Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
ASTANA ÜÇLÜSÜNÜN ANKARA ZİRVESİ
04.04.2018
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 45237
Oy Sayısı : 2535
Değerlendirme : 5
Popülarite : 17,02
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Astana​'nın​ üç garantör ülkesi ​Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı V​.Putin ve İran Cumhurbaşkanı H. Ruhani​ liderliğinde ,Suriye konulu üçlü zirve için Ankara'da bir araya​ ​ge​l​di​.
​Üç ülke de Suriye'deki krize farklı açılardan bakıyor.
​Ama ​bu ülkedeki çatışmaların sona ermesi için Ocak 2017'den beri Astana barış süreci kapsamında ortaklaşa çalışı​lı​yo​r​.​..​

*
Suriye Ordusu'nun Doğu Halep'i kurtarması, Türkiye ve Katar'ın cihatçıları desteklemeye son vermeleriyle mümkün oldu.
Erdoğan, ABD'nin Esad'a karşı İslamcı isyanı destekleme stratejisinin yenilgiye doğru gittiğini,
Batılı müttefiklerin her birinin kendi stratejik çıkarları peşinde koşmak üzere aralarındaki rekabeti derinleştirdiğini gördü.

*
Sonra "Başını ABD'nin çektiği koalisyon güçleri İŞİD dahil olmak üzere YPG-PYD terör örgütlerine destek veriyor" düşüncesini bahane tuttu.
Stratejisini Halep'teki savaşta kazanan tarafın tüm başarıların sahibi olacağı bir konuma kurdu.
Ve "Suriye'de ABD'ye suçüstü yapabilecek tek kişi Erdoğan'dır" biçiminde düşünen Rusya Devlet Başkanı V.Putin'e müttefik oldu...

​*​
23 Ocak'ta Kazakistan/ Astana'da Türkiye, Rusya ve İran öncülüğünde Suriye'de çatışan tarafları bir araya getirmeyi hedefleyen ilk toplantı yapıldı.
Umutlu olmak için bir çok nedene rağmen bu toplantıların sorunsuz olduğu anlamına gelmeyen yeni bir sürecte yol alınacaktı...
Mesela, Astana toplantılarına Türkiye'nin hesapları doğrultusunda Suriye'deki en büyük dinamiklerden biri olan YPG/PYD'nin katılmaması çözümü eksik bırakıyordu..
Rusya, Suriye ve ABD bir çözüme gidilmesini istedikleri için Türkiye'nin bu isteğini kabul ediyor ancak hiçbirinin Kürtleri dışlama gibi bir niyeti bulunmuyordu...

*
Çünkü Suriye; Rusya'ya bağlı Esad güçleri, ABD desteğinde Suriye Demokratik Güçleri ve isyancı Özgür Suriye Ordusu çatısı altında çeşitli İslamcı Cihad terör örgütü grupları arasında bölünmüş durumdadır.
Şam rejiminin savaştığı güçlerle Kürtlerle de savaşıyor.
Kürtler ayrı hareket etseler de gelecekte Şam ve Kürtlerin kendilerini diğerine mecbur hissedeceği bir sürece girileceği gerçeği;
Rusya, ABD ve Suriye arasında zımni bir işbirliğinin olduğunu düşündürüyordu...

*
Bu bağlamda 2254 sayılı BM Güvenlik Konseyi Kararının tanımladığı üzere Suriye'nin savaş sonrası umutlarını tartışmak için Astana Üçlüsü'nün Soçi Zirvesi;
Suriye halkının sahipliğinde yürütülecek kapsayıcı, özgür, adil ve şeffaf bir siyasi sürecin hayata geçirilmesine yardımcı olmak konusunda bir milad oluşturdu.

*
Soçi Zirvesi sonucunu​ V.Putin;​​
1- Türkiye ve İran liderleriyle sağlanan anlaşmayla siyasi çözüm sürecine ülkedeki iç ve dış muhalefetin ve Kürtlerin de katılımını sağlanacaktır.
2- Şam'ın meşru izni olmadan uluslararası güçlerin Suriye'de bulunmasının hiçbir nedeni yoktur.
3- Suriye krizinin çözümüne yönelik hiçbir siyasi inisiyatif ülkenin egemenliğini, birliğini ve bütünlüğünü hiçbir halükârda bozmaması gerekir, ifadesiyle açıkladı.

*
Suriye hükümetinin de BM çerçevesini kabul edeceği ancak BM'nin ya da başka bir ülkenin siyasi diyaloğa müdahale etme ya da taraflara çözümler getirme girişimlerini kabul etmeyeceği,
Garantör ülkeler olarak ateşkes rejiminin pekiştirilmesi, gerilimi azaltma bölgelerinin kararlı şekilde işlev göstermesinin devamının temin edileceği ve krizin tarafları arasındaki güven seviyesinin yükseltilmesi için yoğun bir çalışma yapacaklarını da kayda geçirdi...

*
Böylece Soçi kararları, Suriye'de terör örgütlerinin tasfiyesi ardından düzenlenecek Barış Konferansı'nda,
Suriye trajedisinde işlenen hukuk ihlallerinden Esad rejimi kadar muhaliflerin, teröristlerin ve bunları destekleyen ülkelerin paylarını üstlenecekleri yeni Suriye'nin kurulmasına ilişkin bağlayıcı kararın alınmasına yol açıyor,
Suriyelilerin ülkelerinde nasıl yaşamak istediklerini müzakere etmelerine,
Bu sistematik işlerse, elde edilecek sonucun BM merkezinde uluslararası hukukun üstünlüğüne işleneceğine işaret ediyordu...

