Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
ASLINA DÖNMEK
29.09.2018
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 57319
Oy Sayısı : 1923
Değerlendirme : 5
Popülarite : 16,42
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

İsrailli Yahudiler, kendilerini ırkçı bir Tanrı tarafından seçilen ırkçı kutsal insanlar olarak sayıyorlar.
Irkçılık; Yahudiliğin ya da Siyonizmin en temel taşı ve Siyonist koloninin içsel bir özelliğidir.
Öyle ki, Lâik kanunların çıkış noktasının dahi Yahudi prensiplerinden kaynaklandığına inanıyorlar!
Onlar Tanrı'nın seçtiği insanlardır, diğerleri ise kirli ırklar olup bu dünyayı kirletenler ve Yahudi Mesih'in yeryüzüne gelmesi için yok edilmeleri ön şart olanlardır.
Bu yüzden İsrail'in tanrısı soykırımcıdır ve İsrail'in soykırımcı olmasında şaşılacak bir şey yoktur...

*
İsrail'in ırkçılığı bulunduğu coğrafyadaki toplumlarda antitezinin oluşmasına yol açmıştır.
İsrail'in kuşatan "Politik İslami Sistemde" takdim edilen İslamcılık, bugün dünyayı endişe, tehlike, cinayet ve yıkım kaynağı haline getirmiştir.
İslam toplumlarında kutsallaştırılan dini fikirler ve metinlere dayalı ideolojiler gerçek İslamiyet'e meydan okuyor.
Müslüman Kardeşler, HAMAS, Hizbullah ve daha bir çok İslamcı terör örgütü ve İran Şii İslam Cumhuriyeti!
Kafirleri öldürüp dünyaya İslamı empoze etmeyi hedefliyor...

*
Türkiye' de Erdoğan ile hızla İslamcı bir rejime dönüşüyor...

*
Ve soykırımcı Tanrı işbaşındadır, işte hünerlerini bir bir gösteriyor:

*
Suriye dış politikası bağımsızlık, işgal durumunda Arap direnişlerinin desteklenmesi ve Filistin'in temel mesele olarak kabul edilmesi ilkesine dayanıyordu.
Suriye'yi savaşa taşıyan olayların iç sorunlarla ilgili bir boyutu olsa da;
Esasen bu yüzden İsrail'in çıkarlarına hizmet eden tutum ve politikalarıyla ABD ve müttefikleri ile Arap ülkeleri ve Türkiye'nin kirli planları ve komplolarıyla karşı karşıya kaldı.
Dünyanın en tehlikeli bölgesi Ortadoğu'da, tümü stratejik derinlikten yoksun ve saldırıya açık petrol ülkelerinin ekonomilerinin bağlı olduğu petrol ve gaz akışının bölgesel su yollarından serbest olarak yapılması öngörüsü de Suriye Savaşının görünür nedeniydi...

*
Bugünler de Suriye'de savaş sona ererken ve geride teröristlerden kurtarılacak sadece İdlip kalmışken;
Bütün göstergeler Batılıların yeniden sefere çıktıklarını gösteriyor...
Bir tarafta ABD, İsrail, Birleşik Krallık ve Fransa,
Diğer tarafta Suriye ve destekçisi Rusya ve İran,
Üçüncü taraf olarak Türkiye'nin Suriye'deki politikaları, eylemleri ve karşılıklı diplomatik salvoları;
Suriye'de sanki hiç bir zaman siyasi bir çözümün ve barışın sağlanamayacağı gibi kötü bir izlenim veriyor.

*
Hepsi Suriye ile ilgili savaşa yönelecek talepler ileri sürüyor.
Suriye bağımsızlığı için savaşa dursun, Batılılar Suriye'nin yeniden inşasından ganimet kapmanın peşindedir...
Bu yüzden ABD, Birleşik Krallık, Fransa, Suudi Arabistan, Mısır ve Ürdün;
Astana süreciyle Rusya tarafından yürütülen "Suriye Savaşına Siyasal Çözüm" sürecini, sürece müdahil olmadıkları gerekçesiyle reddetmeye yazıyorlar.
Birleşik Krallık ve Fransa ülkeyi el altından kontrol etmelerini sağlayacak kurumları dayatırken, sömürgeci projelerini sürdürmeyi hedefliyorlar.
ABD vazgeçilmez süper güç statüsünü korumak istiyor.
İsrail ise Yahudi kimliğinin Şii İran üzerindeki izdüşümünden gelişen paranoyasıyla, durmaksızın Suriye'ye füze saldırısında bulunuyor.

*
En kötüsü Yahudilerin ırkçı Tanrı'sının bir antitez olarak yarattığı,
İslam toplumlarında kutsallaştırılan dini fikirler ve metinlere dayalı ideolojilerle gerçek İslamiyet'e meydan okuyan;
İslamcılık ve Cihadizm'den neşet eden ideolojik örgütlerin yaşamasına neden olurlarken,
İsrail ve Filistin arasında yapılacak barışı da engelliyorlar...

*
Nitekim Rusya; Batılıların Suriye'de yeniden sefere çıktıklarını gösteren işaretlere karşı ve İsrail'in İl-20 uçağını düşürmesinin ardından;
Suriye' de S-300 Füze Savar sistemleriyle Akdeniz suları ve ülkenin hava sahasında gerekli gördüğü bölgeleri uydu navigasyonuna ve uçak iletişim sistemlerine kapatmaya hazırlanıyor.
Bugün Rusların mobil elektronik savaş sistemi Krasukha-4, Lazkiye'de Rus Hmeymim Hava Üssünde faaldir.
Rusya başta İsrail'in Suriye'deki iddialı rolünü cezalandırıyor ve Suriye'ye hücum edecek her tür savaş uçağının seyrüsefer ve radar iletişim sistemlerini kilitlemiş bulunuyor.

