Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
BALKANLARDAN 24 HAZİRAN'A BAKIŞ
22.06.2018
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 44461
Oy Sayısı : 3053
Değerlendirme : 5
Popülarite : 17,42
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Uluslararası dengelerin yeniden kurulmaya çalışıldığı dünyada devlet sayısı hızla artıyor.
Ötekinin toprağındaki ayrılıkçıların bağımsızlığını tanımak, diplomasinin meşru bir yöntemi olarak öne çıkmıştır.
Küçük devletçiklerin oluşturulmasına verilen destekler, bir dış politika aracı ve baskı unsuru olarak kullanılabilir hale gelmiş ve dönüşü olmayan sorunlara yol açılmıştır.
​M​ikro​ ​milliyetçilik dünyayı bir kaos ortamına sürüklemekle tehdit ediyor...

*
​Bu perspektifte spekülatör George Soros, Makedonya'nın ismi​ için​ Atina ile Üsküp arasında imzalanan anlaşmaya dair​,​​
"Balkanlarda Avrupa'yı İstikrarlılaştırmak İçin Bir Şans " başlıklı ​​makale​sinde​​, ​
Trans-Atlantik birliğin II. Dünya Savaşı'ndan beri en düşük noktaya gerilediğine, her ulusal genel seçimde Avrupa Birliği'ne meydan okunduğuna dikkat çek​iyor.
"Bölgedeki tek oyuncu​lar​ ABD ile Avrupa değildir. Rusya çıkarları tehdit edilirse, müdahale edeceğini net biçimde gösterdi.
Recep Tayyip Erdoğan varlığını her devlette hissettiriyor'' d​iyor...

*
G.Soros'un işaret ettiği​ Balkanlarda,​ eski Yugoslayva topraklarında​ bulunan​ Sırbistan, Karadağ, Bosna-Hersek, Hırvatistan, Slovenya ve Makedonya, Kosova cumhuriyetleri ile Voyvodina özerk bölgesi​nde​ki gelişmeler, küresel güçlerin tavrı ve gelecek tasarımlarının belirlenmesi bakımından önemlidir.

​*​
Batı,​ ​Balkan ülkelerinin tamamının kendi çizdikleri yönde olmasını istiyor.
Bu ülkelerin AB üyeliği yolunda uyum politikalarını gerçekleştirmedeki heveslerini bunu kolaylaştıracak bir etken olarak görüyor.
​Ancak AB'nin sınırları belirlenmiş, ayrıntıları planlanmış, sonuçları üzerinde düşünülmüş bir Balkan Politikası bulunmuyor.
Yine de bir şekilde bölünmüş, parçalanmış birimlerin yönetiminde söz sahibi olmanın gayreti gösteriliyor...

*​
Rusya ise dış politika stratejisini belirlerken uzun dönem Balkanlara yönelik belli bir siyasi strateji belirlememiştir.
Balkanlarda çıkan çatışmalar sırasında beklendiğinden daha pasif bir duruş sergilenmiş,
Balkanların Rusya'dan soğumasına ve oradaki etkisinin azalmasına neden olunmuştur.
Buna rağmen ne Balkanlar ne de Rusya bağlarının tamamı ile kopmasını göze alabilecek durumda değildir.
Çünkü Balkan ülkelerinin Rusya ile tarihi bağı olduğu kadar ticari ve ekonomik açıdan da önemli çıkarları bulunuyor.
Rusya'nın da Balkanlar ile bağını koparması önemli stratejik ortağını kaybetmesi anlamına geliyor ki;
Bu durum Rusya'nın hem dış, hem ekonomik hem de siyasi politikasına bir darbe sayılıyor...

*
Rusya'nın Kırım'ı, Abhazya ve Güney Osetya'yı ilhakıyla Batı ile arasında oluşan uluslararası hukukî sorunların bir çok emsali Balkan coğrafyası ülkelerinde mevcuttur.
Batı'nın stratejisi, Büyük Enerji Güvenliği için Avrupa pazarlarına ulaşan enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi, Avrupa ülkelerinin de enerji alımının büyük bir kısmında Rusya'ya bağlı olmamasını sağlamak hedefi olsa da, Balkan coğrafyası enerji hatları güzergahında büyük önem arzediyor.

*
Batı'nın; Rusya ve Avrasya İşbirliği Teşkilatı'nın siyaseten ve ekonomik olarak yeniden eski Sovyet bloku ülkelerini eline geçirmesinden duyduğu endişeler,
ABD'nin Balkanlar, Doğu Avrupa ve Kafkasya'yı Rusya'ya mı terk edeceği sorularından doğan gerginlikler,
Üstelik bu vizyonun yansıdığı Ortadoğu'da "NATO üyesi olmayan Büyük Stratejik Ortak İsrail" gerçeğinde dünya oldukça kritik bir dönemden geçiyor...
Bu noktada Rusya'nın enerjiyi ekonomisini dış politikasının belirleyeni haline getirdiğini hatırdan çıkarmamak gerekiyor.

*
Bu yüzden Batı ve Rusya arasında Balkanlarda Kosova, Sırbistan,Karadağ, Makedonya'da hem siyasi hem ekonomik büyük bir mücadele cereyan ediyor.

