Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
Mc. KINSEY TAKİYYESİ
03.10.2018
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 52401
Oy Sayısı : 6390
Değerlendirme : 5
Popülarite : 19,03
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

Erdoğan hükümeti, "Yeni Ekonomik Program" kapsamında maliyetleri düşürmek ve gelirleri artırmak için dünyanın önde gelen danışmanlık firması McKinsey ile anlaşma sağladı.
McKinsey'nin internet sitesinde "büyümenin teşvik edilmesini ve ekonomik fırsatların kullanımını" amaçlayan stratejiler geliştirmek ve uygulamak için hükümetlerle birlikte çalıştıkları belirtiliyor.
Anlaşma tartışma yarattı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ise danışmanlığın icra fonksiyonu ve yetkisi olmayacağını açıkladı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, anlaşmayı Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde bazı sektörlerin gelirlerine el konularak dış borçların ödenmesi için kurulan Düyun-ı Umumiye'ye benzetti...

*
McKinsey Danışmanlık Firmasının neden Türkiye'ye davet edildiğini anlamak için "Dünya Düzeni" ile ilgili bir anlayış birliği gerekiyor.
"Dünya Düzeni"ni, Fransız filozof Michel Foucault;
"Bilgi iktidar ve gücü, iktidar ve güc de bilgiyi üretir.
İnsanın insan üzerinde güç ve iktidar kurma mücadelesi tarihin değişmeyen kuralıdır;
Sorun, insanların eşitlikle mi yoksa baskıyla mı bir arada olacakları gerilimidir" ifadesiyle açıklıyor...

*
Hakikaten Yaşam; insanların faydaları ve mutlulukları için bilgiyi talep etmeleri gerçeğinden hareket ediyor.
Bugün bilgi teknolojilerini elinde bulunduran güç ya da iktidar da sömürgeciliğini insandan geliştirip tüm dünyaya işliyor.
Bilgi teknolojileri ABD'nin tekelindedir ve o'da bu küresel enformasyonel emperyalizmini dünyaya sunuyor.
Yani sahip olduğu gücle diğerlerinin zihinleri ve eylemleri üzerinde kontrol iddiasında bulunuyor...

*
Devletler giderek refah devleti ya da sosyal devlete değil birer şirkete dönüşmektedir.
Şirkete dönüşemeyen devletler taşınamıyor.
Şirketlerin al-ver ilişkilerinde kolay borçlanmaya ve geri ödeme politikalarına öncelik vermek üzere,
Ekonomi ve siyaset; rafine, rasyonel, bürokrasisi oturmuş, finans sisteminin belirleyici olduğu, hukukun finans sistemi üzerine inşa edildiği yapılar istiyor.
Bu gereklerin tamamı "Demokrasi" yi belirliyor.

*
Bu dönüşümü sağlamak üzere devletler kendi içinde ayıklanmalara gitmektedir.
Artık devletlerin değil şirketlerin emir merkezinden hareket eden bürokrasi dikey olmayan yatay bürokratik örgütlenmeler oluşturuyor.
Devlete etki eden olumsuz yapılar, mafya, cemaatler, lobiler ayıklanıyor, bu yapıların oluşturduğu boşluklara, kara deliklere izin verilmiyor.
Daha da ilerisi, piyasaların sağlıklı işlemesi için egemenlik, parlamento, bürokrasi, Sayıştay gibi kurumlar hiç gündeme gelmiyor...

*
ABD'nin gücü kendisinden sonra gelen Çin, Rusya, Japonya ve Almanya'nın güçlerinin çok üstündedir.
Üstünlük marjı; Afganistan, Irak ve Suriye'de askeri sonuca ulaşılamaması: Ekonomideki büyük gerileyişi: Gelir adaletsizliğinin artması: Ülkenin eskimiş fiziki altyapısı: İç siyasetteki kutuplaşma: Çin ve Rusya'nın gerçek ve ciddi bir potansiyel tehdit olarak yükselmesi gibi nedenlerle sorgulanıyor.
Ama 2025 göstergeleri dahi ABD'nin olumlu demografisi ve bölgesel güvenlik kombinasyonu, teknolojisi, askeri gücü ve değerleri ile tek küresel güç olma vasfını halâ elinde bulunduracağını gösteriyor.

*
Göstergeler 2025'te Çin Halk Cumhuriyeti'nin 2 numaralı güç fakat Almanya, Japonya, Rusya, Hindistan ve diğerlerinin daha zayıf olacağına işaret ediyor.
Bu gerçek, ABD' nin taahhütte bulunma ve gücünü ülkesi dışında kullanma konusunda daha seçici olmasını gerektiriyor.