*
Çarşamba günü BM Genel Kurulunda İsrail Başbakanı B.Netanyahu, ABD Başkanı D. Trump'dan,
Rusya Devlet Başkanı V.Putin'in uydu navigasyonu ve uçak iletişim sistemlerine yapılan kilitlenmenin kaldırılması için teşvik istemiştir.
Şimdi Putin'in ABD'in Suriye'den çekilmesi şartıyla, Batılıların Suriye'de siyasi çözüme yanaşmaları,
Bu sırada İran' ın Hizbullah örgütüne yaptığı lojistiğin kesilmesiyle kademeli biçimde yürüyecek bir süreçte navigasyon ve uçak iletişim sistemlerine konulan kilitlemenin kaldırılacağı bildiriliyor.

*
Türkiye ise bu gerçekliğe rağmen Doğu Akdeniz'de Arap ülkeleri sınırlarının İslamcı Osmanlı'ya çekileceği konseptinin hayata geçirilmesinin hedefindedir.
Ne ki, R.T.Erdoğan'ın Müslüman Kardeşler Örgütü ile işbirliği yaparak giriştiği,
Türkiye ve Arap ülkeleriyle siyasi ve ekonomik usullerle kurulan net bağımlılıklar, ortaklaşa denetim süreçleri ve vekalet savaşlarından;
Maksimum kâr çıkarılamamış, güvenlik, istikrar ve refah sağlanamamıştır...

*
Bugün Türkiye; Doğu Akdeniz'de jeostratejik, ekonomik ve diplomatik etkileriyle 20. yüzyılın başlarında oynadığı acımasız rolü yeniden yüklenmiş bulunuyor.
Son macerasını Kuzey Suriye'de yaşıyor, İdlib'te başrolde oynuyor...
Kuzey Kıbrıs'ı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne dönüştürdüğü gibi,
Cerablus ve Afrin'de askeri müdahalelerle ve İdlib'te de-eskalasyon bölgesi sorumluluğu göreviyle; Kuzey Suriye'yi askeri, ekonomik ve politik olarak usul usul kendine bağlamayı hedefliyor...

*
Erdoğan, 17 Eylül'de Soçi'de Putin'le bir araya geldi.
Suriye güçleri ile karşı karşıya kalan Türkiye'nin desteklediği ılımlı isyancılara bir tampon bölge oluşturdular.
Türkiye ayrıca İdlib'in kuzeyindeki El Kaideci terör örgütlerinin bölgeden ayrılmasını da taahhüt etti...
Yani Türkiye'nin talebiyle Suriye ve Rusya, teröristlere bölgeden ayrılmaları için bir mehil verdiler.
Mehilin ardından Türkiye'nin; Rusya ve Suriye bu konudaki kararlılıklarına karşı İdlib' de kalıcı bir çözüm sunması mümkün değildir.
Rusya ve Suriye bu konuda kararlılıklarını göstermiş bulunuyorlar.

*
Putin'in Soçi Anlaşması'ndaki duraklaması, İdlib'de rejim saldırısının bir insani felaketinden sorumlu tutulmama arzusundan kaynaklanıyor.
Türkiye ise kaçınılmaz olanı ertelemek için çeşitli stratejiler üzerinde çalışıyor.
Bir taraftan İdlib'deki gözlem noktalarında yerleşim yerlerinin Esad'ın kuvvetlerine düşmesini önleme kararlılığını kanıtlamak için askeri varlığını güçlendiriyor.
Diğer taraftan Rusya'yı yatıştırmak için El Kaide'nin bir parçası olan Hayat Tahrir el-Şam'ı (HTS) ayıklamaya çalışıyor.
Idlib'deki İslamcı ve milliyetçi muhalefet gruplarını HTS'nin ezici varlığına karşı seferber ediyor.
Böylece Rusya'nın bombalama kampanyasını yeniden başlatmasını ve Suriye rejiminin Idlib'e saldırmasını engellemeyi umuyor.

*
Ne ki, Suriye'nin saldırısı ve Rusya'nın hava desteğini engellemeye yönelik adımların atılamaması durumunda,
1- Türkiye, muhalif güçleri desteklemek için rejim ve destekçisi Rusya ve İran ile mücadele etmek zorunda kalacaktır.
ABD ile olan bağların derinden gergin olduğu bu zamanda NATO ittifakından da bir yarar sağlayamayacaktır.
2- Üstelik Temmuz 2016 başarısız darbesinden sonra üst düzey yetkililer arasındaki önemli tasfiyeler nedeniyle,
Türkiye'nin askeri kapasitesinin ciddi şekilde zayıfladığı bu sırada bir askeri macera; Erdoğan'ın popülerliğini tüketecektir...

*
Türkiye'nin alternatifi ise bugüne kadar desteklediği ılımlı İslamcı Özgür Suriye Ordusunu kaderleriyle başbaşa bırakmak,
İdlib'teki insanî felaketi göz ardı etmek,
Mülteci krizini önleyememek anlamına gelecektir...

*
Türkiye İdlib'te sıkışmıştır.
Tek çare İsrail ırkçılığının antitezi olan İslamcılığı buruşturup çöpe atmak, Suriye'den çıkıp insanlığın lâik akıl ve vicdanına hizmet etmektir...

29. 9. 2018

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org