Ziynet Odası 
 Odam Olsun 
 Türklider Odaları 
 Sizin Odalarınız 
 Sohbet Odası 
 TV Odası 
 E-Kitap Odası 
 BŞenver 
 Gazete Odası 
 iPad 
 Hakkımızda 
 Şifremi Unuttum 

 

Ahmet Kilicaslan Aytar Gözüyle 


     

 



Tüm Yazıları

       ShareThis
INF, AVRO ATLANTİK VE İRAN
15.02.2019
Ahmet Kilicaslan Aytar
Okunma Sayısı : 65293
Oy Sayısı : 3364
Değerlendirme : 5
Popülarite : 17,63
Verdiğiniz Puan :
 

 

 

ABD, 2 Şubat'ta nükleer silahlar kontrolünün dayanağı olan 1987'de Sovyetler Birliği ile imzaladığı Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Antlaşması'ndan (INF) çekildi.
Rusya, ABD'nin antlaşmayı kurtarmak için verdiği 60 günlük süreye aldırmadı.
Ama ABD'nin bu adımıyla birlikte dünyanın artık daha tehlikeli bir yer olacağını, askeri güç dengesini sağlamak için harekete geçmek zorunda kalacağını bildirdi.
Çin, ABD'nin çekilmesinin küresel silahlanma yarışına yol açacağını, ulusal güvenliğini korumak için savunma kapasitesini artıracağını açıkladı...

*
INF antlaşması, Avrupa'da orta menzilli nükleer füzelerin yerleştirilmesini yasaklıyordu.
Ancak Almanya ve Avrupa Birliği bu süreçte herhangi bir çaba göstermedi.
Bu suretle Avrupa potansiyel olarak tehlikeli bir döneme girdi.
Artık nükleer silah tartışmalarında giderek daha aktif bir rol oynamak zorundadır...

*
Çünkü ABD'nin INF'den çekilmesi;
ABD ve Rusya arasında bir diğer anlaşma Yeni Stratejik Silahları Azaltma Antlaşması?nın da (New Start) sallantıda olduğunu gösteriyor.
Rusya, Washington?un antlaşmanın 2021?de süresinin dolmasını beklediğini iddia ediyor.
Rusya'ya göre ABD antlaşmayı uzatmak için yapıcı görüşmeler yapma arzusu ya da hazırlığında değildir.

*
Rusya, ABD?nin yeni düşük patlama gücüne sahip nükleer silahlar üretme planlarından duyduğu kaygıyı dile getiriyor.
Bunun nükleer silahların kullanılması eşiğini düşürebileceğine vurgu yapıyor.
Eski Soğuk Savaş dönemi kavramlarının yeniden ortaya çıkarabileceğine dikkat çekiyor. .
"Nükleer topların, nükleer havan toplarının, nükleer mayınların, nükleer el bombalarının vb.şeylerin yeniden canlanması için Rusya'nın önünde çok az adım kaldı" deniliyor.

*
1969' da Londra, Moskova ve Washington' da imzalanan Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması ise hâlâ yürürlüktedir.
Ama bu antlaşma ABD ve Rusya arasında sözleşmeli bir nükleer silah çerçevesi olmadan bir teminat sağlamıyor.
Çünkü nükleer konusunda herşey, iki süper gücün kendilerini silah kontrolüne ve teminat vermeye istekli olmalarına bağlıdır.
ABD ve Rusya bunun yerine nükleer silah birikimi gerçekleştirirse daha küçük güçler de buna uyacaktır.
Savunmasız kalmak istemeyen ülkelerin başka yolu yoktur ve Kuzey Kore ile İran bunun sadece ilk örneğidirler...

*
Avrupa anlaşmayı kurtarmak için üst düzey zirveler ve mekik diplomasisi yerine süreç boyunca sadece ıslık çalma çabasında oldu!
Şimdi Avrupa'nın yeni bir nükleer silahlanma yarışının engellenmesi için mücadele etmesi gerekiyor.
Artık Avrupa INF anlaşmasını koruması altında değildir.
Hem ABD hem de Rusya birbirleriyle yüzleşmeyi değil kendilerini nükleer silah sınırlamalarından kurtarmak istiyor.
Üstelik iki süper nükleer güç Çin'i gerçek nükleer muhalifleri olarak görüyor.

*
Çin 1980'lerin sonlarında silahsızlanma görüşmeleri için uluslararası izlenim altında olmadığı için mevcut silah azaltma ve silahsızlanma anlaşmasının bir parçası değildi.
Ancak bugün, Çin'in nükleer cephanesinin yaklaşık yüzde 80'i, INF anlaşmasının ABD ve Rusya için yasakladığı orta seviyelerde bulunuyor.
Gerçek ya da iddia edilen antlaşma ihlalleri konusundaki sözlü savaşlara rağmen ABD ve Rusya çok büyük bir hedefi paylaşıyor: kendilerini Çin'e karşı silahlanmaya mecbur hissediyorlar...

