Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
KILIÇDAROĞLU GÖREV BAŞINA
19.07.2018
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 49110
Oy Sayısı : 3439
Değerlendirme : 5
Popülarite : 17,68
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Türkiye ​2002' den bu yana ​Recep Tayyip Erdoğan​'ın kaderine ilişiklendi.
Erdoğan birden fazla seçim, referandum ve darbe girişimi​ a​rdından 24 Haziran seçimleriyle gücünü emsalsiz şekilde pekiştirdi.​
​Y​önetim ve ​D​evlet ​B​aşkanı​dır​​ :​ ​B​akanları ve en kıdemli yargıçları atayabilir​:​ ​P​arlamentoyu ​fesh edebilir:​ Kararname​ler​ ​çıkarabilir:​ İstihbarat teşkilatından devlet tiyatrosuna kadar her şey onun kontrolün​d​e​dir.

*​
​Doksanbeş yıllık parlamento sisteminin ardından hükümet yanlısı medya, ona yeni anayasal çerçevenin ​"​ilk cumhurbaşkanı​"​ d​erken,
​O "bana Başkan" diyebilirsiniz​ diyor...
Ülkedeki muhalif rakipler üzerindeki baskının devam etmesi için her türlü imkanı vardır.
Zaten Dışişleri ve İçişleri Bakanlarının görevlerinin devam etmesi büyük bir değişiklik olmayacağını gösteriyor.
Bu anlamda Yeni Türkiye bilinmeyen bir geleceğe seyrediyor...

*
Ülkenin yarısı kaderinin Erdoğan'a bağlı olduğunu, bunun insanlık adına ne büyük bir eksiklik olduğunu idrak dahi etmiyor.
Üstelik bu bağlılıktan anlamsız bir keyif alıyor!
Diğer yarısı böyle bir durumu reddediyor ama yaşadığı kabul edilemez ortamı değiştirmenin gücünde değildirler.
Ama ne olursa olsun, Fransız filozof Michell Foucault' un, " Bilgi iktidar ve gücü, iktidar ve güc de bilgiyi üret​ir " postulatı işliyor.​
"İnsanın insan üzerinde güç ve iktidar kurma mücadelesi tarihin değişmeyen kuralıdır; Sorun, insanların eşitlikle mi yoksa baskıyla mı bir arada olacakları gerilimidir" süreci her benlikte tazeleniyor...

*
Bölgesel pazarlarla çeşitlenmiş özgür ulusların çağdaş bireyleriyle aynı yaşamın ortağı olan Türk vatandaşları,
Apolitik, örgütsüz, toplumun zengin-yoksul, inanan-inanmayan, şehirli-kırsal, emekçi-işveren, kısaca her kesimin insanları,
Alman Filozof Friedrich Nietzsche'nin; "Sen yeni bir kudret ve yeni bir hak mısın? Kendi kendine dönen bir çark mısın? Yıldızları da zorlayabilir misin senin etrafında dönsünler diye?" ifadesindeki isyanı yaşıyor.

*
Onlar Erdoğan'ın Batı'daki aydınlanma sürecini tersleyen yöntemlerle dinamik bir toplumsal yapının inşa edilmesine olanak tanımayan ekonomik ve siyasal yönetim anlayışına,
Oluşturmak istediği sosyo-kültürel yapıya asla katlanamayacaklarını öngörüyorlar.
Yeniden bir siyasi denge oluşmasının derin özlemini yaşıyorlar.

*
Bu noktada CHP Genel Başkanı K.Kılıçdaroğlu'nun Meclis grup toplantısında;
"İki 15 Temmuz var: Bir halkın 15 Temmuz'u, iki sarayın 15 Temmuz'u. Halkın 15 Temmuz'u ile sarayın 15 Temmuz'u arasında büyük farklar var. Her yerde bunları anlatacağız" ifadesi,
İçinin doldurulmasına ihtiyaç olsa da öncelikle yeni bir umuda yol açıyor...

