Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
VARŞOVA VE SOÇİ ZİRVELERİNDE ROJAVA
13.02.2019
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 64611
Oy Sayısı : 2740
Değerlendirme : 5
Popülarite : 17,19
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

ABD ağırlığını "Karayipler Havzası"na koyabilmek için "Genişletilmiş Ortadoğu"dan çekiliyor.
Ama geride bırakacağı Ortadoğu'da; İran rejimi ve vekil güçlerine karşı durmak: Şii İran'ın karşısında bir Yahudi- Sünni stratejik ittifakı oluşturmayı öngörüyor.
Bunun için 14-15 Şubat'ta Varşova'da, koalisyon ülkeleriyle "Ortadoğu' da Barış ve Güvenliğin Geleceği " başlıklı bir bakanlar toplantısı düzenliyor.

*
14 Şubat'ta bir diğeri toplantı ise Türkiye, Rusya ve İran devlet başkanlarının,
Suriye?deki son gelişmeleri, İdlib'deki son durumu ve ABD'nin çekilme kararı sonrası yaşanabilecek gelişmeler ele alacakları Soçi Zirvesidir.

*
Başkan Trump'ın 19 Aralık'ta kuvvetlerini Suriye'den çekeceğini açıkladığından beri,
ABD'nin gücü ve Orta Doğu'daki nüfuzunun jeopolitik sonuçları hakkında bir tür karmaşa yaşanıyor.
Kararın Suriye'de İslam Devleti (İŞİD) ile savaşan ABD destekli Kürt liderliğindeki Suriye Demokratik Güçlerinin (SDF) fedakârlıklarına nasıl yansıyacağı merak ediliyor.
Bölgedeki en umut verici demokratik deneyim olan Rojava'daki devriminin akibeti sorgulanıyor...

*
Batı, Rojava'daki devrimi, Suriye'deki iç savaştan kaynaklanan olumlu gelişmelerden biri olarak görüyor.
Geçen birkaç yılda Suriye Kürtleri, kadınlar ve etnik azınlıklarıyla demokratik katılımını içeren ve kendini yöneten topluluklar oluşturdu.
Ardından bu toplulukları kadın hakları, çevrecilik ve demokratik konfederalizm ilkelerine bağlı olarak Rojava'da özerk bir demokratik federasyonda birleştirdi

*
ABD, başlangıçta Rojava'daki devrimi hiçbir zaman tam olarak desteklemedi.
Mart 2016'da Suriye Kürtlerinin özerk bölgelerinin kurulduğunu açıklaması ardından, ABD yetkilileri buna karşı konuştu .
Geçen Kasım'da ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey Kongre'de yaptığı açıklamada,
ABD'nin Suriye Kürtleriyle ilişkisinin geçici bir taktik olduğunu,
Bölgenin Suriye hükümetiyle müzakerelerde önemli bir baskı unsuru olarak kullanıldığını söyledi.
Nihayet Eylül'de Başkan Trump, yardım isteyen Kürtlerden "harika, harika insanlar" olarak bahsetti,
"On binlerce Kürt, İŞİD'le savaşırken öldü. Bizim için ve bizimle birlikte öldüler" dedi...

*
Şimdilerde kuzeydoğu Suriye'de Rojava bölgesinde sosyal bir devrime öncülük eden Suriyeli Kürtler,
ABD güçleri olmadan Türkiye'nin kendilerini ve devrimlerini yok etmek tehditi ile karşı karşıyadır.
Ama Rojava Devrimi'nden bugüne düşmanlığın neden bu boyuta ulaştığını,
Ya da Erdoğan Türkiye'sinin Suriye kuzeyinde ve Türkiye'deki Kürtlerle ilgili olarak Fransa ile kurduğu diyalog sürecini hatırlamakta fayda vardır...

*
31 Ekim 2014'te Fransa'da Elysée Sarayı'nda Cumhurbaşkanları Hollande ve Erdoğan, PYD Eşbaşkanı Salih Müslüm ile bir toplantı yaptılar.
Ardından Dışişleri Bakanları Alain Juppe ve Ahmut Davutoğlu arasında bir mutabakat imzalandı.
Mutabakat, Fransa'nın gelecekteki çıkarlarının sağlanması,
Türkiye'deki PKK'lı Kürtlerin sürüleceği Suriye'de yeni bir devletin kurulmasıyla ilgiliydi...
.
*
Erdoğan, hemen Suriye'de Türkiye ekonomisine bağlı İslamcı Sünni Arapların liderliğinde kurtarılmış bir bölge gibi Kürdistan kurup,
Buraya Suriye'deki İslamcı Arapları ve Türkiye'deki Kürtleri sürmek stratejisini yürütmeye başladı.
TSK ve Polis, PKK'lı Kürtlere karşı yoğun operasyonlar yürüttü.
Birçok köy yok edildi, diğer birçok köyde yaşayan insanlar bulundukları yerleri terk etmeye zorlandı.
Erdoğan'ın stratejisi doğrultusunda Türkiye'deki Kürtler kıskaca alındı ve Suriye sınırındaki halklarla takas edildiler.
Suriye sınırındaki birçok Türk köyüne Kürtler yerleştirildi.
Türkiye'deki yerleşimler ise Suriyeli cihatçılardan yana olduğunu düşünülen Suriyeli Sünni Arap sığınmacılara verildi.

