Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
TÜRKİYE'NİN POZİSYONU
19.12.2017
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 41710
Oy Sayısı : 2688
Değerlendirme : 5
Popülarite : 17,15
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Trump yönetimini açık politika yönergelerinde eksik kalmakla nitelendirenlerin;
Trump'ın stratejik bir vizyonu olmadığına ilişkin kanaatleri giderek dağılıyor...
ABD'nin çoğu zaman gösterdiği tutarsızlıklar ve net bir stratejik hedef göstermeyen davranışları göz önüne alındığında,
Beyaz Saray'da yeni bir proaktif başkanın olması üzerinde doğan umutlar, karışıklık hissini yavaş yavaş gölgede bırakıyor...

*
​İşte, Başkan Trump ülkesinin Ulusal Güvenlik Stratejisi'ni açıkla​mış bulunuyor.
​Belgenin ana fikrini;
1- Ulusal egemenliğin ittifaklar üzerinde ön planda tutulması,
2- Ulusları bir rekabet ortamında öngörmesi oluşturuyor.​

*
​Ayrıca s​trateji belgesi​;​
1- Sınırların güvenliğine,
2- Amerika'nın refahını korumak ve güçlendirmeye,
3- Barışı güçle korumaya,
4- Tüm dünyada Amerika'nın etkinliğini ve gücünü arttırmaya yönelik dört temel dayan​ıyor.

​*​
Bu çerçevede Başkan Trump'ın,
1- İsrail-Filistin çatışması ve barışını; Ortadoğu'da terörizm ve Araplardaki aşırıcılığın etkilerinden doğan sorunların özünden ayırdığı,
2- ABD'nin Ortadoğu'da refah ve reform arayışında olan Arap hükümetlerine daha fazla fayda sağlayacağını,
3- İsrail- Filistin barış anlaşmasını, bir önceki anlaşmayı takip etmesi gerektiğini anlayan daha geniş bir bölgesel anlaşmaya bağlamayı öngördüğü görülüyor.

*
Belgede Rusya ve Çin "ABD değerlerine meydan okuyan rakipler " olarak yer alıyor.
Ancak ABD, Askeri Strateji'sindeki "Sonsuz Savaş" doktrini doğrultusunda;
1- Rekabetin koordinasyonla geliştirilip bir Rus-ABD ortaklığının oluşturulması halinde,
2- Bölgesel krizlerin daha az tehdit oluşturacağı, bölgesel çalkantıların büyük oranda önleneceğini kurguluyor...

*
Bu yüzden süreçte ABD ve Rusya liderlerinin, mesela;
1- Suriye'de savaş sonrasında mevcut siyasi kilitlenmelerin nasıl ortadan kaldırılabileceği,
2- Suriye'deki yeniden yapılanmanın nasıl sağlanacağı konusuna odaklandıkları anlaşılıyor.

*
Bunun için ABD ve Rusya,
1- Ortadoğu istikrarı başlığında Suriye'de ve Doğu İsrail'de İslamcı Cihad'ın savaş kapasitesinin ortadan kaldırılması,
2- İran ile Türkiye gibi üçüncü tarafların faaliyetleri ile ilgili pozisyonlarının hizalanmasına yönelik bir anlaşma içindedirler.

*
Nitekim,
1- Operasyonlar, Kuzey Suriye konuşlanan ABD birlikleri ve doğu-batı bölgelerindeki Rusya güçleri tarafından koordine ediiyor.
2- ABD; daha önce yapılan bir anlaşma kapsamında engellenen Rusya Hava Kuvvetlerine, Fırat Nehri'nin doğusunda operasyon yapmasının önünü açmıştır.
3- Rusya ise doğuda savaşan Suriye, İran ve Hizbullah güçlerini geri çekme taahhüdü karşılığında ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri ve Kürt YPG'ye saldırmamaktadır.
4- Rusya; Suriye savaşına İran ve Türkiye müdahalesi konusunda; İran'ı ve vekillerini ayrıca Türkiye'nin yeni savaş cephesini açmasını engellemek için hareket etmektedir...

