Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
UZLAŞMANIN ANAHTARI
02.08.2018
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 49408
Oy Sayısı : 2720
Değerlendirme : 5
Popülarite : 17,17
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Devlet Başkanı B.Esad, Suriye ordusunun 73. kuruluş yıldönümü için açık mektup yayınladı.
Ordunun Humus'u, Palmira, Halep, Kalamun, Deyr ez Zor, Doğu Guta'yı yeniden kazandığını,
İsyancıların ve vekil güçlerin yenilginin acısını tatmanın ötesinde küçük düşürüldüklerini, kuyruklarını kıstırıp geri çekilmek zorunda bırakıldıklarını ve ülkeyi terk ettiklerini söyledi.
"Zaferle buluşmamız çok yakındır" dedi...

*
Nitekim Helsinki'de, ABD Başkanı D.Trump ve Rusya Devlet Başkanı V.Putin,
İslamcı teröre karşı ulusal çıkarlarının ortak savunmasını müzakere ettiler.
Suriye savaşını bir insani müdahale olarak satma girişimlerinin sona erdiğinin,
Sıranın Suriye'deki savaşa siyasi çözüm bulunmasına geldiğinin kararını verdiler...

*
Böylece savaş alanı Balkanlar, Kafkasya ve Genişletilmiş Ortadoğu toprakları olan,
Batı dünyasına çok taşmadan, Müslüman ya da Ortodoks Hıristiyan halktan çok sayıda kişinin yaşamını yitirmesine yol açan,
Ya da Yugoslavya'da başlayan Afganistan, Irak, Gürcistan, Libya ve Yemen'de devam eden bir savaşlar silsilesi,
Artık Suriye'den başlamak üzere sonuçlanmaya yazdı...

*
Çünkü bu savaşların sona ermekte olduğu topraklarda,
Suriye ; halkı, ordusu ve devlet başkanı ile hiçbir zaman işlevini yitirmemiş gerçek bir devlete sahip olduğunu,
BM üyesi 114 devletin oluşturduğu tarihin en büyük koalisyonu karşısındaki direnmesiyle gösterdi.

*
Çünkü bu savaşların hepsi ulusötesi emperyal sınıfla, halkları önünde sorumlu hükümetler arasındaki çatışmalardı.
Ulusötesi emperyaller halkları ideolojilerin öldüğüne ve tarihin sonlandığına ikna etmişlerdi.
Küreselleşmeyi ya da Anglosakson egemenliğini, ulaşım ve iletişim alanındaki gelişmelerin sonucu olarak sundular.
Demokrasinin ideal olduğuna ve bunu herkese güç kullanarak dayatmanın mümkün olduğuna inandırdılar.
İnsanların ve sermayenin serbest dolaşım özgürlüğünü el emeği ve yatırımlarla ilgili tüm sorunların çözümü olarak gösterdiler...

*
Ama Müslüman dünyasını Ortodoks dünyaya karşı kışkırtmayı öngören başlangıçtaki planları süreç içerisinde dönüştü.
Medeniyetler Savaşı gerçekleşmedi.
Şii İran, inanç çeşitliliğinin hüküm sürdüğü Suriye?yi kurtarmak için Ortodoks Rusya ile ittifak yaptı.
Söz konusu ulusötesi gruplar ise devletlerin iktidarlarını sistematik olarak kemirdiler ve servetler kazandılar...
Herşey olup bitti!

*
Çünkü, bir kere üstünlük sağlayan bir gücün kendi gücünü başka devletlerle paylaşmak istemediği,
Ama diğer devletlerin de bu duruma tahammül etmediği ve revizyonist davranarak mevcut statükoyu değiştirmek istedikleri işbu küresel sistemde;
Şimdi ABD'nin ulusötesi grupları kapitalizm öncesi devlete dönüyor yani emperyalizme yeni bir yön veriliyor...

*
Bu yeni bir savaştır, bu ABD'nin ulusal üretici kapitalizminin ulusötesi mali kapitalizm ile çatışmasıdır.
Bu yüzden ABD uluslararası ticaret anlaşmalarından geri çekiliyor...
Çünkü ABD; Rus ve Çin liderlerinin sürekli olarak dünyanın artık çok kutuplu olduğu söylemlerinden rahatsız oluyor...

