Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
MÜLTECİLER VE FİRAVUNLAR
04.08.2018
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 48249
Oy Sayısı : 2619
Değerlendirme : 5
Popülarite : 17,09
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

1939' da Alman transatlantiği MS St. Louis, Almanya'dan uzaklaşmayı isteyen 937 Yahudi mülteciyle Hamburg'tan Küba'ya yola çıktı.
Yolcuların hepsinde Küba'ya giriş izni veren belgeleri vardı.
Sonunda ABD'ye iltica etmeyi planlıyorlardı ve kabul için bekleme listesindeydiler.
Gemi Havana limanına girdi ama Küba Devlet Başkanı M. Mariano Gomez belgeleri reddetti.
Havana limanından ayrıldılar, Florida kıyılarında seyrediyorlardı ki; kaptan yardım talebinde bulundu.
Bu kez Başkan Roosevelt yönetimi de mültecileri kabul etmedi.
ABD Sahil Koruma gemileri gemiden atlayarak karaya çıkmak isteyenleri engellemek üzere devriye geziyor, geminin demir atmasına izin verilmiyordu.
Mecburen yeniden Avrupa'ya, Anvers limanına geri döndüler.
Yolcuları Belçika, Hollanda, İngiltere ve Fransa kabul etti.
Ama birkaç ay içinde Almanlar batı Avrupa'ya girdi.
Belçika, Hollanda ve Fransa'ya gelenler Nazi istilasına yakalandı, 254'ü Holokost'ta öldü.
Yıllar sonra 2012'de ABD Dışişleri Bakanlığı özür diledi...

*
Ancak özürler benzer durumlarla karşılaşan insanlara çok az şey ifade ediyor.
II. Dünya Savaşı'ndan bu yana en büyük mülteci krizi yaşanıyor.
Bugün 22,5 milyon insan başka yerlere sığınmak için ülkelerini terk etmiştir.
Milyonlarca mülteci, ciddi acılar yaşıyor, zararlarla karşı karşıyadırlar.
2016'da bu mültecilerin ancak yüzde 1'i olan 189 bin kişi sığındıkları ülkeye yerleştirildi!
Bakınız, dünyanın dört bir yanından hükümetler, MS St. Louis'in günümüz eşdeğerleriyle neler yaşıyor?

*
Başkan D. Trump, mültecilerin kabulünde mevcut yıllık sayıyı 1980'den bu yana en düşük seviyeye 70 binden 45 bine indirgedi.
Yönetimi bu düşük sayıya bile ulaşılmaması için elinden geleni yapıyor...
Başkan Obama son yılında 15 bin Suriyeli mülteciyi kabul etmişti, Trump yönetimi bu yıl 11 bin Suriyeli mülteciye izin veriyor.
ABD'den mümkün olduğu kadar çok mültecinin kovulması için sığınmacıların çete savaşları, aile içi şiddet gibi nedenleri, Geçici Koruma Statülerini iptal edilmiştir...

*
Hâlâ iç savaşla sarsılan Suriye, 5.5 milyondan fazla insanla dünyanın en büyük sığınmacı grubunu oluşturuyor.
Çoğunlukla Lübnan, Ürdün ve Türkiye'dedirler.
Türkiye 2011'de Suriye'de daha çatışmalar başlamadan mülteci kamplarını hazırladı, sınır bölgelerinde yollar açtı.
ABD konsolosluk görevlileri ve muhalif Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) Hatay'da ardarda toplantılar yaptı.
ÖSO' ya destek için ABD, İngiltere, Fransa, Ürdün, BAE ve Türk Ordusu'nun bir dizi silahlı personeli gizli görev bahanesiyle faaliyette bulundu.
Aynı zamanda Hatay Yayladağı'da güvenlik gerekçesiyle cihatçı teröristlerin geçişini sağlayacak bir çadır kent hazır edildi.
Halbuki Türkiye,1951 tarihli Mültecilerin Hukuki Durumuna İlişkin Cenevre Sözleşmesi?ne ?coğrafi kısıtlama? ile taraf olduğu için sadece Avrupalılara mülteci statüsü
verebilirdi.
Erdoğan'ın vatandaşlık verdiği Suriyeliler mülteci dahi değildller.
Giderek cihatçı terörist kimlikleri ortaya çıktı ama Türkiye'nin her yerine dağıldılar.
Erdoğan'dan gelecek "Kürtleri kırmak ve Osmanlı'yı diriltmek" doğrultusunda yeni talimatlar beklemeye başladılar.
Bir taraftan da Erdoğan, mültecileri sığınmacı anlaşmasıyla AB'ye karşı müthiş bir silah olarak kullanıyor...