*
Ancak bugüne kadar Rusya;
1- Suriye'nin her bölgesindeki savaşı ayrı şartlarda sürdürmüştür.
2- Kendi koşullarına göre her bölgede ayrı bir grupla anlaşma ya da ateşkese ulaşmak üzere,
O bölgenin sivil otoritesini oluşturan isyancıların, Suriyeli muhaliflerinin ve Kürtlerin amaçları paralelinde,
Yaklaşık bir yıl sonraki seçime kadar Esad'ın yönetiminde görev yapacak geçici hükümetin yapısıyla ilgilenmiştir.

*
Halbuki şimdi;
1- Mevcut siyasi ve askeri gerçekler ışığında ABD'nin de kabul ettiği üzere Suriye'de 2021 seçimlerine kadar görevde kalacak olan,
2- Üstelik Türkiye'de mevcut yönetimin kararlılığı ve kaynakları bulunmadığı için doğrudan deviremediği Devlet Başkanı B.Esad en güçlü dönemlerinden birini yaşıyor.

*
Bu noktada, Suriye Devlet Başkanı B.Esad;
1- Suriye'de muhalefetten, asilerden ya da Kürtlerden hükümet ortağı olmaksızın ülkenin tamamının kontrolünü ele geçirmeyi ve uzlaşmayı istiyor.
2- Suriye'nin dörtte birini kontrol eden ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri'ni ve ana unsuru olan YPG'li Kürtlerini " hain" olarak nitelendiriyor.

*
Rusya ise;
1- Esad ve Nasturilerin Suriye'de tek egemen olmasının katlanılamaz bir durum olarak görüyor.
2- Suriye'nin kuzeyinde ABD desteğinden uzak durmaları halinde Kürtlerden yanadır.
3- İran'ın Tartus'ta Rus donanma üssü gibi bir deniz üssü kurmasını,
4- Suriye'nin petrol endüstrisinin yeniden inşa edilmesini İran ile paylaşmayı da istemiyor.
5- Kürtlerin kontrolündeki alanlarda özerk bir bölgeye izin vermemek için Suriye'de bulunan Türkiye'yi geri gönderme işini ABD'ye yüklemek istiyor.

*
Bu yüzden Rusya Devlet Başkanı Putin,
1- Rus kuvvetlerini Suriye'den çekmiştir.
2- Böylece Esad'a ve Trump'a; "Eğer siyasi bir düzenleme için öngörülerimi kabul etmiyorsanız, kendi başınıza isyancılarla ve İslamcı cihadla uğraşmanız gerekecek" mesajı veriyor...

*
Türkiye ise 24 Ağustos 2016'da Özgür Suriye Ordusu militanlarıyla Suriye topraklarında "Fırat Kalkanı Harekâtı"nı başlatmasının ardından,
1- Cerablus, El Bab, Azez ve El Rai kentlerinin bulunduğu 2 bin kilometrekarelik alanı kontrol ediyor.
2- Ağustos'tan beri Cerablus, El Bab, Azez ve El Rai kentleri yönetimine atadığı Gaziantep Valisi'nin 4 yardımcısı yönetiminde;
3- Eğitimden sağlığa, güvenlikten askeri operasyonlara kadar herşeyin koordinasyonunu sağlıyor
4- TSK'nin Suriye'ye girmesini "egemenlik haklarının ihlali " olarak değerlendiren Esad yönetimi, bu durumu BM gündemine taşımış bulunuyor.

*
Türkiye; ABD ve Rusya arasında yapılan anlaşma doğrultusunda Astana'da varılan anlaşma çerçevesinde;
İran ve Rusya arasında Suriye'de isyancı gruplar tarafından kontrol edilen ve en büyük alanlardan biri olan Idlib'e, bir çatışmasızlık bölgesinin inşa edilmesi için gelmiştir.

