Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
YENİ EMPERYALİZM VE NATO ZİRVESİ
11.07.2018
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 47489
Oy Sayısı : 2318
Değerlendirme : 5
Popülarite : 16,83
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Geçen yüzyılda Lenin, " Emperyalizm, ABD kapitalist tekellerinin ve mali sermayesinin egemenliğinin kurulduğu aşamasıdır;
Bu aşamada, sermaye ihracı hissedilir bir önem kazanır;
Dünya'nın uluslararası tröstler arasında paylaşılması başlamış ve tüm toprakların en büyük kapitalist güçler arasında bölüşümü tamamlanmıştır" diyordu...

*
Bugün birleşme ve satın almaların etkisiyle ulusötesi şirketler, küresel egemenler olarak her yıl Davos'ta boy gösteriyor.
Hiçbiri Amerikalıların çıkarlarına hizmet etmiyor.
Aksine çıkarlarını en düzeyde tutmak için ABD devletinin imkanlarını araçsallaştırıyorlar...

*
Bu yüzden Başkan D.Trump​, kapitalizm öncesi devlete yani serbest rekabet yoluyla "Amerikan ​D​üşü" ne geri dönme​yi​ taahhü​t​​ ediyor...
​"Amerikan Düşü" bir yanda gelişmiş ve istikrarlı ülkeler​, diğer yanda emperyal küreselleşmeyle henüz bütünleşmemiş istikrarsız​ devletlerin;
​ABD ekonomisine yeniden yatırım yapmasını sağlamak,​
Bu sırada Pentagon ve CIA' yı bugünkü işlevlerinden Ulusal Savunmaya geri getirmek anlamındadır.
Trump, emperyalizme yeni bir yön vermenin iddiasındadır.

*
Bunun için ABD'yi uluslararası ticaret anlaşmalarından geri çekiyor.
Eski düzeni belirleyen hükümetlerarası yapıları tasfiye ediyor.
"Ticaret Savaşları"nı başlatmış bulunuyor.

*
Ancak ticaretle birlikte güvenlik uluslararası düzenin kilidini oluşturuyor.
İşte, 2018 NATO Zirvesi için devlet ve hükümet başkanları da Brüksel'de Trump'ın ağzından;
Cezai tarifeler sayesinde artık resmen başlamış olan küresel ticaret savaşında;
NATO'nun uluslararası düzenin güvenlik unsuru olarak iyi olduğunu açıklamasını bekliyorlar.

*
Trump yönetiminin emperyalizme yeni bir yön verirken dayandığı garanti;
ABD'nin nükleer caydırıcılık ve savunmasına yönelik ana politikası olan yeni Nükleer Doktrinidir.
Doktrinin ana teması, bir önceki doktrindeki stratejik nükleer silahların büyük ölçüde aşağı çekilerek projeksiyondan ayrılması,.
Böylece 2010' dan itibaren dünyada giderek artan nükleer silah tehditlerine karşı nükleer silahların yayılmasını önleme ve nükleer silah sayısını azaltma taahhüdünü kapsıyor.
Ama düşük verimli, daha kullanışlı nükleer başlıkların konuşlandırılması çağrısını içeriyor.
Trump yönetiminin emperyalizme yeni bir çehre kazandırmak uğrunda uluslararası arenadaki her türlü eyleminin sorumluluğunu reddetme fırsatı veriyor!

*
Brüksel'de NATO Zirvesi sürerken,
Dünya Washington'ın ABD-Çin ticaret savaşının katlanarak büyümesine neden olacak, "Made in China 2025" girişimini zedeleyecek;
200 milyar dolar tutarında teknoloji ağırlıklı 5 bin ürüne getirdiği yüzde 10'luk ek gümrük vergisini konuşuyor...
Şimdi uluslararası siyasette iktidarları kimin tuttuğu sorusu hiç olmadığı kadar soruluyor...

