Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
BATI' NIN RUSYA İLİŞKİLERİ
14.05.2018
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 45504
Oy Sayısı : 2772
Değerlendirme : 5
Popülarite : 17,21
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Sovyetler Birliği'nin çöküşünden bugüne son birkaç yılda, Batı ile Rusya arasındaki ilişkiler en gergin noktadadır..
Batı Rusya ile rekabetinde Sovyet alanında önemli ilerlemeler kaydetmiş bulunuyor.
Ancak taraflar hiçbir konuda ödün vermedikleri için aralarındaki gerginliğin daha da ilerleyeceği güçlü bir olasılıktır.

*
Rusya'nın eski Sovyetler Birliği'nin nüfuzunu yansıtmakta gecikmiş olduğu görüşü bir tarafa,
Moskova'nın Avrasya'daki etkisi; iç ekonomik sorunlar gibi ABD baskısı nedeniyle önemli ölçüde azalmıştır.
Ancak kendi iç ve dış politikalarında hiçbir zaman bu kadar birleşmemiş ve oybirliği sağlayamamış olan Avrupa Birliğinin de;
Bugün Doğu Avrupa'daki eski Sovyet alanında Rusya'nın politik, ekonomik ve hatta kültürel etkilerini zayıflattığını görmek gerekiyor...

*
Ruslar'ın bir zaman Batı'da gündemi tutmasının nedeni, Avrupa'da sürekli bir iç çatışmanın yaşanmasıydı.
Avrupalılar biri diğerini domine ettiği ya da birbirlerini etkilemeye çalıştıkları için aralarında barış sağlayamıyordu.
Kıtanın birleşik olduğu ve Rusya'nın tehdit edildiği zamanlarda oldu ama uzun vadede Moskova'ya ekonomik olarak meydan okuyabilecek birleşik bir Avrupa oluşturulması zordu...

*
Avrupa'da askeri zaferler kazanıldıkça,
Özgürlüğünü bırakmaya istekli olmayan hırslı, teknolojik ve askeri açıdan gelişmiş devletlerin giderek birbirlerini kabul ettiler.
Nihayet hükümdarların merkezi yönetimlerde ve işgal altında tuttukları devletlerdeki yerel elitlerle işbirliğine girmeleriyle bir Avrupa İmparatorluğu inşa oldu.
Fakat Moskova; Doğu Avrupa'yı kontrol ederken Avrupa devletleriyle arasındaki iktidar dengesini korumaya istekliydi.
Bu yüzden birleşik Avrupa uygulanabilen bir proje olamadı.
Rusya ile barış ulaşılamaz bir hedef olarak kaldı...

*
Devreye ABD girdi; Rusya'yı Ukrayna'daki çatışmadan dolayı ve Orta Menzilli Nükleer Silahları Sınırlandırma Antlaşmasını ihlal etmekle,
NATO ise gelecekte daha fazla genişleme olasılığından vazgeçmeyerek Rusya'yı, Avrupa'daki eski bölünmeyi yeniden canlandırmaya çalışmakla suçladı.
Rus Askeri Doktrini de ittifak ve Rusya'nın güvenliğinin birbirleriyle iç içe geçmiş olduğunu açıklayan NATO Stratejik Kavramı ile çelişiyordu.
Böylece ABD-Rusya arasında Avrupa güvenliğini neyin koruyacağı ya da neyin tehdit ettiği konusundaki görüşler arasında farklılaşma derinleşti...

*
NATO, Rusya'nın ittifak içinde öncelikli ortak olarak kabul edildiğini,
Hiçbir müttefik ülkenin Rusya'nın özerkliğini azaltmayı veya ayrıcalıklarını sınırlamayı amaçlamadığını iddia ediyordu.
Ne ki, Füze Savar Sistemler konusunda dili yanan Rusya NATO'ya güvenmekte zorlanırken;
NATO müttefikleri de Rusya'nın istediği türde bir eşitliği ya da NATO'nun birlikte yönetimini onaylamakta tereddütte kaldılar.

*
O yüzden NATO, Rusya'nın ortak olmaktan ziyade bir tehdite dönüştüğü ve bu tehdite karşı vargücüyle mücadele etmesi gerektiği yönündeki düşüncelerde hızla pekişti.
Her iki tarafta da işbirliğine dayalı ilişkilerin yürütülebileceğine, uyumlu bir ilişkinin söz konusu olmayacağına yönelik inançlar kökleşti.

