Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
LÜBNAN VE SUUDİ ARABİSTAN'DA NE OLDU
05.11.2017
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 39986
Oy Sayısı : 2441
Değerlendirme : 5
Popülarite : 16,94
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Geçen Pazartesi günü Suudi Arabistan​, ​Lübnan Başbakanı Sad Hariri​'yi Riyad'a çağırdı.
4 Kasım Cumartesi günü​ ​Saad Hariri, Lübnan Başbakanı olarak görevinden istifa etti.
Hariri, Riyad'ta​​ bir​ Suudi Tv'de canlı yayımladığı istifa açıklamasında​ ​İran ve Hizbullah'ı suikast girişiminde bulunmakla suçlad​ı​​...
"İran​ ​aynı ulusun çocukları arasında anlaşmazlık çıkarmış ve Lübnan'ın işlerinin nasıl yürüdüğü konusunda son sözü söyleyecek derecede devletin içinde bir devlet​ ​kurmuştur" dedi.
​Şu an Beyrut'a geri dönmeyeceğini söyledi​...​

*
Ortadoğu'da cihatçı örgütlere desteği​ ve ABD müttefikliği ile bilinen, şimdilerde ABD telkiniyle "Ilımlı İslam" modeline dönmeye hazırlanan Suudi Arabistan'da da;
4 Kasım Cumartesi günü Kral Salman kilit güvenlik ve ekonomik görevlerde bulunan 11 prens, 4 bakan ve onlarca eski bakan ve kişiyi gözaltına aldırdı..
Kraliyet Ailesi'nin en önemli üyelerinden birinin Ulusal Muhafızlar'ın başkanlığını kaldırdı.
Suudi vatandaşlarının Veliaht Prensi desteklemesi çağrısında bulundu.

*
Bu gelişmeler; Başkan D.Trump'ın, Mayıs'ta Suudi Arabistan/ Riyad'da ardından Sicilya/ Taormina'da G7 liderleri zirvesinde açıkladığı,
Eski Başkan Obama yönetiminin ifade ettiği İŞİD ve diğer İslamcı Cihad terör örgütlerini küçültmeyi değil ama ortadan kaldırma taahhütü doğrultusunda yürüyor.
Bu taahhüt Savunma Bakanı J.Mattis'in dünyanın dört bir yanında İslamcı terör ideolojisini ve terörünü hızla yenmek üzere hazırladığı yeni bir plana dayanıyor.

*
22 Mayıs'ta Başkan Trump, planın uygulanması için Suudi Arabistan/ Riyad'ta idi.
"Ortadoğu'ya yaptığım son seferimde artık radikal ideolojiye yapılan mali yardımın olmaması gerektiğini bildirdim.
Ondan sonra bölge rehberleri Katar'ı işaret ederek onu suçladılar.
Arabistan'a yaptığım ziyaretim, Kral ve 50 Arap ülkesiyle görüşmem sonuç verdi.
Radikalizmin mali kaynaklarını kesme noktasında sert önlemler alacaklarını söylediler.
Tüm deliller Katar aleyhineydi.
Belki de bu terörizmin son bulmasının başlangıcıdır "diyordu.

*
Riyad Mutabakatına göre ABD'nin cihatçılık ile mücadelesi;
1- Cihadçı grupları kaçmalarına imkan vermeden yok etmeye dayanan bir stratejinin yürütülmesi,
2- Bölgede yağmacı politikalar takip eden tüm ülkelerden aşırılıkları atmak amacını paylaşan bir uluslar birliği haline gelmelerinin sağlanması,
3- Mısır, El Ezher Üniversitesinin tüm aşırılık ideolojilerini görme ve sınırlama rolü eşliğinde Ilımlı İslam öğretilerini yayma konusunda lider ülke olması,
4- ABD'nin, Suudi monarşisine ve onun İran'a karşı NATO himayesinde bir Sünni-Arap askeri koalisyon oluşturma planına destek vermesi,
5- Nihayet Ortadoğu'daki büyük trajedinin siyasi çözümü yolunda, ABD'nin yükümlülüğünü en azından asgari düzeye düşürecek ve işlenen suçların sorumluluğu yüklenecek iki vekil ülke; Katar ve Türkiye'nin belirlenmesi planı böylece yürürlüğe alındı.

*
Nitekim, Başkan Trump'ın Suudi Arabistan mutabakatı, Katar ekonomisini boğazlamakla tehdit eden bir ekonomik abluka uygulamasıyla başlatıldı.
1- Suudi Arabistan'ın Katar'ı vesayete tabi tutması,
2- Katar'ın Suriye'de İŞİD'le yaptığı işbirliğini, İŞİD çevresinde bir araya gelen İslamcı Cihad güçlerini finanse etmekten, örgütlemek ve silahlandırmaktan alıkonulması,
3- Bahreyn kraliyet ailesine yönelik muhalefetinin önlenmesi,
4- Yemen'de Suudi karşıtı Husi asileri ve Suudi Arabistan'ın Şii ağırlıklı El Katif bölgesindeki yönetim karşıtlarını desteklemekten vazgeçmesi,
5- Katar'ın İran ile ve onunla bağlantılı Filistinli İslamcı grup HAMAS'la ve Müslüman Kardeşler Örgütü ile arasına mesafe koyması amaçlandı...