*
Haziran 2015'te Suriye'de dünyanın en tehlikeli terör örgütü olan IŞİD;
Türkiye -Suriye sınırında Kobane kentine sızdı, sivillere ve Kürt Halk Savunma Birlikleri (YPG) güçlerine saldırdı.
Bir günde 200 bin insanın bu topraklardan göç etmesine yol açtı ve kentin yüzde 80' ini ele geçirdi.
Ama "Kobane düştü, düşecek" denilirken, ne oldu da IŞİD en ağır silahlar ile saldırmasına rağmen Kobane'yi alamadı?

*
Çünkü Fransa, 31 Ekim 2014'te Cumhurbaşkanları Hollande ve Erdoğan'ın yaptığı mutabakatta;
"Ortadoğu'nun kaderini İslamiyet mi belirlesin, yoksa Kürtler mi söz sahibi olsun" tartışmasında Erdoğan aleyhine döndü.
Tercihini "Kürtler söz sahibi olsun " dan yana kullandı.

*
Erdoğan ise Fransa'nın Suriye'ye tamamen yanlış yaklaştığını savunmaya başladı.
"Dost ve müttefik kabul ettiğimiz ülkeler, terörün her türüne karşı açık ve net bir tavır sergilemelidir.
Türkiye bu tür terör yapılanmalarına ciddiyetten uzak yaklaşımları reddediyor " benzeri açıklamalar yaptı.
Bu itirazlar Türkiye'nin, Fransa'dan hareketle giderek NATO müttefikleriyle yaşadığı bir krize dönüştü.

*
Nitekim Türkiye, Rusya ve İran'la birlikte Astana sürecine döndü...
2254 sayılı BM Güvenlik Konseyi Kararının tanımladığı üzere Suriye halkının öncülüğünde ve sahipliğinde yürütülecek,
Kapsayıcı, özgür, adil ve şeffaf bir siyasi sürecin hayata geçirilmesine yardımcı olmak hususunda çalışmaya başladı.

*
Böylece Rojava Suriye Savaşında bir dönüm noktası oldu.
Bir süre sonra İŞİD Kobane'de hakimiyetini kaybetti.
Giderek tüm topraklarını ve başkent Raqqa'yı kaybetti
YPG, İŞİD'in kaybettiği toprakları ele geçirdikçe Esad rejiminden fazla toprak bütünlüğüne sahip oldu.

*
Afrin, Suriye savaşında ikinci bir dönüm noktasıydı.
İŞİD ile savaş durdu, sadece Türkiye ile Kürtler değil aynı zamanda ABD- israil ile Türkiye- İran savaşı başladı.
Rusya savaşta iki taraf için bir kaldıraç görevi yaptı
Askeri kuvvetini Afrin'den çekti ama ABD, Deir Ez Zor'da Rusya'ya hava operasyonu düzenledi.
İsrail, İran'ı İdlib'de vurdu.
Esad, askerlerini Afrin'e gönderip sınırı korumalarını istedi
Türkiye Afrin girişinde Suriye askeri konvoyunu vurdu, böylece "Kim gelirse vururuz" mesajı verdi.

*
Bugün Türkiye, Afrin ve Cerablus'ta kontrolü sağlamıştır.
Menbiç çevresi yüzde 80'i Sünni Arap olan yaklaşık 450 bin nüfusa ev sahipliği yapıyor.
Bölgedeki Kürt kuvvetlerinin baskınlığına rağmen, Kürtler nüfusun sadece yüzde 15'ini temsil ediyor.
Kalan yüzde 5, Türkmen ve Çerkes azınlıklardır.
Benzeri demografik yapı Menbiç kent merkezinde de geçerlidir
2011'de 120 bin nüfusa ev sahipliği yapan kent, Türkiye'nin Halep vilayetinden getirdiği Sünni Araplarla 200 binlik bir nüfusa ulaşmıştır.
Menbiç ,Türkiye'ye değil Kürtlere destek veren dört büyük Ganaim, Bou Sultan, Hanada ve Bou Bana Arap Kabilesinin elindedir.

