Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
CEMAL KAŞIKÇI'DAN DAHA FAZLASI
09.10.2018
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 55126
Oy Sayısı : 3275
Değerlendirme : 5
Popülarite : 17,58
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

2 Ekim'de ülkesinin İstanbul Başkonsolosluğu'na girmesinden bu yana,
Suudi Arabistan vatandaşı muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı'dan haber alınamıyor.

*
Türk yetkililer, Kaşıkçı'nın "öldürüldüğü " ihtimali üzerinde duruyor.
Erdoğan, olayı yakından takip ediyor ve sonucu dünyaya kendisinin bildireceğini açıklamış bulunuyor.
Veliaht Prens Muhammed bin Salman ve Suudi yetkililer ise Kaşıkçı'nın İstanbul'daki Başkonsoloslukta öldürüldüğü ya da kaybolduğu iddialarını yalanlıyor.
Suudiler, dünya ana akım medyasının topladığı bilgilerin manipüle edildiğini, iddiaların Katar ve Müslüman Kardeşler tarafından körüklendiğini ileri sürüyor.

*
Bir kısım Batılı ise kayıp gazetecinin bulunması için Washington'a baskı yapıyor.
ABD' den Suudi Arabistan ile sürdürdüğü ilişkiyi yeniden değerlendirilmesi isteniyor.
Başkan Trump yönetiminin Veliaht M.bin Salman'ı "Reformcu" olarak tanıtmasına rağmen,
Esasen "Reformcu "saptamasının Batılı uzman ve politikacıların onay ya da destek aradıkları liderleri tanımlamak ve bunları Batılı kitlelere satmak için kullandıkları bir etiket olduğu söyleniyor.

*
Çünkü Veliaht Salman'ın ılımlı İslam hakkında konuşması, Suudi ekonomisini çeşitlendirmesi ve İran'a olan nefretini vurgulamasına rağmen,
Pervasızlığı, Yemen savaşında sergilediği zulüm, Suudi Arabistan içişlerinde beceriksizliği, yoğun baskı ve keyfi tutuklamalarıyla,
ABD'nin dostluğunu hak etmediği iddia ediliyor.
*
Bu sırada 2017'den bu yana, Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkiler de sıkıntılı bir süreçten geçiyor.
İki ülkenin sorunu "Sünni İslam'ın liderliği"ni hangisinin temsil edeceği konusudur...

*
Bu olayda Suudi tarafının işbirliği ya da suçu kabullenerek gereğini yapmaması iki ülke arasında uzun süredir devam eden gerginliği daha da arttırabilecek bir potansiyel taşıyor.
Bu durum İsrail- Filistin Barışı, başta İran ve Suriye olmak üzere bölgesel konularda iki ülkenin daha çok karşı karşıya gelmesi, nihayet bölgesel kaos anlamına geliyor...
Kısacası bir zamanlar Suudi liderliğine danışmanlık yapan bir gazetecinin kaybı, trajik öyküsünden daha fazlasıdır...

*
Nitekim ABD Başkanı D.Trump ve damadı Başkan Yardımcısı Jared Kushner'in planı olan ve "Yüzyılın anlaşması? olarak tanımlanan İsrail-Filistin Barış Anlaşmasını gerçekleştirmek için Ortadoğu'da büyük çaplı operasyonlar yapılıyor.
*
Bu çerçevede İsrail, "Suudi Arabistan ve Sünni Arap Dünyası" ile ilişkileri geliştirmiştir.
2002'de Suudi Kralı Abdullah'ın Beyrut'ta Arap Birliği zirvesinde sunduğu Arap Barış Girişimi doğrultusunda,
Suudi Arabistan ile işbirliğinin ürünü olarak Sünni Arap ülkelerinin İsrail'i bir Yahudi devleti olarak tanıması karşılığında Filistinlilerle kapsamlı bir barış anlaşması yapılması amaçlanıyor.

*
Ancak barış anlaşmasının kurallarını öncelikle Washington ile Tahran arasında nükleer güç üzerine yapılacak olan uluslararası anlaşmalar belirleyecektir.
İsrail ise ABD ve İran arasında sürdürülen görüşmeler sırasında Suudi Arabistan ile gizli müzakereler yürütmüş,
Siyasi olarak; Körfez ülkelerinin demokratikleşmesi: İran'da rejimi tasfiye edip değiştirmek:
İran'ın devrim ihracından vazgeçtiğinden emin olmak: Kürdistan oluşturarak bununla hem İran'ı, hem Türkiye'yi , hem de Irak'ı zayıf düşürmek: Suudi Arabistan, Yemen, belki Umman ve BAE'nin de dahil olduğu bir federasyon kurmak,
Ekonomik olarak; Rubülhali Çölü petrol yataklarını sonuna kadar kullanmak: Etiyopya'nın doğusunda ve bu ülkenin kontrolünde yer alan Ogaden petrol yataklarını sömürmek: Aden Körfezini kontrol etmek: Cibuti'yle Yemen arasında bir köprü inşa etmek,
Nihayet Türkiye'yi oyundan dışlayarak, bölgeyi kontrolleri altına almak konularında mutabık olunmuştur...