*
NATO'nun doğuya doğru genişlemesi "Intermarium -İki Deniz Arası"' denilen Baltık Denizi ile Karadeniz arasındaki bölgenin potansiyel bir çatışma alanı olması anlamına geliyor.
2009'da AB Doğu Ortaklığı Programı Ukrayna'daki çatışmayı tetikledi.
"İki Deniz Arası"nın paylaşılması niyeti Estonya, Letonya, Litvanya, Belarus ya da Transdinyester, Abhazya, Güney Osetya, Dağlık Karabağ, Novorusya gibi devletlerin sınırlarının belirlenmesi ve statülerine çözüm getirilmesinin yolunu açtı.
Finlandiya'dan Gürcistan ve Azerbaycan'a kadar uzanan bu geniş coğrafyada giderek ABD-Rusya rekabeti alevlendi.

*
Ama Rusya ile NATO'nun " İki Deniz Arası" ndaki sınırları barışçıl biçimde belirlemesi olanaksız görülüyor...
NATO'nun Rusya'yı "İki Deniz Arası'nda" frenlemesi, askeri teknolojinin yüksek teknolojiye dayanan, alt sistemlerinin çokluğu ve karmaşıklığıyla çok pahalı olan sistemleri gerektiriyor.
Bunun için NATO'nun mali krizdeki üyelerinin savunma bütçelerinde kaynaklarını birleştirmesi, paylaşması, ulusal değil uluslararası çapta projelerde ortaklaşması gerekiyor.
Halbuki NATO ülkelerinin çoğu sıkışıktır, savunma harcamalarını artırmak istemiyor...

*
Hal böyle olunca NATO'nun ortak savunma doktrini yara almış gibidir.
ABD'nin Avrupa'daki güvenlik yapısı öngörülebilirliği tartışılıyor.
Bu noktada Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra ki Avrasya'daki jeopolitik gelişmeler, birleşmiş bir Avrupa'nın askeri olmayan bir birliktelik olduğun​u​ göster​iyor.

*
​Ama modern Avrupa​ zorlamalarla değil, ekonomi alanında devlet ve elit işbirliğine dayalı politikalarıyla Rusya'ya ciddi biçimde meydan okuyor.
Daha önce hiç bir zaman Moskova böylesi bir meydan okuma ile karşı karşıya olmamıştır.
Ne Napolyon ne de Hitler, Rusya'nın o dönemlerde askeri fethinin imkansız olması nedeniyle Rusya'nın temel zayıflamasını öngörmüşlerdi;
Bugün Rusya Federasyonu'nun modern batı bölgesindeki iki deniz arasındaki toprakları ekonomik hakimiyet ile yüzünü Avrupa'ya çevirmiş bulunuyor.
Rusya rekabet ve ekonomik ilişki açısından Avrupa'ya kayıyor.
Ukrayna, Moldova, Gürcistan ve Baltık ülkeleri Rus etkisinin Avrasya'daki etkisinin düşmekte olduğunu gösteriyor.
Daha da ilginç olan şey en azından yakın bir gelecekte bu sürecin hız kesmeden devam edeceğidir.

*
Rusya, yakın çevresi Batı ile olan işbirliğini derinleştirirken izolasyona uğruyor...
Avrasya, temel bir dönüşümün ortasında mıdır?
Rusya'nın zayıflaması, çevresindeki küçük devletlerin jeopolitik durumlarını iyileştirmelerine izin verecek midir?
Bu senaryoyu destekleyecek birçok gösterge bulunuyor...

*
Öte yanda 14 Nisan'da ABD, Birleşik Krallık ve Fransa; Rusya'nın teminatında Suriye'de Beşar Esad'ın sözde kimyasal silah potansiyelinin altyapısını vurdu.
Aslında birlikte Kuzey Suriye'de bir koridor oluştururdular ve bölgeye NATO'yu getirdiler.
Böylece ABD; Suriye ve Irak'ta gelecekte özerk yapı öngördüğü Kürt tabanı üzerinde hidrokarbon kaynaklarından bir çokuluslu şirketler devletinin temelini attı.
Şimdi çeşitli yaptırımlara uğratılan Rusya, üstelik İsrail- İran geriliminin yükseldiği ve süratle istikrarsızlaştırılan Suriye'de naçar durumda bekliyor.
Artık ABD ve Batılı müttefikleri İki Deniz Arasındaki topraklardan sonra, Ortadoğu'yu da Akdeniz ve Irak'ta göz altında tutuyor...

15.5 2018

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org