*
Artık koca CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Grup Toplantısında söylediği;
"Niye kontrollü darbe dedik? Bir: Darbenin olacağı biliniyordu. Erdoğan dahil aksini söyleyen yok. İki: darbe önlenmedi. Önlenebilirdi. Sonuçlarından yararlanıldı.
Kim bu Adil Öksüz? 15 Temmuz akşamı Adil Öksüz gözaltına alındı. FETÖ'nün imamı olduğu 2008'den beri biliniyor. Eğer MİT, 'Adil Öksüz'ü bilmiyordum, o gece öğrendim' diyorsa o teşkilatı hemen kapatmak lazım.
Ama onlar Adil Öksüz'ün kim olduğunu benden daha iyi biliyorlar. Herkes ters kelepçeliyken, Adil Öksüz neredeyse baştacı ediliyor.
Başbakanlık Müşaviri Ali İhsan Sarıkoca, Adil Öksüz'le görüşüyor. Bunlar karanlık noktalar.
İki cep telefonu ve GPS cihazı verilir, Adil Öksüz serbest bırakılır. O GPS cihazın kiminse Adil Öksüz bulunur" ifadesinin içini doldurmak zorundadır...

*
Aynı şekilde;
"Darbeden 3 ay önce Abdullah kod isimli birisi darbe yapacakların tamamının isimlerini savcıya veriyor. Aslında bekliyorlar darbe yapılsın diye. Son derece bilinçli bir hareket. Darbe günü O.K. isimli birisi, MİT'e gidiyor, darbe yapılacağını söylüyor. Akşam darbe yapılacak niye önlem almadılar? Savcı soruyor O.K.'ya; 'Sen MİT'te darbe yapılacak ifadesini kullandın mı' diyor, 'Evet' diyor. Darbenin gizli isimleri takip ediliyor. Nerede toplandıklarını biliyorsun. Niye o tutanaklar açıklanmıyor?
Erdoğan, neden Parlamentoda kurulan komisyona gelip bilgi verecek olan MİT Müsteşarı H.Fidan ve Genelkurmay Başkanı H.Akar'ı engelledi?" ifadelerindeki boşlukları da doldurması gerekiyor.

*
Çünkü Türk Halkı;
Esasen CIA, MOSSAD ve NATO güçlerinin 15 Temmuz 2016'da Gülen cemaatinin TSK'ya sızmış kadrolarını Erdoğan ve iktidarına karşı darbeye teşvik ettiklerini,
Ama durumdan MİT'in haberdar edildiğini,
Genelkurmay'ın devreye girmesiyle birlikte darbe senaryosundan bazı bölümlerin söküp alındığını, böylece darbenin başarısız olmaya senaryolaştırıldığını biliyor.

*
Bu doğrultuda merkezi ve yerel idarelerde vaziyetin tutulduğunu,
İl ve ilçelerde sivil toplum kuruluşlarının karargahı Diriliş Başkanlarının paramiliter güçleri sokaklara döktüğünü,
Belediyelerin yollarda engel oluşturmak üzere her türde araç ve iş makinalarını önceden belirlenmiş alanlara seferber ettiğini,
Bir Müslüman Kardeşler Örgütü ritueli olarak Cami görevlilerinin selalar okuyarak halkı uyardıklarını,
Sonuçta Fethullah Gülen darbesinin ters teptiğini de biliyor.

*
Sonra OHAL ile "Kollektif Suç" anlayışının icad edildiğini,
Erdoğan'ın daha önceden paralel devlete yerleştirdiği cemaatin onbinlerce kişisini eliyle koymuş gibi bulup çıkardığını,
Hapishaneleri tıka basa doldurduğunu,
Aynı hızla kollektif suç yükledikleri kişilerin yerine, kendi sadıklarını getirdiğini ve Devleti Erdoğanlaştırdığını da...

*
Şimdi Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısında söylediklerinin üzerine gitmesi, bu noktadan çıkarılacak hukukî ve adlî sonuçları uluslararasılaştırması gerekiyor.
Aksi taktirde AKP Sözcüsü M. Ünal'ın Kemal Kılıçdaroğlu hakkında "Biz yeni dönemde hiçbir şekilde gerilim kavga istemiyoruz. Kemal Kılıçdaroğlu tarihin çöplüğünde yerini almıştır. Artık siyasetin konusu değildir" ifadesine mukabil,
CHP Sözcüsü B. Tezcan'ın " Tarihin çöplüğü diktatörlerin yeridir. Tarihin çöplüğünde kimin olduğunu arıyorsa kimin sözcülüğünü yaptığına baksın" ifadesi,
Bir polemik olmaktan öteye gitmeyecek, umutlar bir başka bahara kalacaktır.

​​*
​Muhterem Muharrem İnce Bey, kapıyı tutmuş beklemededir...

20. 7. 2018

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org