*
Almanya ve Avrupa bu nedenle iki nükleer süper güç için ikincil öneme sahiptir.
ABD ve Rusya'nın bakış açısından, Avrupa'da yeni bir nükleer silah birikimi sadece garanti zararı temsil ediyor.
Bu yüzden Avrupa'nın ortak bir dış güvenlik politikasının sürdürülmesi mümkün değildir.

*
Eğer NATO, Avrupa'da orta menzilli nükleer füzelerin yenilenmesi konusunda ciddi tartışmalar başlatsaydı,
Doğu Avrupalı üyeler Batı Avrupalıların özgürlükleri için ölmeye istekli olduklarına kuşkuyla yaklaşacak,
Almanya ve Batı Avrupa'nın diğer bölgelerinde büyük siyasi kargaşa yaşanacaktı!

*
Şimdi Avrupa bu senaryo ile karşı karşıyadır.
Washington'da Başkan D.Trump'ın her an ABD'yi NATO'dan çekebileceği,
11 Temmuz 2018'de NATO zirvesi öncesi NATO'nun anlamsız olduğu, ABD'ye boşuna zaman ve para harcattığını fikrini sürdürmekte olduğu konuşuluyor.

*
Dolayısıyla Avrupa'nın şu anda ABD Başkanı Donald Trump'ı sinirlendirmeden ve ittifaktan ayrılmayı daha da kolaylaştırmadan;
Mevcut gelişime karşı koruyucu önlemler almak üzere müzakerelere yönelmesi gerekiyor.
Trump'ın NATO üyeleri ve AB'yi sonraki adımları konusunda açıkça bilgilendirmek istememesi karşılığında Avrupa'nın kendi iddiasına varması gerekiyor.
Tartışma öncelikle resmen nükleer silah konusunda müzakere eden bir ortak olmayan AB içinde başlamalıdır.

*
Bu sırada ABD, 14-15 Şubat'ta Varşova'da, "Ortadoğu' da Barış ve Güvenliğin Geleceği " başlıklı bir bakanlar toplantısı düzenliyor.
ABD Ortadoğu'dan çekilirken geride bırakacağı bölgede;
İran rejimi ve vekil güçlerine karşı durmak: Şii İran'ın karşısında bir Yahudi- Sünni stratejik ittifakı oluşturmayı öngörüyor.

*
ABD'nin 2015'te Tahran ile yapılan Kapsamlı Eylem Planı'ndan ayrılması ve İran'a zorlu yaptırımlar uygulaması AB'yi bir bütün olarak çarpmıştır.
Sert eleştiriler, ticaret ve savunma harcamaları da dahil olmak üzere pek çok konuda ağır şekilde gerilmiş olan ABD-Avrupa ilişkileri,
İran konulu Varsova Bakanlar Toplantısında Avro- Atlantik bölünmesi görünümü veriyor.

*
Ama ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Perşembe günü Varşova'da "İran?la yüzleşmeden Orta Doğu?da barış ve istikrar sağlayamazsınız. Bu mümkün değil? diyor.
M.Pompeo'nun açıklaması yeni bir Avrupa güvenlik mimarisi inşa etmenin teklifidir.
Bu noktada ya Avrupa yeni nükleer silah yarışı konusunda ABD ile birlikte daha merkezi bir rol oynayacak,
Ya da Rusya, Kırım'ı ilhak ettiği sıralarda konuşulan güvenilir ve güvenir bir Avrupa güvenlik mimarisine dönecektir...


16.2.2018

Kötü         Çok İyi  Oyla 
           
Tüm yazıları        ShareThis
  Geri  |  Arkadaşıma Gönder  |  Yazıcı Dostu
                 

    Hayat Verenler : Microsoft    HP Türkiye    PBS Bilişim    SAY Ajans    SFS - MAN    Superonline       

Türk Liderler:

Abbas Güçlü, Adil Karaağaç, Ali Ağaoğlu, <Ali Kibar, Adnan Nas, Adnan Polat, Adnan Şenses, Ahmet Başar, Ahmet Esen, Alber Bilen ,Ahmet Cemal Kura, Ali Abalıoğlu, Ali Naci Karacan, Ali Sabancı, Ali Koç, Ali Saydam, Ali Talip Özdemir, Ali Üstay, Arman Manukyan, Arzuhan Yalçındağ, Asaf Güneri, Atila Şenol, Attila Özdemiroğlu, Avni Çelik, Ayduk Koray, Aydın Ayaydın, Aydın Boysan, Ayhan Bermek, AyşeKulin, Ayten Gökçer, Başaran Ulusoy, BedrettinDalan, Bedri Baykam, Berhan Şimşek, BetülMardin, Bülend Özaydınlı, Bülent Akarcalı, Bülent Eczacıbaşı, Bülent Şenver, CağvitÇağlar, Can Ataklı, Can Dikmen, Can Has, Can Kıraç, Canan Edipoğlu, Celalettin Vardarsuyu, Cengiz Kaptanoğlu, Cevdetİnci, Çoşkun Ural, Cüneyt Asan, Cünety Ülsever, Çağlayan Arkan, Çetin Gezgincan, DenizAdanalı, Deniz Kurtsan, Didem Demirkent, Dilek Sabancı, Dr. Oktay Duran, Ege Cansel, Em. Org. Çevik Bir, Emre Berkin, Engin Akçakoca, Enver Ören, Erdal Aksoy, Erdoğan Demirören, ErhanKurdoğlu, Erkan Mumcu, Erkut Yücaoğlu, Ergun Özakat, Ergun Özen, Erol Üçer, Ersin Arıoğlu, Ersin Faralyalı, Ersin Özince, Ethem Sancak, Fatih Altaylı, Fatih Terim, Ferit Şahenk, Ferruh Tanay,Feyhan Kalpaklıoğlu, Feyyaz Berker, Fuat Miras, Fuat Süren, Füsun Önal, Göksel Kortay, Güler Sabancı, Güngör Kaymak, Hakan Ateş, Halit Soydan, Halit Kıvanç, Haluk Okutur, Haluk Şahin, Hamdi Akın, Hasan Güleşçi, HayrettinKaraca, Hazım Kantarcı, Hilmi Özkök, Hüsamettin Kavi, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hüsnü Özyeğin, Işın Çelebi, İbrahim Arıkan, İbrahim Betil, İbrahim Bodur, İbrahim Cevahir, İbrahim Kefeli, İdris Yamantürk, İhsan Kalkavan, İshak Alaton, İsmet Acar, İzzet Garih, İzzet Günay, İzzet Özilhan, JakKamhi, Kazım Taşkent, Kemal Köprülü, Kemal Şahin, Leyla Alaton Günyeli, LeylaUmar, Lucien Arkas, Mahfi Eğilmez, MehmetAli Birand, Mehmet Ali Yalçındağ, Mehmet Başer, Mehmet Günyeli, Mehmet Huntürk, Mehmet Keçeciler, Mehmet Kutman, Mehmet Şuhubi, Melih Aşık, Meltem Kurtsan, Mesut Erez, Metin Kalkavan, Metin Kaşo, Muharrem Kayhan, Muhtar Kent, Murat Akdoğan, Murat Dedeman, MuratVargı, Mustafa Koç, Mustafa Özyürek, Mustafa Sarıgül, Mustafa Süzer, Mümtaz Soysal, Nafi Güral, Nail Keçili, Nasuh Mahruki, Nebil Özgentürk, Neşe Erberk, Nevval Sevindi, Nezih Demirkent, Nihat Boytüzün, Nihat Gökyiğit, Nihat Sırdar, Niyazi Önen, Nur Ger, Nurettin Çarmıklı, Nuri Çolakoğlu, Nüzhet Kandemir, Oğuz Gürsel, Oktay Duran, Oktay Ekşi, Oktay Varlıer, Osman Birsel, Osman Şevket Çarmıklı, Ozan Diren, Özen Göksel, ÖzdemirErdoğan, Özhan Erem, Pervin Kaşo, R.BülentTarhan, Raffi Portakal, Rahmi Koç, Rauf Denktaş, Refik Baydur, Rıfat Hisarcıklıoğlu, SakıpSabancı, Samsa Karamehmet, Savaş Ünal, SedatAloğlu, Sefa Sirmen, Selçuk Alagöz, SelçukYaşar, Selim Seval, Semih Saygıner, SerdarBilgili, Sevan Bıçakçı, Sevgi Gönül, Sezen Cumhur Önal, SinanAygün, Suna Kıraç, Süha Derbent, Süleyman Demirel, ŞadanKalkavan, Şadi Gücüm, Şahin Tulga, Şakir Eczacıbaşı, Şarık Tara, Şerif Kaynar, ŞevketSabancı, Tan Sağtürk, Taner Ayhan, Tanıl Küçük, Tanju Argun, Tansu Yeğen, TavacıRecep Usta, Tayfun Okter, Tevfik Altınok, Tezcan Yaramancı, Tinaz Titiz, Tuna Beklevic, Tuncay Özilhan, Türkan Saylan, Uğur Dündar, Uluç Gürkan, Umur Talu, Ümit Tokçan, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, Vitali Hakko, Vural Öger, Yaşar Aşçıoğlu, Yaşar Nuri Öztürk, Yılmaz Ulusoy, Yusuf Köse, Zafer Çağlayan, Zeynel AbidinErdem

Tecrübeleriniz ve birikimleriniz toprak olmasın @ Copyright 2004 turklider.org