*
Türkiye ise eski Başbakan A.Davutoğlu'nun "Savaşmadan Saraybosna'yı Şam'a, Bingazi'yi Erzurum'a, Batum'a bağlayacağız.
Bunu dediğimizde, bize "yeni Osmanlıcı " diyorlar.
Bütün Avrupa'yı birleştirenler yeni Romacı olmuyor, Ortadoğu coğrafyasını birleştirenler yeni Osmanlıcı oluyor.
Neden Türkiye, eski topraklarında Balkanlarda, Ortadoğu'da ve Orta Asya'da yeniden liderlik kurmasın" ifadesiyle açıkladığı siyasetin;
Esas lideri Recep Tayyip Erdoğan'ın arkasında Balkan coğrafyasında maceradan maceraya koşuyor...

*
On yıldan uzun süredir Erdoğan, mesela​;​
​D​ünyada etnik uyum konusunda örnek ülkeler arasında gösterilen​ ​eski Yugoslav Makedonya Cumhuriyeti'ni (FYROM) bir Türk uydusu​ ​gibi görüyor.
Dünya Bankası'na göre, 2016'da Türkiye'nin FYROM'a ihracatı 378 milyon dolar ve ithalatı 82,6 milyon dolardır​.​
Türkiye İstatistik Kurumu yaklaşık 100 Türk işadamının FYROM'da 1,47 milyar dolar yatırım yaptığını bildiriyor.
*
​İşte bu noktada ​Erdoğan, FYROM'daki​ Arnavutları​ ekonomik ve finansal yatırımlarında koz olarak kullanıyor​.​
​Y​atırımlar Slavların yaşadığı bölgelere odaklanırken, Arnavut tarafında İslami gündemini desteklemek üzere dini kurumlara yatırım yapı​lı​yor​.
Böyle​ce Arnavut milliyetçiliği​ ​güçlü bir İslami kimliğe dönüştür​ülürken,​ bu hamle FYROM devlet​i​ için​ istikrarı​n​ garanti​si olarak lanse ediliyor!

*
Aslında Müslüman Arnavutlarla Ortodoks Makedonlar arasında etnik gerginlik körükleniyor.​
​​Erdoğan, FYROM'daki nüfuzunu​;​ cami​ler ve Türk okulları inşa​sıyla ve​ medya​, dini kurumla​r​ ve ​kendine yakın siyasi partiler​ ile sivil toplum kuruluşlarını​ finanse ederek​ ve bunları​ yakın iş arkadaşları tarafından doğrudan kontrol ed​erek ​geliştiriyor.
Türkiye İşbirliği ve Koordinasyon Dairesi (TİKA), Üsküp'te bir ülke koordinatörlüğü görevini yürütüyor ki; 2017​'de ​ FYROM'da 600'e yakın projeyi tamamlamıştır
Erdoğan ülkedeki Arnavutların çoğunluğunu etkilemede son derece başarılıdır ve bunların çoğu onu tek ve güvenilir lider olarak kabul ediyor...

*
FYROM'daki nüfusun üçte ikisi Ortodoks Hıristiyan ve nüfusun diğer üçte biri ağırlıklı olarak Arnavut Müslümanlarıdır.
2001'de iki grup arasındaki gerginlikler, hükümet güvenlik güçleri ile Arnavutluk Ulusal Kurtuluş Ordusu arasında silahlı bir çatışmaya dönüştü.
Kısa ömürlü çatışma Ohri Anlaşması ile sona erdi.
Barış anlaşması, FYROM'un Arnavut vatandaşlarına verilen sosyal ve politik hakların artmasını sağladı ama farklı gruplar arasındaki ilişkiler hala sağlıklı değildir.
FYROM temel insan haklarını reddediyor;Arnavutlar dezavantajlı ve ihmal edilmişlerdir ve eşitsizlikten muzdariptirler.

*
Şimdi Arnavutların çoğunluğu Arnavut ulusal kimliğinden ziyade kendilerini Müslüman olarak tanımlıyor...
F​YROM'da​ Erdoğan'ı​ tartışmaya cesaret eden herkes​ ​​"​ ​İnternet ​Tugayı​' nın hedefi haline geliyor ve ​hain olarak ​damgalanıyor.​
Müslüman Arnavutlarla Ortodoks Makedonlar arasında etnik gerginlik yaşanıyor..​.​
​G​erginliğin dışında kalmaya çalışan Türkler, Romanlar, Boşnaklar, Torbeşler, Sırplar, Bulgarlar ve Ulahlar tüm çabalara rağmen radikal çevreler tarafından konunun dini platforma kaydırılması yüzünden taraf olmaya yöneltiliyor...
Arnavut nüfusun yoğun olduğu Sırbistan-Kosava sınırında, Arnavut kökenliler ile radikal İslamcılardan oluşan ve bir kısmını IŞİD saflarında Suriye ve Irak'ta savaşan kişilerin oluşturduğu gruplarla hükümet arasında çıkan ihtilaf FYROM'da ciddi gerilim yaratıyor...

​*​
Sonuçta İslamcı Cihatçı Müslüman Kardeşler örgütünün hamisi Recep Tayyip Erdoğan,
İnanışı doğrultusunda mali ve dini araçlarla Balkanları zayıflatarak Hıristiyan Avrupa'yı baltalıyor.
Bu maceraya bazı durumlarda Erdoğan'ın politik-jeostratejik müttefiki Rusya Devlet Başkanı V.Putin' de eşlik ediyor.
​Bu noktada her ikisi​nin​ de kişisel kültleri ve misyonları birleş​miştir.​
​İ​kisi de diktatör ve Batı karşıtı​dır.

*
Erdoğan bu çerçevede tarihi ve küresel anlamda çok önemli 24 Haziran seçimlerinde Türk Milleti tarafından oylanmaya hazırlanıyor.

​23. 6. 2018​

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org