*
Ama Mayıs'tan bu yana çok şey değişti.
Suriye'deki iç savaş son birkaç ayda dramatik bir şekilde bölge haritasını değiştirdi.
İŞİD'in çökmesiyle Ortadoğu'da Suriye ve Irak alanında temel çıkarlar üzerinde biri İsrail diğeri İran olmak üzere iki alan ort​aya çıktı.

*
Bu kez ABD ve İsrail için Suriye rejiminin demokratikleşmesini istemekten ziyade Şii direniş ekseninden tamamen uzaklaştırılması isteği oluştu.
Çünkü İran, İsrail'in alanında siyasi ve askeri potansiyelini maksimize etmek ve bölgeyi tek bir çatışma alanı haline getirmek stratejisi doğrultusunda ilerliyordu.
Suriye'de, İran Devrim Muhafızları yönetiminde Şii milisleri ve Lübnan Hizbullah'ı bulunuyor hatta HAMAS'ı da bu gruptan saymak gerekiyordu...

*
İsrail, Hasan Nasrallah liderliğindeki Hizbullah'ın, İran ve Rusya ile olan işbirliği üzerinden bölgede giderek büyüyen Şii ekseninin güçlü bir parçası haline geldiğini uyarıyordu.
Üstelik ABD ve İsrail'in terör örgütü olarak kabul ettiği Hizbullah artık düzenli bir ordu gibi savaşıyor, istihbarat topluyor, savaş uçakları, tanklar kullanıyor, yetkin topçu birlikleri vardır ve gerilla savaşının her türünde uzmandır.
Belirli bir bölgede topçu atış desteğiyle 4 bin kişilik bir birliği konvansiyonel silahlarıyla hızla ve ustalıkla savaşa yönlendirebiliyor.
Hatta İsrail ordusu, Hizbullah terör örgütünü kendisinden sonra gelen "Ortadoğu'nun ikinci en güçlü ordusu" olarak kabul ediyor...

*
Halbuki İran​ için başkent Şam'ın da dahil olduğu Suriye'nin güney kesimi​ "Şii Projesi'nin bir parçasıdır.
İran bu bölgeye Hizbullah​ ve​​ Devrim Muhafızları'na bağlı Iraklı militanlar​ın yerleşmesini,
​Böylece Irak ve Suriye toprakları üzerinden Lübnan'a bir kara koridoru kurmanın yanısıra​ Golan Tepeleri'nde İsrail'e karşı yeni bir cephe açılması​nı planlamaktadır.

*
Bu noktada Lübnan Başbakanı Sad Hariri, İran ve Hizbullah'ın Beyrut üzerindeki tutumunu sağlamlaştırmakla suçlanıyordu.
Hariri, Ekim 2016'da Hizbullah'ın lideri H.Nasrallah'ın arkadaşı olan Hristiyan lider Michel Aoun'un Lübnan Cumhurbaşkanlığına getirmiş, böylece Sünniler, Hıristiyanlar ve Şiiler olmak üzere rakip üç grup arasındaki anlaşmaya katılmıştı.
Üstelik Hizbullah'ın Ulusal Lübnan ordusunun operasyonel bir gücü olmasına göz yummuş, sonra bu gücün Beşar Esad rejimine destek olması için Suriye'ye gitmesine izin vermişti.
Bu yüzden Suudi Arabistan, Başbakan Hariri ile uzun zamandır süren aile bağlarını
kesmemiş miydi?

*
Öte yandan dünyadaki cihat terörizmi, Suudi Arabistan merkezli Sünni-Vahhabi kökten dinci anlayışından ortaya çıkıyor,
Bu radikal ideoloji Suudi monarşisinin desteği sayesinde varlığını sürdürüyordu.
Üstelik ABD destekli Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın reformculuğu cihat terörizmini savunan Suud ulemasını kışkırtıyordu.
İşte bugün görevleri başında değiller...

*
Arka planda Türkiye'de; AKP Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı ve Müslüman Kardeşler örgütünün hamisiı Recep Tayyip Erdoğan,
İslami cihad ile yapılan mücadelede sıranın kendine gelmekte olduğunu bilmektedir.
​ABD ve AB'nin sözleşmiş gibi Türkiye halkına değil kendisine karşı uyguladığı baskıdan afallamış,
​Aslında bu nedenle ABD'ye sert sözlerle cihad tehditiyle yükle​nmektedir.
"Biz dünyayı ayağa kaldırmasını da biliriz " diyor...

6.11.2017

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org