Ziynet Odası       Odam Olsun       Türklider Odaları       Sizin Odalarınız       Sohbet Odası       TV Odası       E-Kitap Odası       BŞenver       Gazete Odası       iPad       Hakkımızda       Şifremi Unuttum   

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
ERDOĞAN'IN VENEZUELA'SI
28.01.2019
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 44696
Oy Sayısı : 2719
Değerlendirme : 5
Popülarite : 17,17
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

ABD Dışişleri Bakanı M.Pompeo, BM Güvenlik Konseyi'nde milyonlarca Venezuela vatandaşının ülkeyi terk etmesinden ve ülkedeki insani krizden;
"Gayrimeşru" olarak nitelendirdiği Nicolas Maduro hükümetini sorumlu tuttu.
Venezuela'da kendini geçici devlet başkanı ilan eden Ulusal Meclis Başkanı Juan Guaido'nun tanınması ve demokratik geçiş sürecine destek verilmesi çağrısında bulundu.
Maduro'nun "gayrimeşru mafya" devletinden kendini kurtarmaya çalışan Venezuela halkına destek istedi.
''Bütün ülkelerin taraf tutma zamanı geldi. Ya özgürlüğü seçen güçlerin yanında olursunuz ya da Maduro ve kargaşasını seçersiniz'' dedi...

*
"Tarih boyunca tımarhane ve hapishane, iktidarların sopası olmuştur" diyen Fransız filozof Michel Foucault, "Dünya Düzeni" ni;
"Bilgi iktidar ve gücü, iktidar ve güc de bilgiyi üretir.
İnsanın insan üzerinde güç ve iktidar kurma mücadelesi tarihin değişmeyen kuralıdır.
Sorun, insanların eşitlikle mi yoksa baskıyla mı bir arada olacakları gerilimidir" ifadesiyle açıkladı.

*
Hakikaten yaşam, insanların faydaları ve mutlulukları için bilgiyi talep etmeleri gerçeğinden hareket ediyor.
Bilgi teknolojilerini elinde bulunduran güç ya da iktidar da sömürgeciliğini insandan geliştirip tüm dünyaya işliyor.
Bilgi teknolojileri ABD'nin tekelindedir, O'da bu küresel enformasyonel emperyalizmini dünyaya sunuyor.
Yani sahip olduğu gücle diğerlerinin zihinleri ve eylemleri üzerinde kontrol iddiasında bulunuyor...

*
Şirkete dönüşemeyen devletler taşınamıyor.
Şirketlerin al-ver ilişkilerinde kolay borçlanmaya ve geri ödeme politikalarına öncelik vermek üzere,
Ekonomi ve siyaset; rafine, rasyonel, bürokrasisi oturmuş, finans sisteminin belirleyici olduğu, hukukun finans sistemi üzerine inşa edildiği yapılar istiyor
İster istemez devletler sosyal devlete değil birer şirkete dönüşüyor sonra refah devleti oluşur deniliyor.
Bu gereklerin tamamına "Demokrasi" deniyor...

*
Artık devletlerin değil şirketlerin emir merkezinden hareket eden bürokrasi dikey olmayan yatay bürokratik örgütlenmeler oluşturuyor.
Piyasaların sağlıklı işlemesi için egemenlik, parlamento, bürokrasi gibi kurumlar hiç gündeme gelmiyor...

*
ABD işbu felsefenin dünya lideridir ve Ulusal Güvenlik Strateji Belgesi'yle bütün ülkelere;
1- ABD'nin uluslararası ilişkilerde güvenlik ve refahın lideri olduğunu,
2- Rusya ve Çin ile olan ilişkilerinde jeopolitik bir zihniyeti benimsediğini,
3- ABD'nin BM Örgütündeki sorumluluğunun daha fazla olduğu kaydıyla uluslararası düzeni BM temel statüsünün belirlediğini,
4- ABD'nin ulusal güvenliği doğrultusunda ekonomik ve siyasi faaliyetlere müdahale edebileceği bildiriyor.
Bu 4 madde ABD'nin elinin çok öncesinde kazandıklarından dolayı çok kuvvetli olduğu iddiasıdır...

*
İşte Venezuela'nin hikayesi bu anlayıştan çıkıyor.
Madem ABD dünyayı tek kutuplu olarak düşünüyor, dolayısıyla artık ne müttefikleri ne de düşmanları vardır.
Eğer bir halk ABD'nin her zaman kontrolü altında tutması gereken doğal kaynaklara sahip topraklarda yaşıyorsa,
Bu kaynaklar, aynı zamanda hem ulus-devletler hem de Pentagon tarafından kontrol altında tutulamayacağı için;
Bu bölgedeki devlet yapılarının iş göremez hale getirilmeleri gerekiyor.

