Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
CAN ÇIKMADAN HUY ÇIKMAZ
17.04.2018
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 43577
Oy Sayısı : 2463
Değerlendirme : 5
Popülarite : 16,96
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Suriye'nin dış politikası bağımsızlık, işgal durumunda Arap direnişlerinin desteklenmesi ve Filistin'in temel mesele olarak kabul edilmesi ilkesine dayanıyordu.
Bu politika ABD, İsrail ile Batılı müttefikleri, bazı Arap ülkeleri ve Türkiye'nin de Suriye'de kirli planlar ve komplolar düzenlemesine yol açtı.
ABD liderliğinde bu güçler jeopolitiği nedeniyle mezhepleri ve etnik kimlikleri kışkırttılar, türlü destek ve vekil güçlerle Suriye'yi ele geçirmek üzere çok kanlı bir savaşı yürüttüler.

*
O gün ve bugün; Rusya ve müttefikleri ABD hegemonyası ve güç siyasetinin etkisinde olan Birleşmiş Milletler Teşkilatı, Dünya Bankası, Uluslararası Para Fonu gibi çok taraflı kurumları eleştiriyorlar.
Bu kurumları gelişmekte olan ülkeleri ulus ötesi şirketlerin boyunduruğuna sokmakla, ekonomilerini baltalayarak ülkeleri krize sürüklemekle, emeği ve çevreyi koruyan yasaları ihlal etmekle suçluyorlar.
ABD' nin hegemonya ve güç siyasetine dayalı eski dünya güvenlik anlayışı yerine karşılıklı güvene, yarara, eşitliğe ve eşgüdüme dayalı sürdürülebilir yeni bir güvenlik anlayışı teklif ediyorlar..

*
Nitekim Rusya, Suriye'de B. Esad'ın yerine bir alternatifin olmayışından hareketle,
Krizin çözülmesi için hırsların değil ortak amaçların esas alınmasını, Esad'ın savaş alanında hakim olmasıyla birlikte iç savaşa siyasal bir çözüm getirilmesi düşüncesini uygulamıştır.

*
Daha önce ideoloji farklılıklarına rağmen II. Dünya Savaşı sırasında faşizme karşı başarılı oldukları bir örnekten hareketle;
Bir Savaş Mahkemesinin İç Savaş'ta "insanlık suçu, savaş suçları, dünya barışına karşı işlenen suçlar ve savaşa sebep olmak" suçu işleyenleri yargılamasını,
Sonra bu mahkemenin kararlarının kategorize edilerek yeni bir savaş hukuku ve Uluslararası Hukuk'un üstünlüğünde yeni statüsüyle Birleşmiş Milletler Teşkilatı'nın oluşturulmasını öngörmüştür...

*
Rusya uygulamalarının son adımı ise; işte İran ve Türkiye ile birlikte 2254 sayılı BM Güvenlik Konseyi Kararı doğrultusunda Suriye'yi savaş sonrasına taşımak üzere;
Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı : Suriye hükümetinin yalnızca Suriye halkı tarafından belirlenmesi :Suriye'nin kurtuluşu için tüm tarafların temel prensiplerde anlaşması: Ülkenin seçimler yoluyla demokratik yola girmesi : Hangi ırk ve mezhepten olursa olsun tüm Suriyelilerin eşit haklara sahip olduğu esaslarına bağlı kalınarak anayasal reform taslağı​nın hazırlanacağı bir sürece taşımak olmuştur...

*
Ancak bu gelişmeye karşı ABD ile Fransa ve İngiltere; II. Dünya Savaşı'ndan sonra ortaya çıkan ve Sovyetler Birliği'nin çöküşüyle birlikte daha da geliştirdikleri kurallara dayalı küresel düzeni kendi lehlerine korumak üzere,
Rusya'nın amacına ulaşmasını engellemek üzere iki farklı strateji geliştirmişlerdir.

*
Birincisi ABD senaryosudur; Orta Doğu ve Orta Asya'daki siyasi ve ekonomik entegrasyon süreçlerinin engellenmesi: Rusya ve Çin gibi bölgedeki kilit aktörlerin çevrelenmesi:
Bölge halklarının çöken ekonomiler, düşük sosyal standartlar ve terörle karşı karşıya kalmaları : Böylece ilgili ülkelerin istikrarsızlaştırılması üzerine kuruludur.
Bunun için ABD; Kuzey Suriye'de Esad'ın kontrolü dışındaki topraklarda, NATO'nun artık Sovyet karşıtlığı değil "Batı'nın temsil ettiği medeniyetin güvenlik ittifakı" olduğu göstermek: Kuzey Suriye'de SDF çatısı altında toplanan isyancılarla işbirliği yaparken onları istikrara kavuşturmak ve rejim güçleri karşısında güçlenmelerini sağlamak: Vekili İŞİD terör örgütünün geleceği hakkında hukuki süreç yürütmek:Esad sonrası siyasi uzlaşmanın koşullarını oluşturmak için bulunuyor.