*
Bu yüzden Suriye, Erdoğan ve Esad bileşkesinde Türkiye'nin bölgesel politikasında yaşadığı; meydan okumaların, sıkışmışlığın vücuda geldiği ve berraklaştığı ana alana dönüştü.
Türkiye dış politikası en çetin mücadelesini, en büyük daralmasını Suriye'de deneyimlemeye başladı.

*
ABD'nin Suriye'nin kuzeyinde sahip olduğu yerel gücü Türkiye sınırinda ABD üslerinde tutma kararı alması,
PKK'nın uzantısı olan terör örgütü YPG'nin Suriye'de operasyonel ortak adı altında desteklenmesi,
Bu gücün taşınabilir hava savunma füzeleri gibi Türkiye'yi zorlayacak silahlarla donatılması,
Ulusal güvenlik gerekçeleriyle Suriye topraklarında bulunan Erdoğan'ın tezlerini sıkıntıya soktu.

*
ABD'yi Türkiye'yi karşısına almakla itham etti.
Zeytin Dalı Operasyonu'nun Afrin'in düşüşü ardından Menbic, Ayn al-Arab, Tel-Abyad, Ras al-Ayn ve Kamışlıda süreceğini ilan etti.
Irak ve Suriye'deki Kürt bölgeleri arasında bir çıkmaz meydana getirmek için Irak'ta Sinjar'a, Dohuk ve Nineveh eyaletlerine daha büyük ölçekli bir Türk harekatını ihtar ediyor.
Doğu Suriye'de Kürt kontrolü alanında, Harakat el-Qiyam örgütünü, Kürt liderliğine yönelik bir dizi saldırısında destekliyor.
Bugün Suriye ve Irak; Türkiye dış veya bölgesel politikasının ana gündemini oluşturuyor ve neredeyse tüm enerjisini tüketiyor...

*
Bu kentler Kürt kontrollü bölgenin ana şehirleridir.
Bugün Türkiye, kuzeybatı Suriye'de Afrin kantonunda, Fırat Kalkanı operasyonuyla Suriye-Türkiye sınırı boyunca Azaz ve Cerabulus kasabaları arasında bir kontrol alanı oluşturmuştur.
Ayrıca Sünni İslamcı isyancıların kontrolü altında kalan çatışmasızlık bölgesi ilan edilen Kuzey Idlib vilayetindedir.

*
Türkiye'nin bu kentlere yönelik baskısı, Esad kuvvetlerinin bölgeden çekilmesinden bu yana Fırat'ın doğusundaki Kürt bölgesini yok etmeye yönelik kapsamlı bir girişimdir.
Aynı zamanda Türkiye'nin, Fırat'ın doğusunda bir dizi üssü elinde bulunduran ve Suriye Demokratik Güçleri ile işbirliği halinde olan ABD kuvvetleri arasında bir çarpışma olasılığının da yakın olduğu anlamına geliyor...

*
Erdoğan, kendisini Sünni Arap nüfusunun lideri ve Esad rejimine karşı ayaklanma kalıntılarının garantörü olarak öngöüyor.
Bu alanları Esad rejimine teslim etmek niyetinde olmadıklarını belirtiyor.
Suriye'deki Sünni isyanının en eski ve en istikrarlı destekçisidir ne ki; Sünni İslamcı İdeolojisiyle verdiği destek bugün bütün ülkelerde aşağılanıyor.
Erdoğan hedeflerini ortaya koyarken yeniden canlandırdığı Osmanlıcılıkla ani taktik ihtiyaçlara göre İran,Rusya, Irak ve Esad rejimi ile duruma göre işbirliği yapacak ya da karşı çıkacaktır...

*
Bu çerçevede ​Astana​'nın​ üç garantör ülkesi Ankara'daki zirvenin ardından yaptıkları ortak açıklamada, Soçi kararların üzerinden geçtiler...
1- Siyasi çözüm sürecine ülkedeki iç ve dış muhalefetin ve Kürtlerin de katılımını sağlanacaktır, maddesi by-pass edildi.
2- Şam'ın meşru izni olmadan uluslararası güçlerin Suriye'de bulunmasının nedeni yoktur, maddesine Türkiye'nin adı anılmadı ama "Terör" parantezi açıldı.
3- Suriye krizinin çözümüne yönelik hiçbir siyasi inisiyatif ülkenin egemenliğini, birliğini ve bütünlüğünü hiçbir halükârda bozmaması gerekir ifadesi aynen korundu.
4- Suriye'ye insani yardım desteklendi...

*
Rusya ve İran, Türkiye'nin Suriye'de yürüttüğü operasyonları ve olası hedeflerini kayda almadılar..
Ankara Zirvesi'nde Rusya ve İran'ın; ABD müttefiki ve NATO üyesi Türkiye'nin hal ve gidişinden memnun olduğu görüldü..
Böylece Suriye'nin egemenliği, birliği ve bütünlüğünü korumak işi, ABD'ye yüklendi...

5.4. 2018

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org