*
Pek çok insan bu soruya muhtemelen küresel sistemin en büyüklerinin devletler olduğu yanıtını veriyor...
Doğrusu uluslararası ilişkilerin şu anki görünümü bu sezgiyi tasdik ediyor:
"Yeni Rus jeopolitiği, Amerika Birincisi ve Çin'in önderliğindeki küresel genişleme",
Diğerlerinin önünde küreselleşmenin onlarca yıl sonra devlet iktidarlarını yeniden görevlendirdiğini gösteriyor!

*
Yine de Walmart (ABD), State Grid (Çin), Royal Dutch Shell ( Hollanda-İngiltere), Samsung Electronics (G.Kore), Total (Fransa) gibi pek çok çokuluslu şirketler,
Hâlâ olağanüstü güce sahiptir.
Büyük tedarik zincirlerini denetliyorlar, tüm dünyada ürünleri satıyor ve uluslararası politikaları kendi çıkarları için şekillendirmeye yardımcı oluyorlar.
Çokuluslu şirketlerin hükümetleri bazı durumda kendi borçlanmalarında onlardan destek alıyor.
Üstelik hepsi vergi ödemelerinden kaçmanın büyük başarılarına sahiptir!

*
Başta ABD ve onu izleyen Çin ve Japon çokuluslu şirketlerin ekonomileri dünyanın en büyük ekonomileridir.
Mesela Walmart, İspanya ve Avustralya'yı aşıyor.
Büyük ve küresel şirketler her zaman vardı, mesela Hollanda'nın Doğu Hindistan Şirketi 1600-1700'lerde Avrupa ticaretine egemendi.
Ancak bugünün küresel şirketleri mevcut büyüklük ve hacımsal güç pozisyonlarıyla diğer aktörlere karşı eşi görülmemiş bir avantaja sahip bulunuyor..

*
Devletler uluslararası politika söz konusu olduğunda şirketlerin çekimlerini arıyor.
Uluslararası ilişkilerin, devlet ya da şirket gücünün tek taraflı bir öyküsünden başka bir şey olmadığı açıktır.
Küreselleşme oyunun kurallarını değiştirmiş, şirketleri güçlendirmiş, artık devlet gücü yeni ulusötesi devlet-şirket ilişkilerinde realize oluyor.

*
Devlet ile şirket gücü arasındaki etkileşimin uluslararası ilişkilerin gerçekliğini her zamankinden daha fazla şekillendirdiği bir çağdan geçiliyor.
Bu durum dünyanın büyük bölümlerindeki mevcut milliyetçi ve korumacı tepkilerle birleşince, küresel rekabetin yeniden canlanmasına yol açabilir:
Devletler giderek artan düşmanca bir çevrede jeopolitik hedeflere ulaşmak için belki de daha güçlü stratejiler kullanarak daha agresifleşebilirler!
Küreselleşme ile artık devlet iktidarları, münhasır yönetim ilkelerine göre değil küreselleşmenin icapları doğrultusunda bir yapıya kavuşmuştur.
Şimdi nüfuz ve politik güç için şirketlerle rekabet ediliyor.

*
Başkan Trump liderliğinde ABD Emperyalizmi;
Tekellerin ve mali sermayenin egemenliğinin kurulması için sermaye ihracının bolca yapıldığı,
Dünyanın uluslararası tröstler arasında paylaşıldığı,
Yerkürenin tüm topraklarının en büyük kapitalist güçler arasında bölüşümünün tamamlandığı bir durumdan;
Şimdi yeni bir emperyalist çağa geçmenin kararlılığını gösteriyor.
"Dünya Ticaret Savaşı" ile tüm dünyaya yeni bir ayar veriyor.

*
İslamcı yeni Osmanlıcılık ve etnik milliyetçilik bir ülkeyi asla anti-emperyalist yapmaz.
Türkiye'nin biricik anti-emperyalist ideolojisi Kemalizm'dir...

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org