*
Ayrıca hem Afrin, hem de Astana sürecinde Türkiye yönetiminde deeskalasyon bölgesi ilan edilen İdlib;
El Kaideci Heyet Tahrir el-Şam terör örgütünün kuşatması altında bulunuyor.
Aslında bir danışıklı dövüşle rant oyunu devam etmesi gerektiği gibi sürüyor....

*
Ama bir gerçek yavaş yavaş kendini gösteriyor...
Tıpkı Irak Savaşı'nda olduğu gibi Suriye Savaşı'nda da uluslararası güçlerin dengesini Kürt coğrafyası belirliyor.

*
Bugün Suriye'de güvenlik tesis edilmeden reformların yapılamayacağı esasında bir ateşkes süreci yaşanıyor.
Güvenliğin tesis edilmesinden anayasal, kanuni ve meşru sorumluluğu olan Esad hükümeti sorumludur.
Suriye'nin bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü başlığında BM garantisiyle savaşan muhalif silahlı güçlere lojistik kesilmiş ve sınırlarda denetim kurulmuştur.

*
Bu paralelde Soçi Zirvesinde Rusya, Türkiye ve İran;
Suriye İç Savaş'ına siyasi çözüm noktasında Kürtlerin katılımının sağlanması,
Şam'ın meşru izni olmadan uluslararası güçlerin Suriye'de bulunmasının hiçbir nedeninin olmadığı,
Yabancı askerlerin varlığının yalnızca Suriye hükümeti onları davet ettiyse kabul edilebilir bir durum olduğu,
Suriye krizinin çözümüne yönelik hiçbir siyasi inisiyatifin ülkenin egemenliğini, birliğini ve bütünlüğünü hiçbir halükarda bozmaması konularında anlaşmıştır.

*
Arka planda ise BM teşkilatı; Suriye İç Savaşı siyasi çözümün hukuki yapısını oluşturmaya yönelik "muhalif-terörist" ayrımını keskin bir şekilde yapma mesaisinde sona gelmiştir.
BM Savaş Suçlarını Araştırma Komisyonu, tüm taraflarca Suriye'de işlenen Savaş Suçları'yla ilgili raporunu yayınlamıştır.
Her tür zulüm, teröristleri gönderen ve finanse eden ülkeler, Suriye'de insani durumu ahlaksız ticarete dönüştürenler belgelenmiştir...

*
Eski Fransız yargıç Catherine Marchi-Uhel liderliğindeki ekip dava dosyalarını da hazırlamış,
Bunların mahkemelerin yargılamak için evrensel yargı yetkisini kullanabileceği,
Ve Uluslararası Ceza Mahkemesi gibi mevcut bir organa ya da Suriye için yeni bir mahkemeye yetki verilebileceği açıklanmıştır.

*
Süreç bu perspektifte ilerlerken, Avrupa'nın gelecek vizyonunda çok önemli olan Suriye'de Türkiye'nin genişlemeye açık askeri tırmanışı,
Avrupa egemen sınıfının güçlü hizipleri arasında "savaş politikası" üzerinde tartışmalara yol açmış,
Fransa Cumhurbaşkanı E Macron bu konudaki planlarını Alman hükümeti yetkilileri ile görüşmeye açmış ve onay almıştır.

*
Bu plan, başta Fransa olmak üzere Batılı ülkelerin Suriye'ye karşı oynadığı askeri role ilişkin tanıklıkların silinmesine yöneliktir.
Bunun için Kosova örneğinde olduğu gibi bu kez Fransa, Kürtlerin Paris'te bir temsilciliği olan Rojava'yı ;
Suriye Arap Cumhuriyetinin yargı kararlarını Suriye topraklarındaki tek meşru karar olarak kabul eden Fransız-Suriye Anlaşması'nı,
Avrupa İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme'yi,
Fransız Anayasa'sını ihlal etmek pahasına geleceğin Suriye Federasyonunda özerk bir devlet olarak tanıyacaktır.

*
Rojava'nın özerk bir devlet olarak tanınmasından sonra kurulacak ve evrensel yargı yetkisini kullanacak bir mahkemede Avrupalı İŞİD cihadçileri yargılanacak,
Onların temsil ettiği ülkelerin Suriye'ye karşı oynadığı askeri role ilişkin tanıklıkları silinirken,
İlgili Rojava Mahkemesi BM Savaş Suçlarını Araştırma Komisyonu'nun hazırladığı dava dosyalarını,
Uluslararası Ceza Mahkemesi gibi mevcut bir organa ya da Suriye'de başka bir mahkemeye aktararak yetki verecektir.

*
14 Şubat'ta Soçi Zirvesi'nde Moskova; Ankara' yı değil Esad'ı isteyecek,
Ve Şam'ı federalizm seçeneğinde PYD ile uzlaşmaya teşvik edecektir...

14.2.2019

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org