*
Öncelikle ABD'nin eli çok öncesinde kazandıklarından dolayı kuvvetlidir.
İşte Avrupa Birliği!
Esasen askeri yüzü NATO olan bir sivil yapıdır.
ABD birbirine denk olmayan bu iki yüzlü yapıda NATO'yu doğrudan, Avrupa Birliği'ni ise dolaylı olarak yönetiyor.
Bu sayede Washington, Avrupa'daki farklı idarelere farklı yöntemler uyguluyor.
Sonuçta Avrupa Birliği'ndeki güçlü Alman, Fransız, İngiliz ekonomik ve mali çevreleri üzerinde güçlü baskı oluşuyor...
Böylece ABD, Avrupa üzerindeki etkisini mütemadiyen muhafaza ediyor...

*
Bu yüzden ABD dışişleri ve savunma politikalarında esas olarak Çin'e odaklanıyor.
ABD Çin'in gelişmekte olan birçok teknolojide bir avantaj elde etme çabalarını yavaşlatmaya çalışırken,
Bir yandan da Pekin'in Asya'da hakim bir konum oluşturmasını engellemeye çalışıyor.

*
Nitekim ABD pozisyonunu, Ulusal Güvenlik Strateji Belgesi'nin 4 maddesiyle;
Uluslararası ilişkilerde güvenlik ve refahın lideri olduğunu : Rusya ve Çin ile olan ilişkilerinde jeopolitik bir zihniyet benimsediğini : BM'de sorumluluğunun daha fazla olduğu kaydıyla uluslararası düzeni BM temel statüsüyle belirleyeceğini: Ulusal güvenliği doğrultusunda ekonomik ve siyasi faaliyetlere müdahale edeceğini,
Dünyanın bütün ülkelerine iddia ediyor...

*
Ve Başkan D.Trump, serbest rekabet yoluyla emperyalizm öncesi devlete geri dönmeyi taahhüt ediyor...
Bu taahhüt; ulusötesi şirketlerin ve emperyal küreselleşmeyle henüz bütünleşmemiş istikrarsız devletlerin dahi ABD ekonomisine yeniden yatırım yapmasını sağlamak anlamına geliyor.
Böylece ABD, Pentagon ve CIA' yı da bugünkü işlevlerinden Ulusal Savunmaya geri getirmeyi öngörüyor...
Bu düşünce ile uluslararası ticaret anlaşmalarından geri çekiliyor.
Eski düzeni belirleyen hükümetlerarası yapıları tasfiye ediyor.
Şirket devletleri üzerinden emperyalizme yeni bir yön vermenin kavgasını veriyor...

*
Mesela Çin'e karşı ödemeler dengesini düzeltmekle meşgulken, bir taraftan da çok taraflılığı geliştirmeye çalışıyor.
Ama farklılaşma ve kapsayıcılığı kabul etmiyor; karşılıklılık istiyor.
Dünya Ticaret Örgütü üyelerinin kendi gelişim düzeylerinde ve aşamalarında değiştiklerini reddediyor.
Bu çerçevede çok taraflı ticaret mekanizmasının etkili bir şekilde çalışmaya devam edip edemeyeceği,
Küresel ticaret ve ekonominin kurallar temelinde güçlü bir şekilde gelişmeye devam edip etmeyeceği ile ilgili,
Kuralların ve Müzakerelerin güncellenmesini: Uyuşmazlıkların çözümünü kapsayan bir reform paketiyle ilgileniyor...

*
Eşzamanlı olarak, enerji alanındaki konumuyla serbest ticaret üzerine kurulu uluslararası pazarı onarmayı deniyor.
Büyük hidrokarbon ihracatçısı haline gelmiştir, dolayısıyla fiyatların yüksek olması yararınadır.
Ama hükümetlerarası bir kartel olan OPEC'e itiraz ediyor, fiyatların daha düşük olmasını talep ediyor.
Ya da İnsan Hakları Konseyi, Uluslararası Ceza Mahkemesi ve BM Filistin Mültecilerine Yardım programı gibi küreselleşmenin ürünü yapılara ve anlaşmalara karşı çıkıyor.

*
Kısacası Dünya Düzeni yeni bir boyuta geçmiştir.
Karar alma süreçleri, piyasaların etkinliğini sağlamak üzere hızlandırılarak kısaltılıyor.
IMF politikalarına alışık alacaklı şirket devletleri, şimdi McKinsey'i piyasanın sağlıklı işlemesinde katkı veren bir kurum olarak kabul ediyor.

*
İtiraz, "Dünya 5'ten büyüktür" sloganıyla mmmetine BM çatısı altında bir statünün hayalini kuran,
İslamcı Erdoğan'ın vizyonu doğrultusunda,
İnatla Küresel Liberal Düzenin resmi IMF kurumuna değil, McKinsey Danışmanlık Firmasına yönelmesi,
ABD'ye revizyonist bir tavır takınmasıdır...

*
Erdoğan'ın bu takiyyeci tavrı yüzünden Türkiye'de "Demokrasi"nin olmadığı söyleniyor...

4.9.2018

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org