*
Mayıs 2017'de Başkan Trump, İslamcı Cihad Örgütleri ve İslamcı ideolojiyle mücadele etmek üzere Riyad'da, Suudi Arabistan önderliğinde 50 Arap ülkesiyle;
Mücadelenin Cihadçı grupları kuşatıp, kaçmalarına imkan vermeden yok etmeye dayanan bir stratejiyle yürütülmesi : Bölgedeki tüm ülkelerin aşırılıkları atmak amacını paylaşan bir uluslar birliği haline gelmelerinin sağlanması : Mısır, El Ezher Üniversitesinin tüm aşırılık ideolojilerini görme ve sınırlama rolü eşliğinde İslam'ın doğru öğretilerini yayma konusunda lider ülke olması : ABD'nin, Suudi liderliğinde İran'a karşı bir Sünni-Arap askeri koalisyon oluşturma planını desteklemesi,
Ve en önemlisi İslami Cihadçi örgütlere Katar'ın finansman, Türkiye'nin ideolojik desteğini kesilmesi kararlarını aldılar.

*
ABD'nin desteğini alan Suudi Arabistan, Mısır, BAE, Bahreyn,Yemen:
Katar'a karşı savaşa varmayan bir dizi önlem ilan ettiler.
Katar ekonomisini tehdit eden ekonomik abluka uygulayarak;
Katar'ı vesayete tabi tutmaya : Katar'ın Suriye'de İŞİD'le yaptığı işbirliğini, İŞİD çevresinde bir araya gelen İslamcı Cihad güçlerini finanse etmekten,örgütlemek ve silahlandırmaktan alıkoymayı : Yemen'de Suudi karşıtı Husi asileri ve Suudi Arabistan'ın Şii ağırlıklı El Katif bölgesindeki yönetim karşıtlarını desteklemekten vazgeçmesini :
Katar'ın İran ile ve onunla bağlantılı Filistinli İslamcı grup HAMAS'la ve Müslüman Kardeşler Örgütü ile arasına mesafe koymayı zorlamayı amaçladılar.

*
Daha ilk dakikada Müslüman Kardeşler Örgütü'nün hamisi Recep Tayyip Erdoğan alınan karara muhalefet etti.
"Ben İhvan-ı Müslimin'i bir terör örgütü olarak görmüyorum. Çünkü İhvan-ı Müslimin bir düşünce örgütüdür" dedi.
Ardından Türkiye ve Pakistan Riyad kararlarında "İslam Ordusu"nun arka planını oluşturan mezhebi yapısına itiraz ettiler.
Türkiye Ortadoğu'da , Pakistan Asya'da farklı politik tavır sergilemeye başladı.
"İslam Ordusu" projesi hızla çöktü.
Böylece Suudi Arabistan'ın Türkiye ile ilişkileri zayıflama sürecine girdi...

*
6 Aralık 2017'de Başkan D.Trump, ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıdığını ilan etti.
"Kudüs sadece üç büyük dinin kalbi değildir, aynı zamanda dünyanın en başarılı demokrasilerinden birisinin de merkezidir.
Yahudiler, Hristiyanlar ve Müslümanların birlikte barış içinde yaşayıp özgürce ibadet ettiği bir yerdir.
Bu karar, nihaî barışa olan bağlılığımızın ihlâl edilmesi anlamına gelmiyor.
ABD olarak İsrail ile Filistin arasında iki devletli çözümü hâlâ destekliyoruz.
"Harem Ül-Şerif -Tapınak Dağı "da dahil olmak üzere dinî alanda statüko gözlemlenecektir.
Bölgenin liderlerinden isteğim, nihaî barışın peşinden gitmeleridir "dedi.

*
Böylece Oslo Anlaşmaları ve Arap Barış Girişimi'ne uygun olarak Filistin Devleti'nin;
Uluslararası tanınma meselesi ve İsrail Filistin Barışı birkaç aylık mesele olacaktı.

*
Ama Erdoğan, "Sayın Trump, Kudüs Müslümanların kırmızı çizgisidir. Filistin halkının yaraları kanamaya devam ederken her gün hak ihlalleri, zulümler, baskılar sürerken İsrail'e destek mahiyetinde böyle bir karar alınması sadece uluslararası hukukun ihlali değil aynı zamanda insanlık vicdanına da vurulmuş ağır bir darbedir. Hemen 5-10 gün içinde İslam İşbirliği Teşkilatı liderler zirvesini İstanbul'da toplayacağız.
Bununla da kalmayacağız. Bu zirve ile birlikte çok daha önemli etkinlikler ile tüm İslam dünyasını o zirvede hareketlendireceğiz" ifadesiyle tehditde bulundu..

*
Bugün Erdoğan hâlâ İsrail'i kuşatan ve "Kafirleri öldürüp dünyaya İslamı empoze etmeyi " hedefleyen Müslüman Kardeşleri, HAMAS'ı, Hizbullah'ı ve El Kaideci bir çok İslamcı terör örgütüne destek veriyor.
Bu noktada 26 Eylül'de Başkan Trump, "İsrail- Filistin arasında " İki Devletli Çözüm Önerisini" destekleyen "Yüzyılın Barış Anlaşması Planı"nı üç ila dört ay içinde sunmayı umduğunu açıklamış bulunuyor.

*
Cemal Kaşıkçı olayı iki ülkeyi karşı karşıya getirmesinden öte çok daha büyük bir önem taşıyor...

*
Ey Erdoğan! Bak Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ne diyor?
"İnandığımız ve mutlu olduğumuz İslam dinini, yüzyıllardan beri alışılmış olduğu üzere, bir politika aracı durumundan kurtarmak ve yükseltmek gerektiği gerçeğini görüyoruz.
Kutsal ve tanrısal olan inanç ve vicdanlarımızı karışık ve türlü renkte bulunan ve her türlü çıkarlar ve tutkuların alanı olan siyasetten ve siyasetin bütün ögelerinden bir an önce
kesinlikle kurtarmak, milletin dünya ve ahiret mutluluğunun emrettiği bir zorunluluktur. Ancak böylece İslam dininin yüceliği gerçekleşir."

10. 10. 2018


Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org