırılan Cerabulus bölgesine yaptığı operasyonda, binlerce isyancı savaşçının liderliğindeki İŞİD'i Türkiye sınırından başarılı bir şekilde temizledi.
ÖSO' ya yönelik güvenli bir bölge oluşturdu.

*
Şimdi Fırat Kalkanı gibi İdlib'deki bir operasyonun hem isyancı grupları safdışı edeceği hem de YPG'yi hedef alacağı;
Böylece Idlib yoluyla Akdeniz'e ulaşmayı hedefleyen YPG'nin,
Ya da bir bütün olarak Irak ve Suriye'nin kuzeyindeki Kürtlerin terör koridoruna engel olunacağı düşünülüyor.

*
Bu operasyonda Rusya rejimin başlıca destekçisidir, Türkiye ise isyancı Sünni ÖSO'yu destekliyor.
Ama işler son bir yılda değişmiş; Türkiye Rusya'ya yaklaşmış, Erdoğan görüşmeler için İran'da bulunmuştur.
Nitekim Rusya son haftalarda Idlib'te terör örgütlerini bombalarken, Türkiye'nin desteklediği isyancı ÖSO müttefiklerine dokunmamıştır.
Bu, Türkiye'yi Rusya'yla aynı tarafta gösteren, esasen milyonlarca Suriyelinin nefretle kaçtığı Suriyeli rejimin yanında gösteren garip bir görüntü veriyor...

*
Ancak ÖSO'nun ve bağlı Hamza Bölüğü'nün İdlib'i elinde tutan Tahrir El-Şam (HTS) örgütü ile başa çıkması mümkün görülmüyor.
Türkiye'nin de HTS ile gerçek bir çatışmada kaybedebileceği öngörülüyor.

*
Bu halde Türkiye ile cihatçılar arasında bir kapışmanın Suriye'deki çatışmayı daha da zorlaştıracağı,
Bilhassa Afrin'de Türk kuvvetleri ve Kürtler arasındaki herhangi bir çatışmanın, ABD liderliğindeki koalisyonun Kürtlerle İslam Devleti'ne karşı ortak olmasıyla birlikte doğuda gerginliğe yol açabileceğini düşündürüyor.

*
İran'ın; İsrail'in coğrafyasında siyasi ve askeri potansiyelini maksimize ederek, bölgeyi tek bir çatışma alanı haline getirmeye çalışması karşısında;
İsrail'in Suriye'de Sünni bölgeler oluşturmasının zorluğu ortadadır.

*
Ama İsrail endişelerinin tatmin edici bir şekilde ele alınmaması halinde, sürece tek başına tepki vereceğine dikkat çekmiştir..
Olsun, Mehmetçik Aslan'dır ...

9.10.2017

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org