*
Bu yüzden ABD, petrol zengini Venezuela'ya 2000'den bu yana müdahale ediyor.
Tarassutuyla ekonomik yaptırımlar Venezuela vatandaşlarının ve iş hayatını zorlaştırmıştır.
Venezuela hiçbir zaman bugün ki, kaotik durumla yüz yüze gelmemiştir...

*
Her şey Latin Amerika'nın "sola dönüş" olarak adlandırdığı bir dizi gelişmenin sonucuydu...
1990'larda Latin Amerika'da kapsamlı özelleştirmeler yapılıyor ve yabancı sermaye girişinin önündeki engeller kaldırılıyordu.
Ama "Washington Mutabakatı" yla oluşan serbest piyasacılık giderek toplumsal kutuplaşmanın ve kitlesel yoksulluğun koşullarını yarattı...

*
Çin ekonomisinin yükselişi Latin Amerika'nın ve Venezuela'nın da temel dayanağı olan emtia fiyatlarında sürekli artışı,
Artan ihracat gelirlerinin bir kısmı da sosyal yardım programlarını finanse etmekte kullanıldığı ekonomik koşulları oluşturdu.
Bunlar Venezuela'nın sol ulusalcı bir görünümü benimsemesini, ABD emperyalizminden daha fazla bağımsızlık iddia etmesine yol açtı.

*
Hugo Chaves, 1992'de başarısız bir askeri darbeye önderlik eden paraşütçü bir yarbaydı.
Sendikaların yanı sıra bütün büyük partilerin tümüyle gözden düşmüş olduğu koşullarda, bu başkaldırı ile halkı yanına çekmeyi başardı.
Kısa süreli bir tutukluluğun ardından popülist ve sol ulusalcı bir programla 1998'de devlet başkanı seçildi.

*
Hugo Chavez'in ardından Cumhurbaşkanı Nicolas Maduro, ülkenin en karmaşık işsizlik, yolsuzluk, açlık, gelir eşitsizliği gibi sorunlarını çözmek için basit bir çözüm önerdi.
Tüm ekonomiyi ya da serveti nüfusa yeniden dağıtmak için kamulaştırdı.
Ama böyle bir yeniden dağılım sadece hükümetin yakınında gerçekleşti ve Venezuelalıların daha çoğunun yoksulluğu daha çok arttı?

*
Dünya genelindeki sol gruplar Venezuela Birleşik Sosyalist Partisi'ni (PSUV) "21. yüzyıl sosyalizmi " nin bir örneği olarak selamlıyordu.
Ama Chavezcilerin, Maduro'cuların yönetimi altında üst düzey hükümet yetkililerinin yanı sıra finansçılardan, siyasi bağlara sahip iş adamlarından ve taşeronlardan oluşan yeni bir egemen sınıf tabakası Venezuelalı kitleler zararına kendilerini zenginleştiriyordu.
Bu dönem boyunca uygulanan asgari sosyal yardım programları, nüfusun kabaca yüzde 80' inin yoksulluk, yüzde 51'inin ise aşırı yoksulluk içinde yaşamasına engel olamadı?

*
Chavez ve Maduro'nun PSUV'u, kapitalizm yanlısı burjuva ulusalcı politikalarla Venezuelalar için toplumsal bir felaket yarattı.
Çünkü planlı bir ekonomik gelişme yoktu, ekonominin tümü petrol ihracatına bağımlıydı.
Üstelik Venezuela uluslararası kapitalist emtia piyasalarındaki fiyat dalgalanmalarına karşı savunmasızdı.

*
Çünkü Venezuela'da "sola dönüş" eliyle üretilen krizin altında;
Bu ekonomik koşullarda dünya kapitalizminin derinleşen krizi: Çin büyümesinin hız kesmesi: Emtia fiyatlarındaki hızlı düşüsün neden olduğu sarsıcı bir değişim vardı.
Venezuela'da, ihracat gelirlerinin yüzde 90'ını sağlayan petrolün fiyatındaki düşüş enflasyonu altı haneli rakamlara çıkardı.
Halk zorunlu ihtiyaç malzemelerinde yaygın bir kıtlıkla karşı karşıya kaldı.
Aslında "Sola Dönüş " yaşanan Latin Amerika'nın tümünde Venezuela'ya benzer sorunlar yaşanıyordu.
Latin Amerika'da en zengin yüzde 1'i bölgesel servetin yüzde 41'ini alıyor, 2022 projeksiyonları bunların nufusun geri kalan yüzde 99'unun servetinden daha fazlasına sahip olacaklarını gösteriyordu.