*
Bir taraftan da Suriye'nin zaferinin ilan edilmesi için geri sayım sürüyor...
Nitekim, Dışişleri Bakanı S. Lavrov Rusya, Türkiye ve İran'ın Pazartesi ve Salı günlerinde Soçi'de görüştüklerini
Suriye anayasal komitesinin çalışmalarını kolaylaştırmak ve savaşın yol açtığı ülkedeki siyasi anlaşmazlığı önlemek için ortak çaba göstermeyi kabul ettiklerini açıklıyor.

*
Tarafların, İslam Devleti (İŞİD), Nusra Cephesi ile onlarla bağlantılı bireyler de dahil olmak üzere tüm terör örgütlerini ortadan kaldırmak için,
Suriye'deki terörizmle mücadele konusundaki kararlılıklarını,
Kasım ayında Anayasa Komitesinin Cenevre'deki çalışmalara tutarlı hale getirmek ve siyasi çözüm sürecini ilerletme amaçlı ortak çabaları sürdürmeyi teyid ettikleriin söylüyor.

*
Bu noktada Türkiye rejiminin, retoriği ve yaklaşımlarıyla El Kaide örgütünün gelişmiş, karmaşık ve daha tehlikeli bir versiyonuna dönüşmüş görüntüsü;
Acaba aradaki fark, Erdoğan'ın Afganistan'ın dağlarına dağılmış bir militan gruba değil jeopolitik öneme sahip bir ülkeye liderlik etmesi midir?
El Kaide'nin terörizmle dünya çapında yarattığı korku, bugün artan siyasi paranoyası ve totaliterizmiyle Erdoğan'ı tekelinde midir?
Benzeri sorularla tereddüte neden oluyor...

*
Erdoğan ülkeyi tartışmasız yürütmek için kapsamlı güçler kazandığı bir referandumdan sonra onlarca yıl sürecek bir miras bırakabileceği seçimi de kazanmıştır.
Uluslararası toplum, Erdoğan'ın diriliş vizyonunu yerine getirmeye çalışan bir Türk Bin Ladin'e dönüşmesiyle ilgilenmezse;
Dünya sokaklarında güvenle yürüyebilmenin olanağının kalmayacağına inanıyor.
Bu yüzden, uluslararası toplumun El Kaide benzeri otoriter bir yönetimde "Türk bin Ladin" ini önünde sonunda durduracağı bir "Kazan- Kazan" sürecine girilmiş bulunuluyor...

*
Rahip Brunson krizi nedeniyle ABD'nin yaptırım kararı almasının ardında,
Yugoslavya'da başlayan Afganistan, Irak, Gürcistan, Libya ve Yemen'de devam eden bir savaşlar silsilesinin,
Artık Suriye'den başlamak üzere sonuçlanması talebinde Türkiye'de Erdoğan faktörünün yarattığı işbu tereddütler bulunuyor.

*
Türk-Amerikan ilişkilerinde bir zamandır süren gerginlik,
Amerikan Hazine Bakanlığının, Adalet Bakanı A.Gül ve İçişleri Bakanı S.Soylu'yu yaptırım listesine almasıyla yeni boyut kazanmıştır.
İki ülke arasındaki kriz hızla çözülemezse ilişkiler donma noktasına gelecektir.

*
Bu yüzden Erdoğan'ın Sünni köktenci bir lider olarak emperyal Osmanlı emellerine önderlik etmekten vazgeçmesi,
Türkiye'yi İslami otokrasiye dönüştürmüş bir ülke haline getirip neredeyse dünyanın her yerinde gösterdiği Sünni İslamcılık girişkenliğin terk etmesi,
Bu bölgelerde istikrar ve büyüme arzusuna katkı vermesi gerekiyor.

*
Aksi halde Türkiye'yi ekonomik ve siyasi açmazlar bekliyor.
Batı Türkiye'nin yeniden bağlı olduğu ittifakların güvenilir bir ortağı olmasını istemekte samimidir.
Ama Türkiye, inatla I. Dünya Savaşı'ndan sonra kaderini karara bağlayan uluslararası antlaşmaların sadece bir adım uzağında bulunuyor!

3 .8. 2018

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org