*
İkincisi; Fransa liderliğinde Avrupa senaryosudur.
Fransa, Suriye'de Esad ve hükümetine muhalif ılımlı güçlerin, ortak düşman İŞİD'e karşı taktik bir ittifak kurmalarını öngörmüştür.
İŞİD'in telafi edilemez zararlarına karşı herkes daha önceki pozisyonlarını bir kenara bırakmış, bu konuda işbirliği yapmıştır...
Yaklaşık 50 bin Kürt ve Arap savaşçıdan oluşan ılımlı muhalifler "Suriye Demokrat Ordusu" adında birleşmiş, hızlı askeri ve siyasi bir değişim talep eder olmuşlardır.
Kürtler, Araplar, Süryaniler Suriye halkının birliği için tüm kesimleri içeren ulusal bir askeri birlik olduklarını, hedefin demokratik bir Suriye'ye ulaşmak olduğunu ifade ediyorlar...

*
Nitekim 14 Nisan'da ABD, İngiltere ve Fransa bir askeri operasyonla Suriye'de Beşar Esad'ın sözde bir çok mahaldeki kimyasal silah potansiyelinin altyapısını vurmak için düzenledikleri bir askeri operasyonla,
Bugün ABD, Fransa ve İngiltere; Suriye Demokrat Ordusu sırtından Suriye'nin kuzeyindeki zengin petrol alanlarına ve yeraltı kaynaklarına, su ve tarım topraklarına yerleşmiş bulunuyor.
İslam'ın hiç bir toplumsal ve siyasi yapı için kullanılamaz olduğu anlaşılmıştır ama sistemin bu zorlaması karşısında AKP etrafında toplanan İslamcılar, Ergenekoncular ve Gülencilerin oluşturduğu "Milli İttifak " ise isyancı Özgür Suriye Ordusu ile birlikte Kuzey Suriye batısının kontrolünü elinde tutuyor...

*
Şimdi iki taraf da sonuçlara dikkat çekiyor;

*
14 Nisan gecesi ABD, Fransız ve İngiliz seyir füzeleri Suriye kimyasal sahalarına düşerken,
Rusya'nın vekil güçleri liderliğinde bir Suriye- Hizbullah gücü Fırat Nehri'ni geçmeye ve ABD'nin kontrolündeki El-Umar petrol ve Konok gaz sahalarını ele geçirmenin savaşındaydı.
ABD destekli Suriye Demokratik Ordusu saldırıyı püskürttü...
Ama saldırı Rusya, İran ve Suriye rejiminin Fırat'ın doğusundaki bu çok önemli alanı olmazsa olmaz özgürleştirmek ısrarını gösteriyordu...

*
Çünkü ABD, Fransa ve İngiltere Suriye'deki çok taraflı saldırıyı kimyasal hedeflerde tutmaya özen göstermiş,
Ama Ruslar ise hiçbir zaman tepkilerini sınırlamaya söz vermemişti...

*
Rusya Güvenlik Konseyine sunduğu "14 Nisan'da bağımsız ve egemen Suriye devletine karşı düzenlenen saldırı kınanmalı" bildirisiyle krizi BM taşıdı.
Ancak Batılı ülkeler tarafından bloke edildi.
Ardından ABD, Fransa ve İngiltere yeni bir Suriye karar tasarısı hazırladılar;
Yeni tasarı Şubat'ta BMGK tarafından kabul edilen 2401 sayılı kararın Rusya, İran ve Şam rejiminin tavrı nedeniyle hayata geçirilemediği vurgusuyla "Barış için son şans " takdimi taşıyor.
Suriye'nin tüm cephelerinde ateşkes ilan edilmesini ve hemen uygulanmasını : İnsani yardım konvoylarına koşulsuz şartsız geçiş sağlanmasını : Şam rejiminin BM kontrolünde siyasi çözüm masasına yapıcı ve iyi niyetli oturmasını : Yeni siyasi çözüm görüşmelerinde hiçbir tarafın ön şart koymamasını öngörüyor.
Böylece ABD, Fransa ve İngiltere BMGK kararının güvencesinde Kuzey Suriye doğusuna yerleşmeyi hedefliyor.
Ama Rusya ve müttefiklerinin stratejisi daralıyor...

*
Kuzey Suriye'nin Batısını tutan Özgür Suriye Ordusu militanmları ve Türkiye en zayıf halkayı oluşturuyor.
Bu yüzden Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, " Suriye'ye yönelik operasyonun 'yasal' olduğunu ve uluslararası topluluk çerçevesinde gerçekleştirildiğini savunurken,
Türkiye'nin "Tercih Köşesinde" sıkıştığını ima ediyor.
"Putin'e Suriye'nin kimyasal silah kullanmasında Rusya'nın suç ortağı olduğunu söyledim. Ankara operasyona onay verdiği için operasyon Rusya ve Türkiye'nin arasını açtı" diyor...

*
İsrail ise sahadaki işlerin tehlikeli bir noktaya doğru gittiğini hissediyor.
Ama Suriye, Lübnan ve İran'ı içeren Kuzey cephesine karşı kapsamlı bir savaşa girme kararı veremiyor...

*
Görüldüğü üzere kimse kapsamlı bir çatışmaya girmek istemiyor.
Ancak Kuzey Suriye'de ABD, Fransa ve İngiltere lehinde gerçekleşmeye yazan kapütilasyonlar,
Türkiye'nin kendi lehinde kapütilasyon mücadelesi,
İsrail'in Kuzey cephesindeki yalnızlığı,
Ve Rusya ve müttefiklerinin yeni bir dünya talebi;
Ortadoğu'yu oldukça hassas günlere sürüklüyor...

17.4. 2018

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org