*
Afganistan, dünyanın en fakir ve en fazla şiddet yaşanan ülkelerinden biridir.
Suriye'den sonra dünyanın en çok mültecisini üretti.
Ülkede yerinden edilmiş ve çoğu Pakistan ya da İran'da yaşayan yaklaşık 6 milyon Afganlı mülteci giderek cihatçı kesildiler.
Avrupa'da yaklaşık 300 bin Afgan mülteci yaşıyor.
Birçok kişi sığınma başvurusunda bulunmuştur ama Avrupa hükümetleri, Afganistan'ın artık geri dönenler için yeterli bir tehlike oluşturmadığını savunuyor ve başvuruları reddediyor.
Halbuki İsyancılar hala Afgan topraklarının yaklaşık yüzde 40'ını kontrol ediyor.
Şehirler sık sık saldırılara sahne oluyor.
Sadece geçen yıl 20 binden fazla Afganlı, güvenlik güçleri ve Taliban savaşçılarının çatışmasında öldü!
Ocak'tan beri İran 242 bin, Pakistan 260 bin mülteciyi ya da işe yaramaz cihatçıyı Afganistan'a iade etti.
Geri dönenler için iş yoktur ve uluslararası kuruluşlardan çok zorluklarla yardım alınıyor.
Yakın tarihli bir ateşkes, Afgan hükümeti ve Taliban arasında barış anlaşması umuduna yol açtı ama Taliban savaşa devam etmeye yemin etmiştir!

*
Savaştan ve insan hakları ihlallerinde kaçan yaklaşık 35.000 Eritre ve Sudanlı İsrail'de sığınma talebinde bulundu.
Pek çoğu on yıldan beri İsrail'de yaşıyor, İbranice konuşuyor, çocuklarını İsrail okullarına gönderiyor.
Ama İsrail hükümeti onları Ruanda veya Uganda'ya sürgün etmek istiyor.
Kuzey Kore'deki insan hakları durumu, özellikle çalışma kamplarında kalan 80 bin ila 130 bin kişi için oldukça kötüdür.
On binlerce Kuzey Koreli, Çin ve diğer ülkelere kaçmıştır.
Çin, Kuzey Korelileri sınır boyunca gözaltına alıyor.
Geri gönderme tehdidi, Kuzey Kore kadınlarını insan ticaretine ve fuhşa maruz bırakıyor.
Kuzey Koreliler geri dönmeleri halinde Gulag takımadalarında hapis cezasına çarptırılıyor.

*
1939'da ABD ve Küba, Avrupa'dan gelen büyük bir mülteci grubuna yardım etmeyi reddetmişti.
Bu politikayı dün ya da bugün benimseyen dünya liderlerinin hiçbir utancı yoktur.
Bugün, dünya umutsuzca büyüyen bir mülteci akınıyla karşı karşıyadır ve onlara verilecek yanıt aynıdır: "Kaçtığın Cehenneme Geri Dön! "
*
Bu noktada dünyanın en zengin adamı Amazon kurucusu Jeff Bezos,
"Dünya mülteci çağında yaşıyor.
Amazon' da kazandığım bu kadar çok mali kaynağı dağıtmak için görebildiğim tek yol;
Uzayın keşfini ve kolonileşmesini finanse etmek ve uzay yolculuğuna dönüştürmektir" diyor!

*
Aslında kaçış fantazilerinin ardında son elli yılın neoliberalizminin baskın siyasi gerginliği bulunuyor.
Bezos'un fantazisi de teknolojik ütopyacılık diliyle bezenmiş olmasına rağmen yaşanan felaketin bir dışavurumudur....
O uzay mültecisi olmak istiyor!

5.8.2018

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org