*
Türkiye'nin İdlib çatışmasızlık bölgesindeki rolü;
1- Suriye yönetimiyle işbirliği yolu çiz​erek çatışmaların bitmesine​ çaba göstermek,
2- ​İdlib'teki yönetim​i​ silahlı terör gruplarından al​arak sivil idareye devre​tmek,​ radikal unsurları elimine etmek, kentteki çatışmasızlığı denetle​mek​,​ güvenliği ​Fırat Kalkanı bölgesinde olduğu gibi yerel polis güçlerine bırak​maktır.​​

*
Ancak Türkiye bu görevi;
1- Suriye toprak bütünlüğü ve bölgede nüfusun artacak olması paralelinde, .
​2- Bölgeye çok sayıda Sünni Arap taşımakla yani yeni bir demografik yapı oluşturmakla sağlayabileceğini öngörüyor...
Bununla da yetinmiyor;

*
Aslında AKP Genel Başkanı R.T.Erdoğan, yürüttüğü bir dizi politika ve uygulamalar sonucu;
1- Türkiye'nin Avrupa ve ABD'den izole edilmiş olması,
2- Giderek tüm Arap ülkeleriyle sorunların büyümesi,
3- İşte İŞİD terör örgütünün yok edildiği Suriye ve Irak'taki Kürtlerin Türkiye güvenliğine tehdit oluşturduğu gibi sözde gerekçelerle,
TSK'yı hâlâ hem Irak hem Suriye'de işgalci bir ordu gibi tutması,
4- Bir çok ülkenin gereğinde işleme konulması üzere Erdoğan'ın Suriye ve Irak savaşları sırasında işlediği çeşitli savaş suçlarına ilişkin dosyalara sahip olması,
5- ABD'de Reza Zarrab şahsında İran'daki uluslararası ambargonun kırılmasıyla ilgili olarak yargılanması,
6- Yönetiminde Türkiye'nin derin bir şekilde bölünmüş olması,
7- Muhalefetin onu ve ailesini ağır yolsuzluklar içinde olmakla itham etmesiyle çok ağır bir anksiyetik süreçten geçiyor.

*
Kudüs Meselesi, Lozan Anlaşması karıştırmalarından sonra,
1- Kuzey Suriye'de ABD tarafından desteklenen Halkın Koruma Birimlerine atıfta bulunarak Türkiye-Suriye sınırından Kürt "terörist" i ortadan kaldıracağını,
2- "Afrin'i, Manbij'i ,Tel Abyad'ı, Ras al-Ayn'ı ve Kadırov'u teröristlerden temizleyeceğiz" diyor.

*
Sonuçta;
1- Mart 2018'de başkanlık seçimlerinde yeniden aday olacak Devlet Başkanı V.Putin, Rusya'nın Suriye'deki barışcı varlığı ve etkisini güvence altına almıştır.
2- Washington'un Suriye'de çatışmayı "dondurması" ihtimali,Moskova'nın amaçlarına uyacağı için kesinlikle kalmamıştır.
3- Moskova'nın Tahran'la olan işbirliği, ABD'nin bölgesel politikası için büyük etkileri bulunan bir ilişki azaltma belirtisi göstermiyor.
4- Batılı politika yapıcılar, Kremlin'in Suriye'de dürüst bir komisyoncu olmayacağını ve Moskova'nın liderliği ele geçirmesine izin vermek yerine Batı liderliğini yeniden tesis etmek için çalışması gerektiğini kabul ediyor.
5- Bu angajmanı, Moskova'nın bölgede yerleşmesini, dolayısıyla olumsuz etkilenmesini önlemenin tek yolu olduğunu görüyorlar.
​6-​ Esad güçlü bir pazarlık pozisyonundadır, geleneksel düşmanları giderek Moskova'nın görüşünü kabul etmeye başlamıştır.

*
Gerisini AKP Genel Başkanı R.Tayyip Erdoğan düşünmelidir.
Ama Türk Halkı da neden böyle bir duruma katlanmak zorunda kaldığı için döğünmelidir...


20. 12. 2017

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org