*
Maduro, ülkenin siyasi istikrarsızlığı konusundaki eleştirileri kırmak için medyaya kısıtlamalar getirdi.
Yabancı muhabirleri sınır dışı etti, muhalefet liderlerini hapsetti.
Venezuelalar açlık yaşamaya başladı.
Hükümet halk desteğini kaybetmeye başladığında arkasındaki stratejik gücü oluşturan askerleri, yargı mensuplarını ve atanmış yetkilileri korumak için elinden geleni yaptı.
Yaygın yolsuzluk, çöken bir ekonomik sistem, sistematik insan hakları ihlalleriyle bugünlere gelindi.

*
Hugo Chavez, İran Cumhurbaşkanı M.Ahmedinejad ve Suriye Devlet Başkanı B. Esad'ın ile yakınlaşmıştı.
Birlikte Bağlantısızlar Hareketi'ni örnek aldılar ve "Özgür Müttefikler Hareketi" adıyla hükümetlerarası bir yapı kurmaya yeltendiler.
N. Maduro'da aynı söylemde tamamen farklı bir dış politika uygulamayı tercih etti.
Rusya ile yakınlaşma politikasını sürdürdü ve Venezüella'da Rus bombardıman uçaklarına ev sahipliği yaptı.

*
Maduro, NATO üyesi olan ve ordusu halen Suriye'nin Kuzeyini işgal eden Türkiye ile yakın bağlar kurdu.
İstanbul' a dört kez geldi, Erdoğan ise Caracas'ı bir kez ziyaret etti.
İsviçre, anayasasını yazarken danışmanlık yaptığı Hugo Chavez' in müttefikiydi.
Maduro ise ülkesinin altınlarını İsviçre'de rafine ettiremeyeceğinden kaygılandı.
Venezuella'nın altınları, petrol sözleşmelerinin teminatı olarak İsviçre bankalarında muhafaza edilirdi.
Bu defa altınlarını külçeye dönüştürmesi için Türkiye'ye gönderirken, Türkiye'den gelen gida maddeleriyle altın takas edilmeye başlandı.

*
Bir ABD girişimi olarak, Venezuella 12 Şubat 2015 darbe girişimi ardından ulusal para birimine yönelik saldırılar ve göçlerin örgütlenmesiyle devam eden bir istikrarsızlaştırma kampanyasına maruz bırakılmıştır.
Türkiye ise Venezüela'ya ABD yaptırımlarını dolanma olanağı sağlamıştır.
İki devlet arasındaki ticaret 2018'de on beş katına çıkmış bulunuyor.

*
Maduro, ikinci dönem başkanlığında vaad ettiği altı maddelik eylem planında;
Şiddetin faillerinin silahsız ve şiddetsiz siyasi mücadeleye katılabilmeleri için geniş çaplı bir birleşme ve pasifleştirme politikasını sağlamak üzere iktidardaki Sosyalist Partisi (PSUV) ile siyasi muhalifleri arasında diyalog ve uzlaşmayı,
Ülkenin ekonomik istikrarı sağlamak ve toparlanmaya ulaşmak için verimli bir ekonomik anlaşmayı,
Her türlü yolsuzluğa karşı yenilenmiş baştan sona bir mücadeleyi,
Devletin finanse ettiği halk eğitimi ve konut dahil sosyal programları güçlendirmeyi ve genişletmeyi,
Venezüela'yı emperyalizmin saldırı ve ABD'nin yaptırımlarından korumayı,
Venezüela sosyalizmini Hıristiyan ve Bolivarcı özelliklerle geliştirmeye devam etme vaadlerini yerine getirememiştir.

*
Şimdi Venezuela uluslararası alanda çok zordadır.
ABD Başkanı Donald Trump göreve geldiğinden beri Venezuela'ya karşı demokrasi ve insan hakları gerekçesiyle ekonomik ve mali yaptırımları defalarca genişletti.
ABD vatandaşlarının ve işletmelerinin Venezüela hükümetine borç vermesi yasaktır.
ABD açıkça Venezüela'nın petrol endüstrisini hedef alıyor
Venezüela'nın ekonomik ve politik istikrarına yıkıcı darbe yapacak başka yaptırımlar da sırasını bekliyor...

*
Bu noktada Türkiye, Küba, Bolivya, El Salvador ve Rusya gibi ülkeler Maduro'yu desteklerken,
ABD, AB, İsrail, Brezilya, Peru, Panama ve diğer Latin Amerika ülkeleri seçildiği günden beri Maduro'yu reddediyor.

*
Romalı Lucius Annaeus Seneca, "Mutluluk bile haddini aşarsa azap olur "diyor...

29.1.2019

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org